Kendi yetiştirdiği hayvanların canlı et borsasına tescilinde gelir vergisi kesintisi yapılıp yapılmayacağı ile müstahsil makbuzu düzenlenmesinin gerek

Özelge: Kendi yetiştirdiği hayvanların canlı et borsasına
tescilinde gelir vergisi kesintisi yapılıp yapılmayacağı ile
müstahsil makbuzu düzenlenmesinin gerekip gerekmediği
hk.
Sayı: 
B.07.1.GİB.4.34.19.02-019.01-902
Tarih: 
08/03/2012
 
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü
 
   
Sayı : B.07.1.GİB.4.34.19.02-019.01-902 08/03/2012
Konu : Kendi yetiştirdiği hayvanların canlı et borsasına  
tescilinde gelir vergisi kesintisi yapılıp yapılmayacağı
ile müstahsil makbuzu düzenlenmesinin gerekip
gerekmediği.
 
            İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda; merkez iş yerinize bağlı olarak ...... ilinde şube iş
yeriniz olan çiftlikte hayvancılık ile uğraştığınızı ve dışarıdan satın alınan hayvanlar için müstahsil
makbuzu düzenlediğinizi ve satın aldığınız hayvanlar ticaret borsasına kayıtlı olduğundan %1
oranında gelir vergisi tevkifatı yaptığınızı belirterek, çiftliğinizde kendi yetiştirdiğiniz hayvanların
mezbahada kesilirken borsa tesciline esas olacak şekilde nasıl vergilendirileceği ile bu hayvanlar
için müstahsil makbuzu düzenlenip düzenlenmeyeceği hususlarında Başkanlığımız görüşleri talep
edilmektedir.
            I- GELİR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN
           193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 52'nci maddesinin birinci fıkrasında zirai faaliyetten
doğan kazancın zirai kazanç olduğu, ikinci fıkrasında ise; zirai faaliyetin; arazide, deniz, göl ve
nehirlerde, ekim, dikim, bakım, üretme, yetiştirme ve ıslah yollarıyla veyahut doğrudan doğruya
tabiattan istifade etmek suretiyle nebat, orman, hayvan, balık ve bunların mahsullerinin istihsalini,
avlanmasını, avcıları ve yetiştiricileri tarafından muhafazasını, taşınmasını, satılmasını veya bu
mahsullerden sair bir şekilde faydalanılmasını ifade ettiği, hüküm altına alınmıştır.
            Aynı Kanun'un "Vergi Tevkifatı" başlıklı 94'üncü maddesinin birinci fıkrasında; "Kamu idare
ve müesseseleri, iktisadi kamu müesseseleri, sair kurumlar, ticaret şirketleri, iş ortaklıkları,
dernekler, vakıflar, dernek ve vakıfların iktisadi işletmeleri, kooperatifler, yatırım fonu yönetenler,
gerçek gelirlerini beyan etmeye mecbur olan ticaret ve serbest meslek erbabı, zirai kazançlarını
bilanço ve zirai işletme hesabı esasına göre tespit eden çiftçiler aşağıda sayılan ödemeleri (avans
olarak ödenenler dahil) nakden veya hesaben yaptıkları sırada, istihkak sahiplerinin gelir
vergilerine mahsuben tevkifat yapmaya mecburdurlar." hükmü yer almış olup, maddenin 11'inci
bendiyle çiftçilerden satın alınan zirai mahsuller ve hizmetler için yapılan ödemeler üzerinden
belirtilen oranlarda vergi tevkifatı yapılacağı hüküm altına alınmıştır.
             Öte yandan, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 11'inci maddesinin beşinci fıkrası ile Maliye
Bakanlığı zirai ürünlerin (işlenmiş olanlar dahil) alım satımına aracılık eden kuruluşlar ile ticaret
borsalarını bu mahsullerin satın alınması sırasında yapılacak vergi tevkifatından müteselsilen
sorumlu tutmaya, söz konusu ürünlerin satışı dolayısıyla yapılacak vergi tevkifatının hangi safhada
yapılacağını her bir ürün için ayrı ayrı belirlemeye yetkili kılınmıştır.
            Bu yetkiye istinaden 15/09/1990 tarih ve 20636 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 164 SeriNo'lu Gelir Vergisi Genel Tebliği'nin 4 numaralı bölümünde,
            "5590 sayılı Kanuna göre kurulmuş olan Ticaret Borsalarında Borsada işlem gören zirai
ürünlerin tescil ettirilerek çiftçi dışındaki kişi ve kuruluşlardan satın alınması halinde, Borsada,
tescil  ettirilerek  satın  alınan  zirai  ürünler  için,  satın  alanların  müteselsil  sorumluluğu
bulunmamaktadır. Borsada tescil ettirilerek, çiftçilerden satın alınan zirai ürün bedelleri üzerinden
tevkif edilerek vergi dairelerine ödenmesi gereken vergiden, Borsalar, yöneticileri ve zirai ürünü
satın alanlar müteselsilen sorumlu olacaklardır.
            Öte yandan, bu Tebliğ'in 1, 2 ve 3'üncü bölümlerinde belirtilen kamu kurum ve kuruluşları
ile diğer kişi, kurum ve kuruluşların; çiftçi dışında kalan kişi, kurum ve kuruluşlardan, 5590 sayılı
Kanun'a göre kurulmuş bulunan Ticaret Borsalarında tescil ettirerek satın aldıkları zirai ürün
bedelleri  üzerinden,  gelir  vergisi  tevkîfatı  yapmayacaklar  ve  müteselsilen  de  sorumlu
olmayacaklardır. Ancak; söz konusu zirai ürünlerle ilgili olarak daha önce çiftçiden satın alınması
esnasında gelir vergisi tevkifatının yapılmamış olması halinde, tevkif yoluyla ödenmesi gereken
vergi, gecikme faizi ve gecikme zammından tescil işlemini yapan borsalar ve vergisi tevkif yoluyla
ödenmeyen zirai ürünü Borsaya getirenler de müteselsilen sorumlu olacaklardır. " açıklamaları yer
almaktadır.
            Bu hüküm ve açıklamalara göre, tarafınızdan borsaya tescil için getirilen zirai ürünlerin
daha önceki aşamalarda kimden alındığı bilinemeyeceğinden tevkifat yapılması gerekmekte olup
tevkifatın yapılmaması halinde tevkif yoluyla ödenmesi gereken vergi, gecikme faizi ve gecikme
zammından tescil işlemini yapan borsalar ve şahsınız müteselsilen sorumlu olacaktır. Borsaya tescil
için getirilen ve tarafınızdan üretileceği ifade edilen ürünlerin ürün bedeli üzerinden yapılması
gereken gelir vergisi tevkifatı aranmadan tescili ise; ancak borsanın şahsınızla birlikte müteselsil
sorumluluğu yüklenmesi halinde mümkün bulunmaktadır.
            II- VERGİ USUL KANUNU  YÖNÜNDEN
            213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun "Müstahsil Makbuzu" başlıklı 235'inci maddesinde,
"Birinci ve ikinci sınıf tüccarlar ile kazancı basit usulde tesbit edilenler ve defter tutmak
mecburiyetinde olan çiftçiler gerçek usulde vergiye tabi olmayan çiftçilerden satın aldıkları
malların bedelini ödedikleri sırada iki nüsha makbuz tanzim etmeye ve bunlardan birini imzalıyarak
satıcı çiftçiye vermeye ve diğerini ona imzalatarak almaya mecburdurlar. Mal tüccar veya çiftçi
adına bir adamı veya mutavassıt tarafından alındığı takdirde makbuz bunlar tarafından tanzim ve
imza olunur.
            Çiftçiden avans üzerine yapılan mübayaalarda, makbuz, malın teslimi sırasında verilir.
            Müstahsil makbuzunun tüccar veya alıcı çiftçi nezdinde kalan nüshası fatura yerine geçer."
hükmü yer almaktadır.
            Buna göre, gerçek usulde vergiye tabi olmayan çiftçilerden satın aldığınız hayvanlar için
bedelini ödediğiniz sırada müstahsil makbuzu düzenlemeniz gerekmekte olup, kendi çiftliğinizde
doğum sonrası çoğalan ve borsaya tescil ettirilen hayvanlar için müstahsil makbuzu düzenlemenize
gerek bulunmamaktadır.
            Bilgi edinilmesini rica ederim.
   
 
(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise
bu özelge geçersizdir.(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz
dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi
için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.