İnternet ortamında ücretsiz olan ancak bedel karşılığı bazı özellikleri aktifleştirilen uygulamalar üzerinden yurtdışındaki hak sahibi firma kazancına

Özelge: İnternet ortamında ücretsiz olan ancak bedel
karşılığı bazı özellikleri aktifleştirilen uygulamalar
üzerinden yurtdışındaki hak sahibi firma kazancına
aracılıkta tevkifat yükümlülüğü hk.
Sayı: 
B.07.1.GİB.4.34.16.01-KVK 30-745
Tarih: 
24/02/2012
 
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
(Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü)
 
   
Sayı : B.07.1.GİB.4.34.16.01-KVK 30-745 24/02/2012
Konu : İnternet ortamında ücretsiz olan ancak bedel  
karşılığı bazı özellikleri aktifleştirilen uygulamalar
üzerinden yurtdışındaki hak sahibi firma kazancına
aracılıkta tevkifat yükümlülüğü.
 
İlgide kayıtlı özelge talep formunda, ... Vergi Dairesi Müdürlüğünün ... vergi kimlik numaralı
mükellefi olduğunuz, yurtdışında mukim bir firmanın internet ortamında normal kullanımı ücretsiz
olan ancak Türkiye'deki kullanıcılarınca GSM şirketleri aracılığıyla tarafınıza mobil ödeme yapılarak
oluşturulan kod ile oyunun ek özellikleri aktifleştirilmek suretiyle bedelli hale gelen internet oyunu
ve benzeri uygulamalar için yurtdışında mukim hak sahibi firma ile kazanç paylaşımı anlaşması
yaptığınız ve bu anlaşma doğrultusunda mobil ödemeleri fiş karşılığı kendi adınıza kazanç olarak
tahsil edip ücretli uygulama kadar yurtdışındaki hak sahibine fatura karşılığı ödeme yaptığınızı
belirterek söz konusu ödemeleriniz üzerinden tevkifat yükümlülüğünüzün bulunup bulunmadığı
konusunda görüş talep edildiği anlaşılmakta olup, konuyla ilgi Başkanlığımız görüşleri aşağıdaki
gibidir.
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 3'üncü maddesinin ikinci fıkrasında; Kanunun 1'inci
maddesinde sayılan kurumlardan, kanuni ve iş merkezlerinden her ikisi de Türkiye'de
bulunmayanların, dar mükellefiyet esasında sadece Türkiye'de elde ettikleri kazançlar üzerinden
vergilendirileceği hükmü yer almakta olup, üçüncü fıkrasında ise dar mükellefiyette kurum
kazancını oluşturan kazanç ve iratlar sayılmıştır.
Aynı maddenin dördüncü fıkrasında da, bu maddede belirtilen kazanç veya iratlar ile gelir
unsurlarının Türkiye'de elde edilmesi ve Türkiye'de daimi temsilci bulundurulması konularında 193
sayılı Gelir Vergisi Kanununun ilgili hükümlerinin uygulanacağı hükmüne yer verilmiştir.
Buna göre, kanuni ve iş merkezlerinin her ikisi de Türkiye'de bulunmayan mükellefler yalnızca
Türkiye'de elde ettikleri kazançlar üzerinden vergilendirilmektedir. Eğer Türkiye'de şube ya da
temsilci var ise verginin ödenmesinden bunlar sorumlu olmaktadır. Yurt dışındaki şirketin
Türkiye'de temsilci bulundurmadan mal veya hizmeti kendisinin satması halinde de bu kurumun dar
mükellef olma özelliği değişmeyecek, verginin ödenmesinden mal veya hizmeti alan kurum sorumlu
olacaktır.  
Kurumlar Vergisi Kanununun 30'uncu maddesinin birinci fıkrasında, dar mükellefiyete tâbi
kurumların maddede sayılan kazanç ve iratları üzerinden, bu kazanç ve iratları avanslar da dahil
olmak üzere nakden veya hesaben ödeyen veya tahakkuk ettirenler tarafından kurumlar vergisi
kesintisi yapılacağı hükme bağlanmış; ikinci fıkrasında ise ticarî veya ziraî kazanca dahil olup
olmadığına bakılmaksızın telif, imtiyaz, ihtira, işletme, ticaret unvanı, marka ve benzeri gayrimaddîhakların satışı, devir ve temliki karşılığında nakden veya hesaben ödenen veya tahakkuk ettirilen
bedeller üzerinden kurumlar vergisi kesintisi yapılması öngörülmüş olup 12.01.2009 tarih ve
2009/14593 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile kesinti oranı %20 olarak belirlenmiştir.
Bu hüküm ve açıklamalar çerçevesinde; yurtdışında mukim kişi tarafından sahibi olunan internet
uygulamalarının  ücretli  özelliklerinin  aktifleştirme  yoluyla  kullanımı  hakkının  sunulması
karşılığında alınan ve şirketinizce tahsiline aracılık edilip yurtdışındaki hak sahibi kişiye fatura
karşılığı ödenen tutarlar, anılan şirketin ticari kazancını oluşturacağından,  bu nitelikteki ödemeler
üzerinden  vergi kesintisi yapılmayacaktır.
Ayrıca, yurt dışında mukim şirketin Türkiye'de işyeri veya daimi temsilcisi bulunmaması halinde,
söz konusu ticari kazancın Türkiye'de vergilendirilmesi mümkün bulunmamaktadır. 
Bilgi edinilmesini rica ederim.
   
 
(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise
bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz
dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi
için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.