Geçici süre ile yurt dışındaki grup firmasında görevlendirilen personele Türkiye'den ödenen ücretler üzerinden tevkifat yapılıp yapılmayacağı.

Özelge: Geçici süre ile yurt dışındaki grup firmasında
görevlendirilen personele Türkiye'den ödenen ücretler
üzerinden tevkifat yapılıp yapılmayacağı hk.
Sayı:
B.07.1.GİB.4.99.16.02-KVK-30-183
Tarih:
14/08/2012
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
BÜYÜK MÜKELLEFLER VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü
Sayı : B.07.1.GİB.4.99.16.02-KVK-30-183 14/08/2012
Konu : Geçici süre ile yurt dışındaki grup firmasında
görevlendirilen personele Türkiye'den ödenen ücretler
üzerinden tevkifat yapılıp yapılmayacağı.
İlgide kayıtlı özelge talep formunda, yurt dışında (İngiltere, İrlanda, Fas, Amerika ve
İspanya) mukim grup firmalarınızda geçici süre çalışmak üzere görevlendirilen Türk vatandaşı
çalışanlarınıza şirketiniz tarafından yapılan ücret ödemelerinden tevkifat yapılıp yapılmayacağı
konusunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 1 inci maddesinde; "Gerçek kişilerin gelirleri gelir
vergisine tabidir. Gelir bir gerçek kişinin bir takvim yılı içinde elde ettiği kazanç ve iratların safi
tutarıdır." denilmiş, aynı Kanunun 3 üncü maddesinde ise; "Aşağıda yazılı gerçek kişiler Türkiye
içinde ve dışında elde ettikleri kazanç ve iratların tamamı üzerinden vergilendirilirler:
1. Türkiye'de yerleşmiş olanlar;
2. Resmi daire ve müesseselere veya merkezi Türkiye'de bulunan teşekkül ve teşebbüslere
bağlı olup adı geçen daire, müessese, teşekkül ve teşebbüslerin işleri dolayısiyle yabancı
memleketlerde oturan Türk vatandaşları (Bu gibilerden, bulundukları memleketlerde elde ettikleri
kazanç ve iratları dolayısiyle Gelir Vergisi'ne veya benzeri bir vergiye tabi tutulmuş bulunanlar,
mezkur kazanç ve iratları üzerinden ayrıca vergilendirilmezler.)" hükmüne yer verilmiştir.
Öte yandan, aynı Kanunun 4 üncü maddesinde de; ikametgahı Türkiye'de bulunanlar ile bir
takvim yılı içinde Türkiye'de devamlı olarak altı aydan fazla oturanların Türkiye'de yerleşmiş
sayılacağı hükme bağlanmıştır.
Bu kapsamda, şirketiniz çalışanlarının geçici bir süre ile yurtdışındaki grup şirketlerinde
görevlendirilmesi ve bu süre içerisinde ücretlerinin Türkiye'den ödenmesi nedeniyle işçi-işveren
ilişkisi devam ettiğinden, söz konusu çalışanların Gelir Vergisi Kanununun 3 üncü maddesinin 2
numaralı bendi uyarınca tam mükellef sayılması Türkiye içinde ve dışında elde ettiği tüm kazanç ve
iratları üzerinden Türkiye'de gelir vergisine tabi tutulması gerekmektedir.
Yine Gelir Vergisi Kanununun 61 inci maddesinde ücret, işverene tabi ve belirli bir işyerine
bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil
edilebilen menfaatler olarak tanımlanmış, aynı Kanunun 94/1 inci maddesi ile hizmet erbabına
ödenecek ücretlerin 103 ve 104 üncü maddeleri kapsamında gelir vergisi tevkifatına tabi tutulacağı
hüküm altına alınmıştır.
Diğer taraftan, Türkiye ile İspanya arasındaki çifte vergilendirmeyi önleme (ÇVÖ) anlaşması
01.01.2004 tarihinden, Türkiye ile İngiltere arasındaki ÇVÖ anlaşması 01.01.1989 tarihinden,
Türkiye ile İrlanda arasındaki ÇVÖ anlaşması 01.01.2011 tarihinden, Türkiye ile Fas arasındaki
ÇVÖ anlaşması 01.01.2007 tarihinden, Türkiye ile Amerika Birleşik Devletleri arasındaki ÇVÖ
anlaşması da 01.01.1998 tarihinden bu yana uygulanmaktadır.
Söz konusu anlaşmaların 4 üncü maddesinde, "Mukim" terimine ve bir gerçek kişinin
sözleşmeye taraf iki devletin de mukimi olduğu durumlarda, mukimlik sorununun ne şekilde
çözüleceğine ilişkin hükümlere yer verilmiş bulunmaktadır.
Buna göre, bir devletin iç mevzuatında düzenlenen ev, ikametgah veya benzer yapıda
herhangi bir kriter nedeniyle o devlette vergi mükellefiyeti altına giren bir gerçek kişi, o devletin
mukimi kabul edilebilmektedir. Akit devletlerin iç mevzuatları gereğince kişinin aynı anda
sözleşmeye taraf her iki devletin de mukimi olması durumunda ortaya çıkan çifte mukimlik sorunu
ise yine anlaşmaların 4 üncü maddesinin 2 nci fıkrasında yer alan kriterlerin sırasıyla uygulanması
suretiyle çözümlenecektir.
Yurt dışında geçici süre ile görevlendirilen çalışanlarınız ile şirketiniz arasındaki iş
akitlerinin devam etmesi ve çalışanlarınızın görev süresince ücretlerinin ve sosyal güvenlik
ödemelerinin Türkiye'den yapılmaya devam edilmesi nedeniyle, söz konusu çalışanlarınız iç
mevzuatımız hükümleri çerçevesinde ve ilgili ülkelerle olan ÇVÖ anlaşmalarının 4 üncü maddeleri
gereğince Türkiye mukimi olarak kabul edilebilecek ve tüm dünya gelirleri üzerinden Türkiye'de
vergiye tabi olacaktır.
Çalışanlarınızın Türkiye'nin yanı sıra, diğer Akit Devletlerin iç mevzuatlarınca ilgili ülkenin
de mukimi olarak kabul edilmesi durumunda kişilerin mukimi olduğu devlet, anlaşmaların 4 üncü
maddesinin 2 nci fıkralarında yer alan kriterlerden önce yer alana öncelik verilmek suretiyle
belirlenecektir.
Öte yandan, ÇVÖ anlaşmalarının 15 inci maddelerinde, ücret gelirlerinin vergilendirilmesine
ilişkin hükümler yer almakta olup, maddenin 2 nci fıkralarında da bir Akit Devlet mukiminin diğer
Akit Devlette ifa ettiği hizmetlerin yalnız ilk Akit Devlette vergilendirilebilmesi için gerekli koşullar
sıralanmıştır.
Buna göre, çalışanlarınızın ÇVÖ anlaşmalarının 4 üncü maddeleri çerçevesinde Türkiye
mukimi olduğu tayin edilmişse, bu kişilerin yurt dışında mukim grup şirketlerinizde ifa ettiği
hizmetler bakımından, anlaşmaların 15/2 maddelerinde yer alan üç koşulun bir arada gerçekleşmesi
durumunda vergileme hakkı yalnızca Türkiye'ye ait olacak; şartlardan birinin ihlal edilmesi
durumunda ise diğer devletlerin de bu ücret gelirlerinden vergi alma hakkı olacaktır. Böyle bir
durumda oluşacak çifte vergilendirme; Amerika Birleşik Devletleri, İrlanda ve İngiltere ÇVÖ
Anlaşmalarının 23 üncü; İspanya ÇVÖ Anlaşması'nın 22 nci maddesi uyarınca mahsup; Fas ÇVÖ
Anlaşması'nın 22 nci maddesi uyarınca ise istisna yöntemi ile önlenebilecek olup, bu işlemler
gerçekleştirilirken söz konusu maddelerde yapılan açıklamaların dikkate alınması gerekmektedir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise
bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz
dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi
için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.