Hong Kong mukimi firmadan alınıp yurt dışında yerleşik firmaya satılan mühendislik hizmeti karşılığında vergi tevkifatı yapılıp yapılmayacağı.

Hong Kong mukimi firmadan alınıp yurt dışında yerleşik
firmaya satılan mühendislik hizmeti karşılığında vergi
tevkifatı yapılıp yapılmayacağı.
Sayı: 
B.07.1.GİB.4.34.17.01-KDV.06.-133
Tarih: 
28/01/2015
T.C.
GELİR İDARESİ   BAŞKANLIĞI
 İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef   Hizmetleri Katma Değer Vergisi Grup Müdürlüğü
 
   
Sayı :39044742-KDV.06.-133 28/01/2015
Konu :Hong Kong mukimi firmadan alınıp  
yurt dışında yerleşik   firmaya satılan
mühendislik hizmeti karşılığında
vergi tevkifatı yapılıp   yapılmayacağı.
        
 
 
 
            İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, firmanız tarafından Türkiye’de şubesi veya temsilcisi
bulunmayan Çin Halk Cumhuriyeti Hong Kong Özel İdari Bölgesi mukimi firmadan mühendislik
hizmeti alındığı ve bu mühendislik hizmetinin Türkiye’de şubesi veya temsilcisi bulunmayan Belçika
mukimi firmaya satıldığı bu mühendislik çalışmasından tamamen yurt dışında faydalanıldığı,
belirtilerek, bu kapsamda Çin Halk Cumhuriyeti Hong Kong Özel İdari Bölgesi mukimi firmaya
yapılan ödemeler üzerinden Gelir ve Kurumlar Vergisi ile KDV tevkifatı yapma yükümlülüğü
bulunup bulunmadığı hususunda Başkanlığımız görüşü istenilmektedir.
 
            1- KURUMLAR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:
 
            5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun “Tam ve dar mükellefiyet” başlıklı 3 üncü
maddesinin ikinci fıkrasında, Kanunun 1 inci maddesinde sayılı kurumlardan kanunî ve iş
merkezlerinin her ikisi de Türkiye'de bulunmayanların, sadece Türkiye'de elde ettikleri kazançları
üzerinden vergilendirilecekleri; üçüncü fıkrasının (c) bendinde Türkiye'de elde edilen serbest
meslek kazançlarının dar mükellefiyette kurum kazancını oluşturduğu hükme bağlanmıştır.
 
            Aynı maddenin dördüncü fıkrasında ise, bu maddede belirtilen kazanç ve iratlar ile gelir
unsurlarının Türkiye’de elde edilmesi ve Türkiye’de daimi temsilci bulundurulması konularında, 193
sayılı Gelir Vergisi Kanununun ilgili hükümlerinin uygulanacağı ifade edilmiştir.
 
            Gelir Vergisi Kanununun 7 nci maddesinin birinci fıkrasının (4) numaralı bendinde, dar
mükellefiyete tabi kimseler bakımından serbest meslek kazançlarının Türkiye’de elde edilmiş
sayılması  için  serbest  meslek  faaliyetlerinin  Türkiye’de  icra  edilmesi  veya  Türkiye’dedeğerlendirilmesi gerektiği belirtilmiş, aynı maddenin son paragrafında da, “Bu maddenin 3'üncü,
4'üncü, 5'inci ve 7'inci bentlerinde sözü edilen değerlendirmeden maksat, ödemenin Türkiye'de
yapılması veya ödeme yabancı memlekette yapılmışsa, Türkiye'de ödeyenin veya nam ve hesabına
ödeme yapılanın hesaplarına intikal ettirilmesi veya kârından ayrılmasıdır.” hükmüne yer
verilmiştir.
 
            Kurumlar Vergisi Kanununun 30 uncu maddesinin birinci fıkrasında ise, dar mükellefiyete
tabi kurumların fıkrada bentler halinde sayılan kazanç ve iratları üzerinden, bu kazanç ve iratları
avanslar da dahil olmak üzere nakden veya hesaben ödeyen veya tahakkuk ettirenler tarafından
%15 oranında kurumlar vergisi kesintisi yapılacağı belirtilerek; anılan maddenin verdiği yetkiye
dayanılarak yayımlanan 2009/14593 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile serbest meslek kazançları
üzerinden yapılacak kurumlar vergisi kesintisi oranı, petrol arama faaliyetleri dolayısıyla
sağlanacak kazançlardan %5, diğer serbest meslek kazançlarından %20 olarak belirlenmiştir.
 
            Buna göre, şirketinizin yurt dışı mukimi firmadan almış olduğu mühendislik hizmeti
karşılığında yapılacak ödemelerin, serbest meslek kazancı olarak değerlendirilmesi ve bu
kapsamdaki ödemeler üzerinden 2009/14593 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca %20 oranında
kurumlar vergisi kesintisi yapılması gerekmektedir.
 
            2- KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:
 
            3065 sayılı Katma Değer Vergisi (KDV) Kanununun;
 
            -1/1 inci maddesinde, ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde
Türkiye'de yapılan teslim ve hizmetlerin KDV ye tabi olduğu,
 
            -6/b maddesinde, hizmet ifalarında işlemin (hizmetin) Türkiye'de yapılmış sayılması için,
hizmetin Türkiye'de yapılması veya hizmetten Türkiye'de faydalanılması gerektiği,
 
            -8 inci maddesinde, mal teslimi ve hizmet ifası hallerinde bu işleri yapanların verginin
mükellefi olduğu,
 
            -9/1 inci maddesinde, mükellefin Türkiye içinde ikametgâhının, işyerinin, kanuni merkezi ve
iş merkezinin bulunmaması hallerinde ve gerekli görülen diğer hallerde Maliye Bakanlığının vergi
alacağının emniyet altına alınması amacıyla vergiye tabi işlemlere taraf olanları verginin
ödenmesinden sorumlu tutabileceği,
 
hüküm altına alınmıştır.
             26/4/2014 tarih ve 28983 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan KDV Genel Uygulama Tebliğinin
“I/C-2.1.2.1. İkametgahı, İşyeri, Kanuni Merkezi ve İş Merkezi Türkiye’de Bulunmayanlar
Tarafından Yapılan İşlemler” başlıklı bölümünde; (1/5/2014 tarihinden önce 117 Seri No.lu KDV
Genel Tebliğinin 2.1. İkametgahı, İşyeri, Kanuni Merkezi ve İş Merkezi Türkiye’de Bulunmayanlar
Tarafından Yapılan İşlemler başlıklı bölümü)
 
            “3065 sayılı Kanunun 1 inci maddesine göre bir hizmetin KDV’nin konusuna girebilmesi için
Türkiye’de ifa edilmesi gerekmektedir. Aynı Kanunun (6/b) maddesinde ise Türkiye'de yapılan veya
faydalanılan hizmetlerin Türkiye'de ifa edilmiş sayılacağı hükme bağlanmıştır.
 
            Buna göre, ikametgâhı, işyeri, kanuni merkezi ve iş merkezi Türkiye’de bulunmayanların
Türkiye’de yaptığı hizmetler ile bunların yurt dışında yaptığı ancak Türkiye’de faydalanılan
hizmetler KDV’ye tabi olacaktır.
 
            Bu gibi hizmet ifalarında mükellef, esas olarak hizmeti ifa eden olmakla birlikte, Türkiye'de
ikametgâhı, işyeri, kanuni merkezi ve iş merkezi bulunmadığından, KDV’nin tamamı, hizmetten
faydalanan yurt içindeki muhatap tarafından sorumlu sıfatıyla beyan edilip ödenecektir.
 
            Hizmetin vergiden müstesna olması ve hizmetin yurt dışında yapılıp hizmetten yurt dışında
faydalanılması halinde, mükellef veya sorumlu sıfatıyla KDV beyan edilmeyecektir.
 
            KDV’nin sorumlu sıfatıyla beyan edilmesi için hizmetten Türkiye’de faydalanan muhatabın
KDV mükellefi olması şart değildir. KDV mükellefiyeti bulunmayanlar da söz konusu hizmetler
nedeniyle KDV tevkifatı yaparak 2 No.lu KDV Beyannamesi ile beyan etmek ve ödemek zorundadır.”
denilmektedir.
 
            Ayrıca 60 No.lu KDV Sirkülerinin "1.1.1. Yurtdışındaki işlemler" başlıklı bölümünde de
konuyla ilişkin açıklamalara yer verilmiştir.
             
            Buna göre, firmanız tarafından, yurt dışında yerleşik Türkiye'de şubesi ve temsilcisi
bulunmayan Çin Halk Cumhuriyeti Hong Kong Özel İdari Bölgesi mukimi firmaya termik (izolasyon)
konusunda yaptırılan mühendislik çalışmalarının yine Türkiye'de şubesi veya temsilcisi bulunmayan
Belçika mukimi firmaya satılması işleminde, hizmet yurtdışında ifa edildiğinden ve hizmetten de
yurtdışında yararlanıldığından KDV'nin konusuna girmemektedir.
 
            Bu itibarla, bu hizmet karşılığında yurtdışındaki firmaya yapacağınız ödemeler üzerinden
sorumlu sıfatıyla KDV hesaplanıp beyan edilmesine gerek bulunmamaktadır.
 
            Bilgi edinilmesini rica ederim.
  
   
 
 
(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise
bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz
dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi
için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.