İşin bırakılması ya da şirketin tasfiyesi sonunda indirim yoluyla giderilemeyen KDV'nin gelir ya da kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider veya maliyet unsuru olarak dikkate alınıp alınamayacağı hk.
Özelge: İşin bırakılması ya da şirketin tasfiyesi sonunda
indirim yoluyla giderilemeyen KDV'nin gelir ya da kurumlar
vergisi matrahının tespitinde gider veya maliyet unsuru
olarak dikkate alınıp alınamayacağı hk.
Sayı:
B.07.1.GİB.4.34.17.01-KDV.29-1875
Tarih:
25/10/2011
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef Hizmetleri Katma Değer Vergisi Grup Müdürlüğü
Sayı : B.07.1.GİB.4.34.17.01-KDV.29-1875 25/10/2011
Konu : İşin bırakılması ya da şirketin tasfiyesi sonunda indirim
yoluyla giderilemeyen KDV'nin gelir ya da kurumlar vergisi
matrahının tespitinde gider veya maliyet unsuru olarak
dikkate alınıp alınamayacağı
İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, tasfiyeye girmeden önceki dönemden devreden katma
değer vergisi (KDV) tutarlarının, tasfiyeye girildikten sonra maliyet unsuru olarak dikkate alınıp
alınamayacağı konusunda görüş talebinde bulunulmaktadır.
3065 sayılı KDV Kanununun 1/1 inci maddesinde; ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek
faaliyeti çerçevesinde Türkiye'de yapılan teslim ve hizmetlerin KDV ye tabi olduğu,
3/a maddesinde; vergiye tabi malların her ne suretle olursa olsun, vergiye tabi işlemler
dışındaki amaçlarla işletmeden çekilmesinin teslim sayılacağı,
20/1 inci maddesinde; teslim ve hizmet işlemlerinde matrahın, bu işlemlerin karşılığını teşkil
eden bedel olduğu,
27 nci maddesinin (1) numaralı fıkrasında; bedeli bulunmayan veya bilinmeyen işlemler ile
bedelin mal, menfaat, hizmet gibi paradan başka değerler olması halinde matrahın işlemin
mahiyetine göre emsal bedeli veya emsal ücreti olduğu, (2) numaralı fıkrasında ise; bedelin emsal
bedeline veya emsal ücretine göre açık bir şekilde düşük olduğu ve bu düşüklüğün mükellefçe haklı
bir sebeple açıklanamadığı hallerde de, matrah olarak emsal bedelin veya emsal ücretin esas
alınacağı,
29/1 inci maddesinde; mükelleflerin yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan
KDV den, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça, faaliyetlerine ilişkin olarak kendilerine yapılan
teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen
KDV yi indirebilecekleri,
58 inci maddesinde; mükellefin vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanan KDV ile
mükellefçe indirilebilecek KDV nin, gelir ve kurumlar vergisi matrahlarının tespitinde gider olarak
kabul edilmeyeceği,
hükümlerine yer verilmiştir.
Diğer taraftan 1 Seri No.lu KDV Genel Tebliğinin "Verginin Gider Kaydedilememesi" başlıklı
(XI/B) bölümünde;
"Mükelleflerin vergiye tabi işlemleri üzerinden hesapladıkları KDV nin, gelir ve kurumlar
vergisi matrahlarının tespitinde gider olarak düşülemeyeceği gibi bu işlemlere ilişkin olarak alış
vesikalarında gösterilen ve indirilebilecek KDV de gider olarak kabul edilmeyecektir.
Madde hükmünün düzenleniş amacı, mükellefin üstünde yük olarak kalmayacak verginin,
gelir ve kurumlar vergisi matrahlarının tespitinde gider olarak kabulünün önlenmesidir.
Diğer yandan indirilemeyecek KDV nin gelir ve kurumlar vergisi matrahlarının tespitinde işin
mahiyetine göre gider veya maliyet unsuru olarak dikkate alınacağı tabiidir.
Mükelleflerin vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanan KDV ise, ancak vergiye tabi
malların işçilere ayın ücret olarak verilmesi veya çeşitli kişi ya da kuruluşlara bağışlanması
halleriyle sınırlı olarak, dolaylı bir biçimde gider yazılabilecektir" denilmektedir.
Dolayısıyla işi bırakan mükellefler, devreden vergilerini indirim yoluyla telafi etme imkânı
ortadan kalktığı için işin bırakıldığı dönem itibariyle indirim yoluyla telafi edemedikleri bu vergileri
gider veya maliyet unsuru olarak dikkate alabileceklerdir.
Buna göre;
- İşin bırakılması veya şirketin tasfiyesi dolayısıyla, işletmede bulunan vergiye tabi malların
işin bırakılması veya şirketin tasfiyesinden önce satış vb. yollarla tasfiye edilmesi halinde teslim
bedeli üzerinden, tasfiye edilmemiş ise bu malların işletmeden çekilen değer olarak KDV
Kanununun 3/a maddesi gereğince emsal bedel üzerinden KDV hesaplanarak ilgili dönem
beyannamesinde beyan edilmesi gerekmektedir.
- İndirim konusu yapılamayan KDV ise sonraki döneme devreden KDV olarak kalacaktır.
Sonraki döneme devreden KDV nin, iade hakkı doğuran bir işlem bulunmaması kaydıyla, iadesinin
talep edilmesi mümkün bulunmamaktadır. Ancak, mükellefiyetin terkin edildiği tarih itibariyle
indirim yoluyla giderilemeyen KDV ilgili dönem gelir ya da kurumlar vergisi matrahının tespitinde
gider veya maliyet unsuru olarak dikkate alınabilecektir.
Diğer taraftan, devreden vergilerin gider yazılabilmesi ile ilgili bu uygulama sadece faaliyeti
bırakan mükellefler için geçerlidir. Faaliyetin devamı süresince devreden vergilerin gider veya
maliyet olarak değerlendirilmesinin mümkün olamayacağı tabiidir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise
bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz
dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi
için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.