Kendi adına mevduat hesabından elde ettiği faiz gelirlerinin gerçekte Fransa'da işçi olarak çalışan oğullarına ait olması nedeniyle bu faiz gelirleri

Özelge: Kendi adına mevduat hesabından elde ettiği faiz
gelirlerinin gerçekte Fransa'da işçi olarak çalışan
oğullarına ait olması nedeniyle bu faiz gelirleri için
beyanname verilip verilmeyeceği hakkında.
Sayı: 
B.07.0.GEL.0.40/4003-64/49680
Tarih: 
15/11/1999
T.C.
MALİYE BAKANLIĞI
Gelirler Genel Müdürlüğü
TARİH : 15.11.1999
SAYI : B.07.0.GEL.0.40/4003-64/49680
KONU : Kendi adına mevduat hesabından elde ettiği faiz gelirlerinin gerçekte Fransa'da işçi olarak
çalışan oğullarına ait olduğundan bahisle bu faiz gelirleri nedeniyle beyanname verilip
verilmeyeceği hk.
AFYON VALİLİĞİ
(Defterdarlık : Gelir Müdürlüğüne)
İLGİ : 05.07.1999 tarih ve B.07.4.DEF.0.03.10/GVK.GNL.YZ.68/2411 sayılı yazınız.
İlgide kayıtlı yazınızın incelenmesinden, .....'ın kendi adına mevduat hesabından elde edilen faiz gelirlerinin
gerçekte Fransa'da işçi olarak çalışan oğullarına ait olduğundan bahisle faiz gelirleri nedeniyle beyanname
verilip verilmeyeceği ile yurt dışında olanların Türkiye'de bulunan bankalardaki mevduat hesaplarından elde
ettikleri faiz gelirleri nedeniyle beyanname verip vermeyecekleri konularında tereddüte düştüğünüz
anlaşılmıştır.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununda 3946 sayılı Kanunla yapılan değişikliklerle 01.01.1997 tarihinden itibaren
elde edilen, 75 inci maddenin ikinci fıkrasının 5, 7, 12 ve 14 numaralı bentlerinde yazılı bulunan menkul
sermaye iratlarının belli bir tutarı aşması halinde yıllık beyanname ile beyan edilmesi mecburiyeti
getirilmiştir.
Aynı Kanunun geçici 39 uncu maddesinin 5 numaralı bendi ile de yıllık beyanı gere-ken söz konusu gelirlerin,
bu maddede belirlenen esaslar çerçevesinde Maliye Bakanlığınca hesaplanacak indirim oranının uygulanması
suretiyle bulunacak kısmı, 31.12.1999 tarihine kadar gelir vergisinden istisna edilmiştir.
22.01.1999 tarih ve 23588 sayılı resmi Gazetede yayımlanan 220 Seri No'lu Gelir Vergisi Genel Tebliği ile,
konuya ilişkin açıklamalar yapılarak 1998 yılı gelirlerine uygulanacak indirim oranı % 78.7 olarak
belirlenmiştir.
Bu çerçevede yukarıda belirtilen menkul sermaye iratlarının toplam tutarının % 78.7 oranı uygulanmak
suretiyle bulunacak kısmı gelir vergisinden istisna edilecek kalan tuta-rın 2.500.000.000 TL'lık haddi aşması
halinde bu gelirler yıllık beyanname ile beyan edi-lecektir.
Geçici 39 uncu maddenin 5 numaralı bendinde, indirim oranının uygulanması suretiyle hesaplanan istisnanın,
döviz cinsinden açılan hesaplara ödenen faiz ve kar payları hakkında uygulanmaması öngörülmüştür. Bu
çerçevede, döviz cinsinden açılan hesaplardan elde edilen faiz ve kar paylarına istisna uygulanmayacak, T.C.
Merkez Bankasınca belirlenen vade tarihindeki döviz alış kuru esas alınmak suretiyle hesaplanacak bu
gelirle-rin 2 milyar 500 milyon lirayı aşması halinde tamamı beyan edilecektir.
Sözü edilen menkul sermaye iratlarının bankalarda açılan müşterek hesaplara ilişkin olması halinde,
bankalarca düzenlenen belgelerde ödeme kimin adına gerçekleşiyor ise o kişi tarafından beyan edilmesi
gerekeceğinden indirim oranının da beyan edilen gelire uygulanması gerekmektedir.
Diğer taraftan, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelele-rin gerçek mahiyeti esas
olup, müşterek hesap adı altında açılmakla birlikte sözü edilen menkul sermaye iratlarının gerçekte ödemeye
ilişkin olarak adına belge düzenlenen kişiye ait olmaması halinde vergilendirmenin de buna göre yapılacağı
tabiidir.
Ayrıca mükellefin iddia ettiği gibi, kendi adına mevduat hesabından elde edilen faiz gelirlerinin gerçekte
Fransa'da işçi olarak çalışan oğullarına ait olup olmadığının tespiti vergi incelemesi ile mümkün olacağından,
210 Seri No'lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde yapılan açıklamalar da göz önünde bulundurularak inceleme
sonucuna göre işlem yapıl-ması gerekmektedir.
Öte yandan, sürekli yurt dışında ikamet ettikleri ve sağlık nedeniyle üç-dört ay Türkiye'de kalıp tekrar yurt
dışına çıktıklarını belirten mükelleflerin, Türkiye'ye kesin dönüş yapıp yapmadıkları ile bir takvim yılı içinde
altı aydan fazla süreyle Türkiye'de oturup oturmadıkları yapılacak inceleme veya araştırma ile tespit edilecek
hususlar olup, tespit sonucuna göre işlem yapılacağı tabiidir.
Bilgi edinilmesi ve yapılacak işlemlerin sonucundan Bakanlığımıza ve yükümlüye bilgi verilmesini rica
ederim.