İflası kesinleşen mükellefin beyanname verme yükümlülüğü hk.
Özelge: İflası kesinleşen mükellefin beyanname verme
yükümlülüğü hk.
Sayı:
11395140-105[Mük 257-2012/VUK-1- . . .]-
Tarih:
02/04/2013
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü
Sayı :11395140-105[Mük 257-2012/VUK-1- . . .]- 02/04/2013
Konu :İflası kesinleşen mükellefin beyanname
verme yükümlülüğü
İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, şirketinizin iflas ettiği ve iflasın kesinleştiği belirtilerek,
beyannamelerinizi internet ortamında Serbest Muhasebeci Mali Müşavir aracılığıyla verme
yükümlülüğünüzü yerine getirebilmek için Serbest Muhasebeci Mali Müşavir ile anlaşma yapmanız
gerektiği halde bedelini karşılayamadığınızdan beyannamelerinizi elden vermek istediğiniz
hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 14 üncü maddesinin üçüncü fıkrasında, kurumlar vergisi
beyannamesinin, hesap döneminin kapandığı ayı izleyen dördüncü ayın birinci gününden
yirmibeşinci günü akşamına kadar mükellefin bağlı olduğu vergi dairesine verileceği hükme
bağlanmıştır.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 98 ve 5520 sayılı Kanunun 15 inci maddesinin beşinci fıkrası ile
31 inci maddelerine göre, vergi kesintisi yapmak zorunda olanlar, bu vergileri ödeme veya
tahakkukun yapıldığı yer itibarıyla bağlı oldukları vergi dairesine, vergilendirme dönemini izleyen
ayın başından yirmi üçüncü günü akşamına kadar muhtasar beyanname ile bildirmeye
mecburdurlar.
5520 sayılı Kanunun 17 nci maddesinin birinci fıkrasında, her ne sebeple olursa olsun, tasfiye
haline giren kurumların vergilendirilmesinde hesap dönemi yerine tasfiye döneminin geçerli
olduğu; tasfiyenin, kurumun tasfiyeye girmesine ilişkin genel kurul kararının tescil edildiği tarihte
başlayıp tasfiye kararının tescil edildiği tarihte sona ereceği; başlangıç tarihinden aynı takvim yılı
sonuna kadar olan dönem ile bu dönemden sonraki her takvim yılı ve tasfiyenin sona erdiği dönem
için ilgili takvim yılı başından tasfiyenin bitiş tarihine kadar olan dönem bağımsız bir tasfiye dönemi
sayılacağı, ikinci fıkrasında da tasfiye beyannamelerinin, tasfiye memurları tarafından tasfiye
dönemlerinin sonundan itibaren Kanunun 14 üncü maddesinde yazılı sürelerde; tasfiyenin sona
erdiği döneme ilişkin tasfiye beyannamesinin ise tasfiyenin sonuçlandığı tarihten itibaren otuz gün
içinde kurumun bağlı olduğu vergi dairesine verileceği hüküm altına alınmıştır.
Aynı maddenin yedinci ve sekizinci fıkralarında da;"Tasfiye memurlarının sorumluluğu: Tasfiye memurları, kurumun tahakkuk etmiş vergileri ile
tasfiye beyannamelerine göre hesaplanan vergiler ve diğer itirazlı tarhiyatlar için, 9/6/1932 tarihli
ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 207 nci maddesine uygun bir karşılık ayırmadan aynı
Kanunun 206 ncı maddesinin dördüncü sırasında yazılı alacaklılara ödeme ve ortaklara paylaştırma
yapamazlar. Aksi takdirde bu vergilerin asıl ve zamları ile vergi cezalarından şahsen ve
müteselsilen sorumlu olurlar...
Tasfiye işlemlerinin incelenmesi: Tasfiye beyannamesinin verilmesiyle birlikte tasfiye memurları,
işlemlerinin vergi kanunları yönünden incelenmesini bir dilekçe ile isterler. Dilekçenin
verilmesinden itibaren en geç üç ay içinde vergi incelemelerine başlanarak aralıksız devam edilir.
Vergi incelemesinin bitmesini izleyen otuz gün içinde vergi dairesi sonucu tasfiye memurlarına yazı
ile bildirir. Buna göre kurumdan aranan vergilerin sonucu alınıncaya kadar tasfiye memurlarının,
yedinci fıkrada yazılı sorumluluğu devam eder."
hükmüne yer verilmiştir.
Diğer taraftan, İcra İflas Kanununun 184 üncü maddesinde, iflas açıldığı zamanda müflisin haczi
kabil bütün malları hangi yerde bulunursa bulunsun bir masa teşkil edileceği ve alacakların
ödenmesine tahsis olunacağı, iflasın kapanmasına kadar müflisin uhdesine geçen malların masaya
gireceği; 191 inci maddesinde, borçlunun iflas açıldıktan sonra masaya ait mallar üzerinde her türlü
tasarrufu alacaklılara karşı hükümsüz kaldığı; 226 ncı maddesinde ise masanın kanuni mümessili
iflas idaresi olduğu, idare masanın menfaatlerini gözetmek ve tasfiyeyi yapmakla mükellef
bulunduğu hükümlerine yer verilmiştir. Ticaret Mahkemesinin iflasa karar verdiği anda, borçlu
(müflis) hakkında iflas açılmış olur. İflas halinde, mükellefin varlığı ve varsa gelirleri üzerindeki
tasarruf hakkı ortadan kalkmakta ve bütün varlığı ve gelirleri iflas masasına intikal etmektedir. Bu
nedenle vergileme ile ilgili ödevlerin mükellef tarafından yerine getirilmesi mümkün
bulunmamaktadır.
Buna göre, Ticaret Mahkemesinin iflas kararı verdiği tarihten itibaren Şirketin tasfiye haline girdiği
kabul edilecek olup iflasına karar verilen Şirketin iflas muameleleri sona erinceye kadar
vergilemeye ilişkin ödev ve sorumluluklarının gerçekleştirilmesinden (tasfiye dönemi
beyannamelerinin verilmesi de dahil olmak üzere) iflas masasının kanuni temsilcisi durumunda olan
iflas idaresi sorumludur.
Öte yandan, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun mükerrer 257 nci maddesinin birinci fıkrasının (4)
numaralı bendinde yer alan düzenleme ile Maliye Bakanlığı, vergi beyannameleri ve bildirimlerin,
şifre, elektronik imza veya diğer güvenlik araçları konulmak suretiyle internet de dahil olmak üzere
her türlü elektronik bilgi iletişim araç ve ortamında verilmesi, beyanname ve bildirimlerin yetki
verilmiş gerçek veya tüzel kişiler aracı kılınarak gönderilmesi hususlarında izin vermeye veya
zorunluluk getirmeye yetkili kılınmıştır.
Bu yetkiye istinaden beyannamelerin elektronik ortamda gönderilmesi uygulamasına 01.10.2004
tarihinden itibaren başlanılmış olup, beyannamelerin elektronik ortamda gönderilmesi hususuna
ilişkin açıklamalar 340, 346, 357, 367, 373, 376 ve 386 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel
Tebliğlerinde yapılmıştır.
367 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile; bu Tebliğde belirlenen hadlerle sınırlı
olmaksızın Kurumlar Vergisi mükelleflerinin Kurumlar Vergisi Beyannamesini ve Geçici Vergi
Beyannamesini elektronik ortamda gönderme zorunluluğu getirilmiştir.
376 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile de; hiçbir hadle sınırlı olmaksızın; Kurumlar
Vergisi mükelleflerine Muhtasar Beyannamesini ve Katma Değer Vergisi Beyannamesini elektronik
ortamda gönderme zorunluluğu getirilmiştir.
Yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda, iflası açılan şirketlerin beyannamelerinin
iflas masasının kanuni temsilcisi durumunda olan iflas idaresi tarafından, 340 Sıra No.lu Vergi Usul
Kanunu Genel Tebliğinde belirtilen açıklamalar doğrultusunda elektronik beyanname göndermearacılık yetkisi almış bulunan meslek mensupları vasıtasıyla durumlarına uyan sözleşmeyi
düzenlemek suretiyle elektronik ortamda gönderilmesi gerekmektedir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise
bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz
dolayısıyla vergi tarh
edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi
hesaplanmayacaktır.