İtalya mukimi firma tarafından Türkiye mukimi firmadan elde edilen gayrimaddi hak gelirinin kurumlar vergisi karşısındaki durumu hk.

Özelge: İtalya mukimi firma tarafından Türkiye mukimi
firmadan elde edilen gayrimaddi hak gelirinin kurumlar
vergisi karşısındaki durumu hk.
Sayı: 
62030549-125[30-2013/143]-1477
Tarih: 
28/05/2014
 
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
 İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
(Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü)
 
   
Sayı : 62030549-125[30-2013/143]-1477 28/05/2014
Konu : İtalya mukimi firma tarafından Türkiye mukimi firmadan  
elde edilen gayrimaddi hak gelirinin kurumlar vergisi
karşısındaki durumu.
 
            İlgide kayıtlı özelge talep formunuzun incelenmesinden, İtalya mukimi olduğu belirtilen
şirketiniz tarafından Türkiye mukimi ............. A.Ş. ile yapılan sözleşmeye istinaden .......... A.Ş. ye
detay tasarım mühendislik hizmeti (matematiksel model olarak verilen vagon ve ekipmanların
dizayn ve çizimleri ile bunlara ait kullanım hakları) satışı işlemi gerçekleştirdiğinizden bahisle,
Türkiye ile İtalya arasında imzalanmış olan çifte vergilendirmeyi önleme anlaşması hükümleri de
dikkate alınmak üzere bu satış işlemi dolayısıyla tarafınıza Türkiye'den yapılacak ödemeler
üzerinden Türkiye'de vergi kesintisi yapılıp yapılmayacağı, yapılacak ise hangi oranda yapılması
gerektiği hususunda özelge talep edildiği anlaşılmakta olup konuyla ilgili Başkanlığımız görüşleri
aşağıda açıklanmıştır.
            5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasında; Kanunun
birinci  maddesinde sayılı kurumlardan kanunî ve iş merkezlerinin her ikisi de Türkiye içinde
bulunmayanların sadece Türkiye'de elde ettikleri kazançları üzerinden vergilendirileceği; üçüncü
fıkrasında ise dar mükellefiyet mevzuuna giren kurum kazancının hangi kazanç ve iratlardan
oluştuğu hükme bağlanmıştır.
            Aynı maddenin dördüncü fıkrasında ise maddede  belirtilen kazanç ve iratlar ile gelir
unsurlarının Türkiye'de elde edilmesi ve Türkiye'de daimi temsilci bulundurulması konularında
31/12/1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun ilgili hükümlerinin uygulanacağı hüküm
altına alınmıştır.
            Kurumlar Vergisi Kanununun 22 nci maddesinin birinci fıkrasında dar mükellef kurumların
iş yeri ve daimi temsilci vasıtasıyla elde edilen kazançlarının tespitinde, aksi belirtilmediği takdirde
tam mükellef kurumlar için geçerli olan hükümlerin uygulanacaği, ikinci fıkrasında ise dar
mükellefiyete tabi kurumların ticari veya zirai kazançlar dışında kalan kazanç ve iratları hakkında
Gelir Vergisi Kanununun bu kazanç ve iratların tespitine ilişkin hükümlerinin uygulanacağı, ancak,
bu kazanç ve iratların Türkiye'de yapılmakta olan ticari veya zirai faaliyet kapsamında elde edilmesi
halinde, kurum kazancının bu maddenin birinci fıkrasına göre tespit edileceği hüküm altına
alınmıştır.
            Aynı Kanunun 30 uncu maddesinde, dar mükellefiyete tabi kurumların maddede bentler
halinde sayılan kazanç ve iratları üzerinden, bu kazanç ve iratları avanslar da dahil olmak üzere
nakden veya hesaben ödeyen veya tahakkuk ettirenler tarafından kurumlar vergisi kesintisi
yapılacağı hükmüne yer verilmiş olup maddenin birinci fıkrasının (b) bendinde serbest meslek
kazançlarından, ikinci fıkrasında ise ticarî veya ziraî kazanca dahil olup olmadığına bakılmaksızın
telif, imtiyaz, ihtira, işletme, ticaret unvanı, marka ve benzeri gayrimaddi hakların satışı, devir vetemliki karşılığında nakden veya hesaben ödenen veya tahakkuk ettirilen bedeller üzerinden
kurumlar vergisi kesintisi yapılacağı hükme bağlanmıştır. Vergi kesintisi oranları, 2009/14593 sayılı
Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca 03.02.2009 tarihinden itibaren, petrol arama faaliyetleri
dolayısıyla sağlanacak kazançlardan % 5, diğer serbest meslek kazançlarında % 20, gayrimaddi hak
bedeli ödemelerinde de %20 olarak belirlenmiştir.
            Öte yandan, ülkemiz ile çifte vergilendirmeyi önleme anlaşması bulunması ve söz konusu
ödemelerle ilgili olarak anlaşmada bir hükmün bulunması halinde öncelikle bu hükümlerin dikkate
alınacağı tabiidir.
            09.09.1993 tarih ve 21693 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan, 01.12.1993 tarihinde
yürürlüğe giren "Türkiye Cumhuriyeti ile İtalya Cumhuriyeti Arasında Gelir Üzerinden Alınan
Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme ve Vergi Kaçakçılığına Engel Olma Anlaşması" 01.01.1994
tarihinden itibaren uygulanmaktadır.
            İtalya'da mukim ......   ünvanlı firmanız tarafından Türkiye mukimi ....... A.Ş. ye matematiksel
model olarak verilen vagon ve ekipmanların dizayn ve çizimlerinin ve bunlara ait kullanım hakkının
satışı karşılığında elde edilen gelirlerin anılan Anlaşmanın "Gayrimaddi Hak Bedelleri"ni
düzenleyen 12 nci maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir.
            Anılan Anlaşmanın 12 nci maddesi;
            "1. Bir Akit Devlette doğan ve diğer Akit Devletin bir mukimine ödenen gayrimaddi hak
bedelleri, bu diğer Devlette vergilendirilebilir.
            2. Bununla beraber, söz konusu gayrimaddi hak bedelleri elde edildikleri Akit Devlette ve o
Devletin mevzuatına göre de vergilendirilebilir; ancak, gayrimaddi hak bedeli elde eden kişi
gayrimaddi hak bedelinin gerçek lehdarı ise, bu şekilde alınacak vergi, gayrimaddi hak bedelinin
gayrisafi tutarının yüzde 10'unu aşmayacaktır.
            3. Bu maddede kullanılan "gayrimaddi hak bedelleri" terimi, sinema filmleri, radyo
televizyon yayınlarında kullanılan filmler ve bantlar dahil olmak üzere edebi, artistik veya bilimsel
her çeşit telif hakkının veya her çeşit patentin, alameti farikanın, desen veya modelin, planın, gizli
formül veya üretim yönteminin veya sınai, ticari, bilimsel tecrübeye dayalı bilgi birikiminin
kullanma imtiyazı kullanma hakkı veya satışı ile sınai, ticari, bilimsel teçhizatın kullanma imtiyazı,
kullanma hakkı veya satışı ile sınai, ticari, bilimsel teçhizatın kullanma imtiyazı veya kullanma hakkı
karşılığında ödenen her türlü bedelleri kapsar.
            4. Bir Akit Devlet mukimi olan gayrimaddi hak bedelinin gerçek lehdarı söz konusu bedelin
elde edildiği diğer Akit Devlette yer alan bir işyeri vasıtasıyla ticari faaliyette bulunursa veya bu
diğer Devlette bir sabit yeri kullanarak serbest meslek faaliyeti icra ederse ve söz konusu bedelin
ödendiği hak veya varlık ile bu işyeri veya sabit yer arasında etkin bir bağ bulunmaktaysa, 1 inci ve
2 nci fıkra hükümleri uygulama dışı kalacaktır. Böyle bir durumda gayrimaddi hak bedelleri, bu
diğer Akit Devlette bu Devletin mevzuatına göre  vergilendirilebilir.
            ..."
            hükümlerini öngörmektedir.
            Buna göre, İtalya mukimi firmanıza yapılan ödemelerin Anlaşmanın 12 nci maddesinin 3
üncü fıkrası kapsamında gayrimaddi hak bedeli olarak değerlendirilmesi ve Türkiye'de doğan ve
İtalya'da mukim firmanıza yapılan bu türden ödemelerin gayrisafi tutarı üzerinden anılan
Anlaşmanın 12 nci maddesinin 2 nci fıkrası uyarınca Türkiye'de yüzde 10 oranını aşmayacak şekilde
vergi kesintisi yapılması gerekmektedir. Ancak, söz konusu ödemelere iç mevzuatımızda daha
düşük bir oran uygulanması halinde iç mevzuatımızda belirlenen bu düşük oranın uygulanacağı
tabiidir.
            Ancak, söz konusu gayrimaddi hak bedelinin Türkiye'de bulunan bir iş yeri veya sabit yervasıtasıyla elde edilmesi ve söz konusu bedelin ödendiği hak veya varlık ile bu işyeri veya sabit yer
arasında etkin bir bağ bulunması durumunda vergileme, 12 nci maddenin 2 nci fıkrasında belirtilen
yüzde 10 vergi oranı dikkate alınarak değil, Türkiye'de iç mevzuat hükümlerimiz çerçevesinde
yapılacaktır.
            Diğer taraftan, Anlaşma hükümlerine göre Türkiye'de vergi ödenmesi durumunda ödenen bu
vergiler, Anlaşmanın "Çifte Vergilendirmenin Önlenmesi"ne ilişkin 23 üncü maddesinin 3 üncü
fıkrası uyarınca İtalya'da mahsup edilebilecektir.
            Anlaşma hükümlerinin iç mevzuata göre değişiklik getirdiği durumlarda, Anlaşma
hükümlerinden yararlanabilmek için İtalya mukimi firmanızın İtalya'da tam mükellef olduğunun ve
tüm dünya kazançları üzerinden bu ülkede vergilendirildiğinin İtalya yetkili makamlarından
alınacak bir belge (mukimlik belgesi) ile kanıtlanması ve bu belgenin aslı ile noterce veya
İtalya'daki Türk konsolosluklarınca tasdik edilen Türkçe tercümesinin bir örneğinin vergi
sorumlularına veya ilgili vergi dairesine ibraz edilmesi gerekmektedir.
            Bilgi edinilmesini rica ederim.
 
 
(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise
bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz
dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi
için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.