İcra dairesine yatırılan vekalet ücretlerinde vergi tevkifatı yapılıp yapılmayacağı, belgelendirmenin nasıl olacağı ve kdv hesaplanması hk.

Özelge: İcra dairesine yatırılan vekalet ücretlerinde vergi
tevkifatı yapılıp yapılmayacağı, belgelendirmenin nasıl
olacağı ve kdv hesaplanması hk.
Sayı: 
B.07.1.GİB.4.06.16.01-120[94-11/10]-215
Tarih: 
17/02/2012
 
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
ANKARA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
(Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü)
 
   
Sayı : B.07.1.GİB.4.06.16.01-120[94-11/10]-215 17/02/2012
Konu : İcra dairesine yatırılan vekalet ücretlerinde vergi tevkifatı  
yapılıp yapılmayacağı, belgelendirmenin nasıl olacağı ve
kdv hesaplanması hk.
 
            İlgide kayıtlı özelge talep formunda; ... Dairesi Müdürlüğünün ... vergi numaralı mükellefi
olduğunuz belirtilerek, firmanız tarafından icra kanalı ile alacaklı taraf avukatlarına ödenen vekalet
ücretlerinden vergi tevkifatı yapılıp yapılmayacağı, yapılacaksa belgelendirilmesinin nasıl olacağı
ile katma değer vergisinin nasıl hesaplanacağı konularında Başkanlığımız görüşü talep
edilmektedir.
            193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 65 inci maddesinde; "Her türlü serbest meslek
faaliyetinden doğan kazançlar serbest meslek kazancıdır.
            Serbest meslek faaliyeti sermayeden ziyade şahsi mesaiye, ilmi veya mesleki bilgiye veya
ihtisasa dayanan ve ticari mahiyette olmayan işlerin işverene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk
altında kendi nam ve hesabına yapılmasıdır." hükmü yer almıştır.
            1136 sayılı Avukatlık Kanununun 164 ile 166 ncı maddelerinde, avukatlık ücreti
tanımlanmakta ve kaynakları itibariyle, sözleşmeye bağlı olarak iş sahibinden sağlanan vekâlet
ücreti ile dava sonunda, kararla tarifeye dayanılarak karşı tarafa yüklenilen vekâlet ücreti olmak
üzere iki ayrı vekalet ücretinden söz edilmektedir.
            Aynı Kanunun 4667 sayılı Kanunla değişik 164 üncü maddesinin son fıkrasında; "...Dava
sonunda, kararla tarifeye dayanılarak karşı tarafa yüklenecek vekâlet ücreti avukata aittir. Bu 
ücret, iş sahibinin borcu nedeniyle takas ve mahsup edilemez, haczedilemez." denilmiştir.
            Yine aynı Kanunun 168 inci maddesinin 3 üncü fıkrasında, "Avukatlık ücretinin takdirinde,
hukuki yardımın tamamlandığı veya dava sonunda hüküm verildiği tarihte yürürlükte olan tarife
esas alınır." , 169 uncu maddesinde ise "Yargı mercilerincekarşı tarafa yükletilecek avukatlık ücreti,
avukatlık ücret tarifesinde yazılı miktardan az ve üç katından fazla olamaz." denilmektedir.
            Dava sonunda, kararla tarifeye dayanılarak karşı/alacaklı taraf avukatına ödenen vekâlet
ücreti;
            a) Mahkeme veya icra veznesinin düzenlediği makbuz imzalanarak nakden,
            b) Bizzat karşı/borçlu tarafın, mahkeme veya icra dairesinin tespit ettiği vekâlet ücretini
elden (nakden) veya banka havalesiyle ödemesi,
            c) Mahkeme veya icra dairesinin, yargılama giderleri ile birlikte davayı kazanan müvekkileherhangi bir şekilde ödeme  yapması ve müvekkilin de karşı/borçlu taraftan alınan vekâlet ücretini
avukata ödemesi, şekillerinde tahsil edilebilmektedir.
            Diğer yandan, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasında,
kamu idare ve müesseseleri, iktisadi kamu müesseseleri, sair kurumlar, ticaret şirketleri, iş
ortaklıkları, dernekler, vakıflar, dernek ve vakıfların iktisadi işletmeleri, kooperatifler, yatırım fonu
yönetenler, gerçek gelirlerini beyan etmeye mecbur olan ticaret ve serbest meslek erbabı, zirai
kazançlarını bilanço veya zirai işletme hesabı esasına göre tespit eden çiftçilerin maddede bentler 
halinde  sayılan ödemeleri  (avans olarak ödenenler dahil)  nakden veya hesaben yaptıkları sırada,
istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben tevkifat yapmaya mecbur oldukları hüküm altına
alınmıştır.
            11.09.2007 tarih ve 26640 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 375 sıra no.lu Vergi Usul
Kanunu Genel Tebliğinde "İcra dairelerince borçludan alınarak müvekkili adına takibat yapan
alacaklı taraf avukatına ödenmesine karar verilen avukatlık  (vekalet) ücretlerinin avukata ödendiği
anda, avukat tarafından borçlu adına en az iki nüsha serbest meslek makbuzu düzenlenecek olup,
bir nüshası ödemeyi yapan memura verilecek; makbuzun avukatta kalan nüshasına ise icra
dairesince ödemenin yapılmış olduğuna dair bir şerh düşülmesi ve ödemeyi yapan memur
tarafından imzalanması şartı aranmayacaktır." şeklinde açıklama yapılmıştır.
            Buna göre, dava sonunda mahkeme ilamına göre veya icra takibi sonucu verilen kararla
avukatlık tarifesine dayanılarak karşı tarafa yüklenilecek vekalet ücretinin Gelir Vergisi Kanununun
65 ve 66 ncı maddelerine göre serbest meslek erbabı olan avukatlara ödenmesi halinde, Gelir
Vergisi Kanununun 94 üncü maddesi ve 2009/14592 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca
sorumlularca  % 20 nispetinde gelir vergisi tevkifatına tabi tutulması gerekir.
            Ayrıca, karşı taraf aleyhine hükmedilen vekalet ücreti ödemelerinin  doğrudan avukatlara
değil de avukatlara ödenmek üzere icra müdürlüklerine  yapıldığı durumda, icra müdürlüklerine
ödeme yapıldığı sırada ödemeyi yapan borçlu tarafından vekalet ücreti ödemesinden gelir vergisi
tevkifatı yapılması gerekmektedir.
            Davayı kaybeden tarafın, mahkeme veya icra dairesinin tespit ettiği vekalet ücretini alacaklı
tarafa doğrudan nakden ödemesi halinde, alacaklıyı temsil eden avukatın ücretli olmaması kaydıyla,
ödeme yapan tarafın Gelir Vergisi Kanununun 94/1 kapsamında sayılan kişilerden olması halinde,
yapılan vekalet ücreti ödemesi üzerinden gelir vergisi tevkifatının yapılması gerekir. 
            Firmanızın Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinde sayılan tevkifat yapmakla sorumlu
kişilerden olması nedeniyle herhangi bir sebeple tevkifat yapmadan ödemede bulunmanız halinde,
firmanızca vergi sorumluluğu yerine getirilmemiş olunacağından cezalı işleme muhatap kalınacağı
tabiidir.
            İşverene bağlı olarak ücretli çalışan avukatın (ücretli çalıştığını ispat edici vesikalarla icra
dairesine kanıtlaması halinde) kurum adına icra dairelerinden tahsil edecekleri vekalet ücreti için
serbest meslek makbuzu düzenlemesine gerek bulunmamaktadır. Ancak, ücretli olarak çalışan
avukatın kurumunun gelir veya kurumlar vergisi mükellefi olması halinde icra dairesinden avukatı
vasıtasıyla yapmış olduğu tahsilat için borçlu adına fatura düzenlemesi gerektiği tabiidir.
            Öte yandan, mahkeme ilamına göre veya icra takibi sonucu verilen kararla serbest meslek
erbabı olan avukata ödenen vekalet ücreti serbest meslek faaliyeti kapsamında katma değer
vergisine tabi olup, avukat tarafından düzenlenecek serbest meslek makbuzunda ayrıca katma
değer vergisi hesaplanacaktır. Ancak, mahkeme kararlarında "KDV hariç" şeklinde bir ifadenin yer
almaması halinde, vekalet ücretine katma değer vergisi dahil kabul edilecek ve içyüzde oranı
uygulanmak suretiyle tespit edilen katma değer vergisi tutarı vekalet ücretinden çıkarıldıktan sonra
kalan tutar üzerinden gelir vergisi tevkifatı yapılacak olup,  avukat tarafından  bu şekilde
hesaplanan katma değer vergisi ve gelir vergisi tevkifatı düzenlenecek serbest meslek makbuzunda
gösterilecektir.
            Mahkemelerce hükmolunan vekalet ücreti ödemelerinin davayı kazanan gelir ya dakurumlar vergisi mükellefi olan işverenlere yapılması ve yapılan bu ödemenin Gelir Vergisi Kanunu
uyarınca ticari ya da serbest meslek faaliyeti kapsamında olması halinde ödeme katma değer
vergisine tabi olacak, mahkeme  kararında "KDV  hariç" ya da "KDV dahil" ibaresinin yer alıp
almadığı dikkate alınarak yukarıdaki açıklamalara göre işlem yapılacaktır.
            Bilgi edinilmesini rica ederim.
 
 
(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise
bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz
dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi
için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.