İş Ortaklığından elde edilen Kar Payının Beyanı hk.

Özelge: İş Ortaklığından elde edilen Kar Payının Beyanı hk.
Sayı: 
B.07.1.GİB.4.21.15.01-gvk-2010/58-3
Tarih: 
10/02/2011
 
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
DİYARBAKIR VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü
Sayı   :B.07.1.GİB.4.21.15.01-gvk-2010/58-3                                                              10/02/2011
Konu : İş Ortaklığından elde edilen Kar Payının Beyanı
İlgide kayıtlı özelge talep formunda; ... Vergi Dairesi Müdürlüğünün ... vergi numaralı mükellefi ...
İş Ortaklığının ortağı olduğunuz, söz konusu iş ortaklığı tarafından 2009 yılı Kasım ayında kâr
dağıtımı yapıldığı ve kar payının kesinti yoluyla vergilendirildiği belirtilerek, söz konusu kâr payının
2009 takvim yılı Yıllık Gelir Vergisi Beyannamesine dahil edilip edilmeyeceği hususunda
Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 1 inci maddesinin (1) numaralı fıkrasının (d) bendine göre;
iş ortaklıkları kurumlar vergisine tabidir.
Aynı Kanunun "Mükellefler" başlıklı 2 nci maddesinin (7) numaralı fıkrasında, kurumlar vergisi
mükelleflerinin kendi aralarında veya şahıs ortaklıkları ya da gerçek kişilerle, belli bir işin birlikte
yapılmasını ortaklaşa yüklenmek ve kazancını paylaşmak amacıyla kurdukları ortaklıklardan bu
şekilde mükellefiyet tesis edilmesini talep edenlerin iş ortaklığı olduğu, bunların tüzel kişiliklerinin
olmamasının mükellefiyetlerini etkilemeyeceği hüküm altına alınmıştır.
Öte yandan, 1 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin "2.5 İş Ortaklıkları" başlıklı bölümünün
"2.5.2 Unsurları" kısmında; "... Belli bir iş için kurulacak olan iş ortaklığında işin bitim tarihi,
taahhüt sözleşmesinde belirlenen esaslara göre tayin olunacaktır. Ancak, işin bitimi iş ortaklığının
da sona erdiğini göstermez. Bu iş dolayısıyla mükellefiyetle ilgili ödevlerin tamamının da yerine
getirilmesi (Örneğin, tahakkuk eden vergilerin tamamının ödenmesi) gerekir. Vergisel ödevlerin
tamamının ikmal edilmesinden sonra iş ortaklığı sona ermiş sayılır.
Öte yandan, iş ortaklıklarının tasfiyesi, Borçlar Kanunundaki adi ortaklıkların dağılmasına ilişkin
hükümlere göre yapılacaktır." açıklamalarına yer verilmiştir.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 75 inci maddesinin ikinci fıkrasının (2) numaralı bendinde,
iştirak hisselerinden doğan kazançların (Limited Şirket ortaklarının, iş ortaklıklarının ortakları ve
komanditerlerin kâr payları ile kooperatiflerin dağıttıkları kazançlar bu zümreye dahildir.
Kooperatiflerin ortakları ile yaptıkları muamelelerden doğan kârların ortaklara, kooperatifle
yaptıkları muameleler nispetinde tevzii, kazanç dağıtımı sayılmaz.) menkul sermaye iradı sayıldığı
hükme bağlanmıştır.
Aynı Kanunun 22 nci maddesinin ikinci fıkrasında "Tam mükellef kurumlardan elde edilen, 75 inci
maddenin ikinci fıkrasının (1), (2) ve (3) numaralı bentlerinde yazılı kâr paylarının yarısı gelir
vergisinden müstesnadır. İstisna edilen tutar üzerinden 94 üncü madde uyarınca tevkifat yapılır ve
tevkif edilen verginin tamamı, kâr payının yıllık beyanname ile beyan edilmesi durumunda yıllık
beyanname üzerinden hesaplanan vergiden mahsup edilir." hükmü yer almaktadır.Yine aynı Kanunun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasında kimlerin tevkifat yapacağı belirtilmiş olup,
anılan maddenin 6/b-i bendinde ise, tam mükellef kurumlar tarafından; tam mükellef gerçek
kişilere, gelir ve kurumlar vergisi mükellefi olmayanlara ve gelir vergisinden muaf olanlara
dağıtılan, 75 inci maddenin ikinci fıkrasının (1), (2) ve (3) numaralı bentlerinde yazılı kâr
paylarından (kârın sermayeye eklenmesi kâr dağıtımı sayılmaz.) % 15 oranında gelir vergisi
tevkifatı yapılacağı hüküm altına alınmıştır.
Buna göre, elde edilen kâr payının yarısı gelir vergisinden istisna olup, kalan tutarın ilgili yıl için
belirlenen beyan haddini aşması halinde, tamamı yıllık beyanname ile beyan edilecektir. Beyan
edilen tutar üzerinden hesaplanan gelir vergisinden, kurum bünyesinde kârın dağıtımı aşamasında
yapılan vergi kesintisinin tamamı mahsup edilecektir.
Kanunun 98 inci maddesinde de; "94 üncü madde gereğince vergi tevkifatı yapmaya mecbur olanlar
bir ay içinde yaptıkları ödemeler veya tahakkuk ettirdikleri kârlar ve iratlar ile bunlardan tevkif
ettikleri vergileri, ertesi ayın yirmiüçüncü günü akşamına kadar ödeme veya tahakkukun yapıldığı
yerin bağlı olduğu vergi dairesine bildirmeye mecburdurlar..." hükmü yer almıştır.
Öte yandan, 19.01.1996 tarih ve 22528 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 191 Seri No.lu Gelir
Vergisi Genel Tebliğinin "İş Ortaklıklarında Kâr Dağıtımı" başlıklı bölümünde, kurumlar vergisi
mükellefi olarak kabul edilen iş ortaklıklarının belirli bir süre içinde belirli bir işi sonuçlandırmak
üzere kuruldukları, işin bitiminde yasal yükümlülükler yerine getirildikten sonra mükellefiyetin
sona erdirileceği, işin bitiminde ortaya çıkan kazancın, işin bittiği yılın kazancı olarak beyan
edilerek vergilendirileceği ve bu kazançların, kurumlar vergisi beyanname verme süresi içinde
ortaklara dağıtıldığının kabul edileceği açıklamalarına yer verilmiştir.
Yukarıdaki hüküm ve açıklamalar çerçevesinde, iş ortaklıklarının gerçek kişi ortaklarının
ortaklıktan almış olduğu kâr paylarının menkul sermaye iradı olarak değerlendirileceği ve bu kâr
paylarının iş ortaklığına ait kurumlar vergisi beyannamesinin verilme süresi içerisinde ortaklara
dağıtıldığının kabul edileceği anlaşılmakta olup, normal şartlarda iş ortaklığının yapmış olduğu
yıllara sari inşaat işinin 2009 yılı içinde tamamlanması halinde, bu işe ait kazançları ihtiva eden iş
ortaklığına ait kurumlar vergisi beyannamesinin Nisan/2010 dönemi içerisinde verilmesi, kâr
paylarının da bu süre içerisinde dağıtıldığı kabul edilerek, ortaklar tarafından bu kâr paylarının
2010 yılı gelirlerine dahil edilerek 2011 yılında beyan edilmesi gerekmektedir.
Diğer taraftan, anılan iş ortaklığında kar dağıtımının Kasım/2009 döneminde yapıldığı anlaşılmış
olup, söz konusu iş ortaklığının işinin yıllara sari inşaat işi olması durumunda, kâr dağıtımına bağlı
vergi kesintisinin, kâr dağıtımının yapıldığı dönem olan Kasım/2009 dönemine ait muhtasar
beyanname ile beyan edilerek ödenmesi gerekecektir.
Öte yandan, anılan iş ortaklığının işinin yıllara sari inşaat işi olmaması durumunda, her yıla ilişkin
kâr ayrı ayrı tespit edilerek dağıtılabileceğinden, önceki dönemlere ilişkin kâr paylarının dağıtılması
durumunda, kâr dağıtımının yapıldığı dönemde vergi kesintisine tabi tutulması ve ortaklarca bu
dönemlerin geliri olarak beyan edilmesi gerekeceği tabiidir.
Bilgilerinize rica ederim.