İndirimli orana tabi işlemlerde kur farkının iade hesabına dahil edilip edilemeyeceği.

İndirimli orana tabi işlemlerde kur farkının iade hesabına
dahil edilip edilemeyeceği.
Sayı: 
B.07.1.GİB.4.34.17.01-KDV.29-83669
Tarih: 
01/10/2015
T.C.
GELİR İDARESİ   BAŞKANLIĞI
 İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef   Hizmetleri Katma Değer Vergisi Grup Müdürlüğü
 
   
Sayı :39044742-KDV.29-83669 01/10/2015
Konu :İndirimli orana tabi işlemlerde kur  
farkının iade   hesabına dahil edilip
edilemeyeceği.
        
 
            İlgide kayıtlı özelge talep formunda, döviz cinsinden hammadde satın alınması karşılığında
şirketiniz aleyhine oluşan kur farkının iade hesabına dahil edilip edilemeyeceği konusunda
Başkanlığımız görüşü sorulmaktadır.
            Katma Değer Vergisi Kanununun;
            20/1 inci maddesinde, teslim ve hizmet işlemlerinde matrahın bu işlemlerin karşılığını teşkil
eden bedel olduğu,
            20/2 inci maddesinde, bedel deyiminin malı teslim alan veya kendisine hizmet yapılan
veyahut bunlar adına hareket edenlerden bu işlemler karşılığında her ne suretle olursa olsun alınan
veya bunlarca borçlanılan para, mal ve diğer suretlerde sağlanan ve para ile temsil edilebilen
menfaat, hizmet ve değerler toplamını ifade ettiği,
            24/c maddesinde, vade farkı, fiyat farkı, faiz, prim gibi çeşitli gelirler ile servis ve benzeri
adlar altında sağlanan her türlü menfaat, hizmet ve değerlerin matraha dahil olduğu,
            29/2 nci maddesinde; bir vergilendirme döneminde indirilecek katma değer vergisi
toplamının, mükellefin vergiye tâbi işlemleri dolayısıyla hesaplanan katma değer vergisi
toplamından fazla olduğu takdirde, aradaki farkın sonraki dönemlere devrolunacağı ve iade
edilmeyeceği, ancak indirimli orana tabi işlemler nedeniyle yılı içinde indirilemeyen ve tutarı
Bakanlar Kurulunca tespit edilecek sınırı aşan verginin yılı içinde vergilendirme dönemleri itibariyle
mahsuben, yılı içinde mahsuben iade edilemeyen tutarların da izleyen yıl içinde nakden ya da
mahsuben iade edileceği,
            35 inci maddesinde de;  malların iade edilmesi, işlemin gerçekleşmemesi, işlemden
vazgeçilmesi veya sair sebeplerle matrahta değişiklik vukubulduğu hallerde, vergiye tabi işlemleri
yapmış olan mükellef bunlar için borçlandığı vergiyi; bu işlemlere muhatap olan mükellef ise
indirme hakkı bulunan vergiyi değişikliğin mahiyetine uygun şekilde ve değişikliğin vukubulduğu
dönem içinde düzeltmesi gerektiği,
            hükme bağlanmıştır.  
 
            Öte yandan, 26.04.2014 tarihli ve 28983 sayılı resmi gazetede yayımlanarak 01.05.2014
tarihinden itibaren yürürlüğe giren KDV Genel Uygulama Tebliğinin III/A-5.3. bölümünde;          "Bedelin döviz cinsinden veya dövize endekslenerek ifade edildiği işlemlerde, bedelin kısmen
veya tamamen vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu tarihten sonra ödenmesi halinde, satıcı lehine
ortaya çıkan kur farkı esas itibariyle vade farkı mahiyetinde olduğundan, matrahın bir unsuru
olarak vergilendirilmesi gerekmektedir.
            Buna göre, teslim veya hizmetin yapıldığı tarih ile bedelin tahsil edildiği tarih arasında
ortaya çıkan lehte kur farkı için satıcı tarafından fatura düzenlenmek ve faturada gösterilen kur
farkına, teslim veya hizmetin yapıldığı tarihte bu işlemler için geçerli olan oran uygulanmak
suretiyle KDV hesaplanır." açıklamalarına yer verilmiştir.
                       Yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde, satıcı lehine (alıcı aleyhine) oluşan kur
farklarının satıcı tarafından alıcıya fatura edilmesi işlemi, KDV matrahının ve indirim hesaplarının
düzeltilmesi amacıyla yapılan bir düzeltme işlemi olduğundan, satıcı tarafından düzenlenen kur
farkı faturalarında yer alan KDV tutarı indirim konusu yapılabilecektir.
            Diğer taraftan, indirimli orana tabi işlemin gerçekleştiği dönem içinde veya öncesinde fatura
edilen kur farklarının iade hesabına dahil edilmesi mümkün olup, işlemin gerçekleştiği dönemden
sonra fatura edilen kur farklarının ise iade hesabına dahil edilmesi mümkün değildir.
            Bilgi edinilmesini rica ederim.
 
 
 
   
 
(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise
bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz
dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi
için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.