İtalya mukimi firmadan alınan ekipman ve makine kullanım ve bakım hizmetlerine ilişkin yapılacak ödemenin kurumlar vergisinde indirimi hk.
Özelge: İtalya mukimi firmadan alınan ekipman ve makine
kullanım ve bakım hizmetlerine ilişkin yapılacak ödemenin
kurumlar vergisinde indirimi hk.
Sayı:
38418978-125[30-13/3]-369
Tarih:
11/04/2014
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
ANKARA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü
Sayı : 38418978-125[30-13/3]-369 11/04/2014
Konu : İtalya mukimi firmadan alınan ekipman ve makine
kullanım ve bakım hizmetlerine
ilişkin yapılacak ödemenin kurumlar
vergisinde indirimi hk.
İlgi : ... tarihli özelge talep formunuz.
İlgide kayıtlı özelge talep formu ve eki dilekçenizde, firmanızın daha önceden almış olduğu
demiryolu ekipman ve makinelerin kullanım ve bakım hizmetlerini ... firmasından almakta
olduğunuz belirtilerek, adı geçen firmaya yapılacak ödemeler üzerinden kurumlar vergisi tevikfatı
yapılıp yapılmayacağı hususunda özelge talep etmektesiniz.
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu Yönünden:
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasında, Kanunun 1 inci
maddesinde sayılı kurumlardan kanuni ve iş merkezlerinin her ikisi de Türkiye'de bulunmayanların
sadece Türkiye'de elde ettikleri kazançları üzerinden dar mükellefiyet esasında vergilendirileceği
hükmüne yer verilmiş olup, aynı maddenin üçüncü fıkrasında ise dar mükellefiyette kurum
kazancının oluşturan kazanç ve iratlar arasında sayılmıştır.
Buna göre kanuni ve iş merkezlerinin her ikisi de Türkiye'de bulunmayan mükellefler yalnızca
Türkiye'de elde ettikleri kazançlar üzerinden vergilendirilmektedir. Eğer Türkiye'de şube ya da
temsilcileri var ise verginin ödenmesinden bunlar sorumlu olmaktadır. Yurt dışındaki firmaların
Türkiye'de temsilci bulundurmadan mal veya hizmeti kendisinin satın alması halinde de bu
kurumun dar mükellef olma vasfı değişmeyecek, verginin ödenmesinden mal ve hizmeti alan kurum
sorumlu olacaktır.
Aynı Kanunun 30 uncu maddesinde, dar mükellefiyete tabi kurumların bu maddede sayılan kazanç
ve iratları üzerinden, bu kazanç ve iratları avanslar da dahil olmak üzere nakden veya hesaben
ödeyen veya tahakkuk ettirenler tarafından %15 oranında kurumlar vergisi kesintisi yapılacağı
hükmüne yer verilmiş olup maddenin birinci fıkrasının (b) bendinde serbest meslek kazançlarından
kurumlar vergisi kesintisi yapılacağı hükme bağlanmıştır. Vergi kesintisi oranları 2009/14593 sayılı
Bakanlar Kurulu Kararı ile petrol arama faaliyetleri dolayısıyla sağlanacak kazançlarda %5, diğer
serbest meslek kazançlarında ise %20 olarak belirlenmiştir.
Diğer yandan konuya ilişkin olarak 1 seri no'lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin "22.2.3-Serbest
Meslek Kazançları" başlıklı bölümünde ;
"Serbest meslek faaliyeti, esas itibarıyla gerçek kişilerce icra edilen ve Gelir Vergisi Kanununun 65
inci maddesinde tanımlanan faaliyet türüdür. Dar mükellef kurumların bu tür kazanç elde etmeleri
ise istihdam ettikleri personelleri aracılığı ile olmaktadır.
Serbest meslek kazançlarının Türkiye 'de elde edilmiş sayılması için serbest meslek faaliyetinin
Türkiye 'de icra edilmesi veya Türkiye 'de değerlendirilmesi gerekir.
Türkiye 'de değerlendirme, ödemenin Türkiye 'de yapılması veya ödeme yabancı memlekette
yapılmışsa Türkiye 'de ödeyenin veya nam ve hesabına ödeme yapılanın hesaplarına intikal
ettirilmesi veya kârından ayrılmasıdır.
Öte yandan, mülga 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 12 nci maddesinde, dar mükellefiyette
kurum kazancını oluşturan kazanç ve iratlar arasında sayılan "Türkiye 'de elde edilen ücretler"e
5520 sayılı Kanunda yer verilmemiştir. Yabancı kurumların Türkiye'de ücret geliri elde etmesi,
istihdam ettiği bir personeli Türkiye'de yapılacak bir iş için tahsis etmesi, bu şahsın yabancı kuruma
bağlı olarak Türkiye'de hizmet vermesi veya ödemenin Türkiye'de yapılması veya ödeme yabancı
memlekette yapılmışsa Türkiye'de ödeyenin veya nam ve hesabına ödeme yapılanın hesaplarına
intikal ettirilmesi veya kârından ayrılması suretiyle olmaktadır. Bu şekliyle dar mükellef kurumların
elde ettiği ücret ile serbest meslek kazancı arasında genelde bir fark bulunmamaktadır. Dar
mükellef kurumun, Türkiye 'de hizmet ettiği kurum ya da kişiye bağımlı olmasının mümkün
olamayacağı dikkate alınarak kurumun yalın anlamıyla ücret elde etmesi olanaksızdır. Dolayısıyla
5422 sayılı Kanunun uygulanmasında ücret kazancı grubunda değerlendirilen kazançlar, 5520 sayılı
Kanunun uygulanmasında serbest meslek kazancı olarak değerlendirilecektir.
Dar mükellef kurumların Türkiye 'de elde ettikleri serbest meslek kazançları, Kanunun 30 uncu
maddesi uyarınca vergi kesintisine tabi tutulacaktır.
Serbest meslek kazancının Türkiye'de yapılmakta olan ticari faaliyet kapsamında elde edilmesi
halinde, kurum kazancının tespitinde tam mükellef kurumlar için geçerli olan hükümler
uygulanacaktır. Türkiye'de bulunan işyeri veya daimi temsilcileri vasıtasıyla ticari kazanç elde eden
dar mükellef kurumların Türkiye'de elde ettikleri serbest meslek kazançları bulunması halinde, dar
mükellef kurumların Türkiye'deki işyeri veya daimi temsilcisi vasıtasıyla elde ettiği kazanç ve iratlar
ticari kazanç olarak değerlendirileceğinden, bu serbest meslek kazancı üzerinden Kurumlar Vergisi
Kanununun 30 uncu maddesine göre vergi kesintisi yapılmayacaktır.
Türkiye'de işyeri veya daimi temsilcisi bulunmayan ya da işyeri veya daimi temsilcisi bulunmakla
birlikte bunlarla ilişkili olmaksızın Türkiye'de serbest meslek faaliyeti icra eden veya bu faaliyeti
Türkiye'de değerlendirilen kurumların, yıllık beyanname vermeleri halinde, kesilen bu vergiler
beyannamede hesaplanan vergiden mahsup edilebilecektir." açıklamalarına yer verilmiştir.
Bu açıklamalar çerçevesinde İtalya mukimi firmanın elemanları vasıtasıyla Türkiye'de yaptığı
demiryolu ekipman ve makinelerin kullanım ve bakım hizmetleri karşılığında anılan firmaya yapılan
ödemenin serbest meslek faaliyeti karşılığı yapılan bir ödeme olarak kabul edilerek tevkifata tabi
tutulması gerekmektedir.
Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşması Yönünden:
01.01.1994 tarihinden itibaren uygulanmakta olan Türkiye Cumhuriyeti ile İtalya Cumhuriyeti
Arasında Gelir Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme ve Vergi Kaçakçılığına
Engel Olma Anlaşması'nın "Serbest Meslek Faaliyetleri " başlıklı 14 üncü maddesinde;
2. Bir Akit Devlet teşebbüsünün serbest meslek faaliyetleri veya benzer nitelikteki diğer
faaliyetler dolayısıyla elde ettiği gelir, yalnız bu Devlette vergilendirilebilecektir. Bununla beraber,
eğer bu faaliyetler diğer Devlette icra edilirse ve eğer:
a) Teşebbüs, bu hizmet veya faaliyetleri icra etmek üzere bu diğer Devlette bir işyerine sahip
olursa; veya
b) Hizmetlerin icra edildiği süre veya süreler, herhangi bir kesintisiz 12 aylık dönemde,
toplam 183 günü aşarsa,
sözkonusu gelir, aynı zamanda bu diğer Akit Devlette de vergilendirilebilir.
Böyle bir durumda olayına göre, ya yalnızca sözkonusu işyerine atfedilebilen gelir, ya da yalnızca bu
diğer Devlette icra edilen hizmet veya faaliyetlere atfedilebilen gelir, bu diğer Devlette
vergilendirilebilir. Her iki durumda da, bu teşebbüs, sözkonusu gelir dolayısıyla bu diğer Akit
Devlette bu Anlaşmanın 7 nci maddesi hükümlerine göre vergilendirilmeyi, yani sözkonusu gelir bu
diğer Devlette bulunan bir işyerine atfedilebilirmiş gibi vergilendirilmeyi tercih edebilir. Bu tercih,
bu diğer Devletin sözkonusu gelir üzerinden tevkif suretiyle vergi alma hakkını etkilemeyecektir.
hükümlerine yer verilmiştir.
Bu hükümlere göre, İtalya mukimi firmadan alınan teknik danışmanlık hizmetleri için yapılan
ödemelerin, hizmet Türkiye'de ifa edilmedikçe ve 2 nci fıkradaki şartlardan biri sağlanmadıkça
yalnızca İtalya'da vergilendirilmesi gerekmektedir.
Söz konusu teknik danışmanlık hizmeti Türkiye'de ifa edildiğinde, İtalya mukimi firmanın bu
faaliyetleri Türkiye'de bir işyeri vasıtasıyla icra etmesi veya Türkiye'deki faaliyetlerin icra edildiği
süre veya sürelerin herhangi bir kesintisiz 12 aylık dönemde toplam 183 günü aşması durumunda,
Türkiye'nin de bu faaliyetler nedeniyle elde edilen gelirleri vergilendirme hakkı olacaktır. İtalya
mukimi firmanın Türkiye'de icra edeceği serbest meslek faaliyeti, bu firmanın personelleri
vasıtasıyla Türkiye'de yapacakları serbest meslek faaliyetlerini ifade etmektedir.
Faaliyetin Türkiye'de icra edilmesi durumunda, yaptıkları serbest meslek ödemeleri üzerinden vergi
tevkifatı yapmak zorunda olan vergi sorumluları, tevkifat yükümlülüğünün doğduğu sırada, istihkak
sahibi teşebbüsün faaliyet icrası amacıyla Türkiye'de herhangi bir kesintisiz 12 aylık dönemde
toplam 183 günü aşan bir süre kalıp kalmama durumunu bilemeyeceğinden söz konusu ödemeler
üzerinden vergi tevkifatı yapmak durumundadır.
İtalya mukimi firmanın Türkiye'de serbest meslek icrası için kaldığı sürenin herhangi bir kesintisiz
12 aylık dönemde toplam 183 günü aşıp aşmadığının tespitinde; Türkiye'de birden fazla teşebbüse
serbest meslek hizmeti sunuluyorsa bu faaliyetlerin tamamı ve hizmetin Türkiye'ye gönderilen
birden fazla personel vasıtasıyla icra edildiği durumda, bunların Türkiye'de toplam kalma süreleri
dikkate alınacaktır.
Kendilerine yapılan ödemelerden vergi tevkifatı yapılan teşebbüsler Anlaşma hükümleri
çerçevesinde bu ödemelerin Türkiye'de vergiye tabi tutulmaması gerektiği durumlarda, bizzat veya
vekilleri aracılığıyla tevkif yoluyla alınan vergilerin iadesi için ilgili vergi dairesine
başvurabileceklerdir.
Anlaşma'nın Türkiye'ye vergi alma hakkı tanıdığı durumlarda, Türkiye'de söz konusu serbest meslek
kazançları üzerinden bu şekilde ödenecek vergiler; Anlaşma'nın "Çifte Vergilendirmenin
Önlenmesine" ilişkin 23 üncü maddesinin 3 üncü fıkrası çerçevesinde İtalya'da mahsup
edilebilecektir.
Diğer taraftan, Anlaşma hükümlerinden yararlanabilmek için söz konusu İtalya mukimi firmanın
İtalya'da tam mükellef olduğunun ve tüm dünya kazançları üzerinden bu ülkede vergilendirildiğinin
İtalya yetkili makamlarından alınacak bir belge ile kanıtlanması ve bu belgenin aslı ile noterce veya
İtalya'daki Türk Konsolosluklarınca tasdik edilen Türkçe tercümesinin bir örneğinin vergi
sorumlularına veya ilgili vergi dairesine ibraz edilmesi gerekmektedir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413 .maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise
bu özelge geçersizdir. (***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız
hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası
kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.