Hasılat Paylaşımı Esasına Göre Elde Edilen Gelirin Kurumlar Vergisi ve KDV'ye Tabi Olup Olmadığı

Hasılat Paylaşımı Esasına Göre Elde Edilen Gelirin
Kurumlar Vergisi ve KDV'ye Tabi Olup Olmadığı
Sayı: 
B.07.1.GİB.4.09.15.01-130-124696
Tarih: 
22/11/2017
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
AYDIN VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü
 
   
Sayı : 79690095-130[8-2017-120-3]-124696 22.11.2017
Konu : Hasılat Paylaşımı Esasına Göre Elde  
Edilen Gelirin Kurumlar Vergisi ve
KDV'ye Tabi Olup Olmadığı
 
İlgi :30.03.2017 tarihli özelge talep formu
 
İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, tapuda Belediyeniz tüzel kişiliği adına kayıtlı arsa vasıflı
taşınmazın, hasılat paylaşımı yöntemiyle yüklenici firmaya verildiği ve sözleşme imzalandığı
belirtilerek bu işlem nedeniyle Belediyenizin kurumlar vergisi ve katma değer vergisi (KDV)
karşısındaki durumu sorulmaktadır.
 
 
 KURUMLAR VERGİSİ YÖNÜNDEN
 
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 1 inci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde, iktisadi
kamu kuruluşları vergi mükellefiyeti kapsamına alınmış olup aynı Kanunun 2 nci maddesinin
üçüncü fıkrasında da Devlete, il özel idarelerine, belediyelere, diğer kamu idarelerine ve
kuruluşlarına ait veya bağlı olup faaliyetleri devamlı bulunan ve birinci ve ikinci fıkralar dışında
kalan ticari, sınai ve zirai işletmelerin iktisadi kamu kuruluşu olduğu; altıncı fıkrasında ise iktisadi
kamu kuruluşları ile dernek veya vakıflara ait iktisadi işletmelerin kazanç amacı gütmemeleri,
faaliyetlerinin kanunla verilmiş görevler arasında bulunması, tüzel kişiliklerinin olmaması, bağımsız
muhasebelerinin ve kendilerine ayrılmış sermayelerinin veya iş yerlerinin bulunmamasının
mükellefiyetlerini etkilemeyeceği, mal veya hizmet bedelinin sadece maliyeti karşılayacak kadar
olması, kar edilmemesi veya karın kuruluş amaçlarına tahsis edilmesinin bunların iktisadi niteliğini
değiştirmeyeceği hükme bağlanmıştır.
 
Anılan Kanunun uygulanmasına ilişkin açıklamalar içeren 1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel
Tebliğinin (2.3.1.) bölümünde iktisadi kamu kuruluşunun ticari, sınai veya zirai bir işletme
oluşturup oluşturmadığı hususunda, Tebliğin (2.4.) bölümünde yapılan açıklamaların dikkate
alınması gerektiği belirtilmiştir.
 Söz konusu Tebliğin (2.4.) bölümünde ise iktisadi işletmenin belirlenmesinde işletmenin belirgin
özelliklerinin bağlılık, devamlılık ve faaliyetin ticari, sınai veya zirai bir mahiyet arz etmesinin, diğer
bir anlatımla iktisadi işletmenin unsurlarının ticari faaliyetin de temel özelliklerinden olan, bir
organizasyona bağlı olarak piyasa ekonomisi içerisinde bedel karşılığı mal alım-satımı, imalatı ya da
hizmet ifaları gibi faaliyetler olduğu, kanunun bu gibi halleri tek tek saymak yerine, dernek veya
vakıf tarafından piyasa ekonomisi içerisinde icra edilen tüm iktisadi faaliyetleri kapsamına aldığı,
satılan mal veya hizmete ait bedelin sadece maliyeti karşılayacak kadar olmasının, kar
edilmemesinin, karın kuruluş amaçlarına tahsis edilmesinin bunların iktisadi işletme olma vasfını
değiştirmeyeceği açıklanmıştır.
 
İktisadi işletmenin tanımı içinde yer alan ve devamlı olarak yapılan ticari, sınai veya zirai faaliyetten
söz edebilmek için bu işletmenin tedavül ekonomisine katılması, başka bir ifadeyle işletmede
üretilen veya alınan malların veya verilen hizmetin bir bedel karşılığı satılmış olması gerekir. Aksi
halde diğer unsurlar var olsa dahi bir iktisadi işletmenin varlığından söz edilemez.
 
Öte yandan, Belediyenizin tüzel kişiliği itibariyle kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunmamakla
birlikte ticari, sınai ve zirai faaliyetleri dolayısıyla tüzel kişiliğine bağlı oluşacak iktisadi kamu
kuruluşu nezdinde kurumlar vergisi mükellefiyetinin tesis edilmesi gerekecektir.
 
Buna göre, tapuda Belediyeniz adına kayıtlı arsa üzerinden yürütülen inşaat faaliyetinin hasılat
paylaşımı sözleşmesine istinaden icra edilmesi Belediyeniz yönünden ticari organizasyonun
varlığına karine teşkil edeceğinden, söz konusu faaliyetin ticari faaliyet olarak değerlendirilmesi ve
bu faaliyet nedeniyle Belediyenize ait olarak oluşacak iktisadi kamu kuruluşu nezdinde kurumlar
vergisi mükellefiyetinin tesis edilmesi gerekmektedir.
 
KATMA DEĞER VERGİSİ YÖNÜNDEN
 
3065 sayılı KDV Kanununun;
 
1/1 inci maddesinde; ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde Türkiye'de
yapılan teslim ve hizmetlerin, 1/3-g maddesinde, genel ve katma bütçeli idarelere, il özel
idarelerine, belediyeler ve köyler ile bunların teşkil ettikleri birliklere, üniversitelere, dernek ve
vakıflara, her türlü mesleki kuruluşlara ait veya tabi olan veyahut bunlar tarafından kurulan veya
işletilen müesseseler ile döner sermayeli kuruluşların veya bunlara ait veya tabi diğer
müesseselerin ticari, sınai, zirai ve mesleki nitelikteki teslim ve hizmetlerinin KDV'ye tabi olduğu,
 
2/5 inci maddesinde; trampanın iki ayrı teslim hükmünde olduğu,
 
17/4-p maddesinde; belediyeler ile il özel idarelerinin mülkiyetindeki taşınmazların satışı suretiyle
gerçekleşen devir ve teslimlerin KDV'den istisna olduğu,
 17/4-r maddesinde; kurumların aktifinde en az iki tam yıl süreyle bulunan iştirak hisseleri ile
taşınmazların satışı suretiyle gerçekleşen devir ve teslimler ile bankalara borçlu olanların ve
kefillerinin borçlarına karşılık taşınmaz ve iştirak hisselerinin (müzayede mahallerinde yapılan
satışlar dahil) bankalara devir ve teslimlerinin KDV'den istisna olduğu, istisna kapsamındaki
kıymetlerin ticaretini yapan kurumların, bu amaçla aktiflerinde bulundurdukları taşınmaz ve
iştirak hisselerinin teslimlerinin istisna kapsamı dışında olduğu
 
hüküm altına alınmıştır.
 
KDV Genel Uygulama Tebliğinin (I/B-8) bölümünde arsa karşılığı inşaat işlerindeki KDV
uygulamasına ilişkin düzenleme yapılmıştır.
 
60 No.lu KDV Sirkülerinin (1.8.2.) bölümünde; uygulamada 'hasılat paylaşımı', 'gelir paylaşımı' vb.
şekillerde düzenlenen sözleşmeler uyarınca yapılan işlerde, inşa edilen bağımsız birimler yerine
bunların hasılatı paylaşılmakta olup, bu tür sözleşmeler gereğince yapılan işlerin de "arsa karşılığı
inşaat" olarak değerlendirilmesi gerektiği ifade edilmiştir.
 
KDV oranları, 3065 sayılı KDV Kanununun 28 inci maddesinin Bakanlar Kuruluna verdiği yetkiye
dayanılarak yayımlanan 2007/13033 sayılı Bakanlar Kurulu Kararnamesi (BKK) ile BKK'ya ekli (I)
sayılı listede yer alan teslim ve hizmetler için %1, (II) sayılı listede yer alan teslim ve hizmetler için
% 8, bu listelerde yer almayan vergiye tabi işlemler için % 18 olarak tespit edilmiştir. 2007/13033
sayılı BKK'ya ekli listelerde yer almayan arsa teslimleri %18 oranında KDV'ye tabi bulunmaktadır.
 
Buna göre, tapuda Belediyeniz tüzel kişiliği adına kayıtlı arsa vasıflı taşınmazın hasılat paylaşımı
yöntemiyle yüklenici firmaya verilmesi, ticari faaliyet kapsamında değerlendirilmekte olup bu işlem
nedeniyle Belediyenize ait olarak oluşacak iktisadi kamu kuruluşu tarafından arsa teslimine ilişkin
düzenlenecek faturalarda %18 oranında KDV hesaplanacaktır.
 
Öte yandan, Belediyenize ait olarak oluşacak iktisadi kamu kuruluşunun arsa tesliminin 3065 sayılı
Kanunun 17/4-p ve 17/4-r maddelerindeki istisnalar kapsamında değerlendirilmesi de mümkün
değildir.
 
Bilgi edinilmesini rica ederim.
 
 
 
(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise
bu özelge geçersizdir.(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz
dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi
için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.