Keçecilik faaliyetinin esnaf muaflığı kapsamında değerlendirilmesi hk.
Özelge: Keçecilik faaliyetinin esnaf muaflığı kapsamında
değerlendirilmesi hk.
Sayı:
B.07.1.GİB.4.06.16.01-120[9-12/98]-1197
Tarih:
28/11/2012
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
ANKARA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
(Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü)
Sayı : B.07.1.GİB.4.06.16.01-120[9-12/98]-1197 28/11/2012
Konu : Keçecilik faaliyetinin esnaf muaflığı kapsamında
değerlendirilmesi
İlgide kayıtlı özelge talep formunda, keçecilik faaliyetiyle uğraştığınızı belirterek, bu
faaliyetinizin Gelir Vergisi Kanununun 9 uncu maddesinin birinci fıkrasının 8 numaralı bendine göre
esnaf muaflığı kapsamında değerlendirilip değerlendirilmeyeceği hususunda Başkanlığımız görüşü
talep edilmektedir.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 9 uncu maddesinde vergiden muaf esnafa ilişkin
düzenlemelere yer verilmiş, kimlerin esnaf muaflığından faydalanacakları da maddede bentler
halinde sayılmıştır.
Aynı maddenin birinci fıkrasının (8) numaralı bendinde, "Bu Kanunun 47 nci maddesinde
yazılı şartları haiz olanlardan kendi ürettikleri ürünleri satanlara münhasır olmak üzere el dokuma
işleri, bakır işlemeciliği, çini ve çömlek yapımı, sedef kakma ve ahşap oyma işleri, kaşıkçılık,
bastonculuk, semercilik, yazmacılık, yorgancılık, keçecilik, lüle ve oltu taşı işçiliği, çarıkçılık,
yemenicilik, oyacılık ve bunlar gibi geleneksel, kültürel, sanatsal değeri olan ve kaybolmaya yüz
tutan meslek kollarında faaliyette bulunanlar;" hükmü yer almakta olup, maddenin mülga ikinci
fıkrasından sonra gelen üçüncü fıkrasında, ticarî, ziraî veya meslekî kazancı dolayısı ile gerçek
usulde Gelir Vergisine tâbi olanlar ile yukarıda sayılan işleri Gelir ve Kurumlar Vergisi
mükelleflerine bağlılık arz edecek şekilde yapanların esnaf muaflığından faydalanamayacakları
açıklanmıştır.
Söz konusu maddenin son fıkrasında ise "Bu muaflığın Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü
maddesi uyarınca tevkif suretiyle kesilen vergiye şümulü yoktur." denilmiştir.
Anılan Kanunun 47 nci maddesinde basit usule tabi olmanın genel şartları;
1. Kendi işinde bilfiil çalışmak veya bulunmak (işinde yardımcı işçi ve çırak kullanmak,
seyahat, hastalık, ihtiyarlık, askerlik, tutukluluk ve hükümlülük gibi zaruri ayrılmalar dolayısıyla
geçici olarak bilfiil işinin başında bulunmamak bu şartı bozmaz. Ölüm halinde iş sahibinin dul eşi
veya küçük çocukları namına işe devam olunduğu takdirde, bunların bilfiil işin başında bulunup
bulunmamalarına bakılmaz.),
2. İşyeri mülkiyetinin iş sahibine ait olması halinde emsal kira bedeli, kiralanmış olması
halinde yıllık kira bedeli toplamı büyükşehir belediye sınırları içinde (280 Seri No'lu Gelir Vergisi
Genel Tebliği ile 1.1.2012 tarihinden itibaren) 5.000 lirayı, diğer yerlerde 3.500 lirayı aşmamak,
3. Ticari, zirai veya mesleki faaliyetler dolayısıyla gerçek usulde Gelir Vergisi'ne tabi
olmamak,
şeklinde yer almaktadır. Aynı Kanunun 94 üncü maddesinde ise, nakden veya hesaben yaptığı ödemelerden vergi
tevkifatı yapmak zorunda olanlar ile tevkifata tabi tutulacak ödemeler belirtilmiş olup, aynı
maddenin (13/a) numaralı bendinde, 9 uncu maddenin birinci fıkrasının (6) ve (8) numaralı
bentlerinde yer alan emtia bedelleri veya bu emtianın imalinde ödenen hizmet bedelleri üzerinden
(2012/3322 sayılı B.K.K uyarınca) % 2 oranında gelir vergisi tevkifatı yapılacağı belirtilmiştir.
Konu ile ilgili olarak yayımlanan 283 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinin "2.2.
Geleneksel, kültürel, sanatsal değeri olduğu ve kaybolmaya yüz tuttuğu belirlenen meslek
kollarında faaliyette bulunanlarla ilgili esnaf muaflığının kapsamı" başlıklı bölümünde;
" Gelir Vergisi Kanununun 9 uncu maddesinin birinci fıkrasına 6322 sayılı Kanunla eklenen
(8) numaralı bent hükmü uyarınca;
El dokuma işleri, bakır işlemeciliği, çini ve çömlek yapımı, sedef kakma ve ahşap oyma
işleri, kaşıkçılık, bastonculuk, semercilik, yazmacılık, yorgancılık, keçecilik, lüle ve oltu taşı işçiliği,
çarıkçılık, yemenicilik, oyacılık ve bunlar gibi geleneksel, kültürel, sanatsal değeri olan ve
kaybolmaya yüz tutan meslek kollarında faaliyette bulunanlar esnaf muaflığından
yararlanacaklardır.
Anılan meslek kollarında faaliyette bulunanların söz konusu muafiyetten yararlanabilmeleri
için Gelir Vergisi Kanununun 47 nci maddesinde yazılı basit usule tabi olmanın genel şartlarını
topluca taşımaları ve münhasıran kendi ürettikleri ürünleri satmak suretiyle faaliyette bulunmaları
gerekmektedir.
Öte yandan, söz konusu meslek kollarında; devamlı veya arızi olarak, işyeri açılarak, motorlu
araç kullanılarak, yardımcı işçi veya çırak çalıştırılarak faaliyette bulunulması muafiyetten
yararlanmaya engel teşkil etmeyecektir.
Ancak, söz konusu meslek kollarında aşağıdaki şekilde faaliyette bulunulması halinde ise
muafiyetten yararlanılması mümkün değildir:
- Ticari işletmelere ait malları mutat olarak veya belli aralıklarla satanlar ile kendi
ürettikleri ürünlerle birlikte başkalarına ait ürünleri de satanlar,
- Gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerine bağlılık arz edecek şekilde faaliyette bulunanlar,
- Ticarî, ziraî veya meslekî kazancı dolayısıyla gerçek usulde gelir vergisine tâbi olanlar.
Diğer taraftan, halen basit usulde veya gerçek usulde vergilendirilen mükelleflerden söz
konusu muafiyete ilişkin şartları topluca taşıyanların bağlı oldukları vergi dairesine başvurmaları
halinde hükmün yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla mükellefiyetleri kapatılacaktır. Şartları topluca
taşıyanlardan muafiyet hükmünden faydalanmak istemediğini ilgili vergi dairesine yazı ile
bildirenler ise durumlarına göre basit veya gerçek usulde vergilendirilecektir."
açıklamaları yer almaktadır.
Yukarıda yer alan hükümler çerçevesinde, Gelir Vergisi Kanununun 9 uncu maddesinin 8
numaralı bendi ile getirilen muafiyet hükmü ile geleneksel, kültürel, sanatsal değeri olan ve
kaybolmaya yüz tutan meslek kollarında faaliyette bulunan küçük esnafın korunması amaçlanmıştır.
Dolayısıyla yapılan faaliyetin;
- Seri üretime imkan sağlayacak şekilde ticari bir organizasyon içinde yapılması,
- Sanayi tipi makine ve aletler kullanılarak yürütülmesi,
- Üretimin işçi ve usta vasıtasıyla yapılması (mesleğin devamı veya zorunlu nedenlerle işinde
yardımcı işçi ve çırak kullanılması hariç), - Gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerine bağlılık arz edecek şekilde yapılması,
hallerinde, Gelir Vergisi Kanununun 9 uncu maddesinin 8 numaralı bendinde yer alan
muafiyet hükmünden faydalanılamayacaktır.
Buna göre, Gelir Vergisi Kanununun 47 nci maddesinde yazılı basit usule tabi olmanın
genel şartlarını taşımanız ve kendi ürettiğiniz ürünleri satmanız ve diğer şartları da taşımanız
kaydıyla, aynı Kanunun 9 uncu maddesinin birinci fıkrasının (8) numaralı bendinde sayılan
geleneksel, kültürel, sanatsal değeri olan ve kaybolmaya yüz tutan meslek kolları arasında yer alan
keçecilik faaliyetiniz dolayısıyla esnaf muaflığından yararlanmanız mümkün bulunmaktadır. Söz
konusu ürünleri anılan Kanunun 94 üncü maddesinde sayılan kişi veya kuruluşlara satmanız
durumunda, bu satış karşılığında yapılacak ödemeler üzerinden anılan maddenin 13 üncü bendinin
(a) alt bendi gereğince %2 oranında gelir vergisi tevkifatı yapılacaktır.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise
bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz
dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi
için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.