İlave gümrük vergisi için gümrük müdürlüğüne verilen teminat bedelinin kayıtlara intikali hk.
Özelge: İlave gümrük vergisi için gümrük müdürlüğüne
verilen teminat bedelinin kayıtlara intikali hk.
Sayı:
39044742-KDV.24-643
Tarih:
30/04/2013
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
(Mükellef Hizmetleri Katma Değer Vergisi Grup Müdürlüğü)
Sayı : 39044742-KDV.24-643 30/04/2013
Konu : İlave gümrük vergisi için gümrük müdürlüğüne verilen
teminat bedelinin kayıtlara intikali
İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda; Şirketinizin her türlü giyim eşyası, aksesuar, çanta ve
ayakkabı ticareti ile iştigal ettiği ve ticari faaliyetinin gereği olarak yurt dışından muhtelif tekstil
ürünlerini ithal ederek Türkiye'de satışa sunduğu, gerçekleştirilen ithalatlar dolayısıyla ödenen
gümrük vergilerinin maliyet unsuru olarak dikkate alındığı ve katma değer vergisinin ilgili dönemde
indirim konusu yapıldığı belirtilerek, 04/02/2011 tarih ve 2011/1476 sayılı İthalat Rejimi Kararı'na
Ek Karar uyarınca ilave gümrük vergisi için Gümrük Müdürlüğüne verilen teminatların ithal edilen
malların maliyetine intikal ettirilip ettirilemeyeceği, intikal ettirilmesi durumunda söz konusu ilave
gümrük vergisi tutarının teminata bağlandığı dönemde mi yoksa tahsilata dönüştüğü dönemde mi
kayıtlara intikal ettirileceği hususlarında Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.
I-KURUMLAR VERGİSİ YÖNÜNDEN
Kurumlar Vergisi Kanununun 6 ncı maddesinde, kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap
dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı ve safi kurum kazancının
tespitinde Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı
belirtilmiştir.
Gelir Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde, ticari kazancın
elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderlerin; (6) numaralı bendinde ise, işletme
ile ilgili olmak şartıyla, bina, arazi, gider, istihlak, damga, belediye vergileri, harçlar ve kaydiyeler
gibi ayni vergi, resim ve harçların, safi kazancın tespitinde gider olarak indirim konusu
yapılabileceği hükmü yer almıştır.
Ticari kazancın tespitinde iki temel ilke geçerlidir. Bunlar "dönemsellik" ve "tahakkuk esası"
ilkeleridir. Tahakkuk esası ilkesinde, gelir veya giderin miktar ve mahiyet itibariyle kesinleşmiş
olması, yani geliri veya gideri doğuran işlemin tekemmül etmesinin yanı sıra, miktarının ve
işlemden kaynaklanan alacağın veya borcun ödeme şartlarının da belirlenmiş olması gereklidir. Bu
esas dikkate alındığında, bir gelir unsurunun, özel bir düzenleme bulunmadığı sürece, mahiyet ve
tutar itibariyle kesinleştiği dönem kazancının tespitinde dikkate alınması gerekmektedir.
Vergi Usul Kanununun 274 üncü maddesinde de, emtianın maliyet bedeli ile değerleneceği; 262 nci
maddesinde ise maliyet bedelinin, iktisadi bir kıymetin iktisap edilmesi veyahut değerinin
arttırılması münasebetiyle yapılan ödemelerle bunlara müteferri bilumum giderlerin toplamını ifade
ettiği hüküm altına alınmıştır.
Öte yandan, 5911 sayılı Kanunla değişik 4458 sayılı Gümrük Kanununun "teminat" başlıklı üçüncü
bölümünde yer alan 202 nci maddesinin birinci fıkrasında; Gümrük mevzuatı uyarınca, gümrük
idarelerinin gümrük vergilerinin ve diğer amme alacaklarının ödenmesini sağlamak üzere birteminat verilmesini gerekli görmeleri halinde, bu teminatın söz konusu vergilerin tutarının % 20
fazlasıyla yükümlü veya yükümlü olması muhtemel kişi tarafından verileceği, dördüncü fıkrasında
da teminat aranmayacak ve kısmi teminat uygulanacak halleri belirlemeye Bakanlar Kurulunun
yetkili olduğu hükme bağlanmıştır.
Konuyla ilgili olan 24/03/2011 tarih ve 27884 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 2011/1476 Karar
sayılı İthalat Rejimi Kararına Ek Kararın 3 üncü maddesinde,
"(1) Dış Ticaret Müsteşarlığınca yapılacak inceleme sonucunda tekstil ve konfeksiyon ürünlerinin
yerli üretim ve kullanım durumu tespit edilecektir.
(2) İnceleme sonucunda, Bakanlar Kurulunca ilave gümrük vergisi uygulanmamasına karar
verilmesi halinde, teminata bağlanan tutar ilgiliye iade edilir.
(3) İnceleme sonucunda, Bakanlar Kurulunca, ilave gümrük vergisinin teminata bağlanan miktardan
daha düşük belirlenmesi halinde, belirlenen ilave gümrük vergisi ile teminata bağlanan tutar
arasındaki fark ilgiliye iade edilir.
(4) İnceleme sonucunda, Bakanlar Kurulunca, ilave gümrük vergisinin teminata bağlanan miktar ile
aynı olarak belirlenmesi halinde, teminata bağlanan tutar Hazineye irat kaydedilir.
(5) İnceleme sonucunda, Bakanlar Kurulunca, ilave gümrük vergisinin teminata bağlanan miktardan
daha yüksek olarak belirlenmesi durumunda ise teminata bağlanan tutar Hazineye irat kaydedilir,
ancak aradaki fark tahsil edilmez.
(6) İnceleme sonucunda, Bakanlar Kurulunca, ilave gümrük vergisi teminata bağlanmamış ürüne
ilave gümrük vergisi getirilmesi halinde, bu Karar kapsamında geçmişe yönelik herhangi bir işlem
tesis edilmez."
hükmü yer almaktadır.
Bu hüküm ve açıklamalara göre, 2011/1476 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca "ilave gümrük
vergisi" adı altında şirketiniz tarafından verilen teminatların, inceleme sonucunda koruma önlemi
alınmasına gerek duyulması dolayısıyla Hazine tarafından irat kaydedilen tutarlarının, Hazinece irat
kaydedildiği dönemde, ithal edilen malların işletmede bulunması halinde malın maliyetine
eklenmesi, aksi takdirde Gelir Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (6) numaralı
bendine göre kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak dikkate alınması mümkündür.
II-KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN
3065 sayılı Katma Değer Vergisi (KDV) Kanununun
1 inci maddesinin birinci fıkrasının (2) numaralı bendinde, her türlü mal ve hizmet ithalatının KDV
ye tabi olduğu,
10 uncu maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendinde, ithalatta vergiyi doğuran olayın Gümrük
Kanununa göre gümrük vergisi ödeme mükellefiyetinin başlaması, gümrük vergisine tabi olmayan
işlemlerde ise gümrük beyannamesinin tescili ile meydana geldiği,
21 inci maddesinde, ithalatta vergi matrahının; ithal edilen malın gümrük vergisi tarhına esas olan
kıymeti, gümrük vergisinin kıymet esasına göre alınmaması veya malın gümrük vergisinden muaf
olması halinde sigorta ve navlun bedelleri dahil (CIF) değeri, bunun belli olmadığı hallerde ise
malın gümrükçe tespit edilecek değeri ile ithalat sırasında ödenen her türlü vergi, resim, harç ve
paylardan oluştuğu, gümrük beyannamesinin tescil tarihine kadar yapılan diğer giderler ve
ödemelerden vergilendirilmeyenler ile mal bedeli üzerinden hesaplanan fiyat farkı, kur parkı gibi
ödemelerin matraha dahil olduğu,
29 uncu maddesinin birinci fıkrasında, mükelleflerin yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerindenhesaplanan KDV den, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça kendilerine yapılan teslim ve hizmetler
dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen KDV ile ithal olunan
mal ve hizmetler dolayısıyla ödenen KDV nin indirilebileceği,
29 uncu maddesinin üçüncü fıkrasında, indirim hakkının vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu
takvim yılı aşılmamak şartıyla, ilgili vesikaların kanuni defterlere kaydedildiği vergilendirme
döneminde kullanılabileceği,
34 üncü maddesinin birinci fıkrasında, yurt içinden sağlanan veya ithal olunan mal ve hizmetlere ait
KDV'nin, alış faturası veya benzeri vesikalar ve gümrük makbuzu üzerinde ayrıca gösterilmesi ve bu
vesikaların kanunî defterlere kaydedilmesi şartıyla indirilebileceği,
49 uncu maddesinin birinci fıkrasında, Gümrük Kanunu ile diğer kanunlar gereğince gümrük
vergisi teminata bağlanarak işlem gören her türlü madde ve kıymetlere ait KDV nin de aynı usule
tabi tutulacağı
hüküm altına alınmıştır.
Buna göre, muhtelif tekstil ürünlerinin ithalatında ek mali yükümlülük şeklinde uygulanan gümrük
vergisi ve teminata bağlanan KDV nin indirim konusu yapılması mümkün bulunmamaktadır.
Ancak, teminata bağlanan KDV nin ödenmesi, ödenen bu KDV nin gümrük makbuzu üzerinde ayrıca
gösterilmesi ve gümrük makbuzunun kanuni defterlere kaydedilmesi şartıyla ödemenin yapıldığı
dönem beyannamesinde indirim konusu yapılabileceği tabidir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise
bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz
dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi
için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.