Her türlü mal ve haklarına TMSF tarafından haciz konulmuş olan şirkete ait gayrimenkulün kiralanması karşılığı elde edilen kira gelirinin vergilendirilmesi.
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü
Sayı :11395140-019.01-1517 19/09/2013
Konu :Her türlü mal ve haklarına TMSF
tarafından haciz konulmuş olan şirkete ait
gayrimenkulün kiralanması karşılığı elde
edilen kira gelirinin vergilendirilmesi.
İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, her türlü mal ve haklarına TMSF tarafından haciz konulmuş olan şirketinize
ait ... İli, ... İlçesi, ... Mh. .. ada, ... nolu parsellerde kayıtlı iki katlı taşınmazın TMSF'nin oluşturduğu satış komisyonu
tarafından açık arttırma usulü ile üçüncü kişilere ihale edildiği, ancak tapu kütüğünde alıcı adına tescil edilmediğinden
şirketinizin hakim ortağı tarafından ihalenin feshi davası açıldığı belirtilerek, ihalenin gerçekleştiği tarihten sonra TMSF
tarafından tahsil edilecek kira gelirleri için fatura düzenlenip düzenlenmeyeceği ile söz konusu işlemin Kurumlar Vergisi
ve KDV karşısındaki durumu hususlarında Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.
Konu ile ilgili olarak gerekli açıklamalar aşağıda yapılmıştır.
I- KURUMLAR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 1 inci maddesinin birinci fıkrasında Kurumlar Vergisine tabi olan
mükelle er belirtilmiş olup, ikinci fıkrasında ise; kurum kazancının, gelir vergisinin konusuna giren gelir unsurlarından
oluşacağı belirtilmiş olup, Gelir Vergisi Kanununun 70 inci maddesinin birinci fıkrasında, gayrimenkul olarak nitelendirilen
mal ve hakların sahipleri, mutasarrı arı, zilyedleri, irtifak ve intifa hakkı sahipleri veya kiracıları tarafından kiraya
verilmesinden elde edilen iratlar gayrimenkul sermaye iradı olduğu hüküm altına alınmıştır.
Kurumlar Vergisi Kanununun 6 ncı maddesinde;
"(1) Kurumlar vergisi, mükelle erin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safı kurum kazancı üzerinden hesaplanır.
(2) Safî kurum kazancının tespitinde, Gelir Vergisi Kanununun ticarî kazanç hakkındaki hükümleri uygulanır. "
hükümleri yer almıştır.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun ticari kazancın tari nin yapıldığı 37 nci maddesinde, her türlü ticari ve sınai
faaliyetlerden doğan kazançların ticari kazanç olduğu hükme bağlanmış ve ticari kazançta vergiyi doğuran olay tahakkuk
esasına bağlanmıştır.
Aynı Kanunun 38 inci maddesinde; "Bilanço esasına göre ticari kazanç, teşebbüsteki özsermayenin hesap dönemi
sonunda ve başındaki değerleri arasındaki müspet farktır. "hükmü yer almaktadır.
Bu itibarla, kurum kazancı, ticari kazanç niteliği taşıdığından ve ticari kazanç gibi tespit edildiğinden, ticari kazancın
tespitinde iki temel ilke geçerlidir. Bunlar "dönemsellik" ve "tahakkuk esası" ilkeleridir. Tahakkuk esası ilkesinde, gelir
veya giderin tahsil edildikleri ve ödendikleri döneme bakılmaksızın miktar ve mahiyet itibariyle kesinleşmiş olmasını ifade
eder.
Bu esas dikkate alındığında bir gelir unsurunun, mahiyet ve tutar itibariyle kesinleştiği dönem kazancının
tespitinde dikkate alınması gerekmektedir.
Bu hüküm ve açıklamalara göre; şirketinizin borçlarına karşılık TMSF'ye devredilen, TMSF tarafından da ...'ye ihale
edilen ... parseldeki gayrimenkullerin TMSF'ye devredilmesi ile söz konusu gayrimenkullerin kiralanmasından elde edilen
gelirler, ihalenin feshi davası açılmış ve devir işleminin gerçekleşmemiş olması nedeniyle, gayrimenkullerin sahibi
TMSF'ye ait olması gerekmekte olup, kira gelirleri şirketinizin kurum kazancına dahil değildir.
Ancak ihale öncesinde gayrimenkulün gelecek ay veya yıllara ilişkin kirasının şirketiniz tarafından peşin olarak
tahsil edilmiş olması durumunda veya kiraların şirketiniz tarafından önceden alacağın temliki yoluyla devredilmiş olması
nedeniyle TMSF tarafından tahsil edilememesi durumlarında söz konusu kira gelirlerinin şirketiniz kurumlar vergisi
matrahına dahil edilmesi gerektiği tabiidir.
II- KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:
Katma Değer Vergisi (KDV) Kanununun;
- 1/1 inci maddesinde, Türkiye'de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim
ve hizmetlerin KDV ye tabi olduğu,
-17/4-d maddesinde, iktisadi işletmelere dahil olmayan gayrimenkullerin kiralanması işlemlerinin KDV den
müstesna olduğu,
-17/4-m maddesinde, Bankalar Kanunu uyarınca; mal ve hakların Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna teslimi ile
bunların Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu tarafından (müzayede mahallinde satışı dahil) teslimi, bu fonun devraldığı
alacakların tahsili amacıyla, bunların teminatını oluşturan mal ve hakların (müzayede mahallinde satışı dahil) teslimi ve
temettü hariç ortaklık haklarıyla yönetim ve denetimleri devralınan şirketlerin akti erinin Fon alacaklarının tahsili
amacıyla (müzayede mahallerinde yapılan satışlar dahil) tesliminin KDV den istisna olduğu
hükme bağlanmıştır.
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 88 inci maddesinde ise; "Her türlü gayrimenkul
malların, gemilerin haczi sicillerine işlenmek üzere haciz key yetinin tapuya veya gemi sicillerinin tutulduğu daireye tebliğ
edilmesi suretiyle yapılır.
...Gayrimenkul haczi bunların hasılat ve menfaatlerine de şamildir... " hükmü yer almaktadır.
Gayrimenkulde mülkiyetin devri esas itibariyle tapuda alıcı adına tescil suretiyle gerçekleşmektedir. Tapuda alıcı
adına tescil yapılmayan ancak ili olarak teslim edilerek alıcının malik gibi kullanıldığı gayrimenkullerde, gayrimenkulün
teslimi ile KDV doğmaktadır.
Bu açıklamalar çerçevesinde;
1- Söz konusu gayrimenkulün şirketiniz tarafından kiraya verilmesi işlemi Kanunun 1/1 inci maddesi çerçevesinde
KDV ye tabi tutulacaktır. Söz konusu gayrimenkulün, TMSF adına tapuda devri yapılmamakla birlikte ili tasarruf hakkı
TMSF ye devredildiğinden devir tarihinden sonraki kira tutarları üzerinden şirketiniz tarafından KDV hesaplanmayacaktır.
2- Şirketiniz akti nde kayıtlı bulunan gayrimenkulün şirketiniz borçlarına karşılık TMSF'ye devredilmesi ve bu
gayrimenkulün TMSF tarafından ... ye ihale edilmesi Kanunun 17/4-m maddesi kapsamında KDV den istisnadır.
III-VERGİ USUL KANUNU YÖNÜNDEN:
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 229 uncu maddesinde; fatura, satılan emtia veya yapılan iş karşılığında
müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari
vesika olarak tanımlanmış, 231/5 inci maddesinde ise; faturanın mal teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren
azami yedi gün içinde düzenleneceği, bu süre içerisinde düzenlenmeyen faturaların hiç düzenlenmemiş sayılacağı hükme
bağlanmıştır.
Aynı Kanunun "Fatura Kullanma Mecburiyeti" başlıklı 232 nci maddesinde: "Birinci ve ikinci sınıf tüccarlar, kazancı
basit usulde tespit edilenlerle defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçiler:
1. Birinci ve ikinci sınıf tüccarlara;
2. Serbest meslek erbabına;
3. Kazançları basit usulde tespit olunan tüccarlara;
4. Defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilere;
5. Vergiden muaf esnafa.
Sattıkları emtia veya yaptıkları işler için fatura vermek ve bunlar da fatura istemek ve almak mecburiyetindedirler.
Yukarıdakiler dışında kalanların, birinci ve ikinci sınıf tüccarlar ile kazancı basit usulde tesbit edilenlerden ve defter
tutmak mecburiyetinde olan çiftçilerden satın aldıkları emtia veya onlara yaptırdıkları iş bedelinin 50.000.000 lirayı(411
Sıra No.lu V.U.K Genel Tebliği ile 1.1.2012'den itibaren 770,00 -TL) geçmesi veya bedeli 50.000.000 liradan(411 Sıra No.lu
V.U.K Genel Tebliği ile 1.1.2012'den itibaren 770,00 -TL) az olsa dahi istemeleri halinde emtiayı satanın veya işi yapanın
fatura vermesi mecburidir." hükmü yer almaktadır.
Yukarıda yapılan açıklamalara göre, söz konusu gayrimenkul için devir tarihinden sonraki kira tutarları üzerinden
şirketiniz tarafından KDV hesaplanmaması ve devir işleminin gerçekleşmemesi nedeniyle gayrimenkullerin sahibi
TMSF'ye ait olması sonucu kira gelirlerinin şirketinizin kurum kazancına dahil olmaması birlikte değerlendirildiğinde,
devir sonrası TMSF'ye ödenen kira bedelleri için fatura düzenlemenize gerek bulunmamaktadır.
Ancak ihale öncesinde gayrimenkulün gelecek ay veya yıllara ilişkin kirasının şirketiniz tarafından peşin olarak tahsil
edilmiş olması durumunda veya kiraların şirketiniz tarafından önceden alacağın temliki yoluyla devredilmiş olması
nedeniyle TMSF tarafından tahsil edilememesi durumlarında söz konusu kira gelirleri için şirketiniz tarafından fatura
düzenlenmesi gerektiği tabiidir
Bilgi edinilmesini rica ederim.
(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu illeriniz dolayısıyla vergi tarh
edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.