Geçmiş yıllar zararlarının geçmiş yıllar karlarından mahsup edilmesi durumunda tevkifat yapılıp yapılmayacağı hk.

Özelge: Geçmiş yıllar zararlarının geçmiş yıllar karlarından
mahsup edilmesi durumunda tevkifat yapılıp yapılmayacağı
hk.
Sayı: 
B.07.1.GİB.4.99.16.02-GVK-94-52
Tarih: 
20/02/2012
 
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
BÜYÜK MÜKELLEFLER VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü
 
   
Sayı : B.07.1.GİB.4.99.16.02-GVK-94-52 20/02/2012
Konu : Geçmiş yıllar zararlarının geçmiş yıllar karlarından  
mahsup edilmesi durumunda tevkifat yapılıp
yapılmayacağı.
 
İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, 2004 ve 2007 yılı karlarından ayrılan ve olağanüstü yedekler
hesabında takip edilen tutarların, geçmiş yıl zararlarından mahsubunun kar dağıtımı sayılıp
sayılmayacağı ve tevkifata tabi olup olmayacağı konusunda Başkanlığımız görüşü sorulmuştur.
Kurumlar Vergisi Kanununun 6 ncı maddesinde, kurumlar vergisinin mükelleflerin bir hesap
dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı ve safi kurum kazancının
tespitinde, Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hükme
bağlanmıştır.
Gelir Vergisi Kanununun "Bilanço esasında ticari kazancın tespiti" başlıklı 38 inci maddesinin
birinci fıkrasında, bilanço esasına göre ticari kazancın, teşebbüsteki öz sermayenin hesap dönemi
sonunda ve başındaki değerleri arasındaki müspet fark olduğu, bu dönem zarfında sahip veya
sahiplerce işletmeye ilave olunan değerlerin bu farktan indirileceği, işletmeden çekilen değerlerin
ise farka ilave olunacağı belirtilmiştir.
Aynı Kanunun 94 üncü maddesinde, maddede belirtilen kişi ve kurumların bentler halinde sayılan
ödemeleri (avans olarak ödenenler dahil) nakden veya hesaben yaptıkları sırada, istihkak
sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben tevkifat yapmaya mecbur oldukları belirtilmiştir.
Gelir Vergisi Kanunu uygulamasında vergiyi doğuran olay gelirin elde edilmesiyle gerçekleşmekte
olup, gelirin elde edilmesi ticari ve zirai kazançlarda tahakkuk esasına, serbest meslek kazancı,
gayrimenkul sermaye iradı ile diğer kazanç ve iratlarda tahsil esasına, menkul sermaye iratları
ile ücret gelirlerinde ise hukuki ve ekonomik tasarrufun gerçekleşmesine bağlanmıştır.
Menkul sermaye iratları açısından vergiyi doğuran olay niteliğinde olan hukuki ve ekonomik
tasarrufun gerçekleşmesinde, gelirin sahibi tarafından talep edilebilir hale gelmesi anlamına gelen
hukuki tasarruf aşaması, gelirin istendiği anda sahibine ödenecek hale gelmesi anlamına gelen
ekonomik tasarruf aşamasınca izlenmekte olup, söz konusu menkul sermaye iradı gelirinin fiilen
tahsil edilip edilmemesi gelirin elde edilmesine etki etmemektedir. 
Şirketlerin kar dağıtımına ilişkin esaslarını düzenleyen Türk Ticaret Kanununun 364 üncü
maddesinin ikinci fıkrası ve 369 uncu maddesinin birinci fıkrasının (2) numaralı bendi uyarınca
anonim şirketlerde kar dağıtma yetkisi genel kurula; 536 ncı maddesi uyarınca da kar dağıtımı
yetkisi, ortak sayısı 20'den fazla olan limited şirketlerde ortaklar genel kuruluna, ortak sayısı 20 ve
daha az olan limited şirketlerde de ortakların yazılı kararına bırakılmıştır.Aynı Kanunun yedek akçelerle ilgili hükümlerine 466-469 uncu maddelerinde yer verilmiş olup 470
inci maddede ise, kar payının sadece safi kardan ve bu amaçla ayrılmış olan yedek akçelerden
dağıtılabileceği belirtilmiştir.
Bu hüküm ve açıklamalara göre, geçmiş yıl zararlarının geçmiş yıl kârlarına ve/veya yasal yedeklere
mahsup edilmesi işleminde, nakden veya hesaben bir ödeme bulunmamaktadır. Bu nedenle, geçmiş
yıl kârlarının ve/veya yasal yedeklerin geçmiş yıl zararlarına mahsup edilmesi işlemi, kar payı
dağıtımı olarak değerlendirilmeyecek ve kar payı dağıtımına bağlı vergi kesintisi yapılmayacaktır.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
 
 
(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise
bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz
dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi
için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.