İşletme aktifine kayıtlı olmayan ticari taksi plaka satışından elde edilen kazancın vergilendirilmesi ve belge düzeni hk.

Özelge: İşletme aktifine kayıtlı olmayan ticari taksi plaka
satışından elde edilen kazancın vergilendirilmesi ve belge
düzeni hk.
Sayı: 
11395140-105[229-2012/VUK-1- . . .]--723
Tarih: 
17/05/2013
 
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
 İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü
 
Sayı :11395140-105[229-2012/VUK-1- . . .]--723 17/05/2013
Konu :İşletme aktifine kayıtlı olmayan ticari taksi plaka  
satışından elde edilen kazancın vergilendirilmesi ve belge
düzeni.
 
            İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, ticari taksi işletmeciliğinden dolayı gerçek usulde
gelir vergisi mükellefi olduğunuz, adınıza kayıtlı bulunan iki adet ticari taksinin bir tanesini noter
satışı ile sattığınız, satış işlemi yapılan ticari taksi plakası ve aracın işletmenin aktifine kayıtlı
olmadığı, aktife kayıtlı olmayan araca ilişkin amortisman giderlerinin 5 yıllık süre zarfında kayıt
edilmediği belirtilerek, işletmenin aktifine kayıt edilmeyen ticari taksi plaka ve araç satışının Gelir
Vergisi Kanunu ve Vergi Usul Kanunu yönünden nasıl vergilendirileceği hususunda Başkanlığımız
görüşü sorulmaktadır.
            I- GELİR VERGİLERİ YÖNÜNDEN;
            193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 37 nci maddesinde; her türlü ticari ve sınai
faaliyetlerden doğan kazançların ticari kazanç olduğu hükmüne yer verilmiş olup, aynı Kanunun 38
inci maddesinde, "Bilanço esasına göre ticari kazanç, teşebbüsteki öz sermayenin hesap dönemi
sonunda ve başındaki değerler arasındaki müspet farktır. Bu dönem zarfında sahip veya sahiplerce;
            1. İşletmeye ilave olunan değerler bu farktan indirilir.
            2. İşletmeden çekilen değerler ise farka ilave olunur" hükmü yer almaktadır.
            Yine aynı Kanunun 39 uncu maddesinde işletme hesabı esasına göre ticari kazancın bir
hesap dönemi içinde elde edilen hasılat ile giderler arasındaki müspet fark olduğu, elde edilen
hasılatın, tahsil olunan paralarla tahakkuk eden alacakları, giderlerin ise, tediye olunan ve
borçlanılan meblağları ifade ettiği hükmü yer almıştır.
            Bu hüküm ve açıklamalara göre, gerçek usulde ticari kazanç mükellefi olmanız ve ticari
taksi plakalı aracın bizatihi ticari işletme olması nedeniyle, işletme aktifine kaydedilsin veya
kaydedilmesin söz konusu ticari taksi plaka ve araç satışı nedeniyle elde edilen kazancın ticari
kazancınıza dahil edilerek vergilendirilmesi gerekmektedir.
            II- VERGİ USUL KANUNU YÖNÜNDEN;            213 sayılı Vergi Usul Kanununun 227 nci maddesinin birinci fıkrasında "Bu kanunda aksine
hüküm olmadıkça bu kanuna göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait
olan kayıtların tevsiki mecburidir.", 229 uncu maddesinde "Fatura, satılan emtia veya yapılan iş
karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar
tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır.", 230 uncu maddenin 5 inci bendinde; "Fatura, malın
teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azamî yedi gün içinde düzenlenir. Bu süre
içerisinde düzenlenmeyen faturalar hiç düzenlenmemiş sayılır." hükümleri yer almaktadır.
            Bu itibarla, noter satış senedi ile sattığınız araç için 7 gün içerisinde fatura düzenlemeniz
gerekmektedir.
            Öte yandan mezkur Kanunun "Amortisman mevzuu" başlıklı 313 üncü maddesinin birinci
fıkrasında; "İşletmede bir yıldan fazla kullanılan ve yıpranmaya, aşınmaya veya kıymetten düşmeye
maruz bulunan gayrimenkullerle 269 uncu madde gereğince gayrimenkul gibi değerlenen iktisadi
kıymetlerin, alet, edevat, mefruşat, demirbaş ve sinema filmlerinin birinci kısımdaki esaslara göre
tespit edilen değerinin, bu Kanun hükümlerine göre yok edilmesi amortisman mevzuunu teşkil
eder." hükmüne, 320 nci maddesinde ise "Amortisman süresi, kıymetlerin aktife girdiği yıldan
başlar. Bu sürenin yıl olarak hesaplanması için (1) rakamı mükellefçe uygulanan nispete bölünür.
            ...
            Her yılın amortismanı ancak o yıla ait değerlemede nazara alınabilir.
            Amortismanın her hangi bir yıl yapılmamasından veya ilk uygulanan nispetten düşük bir
hadle yapılmasından dolayı amortisman süresi uzatılamaz." hükmü yer almaktadır.
            Buna göre, iktisadi kıymetler için ayrılan amortisman tutarı ancak ilgili olduğu yılda dikkate
alınması gerekmekte olup, herhangi bir yıl amortisman ayrılmaması ya da eksik ayrılması halinde
amortisman süresinin uzatılmasına veya herhangi bir yıl amortisman ayrılmaması ya da eksik
ayrılması sebebiyle amortisman süresinin son yılında itfa edilmemiş bakiye değerin o yıl defaten
gider olarak dikkate alınmasına imkan bulunmamaktadır.
            Diğer taraftan, Vergi Usul Kanununun 328 inci maddesi gereği, amortismana tabi bir
iktisadi kıymetin satılması halinde alınan bedel ile iktisadi kıymetin (amortismana konu edilmiş
olması halinde, ayrılan amortisman tutarları düşüldükten sonra kalan net) değeri arasındaki farkın
kar ve zarar hesabına geçirileceği tabiidir.
            Bilgi edinilmesini rica ederim.
 
 
(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise
bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz
dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi
için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.