İngiltere mukimi şirketten alınan eğitim materyali ile danışmanlık ve eğitim hizmetinin vergilendirilmesi

İngiltere mukimi şirketten alınan eğitim materyali ile
danışmanlık ve eğitim hizmetinin vergilendirilmesi
Sayı:
B.07.1.GİB.4.34.17.01-KDV.9-110373
Tarih:
20/04/2017
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
(Mükellef Hizmetleri Katma Değer Vergisi Grup Müdürlüğü)
Sayı : 39044742-KDV.9-110373 20.04.2017
Konu : İngiltere mukimi şirketten alınan
eğitim materyali ile danışmanlık ve
eğitim hizmetinin vergilendirilmesi
İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, Türkiye'deki müşterileriniz için İngiltere merkezli bir
şirketten eğitim kitapları, CD, afiş ve broşürlerden oluşan eğitim programı materyali ve bu
materyalin uygulanmasına yönelik danışmanlık ve eğitim hizmeti ithal etmeyi planladığınız,
danışmanlık hizmetinin hem yurt dışındaki şirketten uzman getirilerek hem de online olarak temin
edileceği ile Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşması da dikkate alınarak
- İthal edilecek eğitim materyaline ilişkin KDV, stopaj ve benzeri vergi yükümlülükleri,
- İthal edilecek olan danışmanlık hizmetinin online olarak uzaktan icra edilmesi halinde KDV,
stopaj ve benzeri vergi yükümlülükleri,
- İthal edilecek danışmanlık hizmetinin Türkiye'ye uzman getirilerek icra edilmesi halinde KDV,
stopaj ve benzeri vergi yükümlülükleri,
- Türkiye'ye gelinerek icra edilen danışmanlık hizmetinde, gelecek uzmanlara ait bir bildirimde
bulunulup bulunulmayacağı,
- Türkiye'de anılan mükellef tarafından verilen hizmetten yararlanacak olan müşterilerin
statüsünün (kamu kurumu, belediye, özel şirket, eğitim kurumu vb.) uygulama bakımından farklılık
yaratıp yaratmayacağı,
hususlarında Başkanlığımızdan görüş talep edildiği anlaşılmış olup Başkanlığımızın görüşü
aşağıda açıklanmıştır.
KURUMLAR VERGİSİ KANUNU AÇISINDAN
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasında; Kanunun 1 inci
maddesinde sayılan kurumlardan, kanuni ve iş merkezlerinden her ikisi de Türkiye'de
bulunmayanların, dar mükellefiyet esasında sadece Türkiye'de elde ettikleri kazançlar üzerinden
vergilendirileceği hükme bağlanmıştır. Maddenin üçüncü fıkrasında ise dar mükellefiyette kurum
kazancını oluşturan kazanç ve iratlar sayılmış olup bu fıkranın (a) bendinde Vergi Usul Kanunu
hükümlerine uygun Türkiye'de iş yeri olan veya daimi temsilci bulunduran yabancı kurumlar
tarafından bu yerlerde veya bu temsilciler vasıtasıyla yapılan işlerden elde edilen ticari kazançların,
(c) bendinde de Türkiye'de elde edilen serbest meslek kazançlarının dar mükellefiyet konusuna
giren kurum kazancı olarak vergiye tabi tutulacağı hüküm altına alınmıştır.
Konuya ilişkin açıklamaların yer aldığı 1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Tebliğinin " 22.2.3. Serbest
Meslek Kazançları " başlıklı bölümünde;
" Serbest meslek faaliyeti esas itibariyle gerçek kişilerce icra edilen ve Gelir Vergisi Kanununun 65
inci maddesinde tanımlanan faaliyet türüdür. Dar mükellef kurumların bu tür kazanç elde etmeleri
ise istihdam ettikleri personelleri aracılığı ile olmaktadır.
Serbest meslek kazançlarının Türkiye'de elde edilmiş sayılması için serbest meslek faaliyetinin
Türkiye'de icra edilmesi ve Türkiye'de değerlendirilmesi gerekir. Türkiye'de değerlendirme,
ödemenin Türkiye'de yapılması veya ödeme yabancı memlekette yapılmışsa Türkiye'de ödeyenin
veya nam ve hesabına ödeme yapılanın hesaplarına intikal ettirilmesi veya karından ayrılmasıdır ."
açıklamaları yer almaktadır.
Aynı Kanunun 30 uncu maddesinde, dar mükellefiyete tâbi kurumların maddede sayılan kazanç ve
iratları üzerinden, bu kazanç ve iratları avanslar da dâhil olmak üzere nakden veya hesaben ödeyen
veya tahakkuk ettirenler tarafından kurumlar vergisi kesintisi yapılacağı belirtilmiş olup maddenin
birinci fıkrasının (b) bendinde serbest meslek kazançlarından, ikinci fıkrasında ise ticarî veya ziraî
kazanca dahil olup olmadığına bakılmaksızın telif, imtiyaz, ihtira, işletme, ticaret unvanı, marka ve
benzeri gayrimaddî hakların satışı, devir ve temliki karşılığında nakden veya hesaben ödenen veya
tahakkuk ettirilen bedeller üzerinden kurumlar vergisi kesintisi yapılacağı hükme bağlanmıştır.
Kesinti oranları, 2009/14593 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca, petrol arama faaliyetleri
dolayısıyla sağlanacak kazançlarda %5, diğer serbest meslek kazançlarında %20, gayrimaddî hak
bedeli ödemelerinde de %20 olarak belirlenmiştir.
Buna göre, eğitim materyallerinin uygulanmasına yönelik olarak gerek internet üzerinden gerekse
yurt dışından uzman gönderilerek verilen danışmanlık ve eğitim hizmetleri karşılığında yapılan
serbest meslek kazancı niteliğindeki ödemelerden Kurumlar Vergisi Kanununun 30 uncu
maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi çerçevesinde %20 oranında kurumlar vergisi kesintisi
yapılması gerekmektedir.
Yurt dışından ithal edilecek eğitim malzemelerine ilişkin ödemeler ise elde eden dar mükellef
kurum açısından ticari kazanç niteliğinde olduğundan, vergi kesintisine tabi bulunmamakta olup
söz konusu ticari kazancın Türkiye'deki işyeri veya daimi temsilcisi vasıtasıyla elde edilmesi halinde
tam mükellef kurumlarla aynı vergileme esaslarına tabi tutulması gerekmektedir. Ayrıca, bahse
konu eğitim malzemelerine ilişkin gayrimaddi hakların da satın alınması durumunda gayrimaddi
hak bedeli niteliğindeki ödemelerin gayri safi tutarı üzerinden Kurumlar Vergisi Kanununun 30
uncu maddesinin ikinci fıkrasına istinaden %20 oranında vergi kesintisi yapılacaktır.
ÇİFTE VERGİLENDİRMEYİ ÖNLEME ANLAŞMASI AÇISINDAN
Türkiye Cumhuriyeti ile Büyük Britanya ve Kuzey İrlanda Birleşik Krallığı Arasında Gelir ve
Sermaye Değer Artış Kazançları Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme ve
Vergi Kaçakçılığına Engel Olma Anlaşması" 01.01.1989 tarihinden itibaren uygulanmaktadır.
İngiltere mukimi firmaya, CD, afiş ve broşürlerden oluşan eğitim programı materyali ithal edilmesi
karşılığında yapılacak ödemelerin; temin edilen bu hizmetlerin söz konusu Anlaşmanın bir örneği
ekli 12 nci maddesi kapsamında ele alınan gayrimaddi hak niteliğinde hizmetler olmaması koşulu ile
Anlaşmanın "Ticari Kazançlar"ı düzenleyen 7 nci maddesi kapsamında değerlendirilmesi
gerekmektedir.
Anlaşmanın 7 nci maddesinin 1 inci fıkrası uyarınca, İngiltere mukimi şirketin Türkiye'de,
Anlaşmanın bir örneği ekli "İşyeri"ne ilişkin 5 inci maddesi kapsamında bir işyerine veya daimi
temsilciye sahip olmaksızın elde edeceği gelirleri vergileme hakkı İngiltere'ye aittir. Söz konusu
gelirlerin Türkiye'de bulunan bir işyeri veya daimi temsilci vasıtasıyla elde edilmeleri durumunda
ise bu işyerine veya daimi temsilciye atfedilen gelirlerle sınırlı olmak üzere vergileme hakkı
Türkiye'ye ait olacaktır.
Anlaşmanın "İşyeri"ne ilişkin 5 inci maddesinin 5 inci fıkrasında daimi temsilcilik düzenlenmiştir.
Bu fıkraya göre; bir kişi, bir Akit Devlette diğer Akit Devletin teşebbüsü adına hareket eder ve bu
fıkra kapsamında belirtilen faaliyetleri temsil ettiği teşebbüs adına yürütürse bu durumda bu
faaliyetler diğer Akit Devletin teşebbüsü için bir işyeri oluşturacaktır.
Aynı maddenin bağımsız temsilciliğe ilişkin 6 ncı fıkrasında ise, bir teşebbüsün bir Akit Devlette
işlerinin yalnızca, kendi işlerini olağan şekilde devam ettiren bir simsar, bir genel komisyon
acentası veya bağımsız statüde diğer herhangi bir acenta vasıtasıyla yürüttüğü için o Devlette bir
işyerine sahip kabul olunmayacağı hükmü yer almaktadır.
Bu hükümler uyarınca, Anlaşmanın 5 inci maddesinin daimi temsilciliğe ilişkin fıkrası kapsamında
gerçek veya tüzel kişilerin, diğer akit devletin bir teşebbüsü namına hareket etmesi ve bu teşebbüs
adına devamlı olarak mukavele akdetme yetkisi kullanmaları durumunda, bu kişiler Anlaşmanın 6
ncı maddesinin bağımsız temsilciliğe ilişkin fıkrasında belirtilen bağımsız nitelikteki temsilciler
kapsamında değerlendirilmeyecekler ve bu faaliyetler nedeniyle temsil ettikleri teşebbüsün bir
işyerini oluşturacaklardır.
Ayrıca, daimi temsilciliğe ilişkin olarak düzenlenen anılan fıkra hükümlerinde yer alan "mukavele
akdetme yetkisi"nin dar çerçevede yorumlanmaması, temsilci ile teşebbüs arasında "bağımlılık"
ilişkisinin göz önünde bulundurulması gerekmektedir. Bu çerçevede, Anlaşmanın temsilciliğe ilişkin
hükümlerinin uygulanması bakımından, temsilcinin, teşebbüs adına herhangi bir sözleşme akdetme
yetkisi olmasa dahi, sözleşmenin gerekli bütün ön şartlarını (müzakereler, fiyat/bedel pazarlığı vb.)
yerine getirmesi, ticari faaliyetlerinin tamamını doğrudan veya dolaylı olarak teşebbüsün emir ve
talimatları uyarınca gerçekleştirmesi veya temsilcinin teşebbüs namına gerçekleştirdiği
faaliyetlerinin temsilcinin olağan faaliyetlerini aşacak bir nitelik arz etmesi gibi durumlarda, yurt
dışında yerleşik teşebbüsün, temsilcinin bulunduğu ülkede bir işyerine sahip olduğunun kabul
edilmesi gerekmektedir.
Söz konusu hizmetlerin ilgili Anlaşmanın bir örneği ekli "Gayrimaddi Hak Bedelleri" başlıklı 12 inci
maddesi çerçevesinde gayrimaddi hak niteliğinde bir hizmet olması durumunda şirketiniz
tarafından anılan hizmet karşılığında yapılan ödemeler üzerinden Türkiye'de vergi kesintisi
yapılması gerekmektedir. Bu kapsamda, İngiltere mukimi firmaya yapılan Türkiye kaynaklı
ödemeler üzerinden alınacak vergi, gayrimaddi hak bedeli gayrisafi tutarının %10'unu
aşmayacaktır. Söz konusu ödemelere iç mevzuatımızda daha düşük bir oranın uygulanması halinde
iç mevzuatımızda belirlenen bu düşük oranın uygulanacağı tabiidir.
Diğer taraftan, İngiltere mukimi firmadan ithal edilen eğitim materyalinin uygulanmasına yönelik
olarak alınacak olan danışmanlık ve eğitim hizmetinin anılan Anlaşmanın "Serbest Meslek
Faaliyetleri"ni düzenleyen 14 üncü maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir.
Söz konusu maddenin 2 nci fıkrası;
"2. Bir Akit Devlet teşebbüsünün serbest meslek faaliyetleri veya benzer nitelikteki diğer faaliyetler
dolayısıyla elde ettiği gelir, yalnız ilk bahsedilen Devlette vergilendirilebilecektir. Bununla beraber,
eğer bu faaliyetler diğer Devlette icra edilirse ve eğer:
a) Teşebbüs, bu faaliyetleri icra etmek üzere bu diğer Devlette bir işyerine sahip olursa veya
b) Faaliyetlerin icra edildiği süre veya süreler, herhangi bir kesintisiz 12 aylık dönemde toplam 183
günü aşarsa, sözkonusu gelir, aynı zamanda bu diğer Akit Devlette de vergilendirilebilir.
Böyle bir durumda olayına göre, ya yalnızca sözkonusu işyerine atfedilebilen gelir, ya da yalnızca bu
diğer Devlette icra edilen faaliyetlere atfedilebilen gelir, bu diğer Devlette vergilendirilebilir. …"
hükümlerini öngörmektedir.
Buna göre, İngiltere mukimi bir teşebbüsün Türkiye'ye gelmeksizin on-line olarak uzaktan icra
edeceği danışmanlık ve eğitim hizmetleri dolayısıyla elde edeceği gelirleri vergileme hakkı yalnız
İngiltere'ye aittir. Eğer bu hizmet veya faaliyetler Türkiye'de Anlaşmanın 5 inci maddesi
kapsamında bir işyeri vasıtasıyla icra edilirse veya Türkiye'de herhangi bir kesintisiz 12 aylık
dönemde toplam 183 günden fazla sürede icra edilirse Türkiye'nin de bu gelirleri vergileme hakkı
bulunmaktadır.
İngiltere mukimi teşebbüslerin Türkiye'de icra edecekleri serbest meslek faaliyeti, bu teşebbüslerin
personelleri vasıtasıyla Türkiye'de yapacakları serbest meslek faaliyetlerini ifade etmektedir.
Faaliyetin Türkiye'de icra edilmesi durumunda, yaptıkları serbest meslek ödemeleri üzerinden vergi
tevkifatı yapmak zorunda olan vergi sorumluları, tevkifat yükümlülüğünün doğduğu sırada, istihkak
sahibi teşebbüsün faaliyet icrası amacıyla Türkiye'de herhangi bir kesintisiz 12 aylık dönemde
toplam 183 günü aşan bir süre kalıp kalmama durumunu bilemeyeceğinden söz konusu ödemeler
üzerinden vergi tevkifatını yapmak durumundadırlar.
Kendilerine yapılan ödemelerden vergi tevkifatı yapılan teşebbüsler Anlaşma hükümleri
çerçevesinde bu ödemelerin Türkiye'de vergilendirilmemesinin gerektiği durumlarda, bizzat veya
vekilleri vasıtasıyla, tevkif edilen vergilerin iadesi için ilgili vergi dairesine başvurabileceklerdir.
İngiltere teşebbüsünün Türkiye'de serbest meslek icrası için kaldığı sürenin herhangi bir kesintisiz
12 aylık dönemde toplam 183 günü aşıp aşmadığının tespitinde; Türkiye'de birden fazla teşebbüse
serbest meslek faaliyeti sunuluyorsa bu faaliyetlerin tamamı ve hizmetin Türkiye'ye gönderilen
birden fazla personel vasıtasıyla icra edildiği durumda, bunların Türkiye'de toplam kalma süreleri
dikkate alınacaktır.
Diğer taraftan, söz konusu hizmet kapsamında İngiltere'den gönderilecek personelin elde ettiği
ücret gelirlerinin vergilendirilmesi konusunun ise Anlaşma'nın "Bağımlı Faaliyetler"e ilişkin 15 inci
maddesi çerçevesinde değerlendirilmesi gerekmektedir. Anılan maddenin 1 ve 2 nci fıkraları
aşağıdaki gibidir;
" 1. Bu Anlaşmanın 16, 18, 19 ve 21 inci Madde hükümleri saklı kalmak üzere, bir Akit Devlet
mukiminin bir hizmet akdi dolayısıyla elde ettiği ücret, maaş ve diğer benzeri menfaatler, bu hizmet
diğer Akit Devlette ifa edilmedikçe, yalnız ilk bahsedilen Devlette vergilendirilecektir. Eğer hizmet
diğer Devlette ifa edilirse, buradan elde edilen gelir diğer Devlette vergilendirilebilir.
2. Bu Maddenin 1 inci fıkra hükümlerine bakılmaksızın, bir Akit Devlet mukiminin diğer Akit
Devlette ifa ettiği hizmet dolayısıyla elde ettiği gelir, eğer:
a) Gelir elde eden kişi, bu diğer Devlette bir vergilendirme döneminde bir veya birkaç seferde 183
günü aşmamak üzere kalırsa ve
b) Ödeme, bu diğer Akit Devletin mukimi olmayan bir işveren tarafından veya böyle bir işveren
adına yapılırsa ve
c) Ödeme, işverenin diğer Devlette sahip olduğu bir işyerinden veya sabit yerden yapılmazsa,
yalnızca ilk bahsedilen Devlette vergilendirilebilecektir."
İngiltere teşebbüsü personelinin, anılan hizmet karşılığında elde edecekleri ücretlerin Türkiye'de
vergilendirilmesi için yukarıda 2 nci fıkrada belirtilen koşullardan en az birinin ihlal edilmesi
gerekmektedir. Bu üç şartın topluca gerçekleştiği durumda ise vergileme İngiltere'de yapılacaktır.
Anlaşma hükümlerine göre, yukarıda bahsedilen ve Türkiye'ye vergileme hakkı veren koşulların
oluşması neticesinde Türkiye'de ödenecek bu vergiler; Anlaşma'nın "Çifte Vergilendirmenin
Önlenmesi"ne ilişkin 23 üncü maddesi çerçevesinde İngiltere'de hesaplanacak vergiden mahsup
edilebilecektir.
Anlaşma hükümlerinin iç mevzuata göre değişiklik getirdiği durumlarda, Anlaşma hükümlerinden
yararlanabilmek için söz konusu İngiltere mukimi şirketin ve ücret erbaplarının İngiltere'de tam
mükellef olduğunun ve tüm dünya kazançları üzerinden bu ülkede vergilendirildiğinin İngiltere
yetkili makamlarından alınacak bir belge ile kanıtlanması ve bu belgenin aslı ile noterce veya bu
ülkelerdeki Türk Konsolosluklarınca tasdik edilen Türkçe tercümesinin bir örneğinin, ilgili vergi
dairesine veya kendilerine yapılan ödeme üzerinden vergi sorumlularınca vergi tevkifatı yapılması
durumunda ise vergi sorumlularına ibraz etmeleri gerekmektedir. Mukimlik belgesinin ibraz
edilememesi durumunda ise ilgili Anlaşma hükümleri yerine iç mevzuat hükümlerimiz
uygulanacaktır.
KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU AÇISINDAN
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun,
1/1 inci maddesinde, Türkiye'de ticarî, sınaî, ziraî faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde
yapılan teslim ve hizmetlerin katma değer vergisine tabi olduğu,
6/b maddesinde, işlemlerin Türkiye'de yapılması hizmetin Türkiye'de yapılmasını veya hizmetten
Türkiye'de faydalanılmasını ifade edeceği,
9/1 inci maddesinde, mükellefin Türkiye içinde ikametgâhının, işyerinin, kanunî merkezi ve iş
merkezinin bulunmaması hallerinde ve gerekli görülen diğer hallerde Maliye Bakanlığı, vergi
alacağının emniyet altına alınması amacıyla, vergiye tabi işlemlere taraf olanları verginin
ödenmesinden sorumlu tutabileceği,
40/4 üncü maddesinde, ithalatta alınan Katma Değer Vergisinin, gümrük giriş beyannamesindeki
beyan üzerine, gümrük giriş beyannamesi verilmeyen haller ve motorlu kara taşıtları ile Türkiye ile
yabancı ülkeler arasında yapılan yük ve yolcu taşımaları ile transit taşımalara ait Katma Değer
Vergisi mükelleflerin yapacakları özel beyan üzerine tarholunacağı,
43/4 üncü maddesinde, ithalde alınan Katma Değer Vergisinin ilgili gümrük idaresince tarh
olunacağı
hükümlerine yer verilmiştir.
Konuyla ilgili olarak yayımlanan Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinin (I/C-2.1.2.1)
bölümünde;
" 3065 sayılı Kanunun 1 inci maddesine göre bir hizmetin KDV'nin konusuna girebilmesi için
Türkiye'de ifa edilmesi gerekmektedir. Aynı Kanunun (6/b) maddesinde ise Türkiye'de yapılan veya
faydalanılan hizmetlerin Türkiye'de ifa edilmiş sayılacağı hükme bağlanmıştır.
Buna göre, ikametgâhı, işyeri, kanuni merkezi ve iş merkezi Türkiye'de bulunmayanların Türkiye'de
yaptığı hizmetler ile bunların yurt dışında yaptığı ancak Türkiye'de faydalanılan hizmetler KDV'ye
tabi olacaktır.
Bu gibi hizmet ifalarında mükellef, esas olarak hizmeti ifa eden olmakla birlikte, Türkiye'de
ikametgâhı, işyeri, kanuni merkezi ve iş merkezi bulunmadığından, KDV'nin tamamı, hizmetten
faydalanan yurt içindeki muhatap tarafından sorumlu sıfatıyla beyan edilip ödenecektir.
Hizmetin vergiden müstesna olması ve hizmetin yurt dışında yapılıp hizmetten yurt dışında
faydalanılması halinde, mükellef veya sorumlu sıfatıyla KDV beyan edilmeyecektir.
KDV'nin sorumlu sıfatıyla beyan edilmesi için hizmetten Türkiye'de faydalanan muhatabın KDV
mükellefi olması şart değildir. KDV mükellefiyeti bulunmayanlar da söz konusu hizmetler nedeniyle
KDV tevkifatı yaparak 2 No.lu KDV Beyannamesi ile beyan etmek ve ödemek zorundadır. "
açıklamalarına yer verilmiştir.
Buna göre,
-Yurt dışından ithal edeceğiniz eğitim materyalleri katma değer vergisine tabi olup, buna ilişkin
katma değer vergisi KDV Kanununun 43/4 maddesi gereği malların ithali esnasında gümrük
idaresince tarh olunacak ve gümrük idaresine ödenecektir.
-Yurt dışından online sistem aracılığı ile alınan danışmanlık hizmeti ve İngiltere mukimi firmanın
personeli ile Türkiye'de Şirketinize verdiği danışmanlık hizmeti KDV'ye tabi tutulacak olup,
İngiltere mukimi firmanın Türkiye'de işyeri, kanuni merkezi ve iş merkezi bulunması halinde,
İngiltere mukimi firma tarafından danışmanlık hizmet bedeli üzerinden hesaplanacak verginin
düzenlenen faturada gösterilmesi ve 1 no.lu KDV beyannamesi ile beyan edilerek ödenmesi
gerekmektedir. Ancak, söz konusu firmanın Türkiye'de işyeri, kanuni merkezi ve iş merkezi
bulunmaması halinde danışmanlık hizmet bedeli üzerinden hesaplanacak KDV'nin, Şirketinizce 2
no.lu KDV beyannamesi ile beyan edilerek ödenmesi gerekmektedir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise
bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz
dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi
için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.