Görevden el çektirilen noterin vergisel yükümlülükleri hk.
Görevden el çektirilen noterin vergisel yükümlülükleri hk.
Sayı:
B.07.1.GİB.4.31.15.01-010.01[120-09-2016]-14
Tarih:
17/02/2017
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
HATAY VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü
Sayı : 35672403-010.01[120-09-2016]-14 17.02.2017
Konu : Görevden el çektirilen noterin
vergisel yükümlülükleri hk.
İlgide kayıtlı özelge talep formunuz ve eki belgelerin tetkikinden; Türkiye Noterler Birliği
tarafından 23/06/2016 tarihinde … Noteri olarak atandığınızı, … Noter Odasının 12/07/2016 tarih
ve 66 sayılı kararı ile … Noterliğinden 23/06/2016 tarihi itibariyle görevden el çektirildiğinizi, bu
görevin Başkatibi …'e devredildiği, imza yetkinizin bulunmadığı, işyerindeki tüm masraflar ve işçi
ücreti ve sosyal güvenlik primlerinin noter vekilince takip edildiğinden elde edilen hasılatın
masraflar düşüldükten sonra banka hesabına aktarıldığı, size ait iş ve işlemleri vekalet ücreti
ödeyerek noter vekilinin takip ettiği bu durumda; elde edilen hasılata ilişkin katma değer vergisi ve
muhtasar beyanname verilip verilmeyeceği, noterlerce yapılacak makbuz karşılığı ödemelere ait
bildirim yönünden, geçici vergi ve gelir vergisi beyanında bulunup bulunulmayacağı konularında
Başkanlığımız görüşünün talep edildiği anlaşılmıştır.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunun;
65 inci maddesinde, "Her türlü serbest meslek faaliyetinden doğan kazançlar serbest meslek
kazancıdır.
Serbest meslek faaliyeti; sermayeden ziyade şahsi mesaiye, ilmi veya mesleki bilgiye veya ihtisasa
dayanan ve ticari mahiyette olmayan işlerin işverene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi
nam ve hesabına yapılmasıdır...",
66 ncı maddesinde "Serbest meslek faaliyetini mutat meslek halinde ifa edenler, serbest meslek
erbabıdır. Serbest meslek faaliyetinin yanında meslekten başka bir iş veya görev ile devamlı olarak
uğraşılması bu vasfı değiştirmez.
Bu maddenin uygulanmasında:
1. Gümrük komisyoncuları, bilumum borsa ajan ve acentaları, noterler, noterlik görevini ifa ile
mükellef olanlar;
…"
67 nci maddesinde, "Serbest meslek kazancı bir hesap dönemi içinde serbest meslek faaliyeti
karşılığı olarak tahsil edilen para ve ayınlar ve diğer suretlerle sağlanan ve para ile temsil
edilebilen menfaatlerden bu faaliyet dolayısıyle yapılan giderler indirildikten sonra kalan farktır.
…
Serbest meslek erbabı için,
1. Ittıla hasıl etmeleri kaydiyle, namlarına kamu müessesesine, icra dairesine, bankaya, notere veya
postaya para yatırılması;
2. Serbest meslek kazancı olarak doğan alacağın başka bir şahsa temliki (Temlikin ivazlı olup
olmadığına bakılmaz. İvazlı temliklerde ivazın tahsil şartı aranmaz.) veya müşterisine olan borcu ile
takası;
Tahsil hükmündedir.
..."
94 ncü maddesinde, "Kamu idare ve müesseseleri, iktisadî kamu müesseseleri, sair kurumlar,
ticaret şirketleri, iş ortaklıkları, dernekler, vakıflar, dernek ve vakıfların iktisadî işletmeleri,
kooperatifler, yatırım fonu yönetenler, gerçek gelirlerini beyan etmeye mecbur olan ticaret ve
serbest meslek erbabı, zirai kazançlarını bilanço veya ziraî işletme hesabı esasına göre tespit eden
çiftçiler aşağıdaki bentlerde sayılan ödemeleri (avans olarak ödenenler dahil) nakden veya hesaben
yaptıkları sırada, istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben tevkifat yapmaya
mecburdurlar..."
96 ncı maddesinde, "Vergi tevkifatı, 94 üncü madde kapsamına giren nakten veya hesaben yapılan
ödemelere uygulanır. Bu maddede geçen hesaben ödeme deyimi, vergi tevkifatına tabi kazanç ve
iratları ödeyenleri istihkak sahiplerine karşı borçlu durumda gösteren her türlü kayıt ve işlemleri
ifade eder. Vergi tevkifatı, ücretler dışında kalan ödemelerde gayrisafi tutarlar üzerinden yapılır.
Kesilmesi gereken verginin ödemeyi yapan tarafından üstlenilmesi halinde bu vergi, bilfiil ödenen
miktar ile ödemeyi yapanın yüklendiği verginin toplamı üzerinden hesaplanır."
98 inci maddesinde, "94 üncü madde gereğince vergi tevkifatı yapmaya mecbur olanlar bir ay
içinde yaptıkları ödemeler veya tahakkuk ettirdikleri karlar ve iratlar ile bunlardan tevkif ettikleri
vergileri ertesi ayın yirmiüçüncü günü akşamına kadar, ödeme veya tahakkukun yapıldığı yerin
bağlı olduğu vergi dairesine bildirmeye mecburdurlar…"
120 nci maddesinde "Ticari kazanç sahipleri (basit usulde vergilendirilenler hariç) ile serbest
meslek erbabı cari vergilendirme döneminin gelir vergisine mahsup edilmek üzere, bu Kanunun
ticari veya mesleki kazancın tespitine ilişkin hükümlerine göre (indirim ve istisnalar ile Vergi Usul
Kanununun değerlemeye ait hükümleri de dikkate alınarak) belirlenen ilgili hesap döneminin altışar
aylık kazançları (42 nci madde kapsamına giren kazançlar ile noterlik görevini ifa ile mükellef
olanların bu işlerden sağladıkları kazançlar hariç) üzerinden 103 üncü maddede yer alan tarifenin
ilk gelir dilimine uygulanan oranda geçici vergi öderler. Geçici vergi matrahının hesaplanmasında
dönem sonu mal mevcutları, kayıtlar üzerinden tespit edilebilir."
hükümleri yer almaktadır.
Diğer taraftan, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi (KDV) Kanununun;
1/1 inci maddesinde; ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde Türkiye'de
yapılan teslim ve hizmetlerin, 1/3-f maddesinde, Gelir Vergisi Kanununun 70 inci maddesinde
belirtilen mal ve hakların kiralanması işlemlerinin KDV'ye tabi olduğu,
2/1 inci maddesinde, teslimin; bir mal üzerindeki tasarruf hakkının malik veya onun adına hareket
edenlerce, alıcıya veya adına hareket edenlere devredilmesi olduğu, 8/a maddesinde; mal teslimi ve
hizmet ifası hallerinde bu işleri yapanların KDV'nin mükellefi olduğu,
10/a maddesinde, mal teslimi ve hizmet ifası hallerinde malın teslimi veya hizmetin yapılması
anında, 10/b maddesinde, malın tesliminden veya hizmetin yapılmasından önce fatura veya benzeri
belgeler verilmesi hallerinde, bu belgelerde gösterilen miktarla sınırlı olmak üzere fatura ve benzeri
belgelerin düzenlenmesi anında vergiyi doğuran olayın meydana geleceği,
27/1 inci maddesinde, bedeli bulunmayan veya bilinmeyen işlemler ile bedelin mal, menfaat, hizmet
gibi, paradan başka değerler olması halinde verginin matrahının işlemin mahiyetine göre emsal
bedeli veya emsal ücreti olacağı,
hükme bağlanmıştır.
Öte yandan; 1512 sayılı Noterlik Kanununun "Boşalan noterliğin vekaleten yönetimi:" başlıklı 33
üncü maddesinde, "Her ne sebeple olursa olsun boşalan birinci, ikinci veya üçüncü sınıf bir
noterliği, atanan noter göreve başlayıncaya kadar o noterlikte çalışan ve stajının altı ay'ını
tamamlamış olan stajiyer, bu durumdaki stajiyerler birden fazla ise kıdemlisi, o noterlikte bu
durumda stajiyer yoksa noter odasının uygun bulacağı ve görevlendireceği aynı durumdaki stajiyer,
bunlardan hiç birisi bulunmadığı takdirde o noterliğin başkatibi, onun da engelli bulunduğu
hallerde en kıdemli katibi vekaleten yönetir.
Noterlikte bu işi görecek katip bulunmadığı takdirde, Cumhuriyet savcılığının bildirmesi üzerine,
adalet komisyonu tarafından atanacak icra müdürü, icra müdür yardımcısı veya yeterli bir adalet
memuruna bu iş gördürülür. İşin yürütülmesinde yetersiz kaldığının denetimlerde belirlenmesi
halinde vekil her zaman değiştirilebilir.
Yukarıdaki fıkralar gereğince noterliği yürüten görevliye, kendi aylık veya ücretinden az olmamak
üzere, noter odası tarafından tayin olunacak ücret, noterlik gelirinden ödenir. Ancak, bu ücret
noterliğin aylık safi gelirinin yarısından fazla olamaz.
Vekilin daire dışında bizzat yapacağı işlemlerden alınacak yol ödeneği dahil noterliğin, aylık gayri
safi gelirinden, noterlik aidatı vekilin ücreti ve noterliğin diğer giderleri ayrıldıktan sonra kalanı,
gelir ve giderin müfredatlı listesi ile birlikte en geç müteakip ayın on beşine kadar vekil tarafından
Türkiye Noterler Birliğine gönderilir." hükmü düzenlenmiştir.
Aynı Kanunun "Geçici bir süre işten ayrılmalarda vekalet" başlıklı 34 üncü maddesinde ise
"Noterlerin, tutuklanma, işten el çektirme ve geçici olarak işten çıkarma gibi sebeplerden dolayı
geçici bir süre işlerinden ayrılmaları halinde görevleri 33 üncü madde uyarınca gördürülür.
Bu takdirde, geçici olarak işten çıkarma hali ayrık olmak üzere diğer hallerde, noterlik aidatı
ayrıldıktan sonra safi gelirin noter vekiline verilen ücretin artan kısmının yarısı notere verilip, diğer
yarısı zimmeti çıktığı takdirde mahsup edilmek, aksi takdirde notere iade olunmak üzere,
soruşturma ve kovuşturma kesin bir kararla sonuçlanıncaya kadar alıkonulur. Geçici olarak işten
çıkarma halinde noter aidatı ve vekile verilen ücretten artan noterlik safi geliri Türkiye Noterler
Birliğine gönderilir. " hükmü yer almaktadır.
Bu hükümlere göre, noter hakkında görevden el çektirme kararı verilmesi halinde, noterin noterlik
sıfatı kesin hüküm verilinceye kadar devam etmekte ancak, soruşturma veya kovuşturma kesin bir
kararla sonuçlanıncaya kadar noterlik işleri noter vekili eliyle yürütülmektedir. Noterlik gelirinin;
noterlik aidatı ayrıldıktan sonraki safi tutarın noter vekiline verilen ücretten artan kısmının yarısı
notere verilip, diğer yarısı zimmeti çıktığı takdirde mahsup edilmek, aksi takdirde notere iade
olunmak üzere, soruşturma ve kovuşturma kesin bir kararla sonuçlanıncaya kadar alıkonulmak
suretiyle dağılması gerekmektedir. Buna göre, soruşturma süresi zarfında görevden el çektirilen
noter, noterlik gelirinin bir kısmını soruşturma ve kovuşturma kesin bir kararla sonuçlanınca
almaktadır.
Dolayısıyla, işten el çektirmekle noterlik sıfatını kaybetmeyen noterin serbest meslek
mükellefiyetinin devam etmesi gerektiği ve beyan edeceği gelirinde elde ettiği kısımlarla sınırlı
olacağı tabiidir.
Diğer taraftan, serbest meslek kazancının tespitinde tahsil esası geçerli olduğundan, noterlik
görevinden el çektirilmesi nedeniyle bloke edilen tutar serbest meslek kazancı yönünden elde
edilmiş bir kazanç sayılmayacak olup bloke tutarın geçici vergi ve gelir vergisi beyanına dâhil
edilmemesi gerekmektedir.
Bu hüküm ve açıklamalar çerçevesinde, serbest meslek mükellefiyetinizin devam etmesi ve elde
etmiş olduğunuz gelir ile sınırlı olmak üzere serbest meslek kazancınıza ait geçici vergi ve gelir
vergisi beyannamesinin verilmesi gerekmekte olup bloke edilen tutarların ise tarafınıza ödendiği
dönemde beyan edilmesi gerekeceği tabiidir.
Öte yandan, görevden el çektirilen veya her ne sebeple olursa olsun boşalan noterliğe vekil olarak
atananlar Gelir Vergisi Kanununun 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendi uyarınca
serbest meslek erbabı olarak kabul edilmektedir.
Buna göre, …'in noter vekili olarak, 1512 sayılı Noterlik Kanununun 33 ve 34 üncü maddeleri
hükmü kapsamında hissesine düşen geliri serbest meslek kazancı olarak beyan etmesi ayrıca,
serbest meslek mükellefi olması dolayısıyla KDV ve muhtasar beyannamelerini vermesi
gerekmektedir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise
bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz
dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi
için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.