Finansal kiralama şirketine tahakkuk eden dava giderlerinin kiracı firmaya yansıtılması
Finansal kiralama şirketine tahakkuk eden dava
giderlerinin kiracı firmaya yansıtılması
Sayı:
B.07.1.GİB.4.34.17.01-KDV.1-61668
Tarih:
18/06/2015
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef Hizmetleri Katma Değer Vergisi Grup Müdürlüğü
Sayı :39044742-KDV.1-61668 18/06/2015
Konu :Finansal kiralama şirketine tahakkuk
eden dava giderlerinin kiracı
firmaya yansıtılması
İlgide kayıtlı özelge talep formunuzun tetkikinden; 6361 sayılı Finansal Kiralama Faktoring
ve Finansman Şirketleri Kanunu kapsamında finansal kiralama faaliyetinde bulunduğunuz, bu
çerçevede finansal kiralama sözleşmeleri ile kiracı firmalara mal kiralamış olduğunuz ve kira
faturaları düzenlediğiniz belirtilerek, firmanız adına düzenlenmiş dava ve yargılama masraflarının
muhatap kiracı firma tarafından rızaen ödemeyi kabul etmesine müteakip kiracıdan tahsil edildiği,
bu durumda firmanız ile kiracı firmalar arasında oluşan ihtilaflar nedeniyle açılan davalara ilişkin
firmanız adına düzenlenmiş;
-Dava ve icra harçları,
-Haciz ve tedbir yolluk harcı,
-Teslim harcı,
-Satış harcı,
-Araç yakalama avansı,
-Muhafaza masrafı (yediemin ücreti),
-Davetiye, müzekkere, bilirkişi, keşif, posta pulu ve dosya masrafları,
-Vekalet ücreti
şeklinde gerçekleşen tahsilatların kiracılara fatura düzenlenmek suretiyle yansıtılıp
yansıtılmayacağı, bunların fatura ile yansıtılması halinde düzenlenecek yansıtma faturalarında
ayrıca KDV hesaplanıp hesaplanmayacağı, KDV hesaplanmasının gerekmesi halinde hesaplanacak
KDV oranlarının ne olması gerektiği konularında Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.
I- VERGİ USUL KANUNU YÖNÜNDEN
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 3 üncü maddesinin (b) bendinde; vergilendirmede vergiyi
doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, vergiyi doğuran olay
ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin yemin hariç her türlü delille ispatlanabileceği
hükme bağlanmıştır.
Belge düzenine ilişkin hükümler ise 227 ile 242 nci maddeleri arasında düzenlemiş olupanılan Kanunun 227 nci maddesinin birinci fıkrasında; "Bu kanunda aksine hüküm olmadıkça bu
kanuna göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait olan kayıtların tevsiki
mecburidir." hükmüne yer verilmiştir. Söz konusu kayıtların ise aynı Kanunun 229 ve müteakip
maddelerinde yer alan fatura, gider pusulası, müstahsil makbuzu v.b. belgelerden herhangi biri ile
tevsik edilmesi gerekmektedir.
Anılan Kanunun, 231/5 inci maddesinde; faturanın, malın teslimi veya hizmetin yapıldığı
tarihten itibaren azamî yedi gün içinde düzenleneceği, 232 nci maddesinde ise; birinci ve ikinci sınıf
tüccarlar, kazancı basit usulde tespit edilenlerle defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilerin
sattıkları emtia veya yaptıkları işler için fatura vermek, satın aldıkları emtia ve hizmetler için de
fatura istemek ve almak zorunda oldukları hüküm altına alınmıştır.
Diğer taraftan, vergi mevzuatımızda bankalar dışındaki mükellefler tarafından yapılan
masrafların dekont ile aktarılmasına müsaade eden yasal bir düzenleme bulunmamaktadır.
Öte yandan, yansıtma; ticari faaliyet kapsamında bir işlemin yapılmaması, yapılan iş ve
işlemlerde bir gelir elde etme veya kar ve zarar beklentisini taşıyacak herhangi bir unsurun
bulunmaması, yasal uygulamalar nedeniyle muhatap olunan ya da diğer bir işletme adına ödeme
veya tahsilat yapılması durumlarında, yapılan ödeme veya henüz ödeme yapılmamışsa tahakkuk
eden bedellerin asıl muhatabına aktarılmasını ifade etmektedir.
Yukarıda yer verilen hüküm ve açıklamalar çerçevesinde, firmanız adına düzenlenmiş dava
ve yargılama masraflarının muhatap kiracı firmanın rızaen ödemeyi kabul etmesine müteakip
firmanızca kiracıdan tahsil edilen tutarlara ilişkin olarak fatura düzenlemesi mümkün
bulunmaktadır.
II- KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun ;
-1/1 inci maddesinde, Türkiye'de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti
çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin KDV'ye tabi olduğu;
-1/3 üncü maddesinde, posta, telefon, telgraf, teleks ve bunlara benzer hizmetler ile radyo ve
televizyon hizmetlerinin KDV'ye tabi olduğu,
- 10/a maddesinde, mal teslimi veya hizmetin yapılması anında vergiyi doğuran olayın
meydana geleceği,
-10/b maddesinde, malın tesliminden veya hizmetin yapılmasından önce fatura veya benzeri
belgeler verilmesi hallerinde, bu belgelerde gösterilen miktarlarla sınırlı olmak üzere fatura veya
benzeri belgelerin düzenlenmesi ile vergiyi doğuran olayın meydana geleceği,
- 20 nci maddesinde ise, teslim ve hizmet işlemlerinde matrahın bu işlemlerin karşılığını
teşkil eden bedel olduğu; bedel deyiminin, malı teslim alan veya kendisine hizmet yapılan ya da
bunlar adına hareket edenlerden bu işlemler karşılığında her ne suretle olursa olsun alınan veya
bunlarca borçlanılan para, mal ve diğer suretlerde sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaat,
hizmet ve değerler toplamını ifade ettiği
hüküm altına alınmıştır.
Konuya ilişkin olarak 26/04/2014 tarih ve 28983 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak
01/05/2014 tarihinde yürürlüğe giren KDV Genel Uygulama Tebliğinin (I/B-4) bölümünde;
"Mahkemelerce hükmolunan avukatlık ücretlerinin davayı kazananlara ödenmesi KDV'nin
konusuna girmez. Ancak bu paralardan sözleşmeleri gereği ücret karşılığı çalışanlar dışında kalan
avukatlara intikal eden kısım, serbest meslek kazancı kapsamında vergiye tabi olur. Avukatlar
aldıkları bu para için davayı kazanana serbest meslek makbuzu düzenler ve makbuzda alınan tutarüzerinden KDV hesaplayıp ayrıca gösterirler.
Mahkeme kararında "KDV hariç" şeklinde bir ifadenin yer almaması halinde, vekalet ücretinin
KDV dahil olduğu kabul edilir ve iç yüzde oranı uygulanmak suretiyle hesaplanan KDV, düzenlenen
serbest meslek makbuzunda gösterilir."
açıklamalarına yer verilmiştir.
Öte yandan araç yakalama avansı; alacaklı tarafından borçluya ait aracın yakalanmasının talep
edilmesi durumunda İcra Müdürlüklerince memur yolluğu, yediemin ücreti ve çekici ücreti gibi
masraflar karşılanmak üzere temin edilecek bedeldir.
Bu hüküm ve açıklamalar çerçevesinde;
-Araç yakalama avansı KDV'nin konusuna girmemekle birlikte, araç yakalama işlemi sırasında
hizmet ifalarının söz konusu olması durumunda bahsi geçen hizmetler için ödenen kısım KDV'ye
tabi olacaktır.
-Firmanız tarafından muhatap kiracı firmadan tahsil edilen dava ve yargılama harçları ile
masraflarına ilişkin düzenlenecek faturalarda, söz konusu tutarlar bir teslim veya hizmetin
karşılığını teşkil etmediğinden; muhafaza masrafı olarak belirtilen yedieminlik faaliyetinin ise İcra
Müdürlüklerinin talimatları doğrultusunda yürütülmesi durumunda elde edilecek gelir, gelir vergisi
uygulaması yönünden ücret kapsamında değerlendirileceğinden, Katma Değer Vergisi Kanununun
konusuna girmemektedir.
-Posta pulu bedelleri üzerinden genel oranda KDV hesaplanması gerekmektedir.
-Mahkemelerce hükmolunan ve KDV'nin konusuna girmeyen vekalet ücretlerinin Firmanız
tarafından kiracılardan tahsilinde KDV hesaplanmayacaktır.
Mahkemelerce hükmolunan vekalet ücretinin Firmanız bünyesinde sözleşme gereği ücret
karşılığı hizmet veren avukatlara aktarılması halinde söz konusu ücret KDV'ye tabi olmayacaktır.
Ancak, firmanız ile avukatlar arasında bir ücret akdi olmaksızın verilen avukatlık hizmeti karşılığı
aktarılan vekalet ücretleri serbest meslek kazancı kapsamında genel oranda KDV'ye tabi
tutulacaktır.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise
bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz
dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi
için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.