İş Ortaklığında işin bitiminden sonra lehte oluşan hasılatın ne şekilde beyan edileceği hakkında.
Özelge: İş Ortaklığında işin bitiminden sonra lehte oluşan
hasılatın ne şekilde beyan edileceği hk.
Sayı:
B.07.1.GİB.4.33.15.01-2010-721-11-57
Tarih:
12/09/2011
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
MERSİN VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
(Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü)
Sayı : B.07.1.GİB.4.33.15.01-2010-721-11-57 12/09/2011
Konu : İş Ortaklığında işin bitiminden sonra lehte oluşan
hasılatın ne şekilde beyan edileceği hakkında.
İlgide kayıtlı özelge talep formunda, iş ortaklığınızın 30.10.2009 tarihinde faaliyetinin sona erdiği,
mükellefiyeti terkin edilen iş ortaklığınıza verilen işle ilgili ihale makamının eksik hesaplamasından
dolayı lehe hasılat farkı oluştuğunun anlaşıldığı belirtilmiş ve tahsil edilecek söz konusu tutarın ne
şekilde beyan edileceği ile ilgili olarak Başkanlığımız görüşü sorulmuştur.
Adi ortaklıklar Borçlar Kanununun 520-541 inci maddelerinde düzenlenmiştir. Anılan Kanunun 520
inci maddesinde adi ortaklık, iki veya daha fazla kişinin, bir sözleşmeye dayanarak, ortak bir amaca
ulaşmak için emek ve mallarını birleştirmesi olarak tanımlanmıştır. Adi ortaklıkların tüzel kişiliği
olmadığı gibi gelir veya kurumlar vergisi mükellefi olmaları da söz konusu değildir. Adi ortaklık
olarak faaliyette bulunulması halinde, ortaklığa stopaj ve katma değer vergisi mükellefiyeti tesis
ettirilmektedir. Adi ortaklıkların ortaya çıkan kâr veya zararı, adi ortaklığı oluşturan ortaklar
tarafından hisseleri oranında kendi kazançlarına dahil edilerek vergilenmektedir. Ayrıca, aynı
Kanunun 538-540 ıncı maddelerinde de adi ortaklıkların tasfiyesine ilişkin hükümlere yer
verilmiştir.
Kurumlar vergisi mükellefleri arasında sayılan iş ortaklıkları, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi
Kanununun 2 nci maddesinin yedinci fıkrasında, maddede yazılı kurumların kendi aralarında veya
şahıs ortaklıkları ya da gerçek kişilerle, belli bir işin birlikte yapılmasını ortaklaşa yüklenmek ve
kazancını paylaşmak amacıyla kurdukları ortaklıklardan bu şekilde mükellefiyet tesis edilmesini
talep edenler şeklinde tanımlanmıştır.
1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin "2.5.2. Unsurları" başlıklı bölümünde,
"...Belli bir iş için kurulacak olan iş ortaklığında işin bitim tarihi, taahhüt sözleşmesinde belirlenen
esaslara göre tayin olunacaktır. Ancak, işin bitimi iş ortaklığının da sona erdiğini göstermez. Bu iş
dolayısıyla mükellefiyetle ilgili ödevlerin tamamının da yerine getirilmesi (Örneğin, tahakkuk eden
vergilerin tamamının ödenmesi) gerekir. Vergisel ödevlerin tamamının ikmal edilmesinden sonra iş
ortaklığı sona ermiş sayılır.
Öte yandan, iş ortaklıklarının tasfiyesi, Borçlar Kanunundaki adi ortaklıkların dağılmasına ilişkin
hükümlere göre yapılacaktır."
açıklamalarına yer verilmiştir.
Gelir Vergisi Kanununun 82 inci maddesinin birinci fıkrasının (5) numaralı bendinde, gerçek usulde
vergiye tâbi mükelleflerin terk ettikleri işleri ile ilgili olarak sonradan elde ettikleri kazançların arızi
kazanç olarak vergilendirileceği belirtilmiştir.
Bu hüküm ve açıklamalara göre, iş ortaklığınızın sona ermesinden sonra ihale makamınca yapılan
eksik hesaplama nedeniyle lehinize oluşan hasılat farkının, hisseleri oranında iş ortaklığını
oluşturan şirketlerin kurum kazancına ilave edilerek vergilendirilmesi gerekmektedir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise
bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz
dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi
için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.