Kira bedelinin, elektrik, su, doğalgaz bedeli ve ortak giderler adı altında kesilen faturaların bayilere yansıtılmasında KDV uygulanıp uygulanmayacağı.
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü
Sayı :B.07.1.GİB.4.34.19.02-019.01-2654 17/08/2012
Konu :Kira bedelinin, elektrik, su, doğalgaz bedeli
ve ortak giderler adı altında kesilen
faturaların bayilere yansıtılmasında KDV
uygulanıp uygulanmayacağı.
İlgi özelge talep formunuz ve eklerinin incelenmesinden, şirketinizin iştigal konusu kapsamında franchise olarak
adlandırılan alt lisansör (isim hakkını kullanan) kişi veya rmaların hizmet verdikleri işyerlerinin mülk sahiplerinden
şirketiniz adına kiralandığı ve ödediğiniz kira giderlerinin aynen franchise alanlara yansıtıldığı, kira ödemeleri dışında
alışveriş merkezlerinde ayrıca, elektrik, su, doğalgaz ve ortak giderlere ilişkin belgelerin de şirketiniz adına düzenlendiği,
şirketinizce de ödenerek franchise alanlara yansıtıldığı ve söz konusu giderlerin yansıtılmasında uygulanacak yönteme
ilişkin görüş talebinde bulunulduğu anlaşılmaktadır.
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 229 uncu maddesinde fatura tanımlanmış, 230 uncu maddesinde faturada
bulunması gereken asgari bilgiler düzenlenmiştir. Mezkur Kanunun 232 nci maddesinde ise, fatura kullanmak
mecburiyetinde olan mükelle er sayılmıştır.
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 6 ncı maddesinde; kurumlar vergisinin, mükelle erin bir hesap dönemi
içinde elde ettikleri sa kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı, sa kurum kazancının tespitinde 193 sayılı Gelir Vergisi
Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hüküm altına alınmış olup Gelir Vergisi Kanununun 40
ıncı maddesinde de sa kazancın tespit edilmesinde indirilecek giderler sayılmıştır.
Ticari kazancın tespitinde iki temel ilke geçerlidir. Bunlar "dönemsellik" ve "tahakkuk esası" ilkeleridir. Tahakkuk
esası ilkesinde, gelir veya giderin miktar ve mahiyet itibariyle kesinleşmiş olması, yani geliri veya gideri doğuran işlemin
tekemmül etmesinin yanı sıra, miktarının ve işlemden kaynaklanan alacağın veya borcun ödeme şartlarının da
belirlenmiş olması gereklidir. Bu esas dikkate alındığında bir gelir unsurunun, özel bir düzenleme bulunmadığı sürece,
mahiyet ve tutar itibariyle kesinleştiği dönem kazancının tespitinde dikkate alınması gerekmektedir.
Diğer yandan, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 1/1 inci maddesinde; Türkiye'de ticari, sınai, zirai
faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin katma değer vergisine tabi olduğu, 20 nci
maddesinde ise teslim ve hizmet işlemlerinde matrahın, bu işlemlerin karşılığını teşkil eden bedel olduğu ve bu bedel
deyiminin, malı teslim alan veya kendisine hizmet yapılan veyahut bunlar adına hareket edenlerden bu işlemler
karşılığında her ne suretle olursa olsun alınan veya bunlarca borçlanılan para, mal ve diğer suretlerde sağlanan ve para
ile temsil edilebilen menfaat, hizmet ve değerler toplamını ifade ettiği hükme bağlanmıştır.
Bu hükümler çerçevesinde, şirketinize kiralanan işyerleri nedeniyle mülk sahibi/AVM yönetimi tarafından tahsil
edilen kira ve diğer ödemeler katma değer vergisine tabidir. Şirketinizin bu bedelleri kendi kiracılarına yansıtması da aynı
şekilde katma değer vergisine tabi bulunmaktadır.
Ayrıca, kiralanan taşınmazlar için ödenen kira bedelleri ve bu taşınmazlar için şirketiniz adına düzenlenen
belgelere istinaden ödediğiniz elektrik, su, doğalgaz kullanım bedelleri ile ortak giderlerin gider olarak; şirketinizce
franchise alanlar adına düzenlenen yansıtma faturası bedellerinin ise gelir olarak kayıtlara alınması gerekmektedir.
Öte yandan, şirketinizce düzenlenecek faturalarda Vergi Usul Kanununun 230 uncu maddesine göre malın veya
işin nevi, miktarı, yatı ve tutarına ilişkin bilgilerin gösterilmesi zorunlu olup, söz konusu bilgilerin muhteviyatının ise
iktisadi, ticari ve teknik icaplara göre, şirketinizce belirleneceği tabiidir. Bu itibarla, satışa konu malın veya hizmetin
faturaya yazılacak nevine ilişkin görüş verilmesi mümkün bulunmamaktadır.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
(*)
Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu illeriniz dolayısıyla vergi tarh
edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.