İspanyadan alınan bilgisayar programı için ödenen bedellerden vergi tevkifatı yapılıp yapılmayacağı ve KDV ye tabi olup olmadığı
İspanyadan alınan bilgisayar programı için ödenen
bedellerden vergi tevkifatı yapılıp yapılmayacağı ve KDV ye
tabi olup olmadığı
Sayı:
B.07.1.GİB.4.07.16.01-125[KVK.2014.ÖZ.24]-3
Tarih:
05/01/2016
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
ANTALYA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
(Mükellef Hizmetleri Gelir Grup Müdürlüğü)
Sayı : 49327596-125[KVK.2014.ÖZ.24]-3 05/01/2016
Konu : İspanyadan alınan bilgisayar
programı için ödenen bedellerden
vergi tevkifatı yapılıp yapılmayacağı
ve KDV ye tabi olup olmadığı
İlgide kayıtlı dilekçenizde, şirketinizin yurt dışındaki acentelerle hesap mutabakatı
yapabilmek için İspanya’dan bilgisayar programı satın aldığınızı belirterek ödediğiniz bedelin katma
değer vergisi ve kurumlar vergisine tabi olup olmadığı konusunda Başkanlığımız görüşü talep
edilmektedir.
KURUMLAR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasında, Kanunun
birinci maddesinde sayılı kurumların kanuni ve iş merkezlerinin her ikisi de Türkiye’de
bulunmayanların sadece Türkiye’de elde ettikleri kazançları üzerinden dar mükellefiyet esasında
vergilendirileceği hükme bağlanmış ve üçüncü fıkrasında da dar mükellefiyette kurum kazancını
oluşturan kazanç ve iratlar bentler halinde sayılmıştır.
Aynı Kanunun 30 uncu maddesinde, dar mükellefiyete tâbi kurumların maddede bentler
halinde sayılan kazanç ve iratları üzerinden, bu kazanç ve iratları avanslar da dahil olmak üzere
nakden veya hesaben ödeyen veya tahakkuk ettirenler tarafından kurumlar vergisi kesintisi
yapılacağı hükmüne yer verilmiş olup maddenin birinci fıkrasının (b) bendinde serbest meslek
kazançlarından, (c) bendinde gayrimenkul sermaye iratlarından, ikinci fıkrasında ise ticarî veya
ziraî kazanca dahil olup olmadığına bakılmaksızın telif, imtiyaz, ihtira, işletme, ticaret unvanı,
marka ve benzeri gayrimaddî hakların satışı, devir ve temliki karşılığında nakden veya hesaben
ödenen veya tahakkuk ettirilen bedeller üzerinden kurumlar vergisi kesintisi yapılacağı hükme
bağlanmıştır. Vergi kesintisi oranları, 2009/14593 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca
03.02.2009 tarihinden itibaren, petrol arama faaliyetleri dolayısıyla sağlanacak kazançlarda % 5,
diğer serbest meslek kazançlarında % 20; gayrimenkul sermaye iratlarında %20 ve gayrimaddî hak
bedeli ödemelerinde ise %20 olarak belirlenmiştir.
Öte yandan, Türkiye Cumhuriyeti ile İspanya Krallığı Arasında Gelir Üzerinden Alınan
Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme ve Vergi Kaçakçılığına Engel Olma Anlaşması 01/01/2004
tarihinden itibaren uygulanmak üzere 18/12/2003 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
Söz konusu Anlaşma'nın 7 nci maddesinde ticari kazançların, 12 nci maddesinde gayrimaddi
hak bedellerinin, 14 üncü maddesinde de serbest meslek kazançlarının vergilendirilmesine ilişkin
düzenlemeler yer almaktadır.
Anlaşma'ya ek Protokol'ün 7 nci maddesinde ise;
"Bir Akit Devlet teşebbüsü tarafından diğer Akit Devlette, bu diğer Devlette bulunan görevli
personel veya istihdam edilen personel aracılığı ile hizmet veya faaliyetler (aynı veya bağlı projeler
için) icra edilir ise, söz konusu hizmet veya faaliyetin bu diğer Devlette icra edildiği kabul
edilecektir."
hükmü bulunmaktadır.
Bu düzenlemeler çerçevesinde,
- Şirketiniz tarafından İspanya mukimi firmadan piyasada bulunan hazır paket programların
alınarak üzerinde herhangi bir değişiklik yapılmadan ve/veya çoğaltılmadan işletmenizde
kullanılması halinde, yurt dışında mukim firma tarafından elde edilen kazanç, ticari kazanç niteliği
taşıyacağından, Anlaşma'nın 7 nci maddesi kapsamında değerlendirilecektir. Bu durumda, İspanya
mukimi firmanın Anlaşma'nın 5 inci maddesi kapsamında Türkiye'de bir iş yerine sahip olmaksızın
elde edeceği gelirleri vergilendirme hakkı İspanya'ya aittir. Bu gelirlerin Türkiye'de bulunan bir iş
yeri vasıtasıyla elde edilmesi halinde ise bu iş yerine atfedilen gelirle sınırlı olmak üzere
vergilendirme hakkı Türkiye'ye ait olacaktır.
Anlaşma'nın 5 inci maddesinde ise hangi hallerde diğer Devlette bir iş yeri oluşup
oluşmayacağı açıkça belirtilmiştir.
- "Copyright" kapsamında bir bilgisayar programının çoğaltma, değiştirme, topluma
dağıtma, gösterme vb. gibi haklarının satın alınması halinde, şirketiniz tarafından bir gayrimaddi
hak elde edilecek olup, İspanya mukimi firmaya yapılacak söz konusu gayri maddi hak bedeli
ödemelerinin gayrisafi tutarı üzerinden söz konusu Anlaşmanın 12 nci maddesinin ikinci fıkrasına
göre %10 oranında vergi kesintisi yapılacaktır. Ancak, söz konusu ödemelere iç mevzuatımızda
daha düşük bir oranın uygulanması halinde iç mevzuatımızda belirlenen bu düşük oranın
uygulanacağı tabiidir.
Diğer taraftan, Anlaşma'ya ek Protokol'ün 6 ncı maddesinde:
"12 nci maddenin 3 üncü fıkrasında belirtilen bir varlığın satışı halinde yapılan ödemelerde,
bu ödemelerin sözkonusu varlıkla ilgili olarak gerçek bir elden çıkarma karşılığında yapılmadığı
ispat edilmez ise 13 üncü madde hükümlerinin uygulanacağı anlaşılmaktadır. Bu husus ispat edilir
ise 12 nci madde hükümleri uygulanacaktır."
hükmü yer almakta olup, bu çerçevede, gayrimaddi hak satışının gerçek olduğunun ispatı
halinde Anlaşma'nın 13 üncü maddesi uygulanacaktır. Bununla birlikte, gayrimaddi hakkın
mülkiyeti alıcıya geçmediği sürece, bir başka ifadeyle alıcı, gayrimaddi hakkı süreli veya süresiz
olarak istediği kişiye kiralama hakkını devir almadığı durumda gerçek bir hak satışından
bahsedilemeyecektir.
Gayrimaddi hak satışının gerçek olduğunun ispat edilmemesi veya doğrudan kullanımının ya
da kullanım hakkının devredilmesi durumunda, bu ödemeler için Anlaşma'nın 12 nci maddesi
hükümleri uygulanacaktır. Bu kapsamdaki ödemeler üzerinden vergilendirme hakkı İspanya'ya ait
olup, Türkiye'nin de bu ödemeler üzerinden yüzde 10'u aşmayan oranda vergi alma hakkı
bulunmaktadır.
Ancak, Anlaşma'nın 12 nci maddesinin 4 üncü fıkrası uyarınca, İspanya mukimi firma
Türkiye'de yer alan bir iş yeri veya sabit yer vasıtasıyla ticari veya serbest meslek faaliyetinde
bulunursa ve söz konusu bedelin ödendiği hak veya varlık ile bu işyeri veya sabit yer arasında etkin
bir bağ bulunmaktaysa vergileme, 12 nci maddenin 2 nci fıkrasında belirtilen yüzde 10 vergi oranı
dikkate alınarak değil, olayına göre 7 nci veya 14 üncü madde hükümleri uygulanarak iş yeri veya
sabit yerin kazançlarıyla birlikte Türkiye'de yapılacaktır.
Bununla birlikte, bahsi geçen yazılımın mülkiyet hakkının şirketinize devredilmesi ve söz
konusu devrin belgelerle tevsik edilmesi halinde ise İspanya mukimi firmaya yapılacak ödemeleri
vergilendirme hakkı, Anlaşma'nın 13 üncü maddesinin 4 üncü fıkrasına göre İspanya'ya ait olup,
Türkiye'nin söz konusu ödemeler üzerinden vergi alma hakkı bulunmamaktadır.
- İspanya mukimi firmaya, şirketinizde kullanılmak üzere daha önce piyasada bulunmayan
bir bilgisayar programının özel olarak hazırlatılması halinde veya daha önce üretilmiş, piyasada
bulunan bilgisayar programlarının üzerinde, şirketinize yönelik özel değişikliklerin yapılması
halinde İspanya mukimi firma tarafından elde edilen kazanç, serbest meslek kazancı niteliği
taşıyacağından, Anlaşma'nın 14 üncü maddesinin ikinci fıkrası çerçevesinde değerlendirilecektir.
Buna göre, İspanya mukimi bir teşebbüsün Türkiye'ye gelmeksizin İspanya'da icra edeceği serbest
meslek faaliyetleri dolayısıyla elde edeceği gelirleri vergileme hakkı yalnız İspanya'ya aittir. Söz
konusu faaliyetlerin Türkiye'de icra edilmesi durumunda ise, İspanya mukimi firmanın bu
faaliyetleri Türkiye'de bir iş yeri vasıtasıyla icra etmesi veya Türkiye'deki faaliyetlerinin icra edildiği
süre veya sürelerin herhangi bir kesintisiz 12 aylık dönemde toplam 183 günden fazla olması
halinde Türkiye'nin de bu gelirleri vergileme hakkı bulunmaktadır.
Söz konusu İspanya mukimi firmanın Türkiye'de icra edeceği serbest meslek faaliyetlerini
bir iş yeri vasıtasıyla gerçekleştirmesi durumunda kendisine yapılacak ödemeler üzerinden vergi
sorumlularınca Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 30 uncu maddesi uyarınca tevkifat yapılması
gerekmektedir. İspanya mukimi firmanın bir iş yeri bulunmaksızın Türkiye'de icra edeceği serbest
meslek faaliyeti ise, bu firmanın personelleri vasıtasıyla Türkiye'de yapacağı serbest meslek
faaliyetlerini ifade etmektedir. Bu durumda da, Türkiye'nin vergilendirme hakkı ve vergi
sorumlulularının tevkifat yükümlülüğü firmanın faaliyet icrası amacıyla Türkiye'de herhangi bir
kesintisiz 12 aylık dönemde toplam 183 günü aşan bir süre kalması koşuluna bağlanmıştır.
Faaliyetin Türkiye'de icra edilmesi durumunda, istihkak sahibi firmanın faaliyet icrası amacıyla
Türkiye'de herhangi bir kesintisiz 12 aylık dönemde toplam 183 günü aşan bir süre kalıp
kalmayacağının yaptıkları serbest meslek ödemeleri üzerinden vergi tevkifatı yapmak zorunda olan
vergi sorumlularınca ödeme sırasında belirlenebilir olması ya da bilinmesi mümkün
olmayabileceğinden, söz konusu ödemeler üzerinden vergi sorumlularının vergi tevkifatını
yapmaları gerekmektedir.
İspanya mukimi firmanın Türkiye'de serbest meslek icrası için kaldığı sürenin herhangi bir
kesintisiz 12 aylık dönemde toplam 183 günü aşıp aşmadığının tespitinde; Türkiye'de serbest
meslek faaliyeti sunuluyorsa, aynı veya bağlı proje kapsamındaki faaliyetlerin tamamı ve aynı veya
bağlı proje kapsamında sunulan hizmetin Türkiye'ye gönderilen birden fazla personel vasıtasıyla
icra edildiği durumda, bunların Türkiye'de toplam kalma süreleri dikkate alınacaktır.
Kendilerine yapılan ödemelerden vergi tevkifatı yapılan teşebbüsler Anlaşma hükümleri
çerçevesinde bu ödemelerin Türkiye'de vergilendirilmemesinin gerektiği durumlarda, bizzat veya
vekilleri vasıtasıyla, tevkif edilen vergilerin iadesi için ilgili vergi dairesine başvurabileceklerdir.
Diğer taraftan, Anlaşma hükümlerine göre, Türkiye'nin vergi alma hakkının olduğu durumda
yol açılacak çifte vergilendirme, Anlaşma'nın "Çifte Vergilendirmenin Önlenmesi"ne ilişkin 22 nci
maddesinin 1 inci fıkrası çerçevesinde, Türkiye'de ödenen verginin İspanya'da bu gelire ilişkin
ödenecek vergiden mahsup edilmesi suretiyle önlenebilecektir.
Anlaşma hükümlerinin iç mevzuata göre değişiklik getirdiği durumlarda, Anlaşma
hükümlerinden yararlanabilmek için söz konusu İspanya teşebbüsünün İspanya'da tam mükellef
olduğunun ve tüm dünya kazançları üzerinden bu ülkede vergilendirildiğinin İspanya yetkili
makamlarından alınacak bir belge ile kanıtlanması ve bu belgenin aslı ile Noterce veya İspanya'daki
Türk Konsolosluklarınca tasdik edilen Türkçe tercümesinin bir örneğinin vergi sorumlularına ve
ilgili vergi dairesine ibraz edilmesi gerekmektedir.
KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:
3065 sayılı Katma Değer Vergisi (KDV) Kanununun, 1/2 nci maddesi ile her türlü mal ve
hizmet ithalatının KDV ye tabi olduğu, 6 ncı maddesinde, işlemlerin Türkiye'de yapılmasının, mal
tesliminde, malların teslim anında Türkiye'de bulunmasını, hizmet ifalarında işlemin Türkiye'de
yapılmış sayılması için hizmetin Türkiye'de yapılması veya hizmetten Türkiye'de faydalanılmasını
ifade ettiği, 8/1-b maddesinde, ithalatta mal ve hizmet ithal edenlerin verginin mükellefi olduğu, 9/1
maddesinde, mükellefin Türkiye içinde ikametgâhının, işyerinin, kanuni merkezi ve iş merkezinin
bulunmaması hallerinde ve gerekli görülen diğer hallerde Maliye Bakanlığı'nın vergi alacağının
emniyet altına alınması amacıyla, vergiye tabi işlemlere taraf olanları verginin ödenmesinden
sorumlu tutabileceği ve 29/1 inci maddesinde de mükelleflerin, vergiye tabi işlemler üzerinden
hesapladıkları katma değer vergisinden, bu kanunda aksine hüküm olmadıkça, faaliyetlerine ilişkin
olarak, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve
benzeri vesikalarda gösterilen KDV ile ithal olunan mal ve hizmetler dolayısıyla ödenen KDV yi
indirebilecekleri hüküm altına alınmıştır.
26.04.2014 tarih ve 28983 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan ve 01.05.2014 tarihinde
yürürlüğe girmiş olan Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinin; “C. MÜKELLEF VE
VERGİ SORUMLUSU” başlığının "2.1.2.1. İkametgâhı, İşyeri, Kanuni Merkezi ve İş Merkezi
Türkiye’de Bulunmayanlar Tarafından Yapılan İşlemler" bölümünde;
"3065 sayılı Kanunun 1 inci maddesine göre bir hizmetin KDV’nin konusuna girebilmesi için
Türkiye’de ifa edilmesi gerekmektedir. Aynı Kanunun (6/b) maddesinde ise Türkiye'de yapılan veya
faydalanılan hizmetlerin Türkiye'de ifa edilmiş sayılacağı hükme bağlanmıştır.
Buna göre, ikametgâhı, işyeri, kanuni merkezi ve iş merkezi Türkiye’de bulunmayanların
Türkiye’de yaptığı hizmetler ile bunların yurt dışında yaptığı ancak Türkiye’de faydalanılan
hizmetler KDV’ye tabi olacaktır.
Bu gibi hizmet ifalarında mükellef, esas olarak hizmeti ifa eden olmakla birlikte, Türkiye'de
ikametgâhı, işyeri, kanuni merkezi ve iş merkezi bulunmadığından, KDV’nin tamamı, hizmetten
faydalanan yurt içindeki muhatap tarafından sorumlu sıfatıyla beyan edilip ödenecektir.
Hizmetin vergiden müstesna olması ve hizmetin yurt dışında yapılıp hizmetten yurt dışında
faydalanılması halinde, mükellef veya sorumlu sıfatıyla KDV beyan edilmeyecektir.
KDV’nin sorumlu sıfatıyla beyan edilmesi için hizmetten Türkiye’de faydalanan muhatabın
KDV mükellefi olması şart değildir. KDV mükellefiyeti bulunmayanlar da söz konusu hizmetler
nedeniyle KDV tevkifatı yaparak 2 No.lu KDV Beyannamesi ile beyan etmek ve ödemek zorundadır.
..."
açıklamalarına yer verilmiştir.
Buna göre, yurt dışında yerleşik firmalardan satın aldığınız bilgisayar programları KDV'ye
tabi olup, bu hizmet bedeli üzerinden hesaplanan KDV'nin şirketiniz tarafından sorumlu sıfatıyla (2
no.lu KDV beyannamesi ile) beyan edilerek ödenmesi gerekmektedir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise
bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz
dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi
için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.