İntifa hakkının kendisine, çıplak mülkiyeti kızına ait olan bir gayrimenkulun daha sonra çıplak mülkiyetini de kızından satın alarak söz konusu gayrim

Özelge: İntifa hakkının kendisine, çıplak mülkiyeti kızına
ait olan bir gayrimenkulun daha sonra çıplak mülkiyetini de
kızından satın alarak söz konusu gayrimenkulün satılması
durumunda kişinin elde ettiği kazanç hk.
Sayı: 
84098128-120-703
Tarih: 
23/07/2012
 
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İZMİR VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü
 
   
Sayı : 84098128-120-703 23/07/2012
Konu : Değer artışı kazancı.  
 
            İlgide kayıtlı özelge talep formunda; 31.05.2005 tarihinde intifa hakkı kendinizde, çıplak
mülkiyeti kızınızda olan bir gayrimenkul satın aldığınız, 03.04.2009 tarihinde söz konusu
gayrimenkulün çıplak mülkiyetini de kızınızdan satın alarak 14.02.2010 tarihinde sattığınızı
belirterek, söz konusu satış nedeniyle elde edilecek gelirin nasıl vergilendirileceği ile kazanç
hesabında  hangi  değerlerin  esas  alınacağı  hususunda  Başkanlığımız  görüşü  talep
edilmektedir.          
            193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun "Değer Artışı Kazancı" başlıklı Mükerrer 80'inci
maddesinde; "Aşağıda yazılı mal ve hakların elden çıkarılmasından doğan kazançlar değer artışı
kazançlarıdır.
           ... ...
            6- İktisap şekli ne olursa olsun (ivazsız olarak iktisap edilenler hariç) 70 inci maddenin
birinci fıkrasının (1), (2), (4) ve (7) numaralı bentlerinde yazılı mal (gerçek usulde vergiye tâbi
çiftçilerin ziraî istihsalde kullandıkları gayrimenkuller dahil) ve hakların, iktisap tarihinden
başlayarak (5615 sayılı kanunun 5 inci maddesiyle değişen ibare Yürürlük; 1/1/2007 tarihinden
geçerli olmak üzere 04.04.2007) beş yıl içinde elden çıkarılmasından doğan kazançlar
(Kooperatiflerin ortaklarına bu sıfatları dolayısıyla tahsis ettikleri gayrimenkulleri tahsis tarihinde
ortak tarafından satın alınmış sayılır.)
            Bu maddede geçen "elden çıkarma" deyimi, yukarıda yazılı mal ve hakların satılması, bir
ivaz karşılığında devir ve temliki, trampa edilmesi, takası, kamulaştırılması, devletleştirilmesi,
ticaret şirketlerine sermaye olarak konulmasını ifade eder.
            5281 sayılı Kanunun 27 nci maddesiyle 01.01.2006 tarihinden itibaren elde edilen gelirlere
uygulanmak üzere değişen fıkra. Yürürlük; 01.01.2006) Bir takvim yılında elde edilen değer artışı
kazancının, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının elden çıkarılmasından sağlananlar
hariç, 6.000 (273 Seri No'lu Gelir Vergisi Genel Tebliği ile 1.1.2010 tarihinden itibaren
7.700 TL.) Yeni Türk Lirası gelir vergisinden müstesnadır.
            ........." hükmü yer almıştır.
             Anılan Kanunun "Safi değer artışı" başlıklı Mükerrer 81'inci maddesinin birinci fıkrasında;
"Değer artışında safi kazanç, elden çıkarma karşılığında alınan para ve ayınlarla sağlanan ve para
ile temsil edilebilen her türlü menfaatlerin tutarından, elden çıkarılan mal ve hakların maliyetbedelleri ile elden çıkarma dolayısıyla yapılan ve satıcının uhdesinde kalan giderlerin ve ödenen
vergi ve harçların indirilmesi suretiyle bulunur. Hasılatın ayın ve menfaat olarak sağlanan kısmının
tutarı Vergi Usul Kanununun değerleme ile ilgili hükümlerine göre tayin ve tespit olunur.
            ... ...
            Mal ve hakların elden çıkarılmasında iktisap bedeli, elden çıkarılan mal ve hakların, elden
çıkarıldığı ay hariç olmak üzere Devlet İstatistik Enstitüsünce belirlenen toptan eşya fiyat
endeksindeki artış oranında artırılarak tespit edilir. (5281 sayılı Kanunun 28 inci maddesiyle
01.01.2006 tarihinden itibaren elde edilen gelirlere uygulanmak üzere eklenen cümle. Yürürlük;
01.01.2006) Şu kadar ki, bu endekslemenin yapılabilmesi için artış oranının % 10 veya üzerinde
olması şarttır. " hükmüne yer verilmiştir.
            Diğer taraftan, aynı Kanunun Geçici 71'inci maddesinde; " Bu Kanunun mükerrer 80 inci
maddesinin birinci fıkrasının (6) numaralı bendinin uygulanmasına ilişkin olarak, 70 inci maddenin
birinci fıkrasının (1), (2), (4) ve (7) numaralı bentlerinde sayılan ve 1/1/2007 tarihinden önce iktisap
edilmiş  olan  mal  (gerçek  usûlde  vergilendirilen  çiftçilerin  ziraî  istihsalde  kullandıkları
gayrimenkuller dahil) ve hakların elden çıkarılmasından doğan kazançların vergilendirilmesinde
dört yıllık süre esas alınır." hükmü yer almıştır.
             Öte yandan, 213 sayıl Vergi Usul Kanunu'nun 262'nci maddesinde; "Maliyet bedeli, iktisadi
bir kıymetin iktisap edilmesi veyahut değerinin artırılması münasebetiyle yapılan ödemelerle
bunlara müteferri bilumum giderlerin toplamını ifade eder." hükmüne yer verilmiştir.
             Yukarıda yer alan hükümlere göre; 31.05.2005 tarihinde satın alınan gayrimenkule ilişkin
intifa hakkının, iktisap tarihinden itibaren dört yıllık süre dolduktan sonra (14.02.2010 tarihinde)
satılması nedeniyle elde edilen kazancın değer artışı kazancı olarak vergilendirilmesi söz konusu
olmayacaktır.
            Ancak, 03.04.2009 tarihinde kızınızdan satın aldığınız gayrimenkulün çıplak mülkiyetinin
ise, iktisap tarihinden itibaren beş yıllık süre içerisinde (14.02.2010 tarihinde) satılması nedeniyle
elde edilen hasılattan elden çıkarılan çıplak mülkiyetin maliyet bedeli ile çıplak mülkiyete münhasır
olarak elden çıkarma dolayısıyla yapılan ve uhdenizde kalan giderler, ödenen vergi ve harçların
indirilmesi sonucu bulunan kazancın satışın yapıldığı yıl için belirlenen istisna tutarını aşması
halinde, aşan kısmın değer artışı kazancı olarak vergilendirilmesi gerekmektedir.
            Diğer taraftan, safi değer artışı kazancının hesaplanmasına esas olmak üzere söz konusu
konutun iktisap bedelinin belirlenmesinde, artış oranının % 10 veya üzerinde olması şartıyla
konutun elden çıkarıldığı ay hariç olmak üzere Devlet İstatistik Enstitüsünce belirlenen toptan eşya
fiyat endeksindeki artış oranında artırılmak suretiyle tespit edilen iktisap bedelinin dikkate alınması
gerekmektedir.
            Bilgi edinilmesini rica ederim.
   
(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise
bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz
dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi
için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.