Finansal kiralama ile edinilen gayrimenkullerin yeni kurulacak şirkete ayni sermaye olarak konması halinde iktisap tarihi ile devir işleminin vergilen

Özelge: Finansal kiralama ile edinilen gayrimenkullerin yeni
kurulacak şirkete ayni sermaye olarak konması halinde
iktisap tarihi ile devir işleminin vergilendirilmesi hk.
Sayı: 
B.07.1.GİB.4.34.16.01-120[Mük.80-2012/1]-1567
Tarih: 
08/05/2012
 
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
(Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü)
 
   
Sayı : B.07.1.GİB.4.34.16.01-120[Mük.80-2012/1]-1567 08/05/2012
Konu : Finansal kiralama ile edinilen gayrimenkullerin yeni  
kurulacak şirkete ayni sermaye olarak konması
halinde iktisap tarihi ile devir işleminin
vergilendirilmesi.
 
İlgide kayıtlı özelge talep formunda, ........ Vergi Dairesi Müdürlüğünün ....... vergi numaralı gelir
vergisi mükellefi olduğunuz, finansal kiralama çerçevesinde edindiğiniz gayrimenkullerin fiilen
kullanımınıza bırakıldığı tarih ile tapuda adınıza tescil edildiği tarihten hangisinin ilk iktisap tarihi
olarak dikkate alınması gerektiği ve bu gayrimenkullerin yeni kurulacak şirkete ayni sermaye
olarak konması halinde bu devrin hangi gelir unsuru çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiği
hususunda görüş talep edildiği anlaşılmakta olup konuyla ilgili Başkanlığımız görüşleri aşağıdaki
gibidir.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun "Ticari Kazancın Tarifi" başlıklı 37'nci maddesinin birinci
fıkrasında, her türlü ticari ve sınai faaliyetlerden doğan kazançların ticari kazanç olduğu hükmüne
yer verilmiş olup, aynı maddenin ikinci fıkrasının (4) numaralı bendinde ise, gayrimenkul alım,
satım ve inşa işleriyle devamlı olarak uğraşanların bu işlerinden elde ettikleri kazancın ticari
kazanç olduğu hükme bağlanmıştır.
Gelir Vergisi Kanunu'nun "Değer Artışı Kazançları" başlıklı mükerrer 80'inci maddesinde ise;
"Aşağıda yazılı mal ve hakların elden çıkarılmasından doğan kazançlar değer artışı kazançlarıdır.
...
6. İktisap şekli ne olursa olsun (ivazsız olarak iktisap edilenler hariç) 70 inci maddenin birinci
fıkrasının (1), (2), (4) ve (7) numaralı bentlerinde yazılı mal (gerçek usulde vergiye tâbi çiftçilerin
ziraî istihsalde kullandıkları gayrimenkuller dahil) ve hakların, iktisap tarihinden başlayarak (5615
sayılı kanunun 5 inci maddesiyle değişen ibare Yürürlük; 1/1/2007 tarihinden geçerli olmak üzere
04/04/2007) beş yıl içinde elden çıkarılmasından doğan kazançlar (Kooperatiflerin ortaklarına bu
sıfatları dolayısıyla tahsis ettikleri gayrimenkulleri tahsis tarihinde ortak tarafından satın alınmış
sayılır.).
Bu maddede geçen "elden çıkarma" deyimi, yukarıda yazılı mal ve hakların satılması, bir ivaz
karşılığında devir ve temliki, trampa edilmesi, takası, kamulaştırılması, devletleştirilmesi, ticaret
şirketlerine sermaye olarak konulmasını ifade eder.
Bir takvim yılında elde edilen değer artışı kazancının, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası
araçlarının elden çıkarılmasından sağlananlar hariç, (280 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği ile
1/1/2012 tarihinden itibaren) 8.800 TL'si gelir vergisinden müstesnadır.Faaliyetine devam eden ticarî bir işletmenin kısmen veya tamamen satılmasından veya ticarî
işletmeye dahil amortismana tâbi iktisadî kıymetlerle birinci fıkrada yazılı hakların elden
çıkarılmasından doğan kazançlar ticarî kazanç sayılır ve bunlara ticarî kazanç hakkındaki hükümler
uygulanır." hükmü ile birlikte, aynı Kanun'un "Safi Değer Artışı" başlıklı mükerrer 81'inci
maddesinde de; "Değer artışında safi kazanç, elden çıkarma karşılığında alınan para ve ayınlarla
sağlanan ve para ile temsil edilebilen her türlü menfaatlerin tutarından, elden çıkarılan mal ve
hakların maliyet bedelleri ile elden çıkarma dolayısıyla yapılan ve satıcının uhdesinde kalan
giderlerin ve ödenen vergi ve harçların indirilmesi suretiyle bulunur. Hâsılatın ayın ve menfaat
olarak sağlanan kısmının tutarı Vergi Usul Kanununun değerleme ile ilgili hükümlerine göre tayin
ve tespit olunur.
Maliyet bedelinin mükelleflerce tespit edilememesi halinde maliyet bedeli yerine; Vergi Usul
Kanunu hükümlerine göre, takdir komisyonlarınca tespit edilecek bedel, kazancı bilanço veya
işletme hesabı esasına göre tespit edilen işletmelerde ise son bilançoda veya envanter kayıtlarında
gösterilen değer esas alınır.
...
Mal ve hakların elden çıkarılmasında iktisap bedeli, elden çıkarılan mal ve hakların, elden
çıkarıldığı ay hariç olmak üzere Devlet İstatistik Enstitüsünce belirlenen toptan eşya fiyat
endeksindeki artış oranında artırılarak tespit edilir. (5281 sayılı Kanunun 28. maddesiyle
01/01/2006 tarihinden itibaren elde edilen gelirlere uygulanmak üzere eklenen cümle. Yürürlük;
01/01/2006) Şu kadar ki, bu endekslemenin yapılabilmesi için artış oranının % 10 veya üzerinde
olması şarttır." hükmüne yer verilmiştir. Ayrıca, 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu'nun mükerrer 298/C
maddesinde Vergi Kanunlarında yer alan "toptan eşya fiyatları genel endeksi" ibaresinin "üretici
fiyatları genel endeksi" ve "TEFE" ibaresinin "ÜFE" olarak uygulanacağı belirtilmiştir.
Finansal kiralama işlemleri hakkında yayımlanan 3226 sayılı Finansal Kiralama Kanunu'nun 4'üncü
maddesinde finansal kiralama sözleşmesinin kiralayanın, kiracının talebi ve seçimi üzerine üçüncü
kişiden satın aldığı veya başka suretle temin ettiği bir malın zilyetliğini her türlü faydayı sağlamak
üzere belli bir süre feshedilmemek şartıyla kira bedeli karşılığında kiracıya bırakmasını öngören bir
sözleşme olduğu; 6'ncı maddesinde, finansal kiralama bedeli ve ödeme dönemlerinin taraflarca
sabit ve değişken olabilecek şekilde serbestçe belirlenebileceği; 9'uncu maddesinde de, finansal
kiralamaya konu malın mülkiyetinin sözleşme süresince kiralayana ait olduğu hüküm altına
alınmıştır. Bu çerçevede, sözleşme süresince kiracıya ait olan mülkiyetin söz konusu kira sözleşmesi
sonunda kiraya verene geçtiği, bu sözleşme süresi sonunda fark bedel ödenmek veya bedeli ödenen
kira bedellerine sayılmak suretiyle satın alınması halinde daha evvel kiracı konumunda olan kişi
tarafından gayrimenkulün mülkiyetinin elde edilmiş olunacağı anlaşılmalıdır.
Gayrimenkul alım satımı ticari organizasyon içinde yapıldığında alım satımın ticari faaliyetin bir
unsuru sayılması, ancak ticari organizasyonun şekli ve maddi unsurları ile açıkça belli olmadığı
hallerde ise faaliyetin devamlılık kasıt ve niyeti ile yapıldığını belirleyen objektif ölçü olarak,
muamelede çokluk olup olmadığına bakılması gerekmektedir. Bu itibarla, gayrimenkullerin iktisap
tarihinden sonra aynı kişiye farklı tarihlerde veya farklı kişilere aynı tarihte veya birbirini izleyen
tarihlerde devredilmesi durumu devamlı olarak gayrimenkul alım-satım işiyle uğraşıldığına karine
teşkil edeceğinden, elde edilen kazancın Gelir Vergisi Kanunu'nun 37'nci maddesine göre ticari
kazanç olarak vergilendirilmesi gerekmektedir.
Bu hüküm ve açıklamalara göre, finansal kiralama yoluyla kiralanan gayrimenkullerin finansal
kiralama süresinin sonunda iktisap edilmesi halinde, bu gayrimenkullerin tapuda adınıza tescil
edildiği tarihin iktisap tarihi olarak kabul edilmesi gerekmektedir.
Diğer taraftan, sahibi olunan gayrimenkullerin ayrı bir tüzel kişiliği olan şirketlere sermaye olarak
konması gayrimenkullerin elden çıkarılması suretiyle karşılığında ortaklık payı alınması olarak
değerlendirilmesi gerekmekte olup bu gayrimenkullerin farklı tarihlerde aynı sermaye şirketine
veya aynı tarihte farklı sermaye şirketlerine sermaye olarak konması karşılığında gayrimenkullerin
iktisap değerinin üzerinde oluşan olumlu menfaatin ticari kazanç olarak, bu gayrimenkullerintümünün bir defada bir ticaret şirketine sermaye olarak konulmasının ise değer artış kazancı
hükümleri çerçevesinde değerlendirilmesi gerekmektedir.
Ayrıca, gayrimenkullerin sermaye olarak konulmasından önce ticari işletmeye dahil olması halinde
ise bu devirden elde edilen kazancın ticari kazanç sayılması ve bu kazanca ticari kazanç hakkındaki
hükümlerin uygulanması gerektiği tabiidir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
   
(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise
bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz
dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi
için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.