İrtibat bürolarının defter tasdik ettirme zorunluluğunun bulunup bulunmadığı hk.

Özelge: İrtibat bürolarının defter tasdik ettirme
zorunluluğunun bulunup bulunmadığı hk.
Sayı: 
11395140-019.01-2843
Tarih: 
01/10/2012
 
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
(Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü)
 
   
Sayı : 11395140-019.01-2843 01/10/2012
Konu : İrtibat bürolarının defter tasdik ettirme zorunluluğunun  
bulunup bulunmadığı.
 
            İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda; merkezinizin yurt dışında olduğu ve Türkiye'de
irtibat bürosu olarak faaliyet gösterdiğiniz, Türkiye'de herhangi bir ticari faaliyette bulunmadığınız
için kurumlar vergisi mükellefiyetinizin bulunmadığı, yalnızca kira ödemesi nedeniyle muhtasar
beyannamesi verdiğiniz belirtilerek, irtibat büronuzun Vergi Usul Kanunu gereğince defter tasdik
ettirme zorunluluğu bulunup bulunmadığı hususunda bilgi talep edildiği anlaşılmakta olup, konu ile
ilgili görüşümüz aşağıda açıklanmıştır.
            5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 3 üncü maddesine göre, Kanunun 1 inci
maddesinde sayılı kurumlardan kanuni ve iş merkezlerinden her ikisi de Türkiye içinde
bulunmayanlar, yalnız Türkiye'de elde ettikleri kurum kazançları üzerinden vergilendirilmektedir.
Türkiye'de elde edilmiş kazancın varlığı ise Kurumlar Vergisi Kanununun 3 üncü ve Gelir Vergisi
Kanununun 7 ve 8 inci maddelerinde yer alan hükümlere göre belirlenmektedir.
            Anılan Kanunun 3 üncü maddesine göre, Türkiye'de Vergi Usul Kanunu hükümlerine uygun
işyeri olan veya daimi temsilci bulunduran yabancı kurumlar tarafından bu yerlerde veya bu
temsilciler vasıtasıyla yapılan işlerden elde edilen kazançlar ticari kazanç olarak vergiye tabidir.
Ancak, kanuni ve iş merkezi Türkiye'de bulunmayan kurumlarca Türkiye'de yalnızca mal teminine
yönelik bir işyeri oluşturulması veya daimi temsilci bulundurulması ve bu yerlerde veya bu
temsilciler vasıtasıyla temin edilen malların Türk iç pazarına sunulmayarak yabancı memleketlere
gönderilmesi halinde, teknik olarak Türkiye'de elde edilmiş bir kazançtan söz edilememekte ve
vergi doğmamaktadır.
            Bu madde de geçen işyeri kavramı Vergi Usul Kanununun 156 ncı maddesinde, daimi
temsilci kavramı ise Gelir Vergisi Kanununun 8 inci maddesinde düzenlenmiştir. "İşyeri", Vergi Usul
Kanununda, ticari faaliyetin yapıldığı veya bu faaliyette kullanılan yer; "Daimi Temsilci" ise Gelir
Vergisi Kanununda, ticari muameleler ifasına yetkili kimse olarak tanımlanmıştır.
            Öte yandan; irtibat büroları, 4875 sayılı Doğrudan Yabancı Yatırımlar Kanunu ve bu Kanuna
dayanılarak çıkarılan Doğrudan Yabancı Yatırımlar Kanunu Uygulama Yönetmeliğinde yer alan
düzenlemelere göre kurulmakta ve faaliyet göstermektedir. Mevcut yasal düzenlemelere göre
irtibat büroları Türkiye'de ticari ve diğer gelir getirici faaliyetler ile izin konusu dışında bir
faaliyette bulunamamakta, kâr elde edip transfer edememekte ve bütün masraflarını yurt dışından
getirecekleri dövizlerle karşılamak zorunda bulunmaktadır.
            Diğer taraftan, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 153 ve müteakip maddelerinde
mükelleflerin ödevleri hükme bağlanmıştır. Aynı Kanunun 172 inci maddesinde kimlerin defter
tutacakları, 173 üncü maddesinde ise, istisnaları (defter tutmayacaklar) belirlenmiştir.            Bu açıklamalar çerçevesinde; irtibat büronuzun, 4875 sayılı Doğrudan Yabancı Yatırımlar
Kanunu ve bu Kanuna dayanılarak çıkarılan Doğrudan Yabancı Yatırımlar Kanunu Uygulama
Yönetmeliğinde yer alan düzenlemelere göre bir irtibat bürosu olarak kurulması, ticari ve diğer
gelir getirici faaliyetler ile izin konusu dışında bir faaliyette bulunmaması halinde kurumlar vergisi
mükellefiyet tesisine gerek bulunmadığı gibi defter tutma mecburiyeti de bulunmamaktadır.
                    Bilgi edinilmesini rica ederim.
 
 
(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise
bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz
dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi
için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.