Genel bütçeli kuruluşun beyanname verme yükümlülüğü hk.

Özelge: Genel bütçeli kuruluşun beyanname verme
yükümlülüğü hk.
Sayı: 
84098128-125-405
Tarih: 
09/07/2013
 
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İZMİR VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
MÜKELLEF HİZMETLERİ GELİR VERGİLERİ GRUP MÜDÜRLÜĞÜ
 
   
Sayı : 84098128-125-405 09/07/2013
Konu : Genel bütçeli kuruluşun beyanname verme yükümlülüğü  
 
            İlgide kayıtlı özelge talep formunuz ve yazınızda; kurumunuzun SGK bünyesinde faaliyet
göstermekte iken 02.11.2011 tarihi itibariyle Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığına devredildiğini,
Aralık/2011 dönemi tevkifat, damga vergisi, karar pulu ve muhtasar beyannamesi (ücretlerden
alınan tevkifat, damga vergisi karar pulu; sözleşmelerden alınan damga vergisi karar pulu; mal ve
hizmet alım faturalarından alınan damga vergisi, karar pulu; mahkeme sonrasında ödenen
ücretlerden alınan gelir vergisi ve damga vergisi) tutarı olan 115.512,46.-TL vergiye ilişkin
17.01.2012 ve 19.01.2012 tarihinde bildirimde bulunduğunuzu, ancak 02.11.2011 tarihinde 662
sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile Genel Bütçeye dahil olmanız nedeniyle anılan meblağın
ödenip ödenmeyeceği hususunda  Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.
          GELİR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN
          193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 61'inci maddesinde; "Ücret, işverene tabi ve belirli bir
işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile
temsil edilebilen menfaatlerdir.
          Ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (Mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans,
aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir
ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş
bulunması onun mahiyetini değiştirmez." hükmüne yer verilmiş olup, 62'nci maddesinde ise "İş
verenler, hizmet erbabını işe alan, emir ve talimatları dahilinde çalıştıran gerçek ve tüzel kişilerdir."
hükmü yer almaktadır.
            Aynı Kanun'un 94'üncü maddesinin birinci fıkrasında; Kamu idare ve müesseseleri, iktisadi
kamu müesseseleri, sair kurumlar, ticaret şirketleri, iş ortaklıkları, dernekler, vakıflar, dernek ve
vakıfların iktisadi işletmeleri, kooperatifler, yatırım fonu yönetenler, gerçek gelirlerini beyan
etmeye mecbur olan ticaret ve serbest meslek erbabı, zirai kazançlarını bilanço veya zirai işletme
hesabı esasına göre tespit eden çiftçilerin maddede bentler halinde sayılan ödemeleri (avans olarak
ödenenler dahil) nakden veya hesaben yaptıkları sırada, istihkak sahiplerinin gelir vergilerine
mahsuben tevkifat yapmaya mecbur oldukları hükme bağlanmış olup, 1 numaralı bendinde, hizmet
erbabına ödenen ücretler ile 61'inci maddede yazılı olup ücret sayılan ödemelerden (istisnadan
faydalananlar hariç), 103 ve 104'üncü maddelere göre vergi tevkifatı yapılacağı hüküm altına
alınmıştır.
          Bu itibarla, İzmir 9. İş Mahkemesinin 06.10.2011 tarih ve Esas No:xxx, Karar No:xxx sayılı
kararına istinaden ödenen iş arama izin ücretinin, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 61'inci
maddesi kapsamında ücret olarak değerlendirileceği ve aynı Kanun'un 94'üncü maddesine göre
tevkifata tabi tutulacağı tabiidir.          Yine aynı Kanun'un 100'üncü maddesinde ise, Genel Bütçeye dahil daire ve müesseselerin
yaptıkları vergi tevkifatları için beyanname vermeyecekleri hükmüne yer verilmiştir.
          Öte yandan, 02.11.2011 tarih ve 28103 (Mükerrer) sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 662
sayılı "Aile Ve Sosyal Politikalar Bakanlığının Teşkilat Ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde
Kararname İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair
Kanun Hükmünde Kararname"nin 7'nci maddesiyle 633 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye
eklenen Geçici 10'uncu madde ile adı geçen kurum 02.11.2011 tarihinde Aile ve Sosyal Politikalar
Bakanlığı'na devredilerek genel bütçeli bir kuruluş haline gelmiştir.
          Yukarıdaki hüküm ve açıklamalara göre; kurumunuz 662 sayılı Kanun Hükmünde
Kararnamenin 7'inci maddesi ile genel bütçeli bir kuruluş haline geldiği için, 193 sayılı Gelir Vergisi
Kanunu'nun 100'üncü maddesine istinaden, genel bütçeli kuruluş olarak belirlendiği 02.11.2011
tarihinden itibaren, yaptığı vergi tevkifatları için muhtasar beyanname vermeyecek olup, anılan
tarihten itibaren bordroların Defterdarlık Muhasebe Müdürlüğüne bildirilmesi  ve kesinti ile ilgili
işlemlerin Defterdarlık Muhasebe Müdürlüğü veya Narlıdere Mal Müdürlüğünce yapılması
gerekeceğinden konu ile ilgili olarak Defterdarlık Muhasebe Müdürlüğü'nden bilgi alınması
gerekmektedir.
          DAMGA VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN
            488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 1 inci maddesinde, bu Kanuna ekli (1) sayılı tabloda
yazılı kağıtların damga vergisine tabi olduğu; 3 üncü maddesinde, damga vergisinin mükellefinin
kağıtları imza edenler olduğu, resmi dairelerle kişiler arasındaki işlemlere ait kağıtların damga
vergisini kişilerin ödeyeceği; 8 inci maddesinde, bu Kanunda yazılı resmi  daireden maksadın genel
ve özel bütçeli idarelerle il özel idareleri, belediyeler ve köyler olduğu, bu dairelere bağlı olup ayrı
tüzel kişiliği bulunan iktisadi işletmelerin resmi daire sayılmayacağı; 22 nci maddesinin son
fıkrasında, Maliye Bakanlığının, bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye,
lüzum göreceği işlemlere ilişkin kâğıtlara ait verginin yukarıdaki sürelere bağlı kalmaksızın ve
beyanname aranmaksızın kâğıdın düzenlenmesinden önce veya noterlerce işleme tâbi tutulması
sırasında ödenmesi zorunluluğunu getirmeye, vergiyi işlem anında ilgili kamu kurum veya
kuruluşuna makbuz karşılığı ödettirmeye yetkili olduğu; 23 üncü maddesinde, genel bütçeli daireler
dışında kalan ve istihkaktan kesinti yapmak durumunda bulunan daire ve müesseseler tarafından
bir ay içinde kesilen damga vergisinin, ertesi ayın yirminci (371 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu
Genel Tebliği uyarınca 23 üncü) günü akşamına kadar ödemenin yapıldığı yer vergi dairesine bir
beyanname ile bildirileceği ve 26 ncı günü akşamına kadar yatırılacağı hükümlerine yer verilmiştir.
            Diğer taraftan, 44 Seri No.lu Damga Vergisi Kanunu Genel Tebliğinin "1-Genel bütçeli
dairelerle kişiler arasında düzenlenen kağıtlara ilişkin damga vergisi uygulaması" başlıklı
bölümünde; genel bütçeli daireler ile kişiler arasında düzenlenen kağıtlara (ihale kararları hariç) ait
damga vergisinin, anılan dairece kağıdın mahiyeti ve nispi veya maktu vergi tutarını gösteren
formüle edilmiş bir yazıyla, kişinin tabi olduğu ödeme usulüne bakılmaksızın, kişiler tarafından,
kağıdın düzenlenmesinden önce peşin olarak, genel bütçeli idarelere hizmet veren saymanlıklara
veya mükellefin gelir veya kurumlar vergisi yönünden bağlı olduğu vergi dairesine makbuz karşılığı
ödeneceği, söz konusu kağıtların noterliklerde düzenlenmesi halinde, bu kağıtlara ait damga
vergilerinin 1512 sayılı Noterlik Kanunu çerçevesinde noterler tarafından makbuz karşılığı tahsil ve
beyan edilmesi uygulamasına devam edileceği, genel bütçeli daireler tarafından alınan ihale
kararlarına ait damga vergisinin ise ihale kararının müteahhide tebliğinden itibaren en geç 15 gün
içinde, verginin mükellefi olan müteahhitlerce, genel bütçeli idarelere hizmet veren saymanlıklara
veya mükellefin gelir veya kurumlar vergisi yönünden bağlı olduğu vergi dairesine, beyanname
verilmeksizin makbuz karşılığı ödenmesi gerektiği açıklamalarına yer verilmiştir.
            Buna göre, genel bütçeli kuruluş olarak belirlendiği 02/11/2011 tarihinden itibaren
beyanname verme mükellefiyeti bulunmayan kurumunuzun, mal ve hizmet alımları ile ücret
ödemelerine ilişkin düzenlenen kağıtlara ilişkin damga vergisinin tevkif suretiyle, diğer kağıtlara
ilişkin damga vergisinin 44 Seri No.lu Damga Vergisi Kanunu Genel Tebliğinde belirtilen
açıklamalar çerçevesinde ödenmesi gerekmekte olup genel bütçeli idare olarak yapacağınızişlemler yönünden iliniz Defterdarlık Muhasebe Müdürlüğüne başvurmanız gerekmektedir.
          Bilgi edinilmesini rica ederim.   
 
 
(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise
bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz
dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi
için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.