Finansal kiralama işleminden sonra oluşan ana para kur farkları ile faizlerin ilk yıl iktisadi kıymetin maliyetine eklenmesi, sonraki yıllar ise gider

Özelge: Finansal kiralama işleminden sonra oluşan ana para
kur farkları ile faizlerin ilk yıl iktisadi kıymetin maliyetine
eklenmesi, sonraki yıllar ise gider veya maliyet olarak
dikkate alınması hk.
Sayı: 
B.07.4.DEF.0.40.10.00-008-19
Tarih: 
27/10/2011
 
T.C.
KIRŞEHİR VALİLİĞİ
Defterdarlık Gelir Müdürlüğü
 
   
Sayı : B.07.4.DEF.0.40.10.00-008-19 27/10/2011
Konu : Finansal Kiralama  
 
            İlgide kayıtlı özelge talep formu ile yabancı para cinsinden düzenlenen finansal kiralama
sözleşmeleri ile temin ettiğiniz amortismana tabi iktisadi kıymetlere ilişkin olarak sözleşme
tarihinden sonra oluşan ana para kur farkları ile faizlerin gider yazılması veya maliyete eklenip
amortismana tâbi tutularak itfa edilmesi hususunda tereddüte düşüldüğü belirtilerek konu hakkında
Defterdarlığımız görüşü talep edilmektedir.          
            213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 290 ıncı maddesinin 3 üncü fıkrasında finansal
kiralama, kira süresi sonunda mülkiyet hakkının kiracıya devredilip devredilmediğine bakılmaksızın
bir iktisadî kıymetin mülkiyetine sahip olmaktan kaynaklanan tüm riskler ile yararların kiracıya
bırakılması sonucunu doğuran kiralamalar olarak tanımlanmış; kiralama işleminde, iktisadî
kıymetin mülkiyetinin kira süresi sonunda kiracıya devredilmesi, kiracıya kira süresi sonunda
iktisadî kıymeti rayiç bedelinden düşük bir bedelle satın alma hakkı tanınması, kiralama süresinin
iktisadî kıymetin ekonomik ömrünün % 80 inden daha büyük bir bölümünü kapsaması veya
sözleşmeye göre yapılacak kira ödemelerinin bugünkü değerlerinin toplamının iktisadî kıymetin
rayiç bedelinin % 90 ından daha büyük bir değeri oluşturması hallerinden herhangi birinin varlığı
durumunda kiralama işlemi finansal kiralama kabul edileceği hükme bağlanmıştır.            
            Aynı fıkranın devamında kira ödemelerinin, sözleşmeye göre, kira süresi boyunca yapılması
gereken kira ödemeleri olduğu, kira ödemelerinin bugünkü değerinin, sözleşme tarihinde,
kiralamada kullanılan faiz oranının dikkate alınması suretiyle hesaplanan bugünkü değerlerinin
toplamı olduğu açıklanmıştır. Kiralamada kullanılan faiz oranının ise, kira ödemeleri ile garanti
edilmemiş kalan değer toplamının bugünkü değerini, kiralamaya konu iktisadî kıymetin rayiç
bedeline eşitleyen iskonto oranı olduğu hüküm altına alınmıştır.
            Anılan maddenin birinci fıkrasının, 2 numaralı bendinde, kiracı tarafından finansal kiralama
işlemine konu iktisadî kıymeti kullanma hakkının ve sözleşmeden doğan borcun, kiralama konusu
iktisadî kıymetin rayiç bedeli veya sözleşmeye göre yapılacak kira ödemelerinin bugünkü
değerinden düşük olanı ile değerleneceği; 3 numaralı bendinde kiralayan tarafından sözleşmeden
doğan alacağın kiralama süresi boyunca yapılacak kira ödemelerinin toplam tutarı, kiralama konusu
iktisadî kıymet ise bu iktisadî kıymetin net bilanço aktif değerinden kira ödemelerinin bugünkü
değerinin düşülmesi sonucu bulunan tutar ile değerleneceği, iktisadi kıymetin net bilanço aktif
değerinden kira ödemelerinin bugünkü değerinin düşülmesi sonucu bulunan tutarın sıfır veya
negatif olması halinde iktisadî kıymetin iz bedeliyle değerleneceği ve aradaki farkın iktisadî
kıymetin elden çıkarılmasından elde edilen kazançlar gibi işleme tâbi tutulacağı ile 4 numaralı
bendinde kiralayantarafından aktifleştirilen alacak tutarı ile kira ödemelerinin bugünkü değeri
arasındaki farkın gelecek dönemlere ait faiz geliri olarak pasifleştirilmek suretiyle değerleneceğihükmüne yer verilmiştir.
            Aynı maddenin ikinci fıkrasının; 1 numaralı bendinde kiracı tarafından aktifleştirilen
finansal kiralamaya konu iktisadî kıymetin kullanma hakkının bu Kanunun mükerrer 298 inci
maddesi ve üçüncü kitabının üçüncü kısmının birinci bölümünde kiralama konusu iktisadî kıymet
için belirlenmiş esaslar çerçevesinde yeniden değerlemeye ve amortismana tâbi tutulacağı; 4
numaralı bendinde kiracı tarafından finansal kiralama sözleşmesine göre yapılan kira ödemelerinin,
borç anapara ödemesi ve faiz gideri olarak ayrıştırılacağı ve ayrıştırma işleminin her bir dönem
sonunda kalan borç tutarına sabit bir dönemsel faiz oranı uygulanmasını sağlayacak şekilde
yapılacağı ile 5 numaralı bendinde kiralayan tarafından gelecek dönemlere ait faiz gelirlerinin,
kiralanan iktisadî kıymetin finansal kiralama sözleşmesinin yapıldığı tarihteki rayiç bedelinden,
herbir dönem sonunda anapara geri ödemelerinin düşülmesi sonucu kalan tutar üzerinden sabit bir
dönemsel faiz oranı yaratacak şekilde hesaplanması suretiyle tahakkuk ettirileceği hükme
bağlanmıştır.
            Mezkur maddenin 4 numaralı fıkrası hükmü ile finansal kiralama uygulamasına ilişkin usul
ve esasları belirleme yetkisi Bakanlığımıza verilmiş ve bu yetkiye istinaden gerekli açıklamalar 319
Sıra Numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile yapılmıştır.
            Anılan Kanunun 280 inci maddesinde, yabancı paraların borsa rayici ile değerlendirileceği,
borsa rayicinin tekerrüründe muvazaa olduğu anlaşılırsa bu rayiç yerine alış bedelinin esas
alınacağı; yabancı paranın borsada rayici yoksa, değerlemeye uygulanacak kurun Maliye
Bakanlığınca tespit olunacağı, bu madde hükmünün yabancı para ile olan senetli veya senetsiz
alacaklar veborçlar hakkında da cari olduğu hüküm altına alınmıştır.
            Söz konusu Genel Tebliğinin "II Değerleme ve Amortisman Uygulaması" başlığı altında yer
alan "B-Kiracıya İlişkin Hükümler" başlıklı bölümünde, finansal kiralama konusu iktisadi kıymetin
kullanma hakkı olarak aktife alınarak karşılığında ise kiralayana olan borcun pasife kaydedileceği,
kullanım hakkının Vergi Usul Kanunu ve ilgili genel tebliğlerde bu iktisadi kıymet için tespit edilmiş
amortisman sürelerinde amorti edileceği, kiralayan açısından yorumu yapılan "her bir dönem sonu"
ifadesinin kiracı açısından sözleşmede belirtilen kira ödeme tarihini ifade ettiği ve finansal kiralama
işleminin esas olarak bir kredi işleminden farklı olmadığı, kiralayana ödenen finansal kiralama
bedellerinin faiz kısmının finansman gider kısıtlamasına tabi olduğu açıklanmıştır.
            Diğer taraftan, 11 Sıra Numaralı Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliğinde "301-
Finansal Kiralama İşlemlerinden Borçlar" hesabı, kiracıların finansal kiralama yapanlara olan ve
vadesi 1 yılı geçmeyen borçlarının izlendiği hesap olarak tanımlanmış, finansal kiralama sözleşme
tutarının bu hesabaalacak, finansal kiralamaya konu olan ilgili varlık hesabına kira ödemelerinin
bugünkü değeri ile borç ve bu iki tutar arasındaki farkın da "302-Ertelenmiş Finansal Kiralama
Borçlanma Maliyetleri" hesabına borç kaydedileceği açıklanmıştır.
            "302-Ertelenmiş Finansal Kiralama Borçlanma Maliyetleri" hesabı ise, finansal
kiralamanınyapıldığı tarihte kiralama işlemlerinden doğan borçlar ile kiralanan varlığa ilişkin kira
ödemelerinin bugünkü değeri arasındaki farkı gösteren henüz ödenmemiş finansal kiralama
borçlanma maliyetlerinin izlendiği hesap olarak tanımlanmış ve söz konusu hesabın işleyişine ilişkin
olarak "Finansal kiralama sözleşme tutarı ile finansal kiralamaya konu olan varlığa ilişkin kira
ödemelerinin bugünkü değeri arasındaki fark "Ertelenmiş FinansalKiralama Borçlanma Maliyetleri"
olarak bu hesaba borç kaydedilir. Kiralama sözleşmesine uygun olarak tamamlanan her dönem
sonunda gerçekleşmiş olan faiz giderleri tutarları bu hesaba alacak "66-Borçlanma Maliyetleri"
hesap grubunda ilgili borçlanma gideri hesabına borç olarak kaydedilir." açıklaması yapılmıştır.
            Yukarıda yer verilen Kanun hükümleri ve yapılan düzenlemeler doğrultusunda, kiracı
tarafından finansal kiralama sözleşmesine göre yapılan kira ödemelerinin borç anapara ödemesi ve
faiz gideri olarak ayrıştırılması, bu ayrıştırma işleminin her bir dönem sonunda (finansal kiralama
sözleşmesinde yer alan kira ödemelerinin yapılacağı tarih) kalan borç tutarına sabit bir dönemsel
faiz oranı uygulanmak suretiyle yapılması, hesaplanan faiz giderlerinin ise  ilk yıl iktisadi kıymetin
maliyetine eklenmesi sonraki yıllar ise gider veya maliyet olarak dikkate alınması gerekmektedir.            Öte yandan, finansal kiralama yoluyla edinilen kıymete ilişkin olarak kiralama süresi içinde
sözleşmeye istinaden yabancı para üzerinden yapılan kira ödemelerinin değerlemesi sonucu ortaya
çıkan kur farkının da,  ilk yıl iktisadi kıymetin maliyetine eklenmesi sonraki yıllar ise gider veya
maliyet olarak dikkate alınması gerekmektedir.
             Bilgilerinize rica ederim.          
 
 
                                                                                           
(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise
bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz
dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi
için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.