İnternetteki sosyal paylaşım siteleri üzerinden reklam paylaşımlarına göre kişilere yapılan ödemelerin vergilendirilmesi.
İnternetteki sosyal paylaşım siteleri üzerinden reklam
paylaşımlarına göre kişilere yapılan ödemelerin
vergilendirilmesi.
Sayı:
B.07.1.GİB.4.34.19.02-105[229-2012/VUK-1- . . .]--23474
Tarih:
16/03/2016
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü
Sayı : 11395140-105[229-2012/VUK-1- . . .]--23474 16/03/2016
Konu : İnternetteki sosyal paylaşım siteleri
üzerinden reklam paylaşımlarına
göre kişilere yapılan ödemelerin
vergilendirilmesi.
İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, kurumunuzun vergi mükellefi gerçek veya tüzel
kişilerin reklamlarının internet ortamında daha çok tüketiciye ulaşmasını sağlayacak ortamı
sağlama işi ile iştigal ettiğini, bu işi yaparken sosyal ağlar üzerinden daha çok kişi veya gruba
tanıtımda bulunmalarını sağlayacak şekilde özel bir anlaşmaya dayanılarak ünlü ya da ünsüz sosyal
paylaşımcı kişiler ile çalıştığınızı, sosyal paylaşımcıların ulaştıkları kişi veya grup sayısına göre
kazanç temininde bulunulduğu, bu sosyal paylaşımcıların Türkiye'nin çeşitli bölgelerinde hatta
kimilerinin ise yurt dışında bulunması nedeniyle reklam paylaşımında bulunacak kişilerle
kurumunuz arasındaki sözleşmenin internet ortamında onaylanması suretiyle düzenlendiği, sosyal
paylaşımcıların bu tanıtımı yaparken kurumunuz ile sürekli bir bağlılık meydana getirmediği ve
yapılan bu iş için sabit bir bedel öngörülmeyerek reklam unsurunun görüntülenme sayısına göre
ödeme yapıldığı belirtilerek, sosyal paylaşımcıların yapacakları reklam paylaşımı sayısına göre
yapılacak ödemelerin vergilendirilmesi ve belge düzeni hakkında Başkanlığımız görüşleri talep
edilmektedir.
I-GELİR VE KURUMLAR VERGİLERİ AÇISINDAN:
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 6 ncı maddesinin birinci fıkrasıyla kurumlar
vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safî kurum kazancı üzerinden
hesaplanacağı; ikinci fıkrasıyla da safî kurum kazancının tespitinde Gelir Vergisi Kanununun ticarî
kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır. Bu hüküm uyarınca tespit
edilecek kurum kazancından Kurumlar Vergisi Kanununun 8 inci maddesi ile 193 sayılı Gelir Vergisi
Kanununun 40 ıncı maddesinde yer alan giderler indirilebilecektir.
Gelir Vergisi Kanununun 37 nci maddesinin birinci fıkrasında, her türlü ticari ve sınai
faaliyetlerden doğan kazançların ticari kazanç olduğu belirtilmiştir.
Ticari faaliyet bir tür emek-sermaye organizasyonuna dayanmakta olup bir gerçek kişinin
ticari kazanç açısından gelir vergisi mükellefi olması için faaliyetin ticari bir organizasyona bağlı
olarak yürütülmesi ve devamlılık arz etmesi gerekmektedir.
Mezkur Kanunun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasında, kamu idare müesseseleri, iktisadi
kamu müesseseleri, sair kurumlar, ticaret şirketleri, iş ortaklıkları, dernekler, vakıflar, dernek ve
vakıfların iktisadi işletmeleri, kooperatifler, yatırım fonu yönetenler, gerçek gelirlerini beyan
etmeye mecbur olan ticaret ve serbest meslek erbabı, zirai kazançlarını bilanço veya zirai işletme
hesabı esasına göre tespit eden çiftçilerin, maddede sayılan ödemeleri (avans olarak ödenenler
dahil) nakden veya hesaben yaptıkları sırada, istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben
tevkifat yapmaya mecbur oldukları hükme bağlanmıştır.
Buna göre, sahip oldukları sosyal medya hesaplarına ait sayfalarda ticari bir organizasyon
içerisinde, devamlı olarak reklam hizmeti veren gerçek kişilerin ticari kazanç açısından gelir vergisi
mükellefi olmaları gerekmektedir.
Öte yandan, söz konusu hizmetleri ticari organizasyon çerçevesinde ve devamlı olarak
yürüten ya da yürütmeyen gerçek kişilere ait sosyal medya hesaplarına verilen reklamlar için sosyal
paylaşımcılara yapılan ödemelerin kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınması
mümkün bulunmaktadır.
Ayrıca, yukarıda bahsedilen ödemeler, Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinde sayılan
ödemelerden olmadığından gelir vergisi kesintisi yapılması söz konusu değildir.
II-KATMA DEĞER VERGİSİ AÇISINDAN:
3065 sayılı Katma Değer Vergisi (KDV) Kanununun;
- 1/1 maddesinde, ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan
teslim ve hizmetlerin KDV ye tabi olduğu, maddenin ikinci fıkrasında ise ticari, sınai, zirai faaliyet
ile serbest meslek faaliyetinin devamlılığı, kapsamı ve niteliğinin Gelir Vergisi Kanunu hükümlerine
göre; Gelir Vergisi Kanununda açıklık bulunmadığı hallerde, Türk Ticaret Kanunu ve diğer ilgili
mevzuat hükümlerine göre tayin ve tespit edileceği,
-1/3-f maddesinde, Gelir Vergisi Kanununun 70 inci maddesinde belirtilen mal ve hakların
kiraya verilmesi işlemlerinin KDV ye tabi olduğu,
-9/1 inci maddesinde ise mükellefin Türkiye içinde ikametgahının, işyerinin, kanuni merkezi
ve iş merkezinin bulunmaması hallerinde ve gerekli görülen diğer hallerde Maliye Bakanlığı'nın
vergi alacağının emniyet altına alınması amacıyla, vergiye tabi işlemlere taraf olanları verginin
ödenmesinden sorumlu tutabileceği
hükme bağlanmıştır.
Öte yandan, reklam verme işlemlerinde KDV uygulamasına yönelik açıklamalara KDV Genel
Uygulama Tebliğinin (I-C/2.1.2.4.) bölümünde yer verilmiştir.
Bu hükümler gereğince, internet üzerinden yapılan sözleşme kapsamında sosyal ağlar (...,
..., ... v.b) üzerinden reklam hizmetleri yapanların bu faaliyetlerinin, Gelir Vergisi Kanunu yönünden
ticari faaliyet kapsamında değerlendirilmesi ve mükellefiyet tesis ettirilmesi halinde Kanunun 1/1
inci maddesi gereğince KDV ye tabi tutulacaktır.
Kişilerce verilen söz konusu reklam hizmetlerinin ticari faaliyet kapsamında
değerlendirilmemesi durumunda, KDV, Kanunun (1/3-f) ve 9 uncu maddesinin verdiği yetkiye
dayanılarak Genel Uygulama Tebliğinin (I-C/2.1.2.4.) bölümü gereğince ... ‘nce sorumlu sıfatıyla
beyan edilecektir.
III-VERGİ USUL KANUNU AÇISINDAN:
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 229 uncu maddesine göre fatura, satılan emtia veya
yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan
tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesika olarak tanımlanmıştır.
Mezkur Kanunun 231 inci maddesinin (5) numaralı bendinde ise faturanın, malın teslimi
veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami yedi gün içinde düzenleneceği, bu süre içerisinde
düzenlenmeyen faturaların hiç düzenlenmemiş sayılacağı, 232 nci maddesinde; birinci ve ikinci sınıf
tüccarlar, kazancı basit usulde tespit edilenlerle defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilerin
sattıkları emtia veya yaptıkları işler için fatura vermek, satın aldıkları emtia ve hizmetler için de
fatura istemek ve almak zorunda oldukları hükmüne yer verilmiştir.
Anılan Kanunun 234 üncü maddesi uyarınca, birinci ve ikinci sınıf tüccarlar, kazancı basit
usulde tespit edilenlerle defter tutmak mecburiyetinde olan serbest meslek erbabı ve çiftçilerin
vergiden muaf esnafa yaptırdıkları işler veya onlardan satın aldıkları emtia için tanzim edip işi
yapana veya emtiayı satana imza ettirecekleri gider pusulası vergiden muaf esnaf tarafından
verilmiş fatura hükmündedir.
Bu itibarla, internette sosyal ağlar kullanılarak yapılan reklamlar için kurumunuz ile
anlaşma yaparak sosyal medya hesaplarında paylaşımda bulunan kişilerin ticari kazanç yönünden
mükellefiyeti olması durumunda bu kişilerin kurumunuz adına yedi gün içerisinde fatura
düzenlenmesi; vergi mükellefiyetinin bulunmaması durumunda ise kurumunuz tarafından bu
kişilere gider pusulası düzenlenmesi gerekmektedir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.