Kısmi bölünme işleminde taşınmaz devri ile bunlara ait borçların devri hk.
Kısmi bölünme işleminde taşınmaz devri ile bunlara ait
borçların devri hk.
Sayı:
62030549-125[19-2018/460]-226698
Tarih:
18/03/2019
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı
Gelir Kanunları Gelir Ve Kurumlar Vergileri Grup Müdürlüğü
Sayı :62030549-125[19-2018/460]-E.226698 18.03.2019
Konu :Kısmi bölünme işleminde taşınmaz
devri ile bunlara ait borçların devri
İlgi :
İlgide kayıtlı özelge talep formunda; Şirketinizin aktifinde kayıtlı gayrimenkullerin kiralanması işi
ile iştigal ettiğini, aktifinize kayıtlı gayrimenkullerden bazılarını kısmi bölünme sonucunda yeni
kurulacak olan iki adet anonim şirkete devretmek ve hisselerini de devir eden şirketinizin
ortaklarına vereceğinizi, şirketinizin kısmi bölünme sırasında pasifinde özkaynaklar grubu
içerisinde yer alan 502 hesap "Sermaye düzeltmesi olumlu farkları", 503 hesap "Sermaye
düzeltmesi olumsuz farkları", 570 hesap "Geçmiş yıl karları", 580 hesap “Geçmiş yıl zararları”
hesaplarının pasif düzenleyici hesaplar arasında yer alıp almadığını, bu hesaplardan da kısmi
bölünme sonucunda devredilecek gayrimenkullere pay verilip verilmeyeceğini, şirketinizin daha
önceki dönemlerde kullanmış olduğu ve ödemeleri halen devam eden dövizli kredi borçları
nedeniyle devredilen gayrimenkullere isabet eden geçmiş yıl ve bu dönem kur farkı zararlarının
devredilip devredilmeyeceğini, kısmi bölünmeye ait bilanço tarihi ile bölünmenin ticari sicilde
tescili arasında zamanda oluşacak olumlu veya olumsuz kur farkları ile kredi taksit ödemelerinin
gerçekleşmesi durumunda, yeni kurulacak firmaların sicile verilen bilanço değerlerinde farklılıklar
oluşacağından kur farklarının ve taksit ödemelerinin bölünen firmanızda mı yoksa yeni kurulacak
firmalarda mı kar zarar hesaplarına aktarılacağını, dövizin aşırı yükselmesi sonucunda şirketinizde
kur farkından ve faiz ödemelerinden dolayı geçmiş yıl ve bu dönemde büyük bir zararın oluştuğu,
dolayısıyla kısmi bölünme sonucunda devredilecek gayrimenkullere ait devredilecek borçların, aktif
değerinin çok üstünde olduğunu, pasifte bir fark çıktığını, kısmi bölünme sonucunda devredilecek
olan aktif değerin üstünde gerçekleşen pasif borç farkının devir alan firmaların aktif hesaplarında
şerefiye farkı, devreden firmada ise diğer olağan dışı gelir ve kar olarak mı bırakılacağı
hususlarının sorulduğu anlaşılmış olup Başkanlığımız görüşü aşağıda açıklanmıştır.
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 6 ncı maddesinde, kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir
hesap dönemi içinde elde ettikleri safî kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı ve safî kurum
kazancının tespitinde de, Gelir Vergisi Kanununun ticarî kazanç hakkındaki hükümlerinin
uygulanacağı hükme bağlanmıştır.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 38 inci maddesinin birinci fıkrasında, "Bilanço esasına göre
ticari kazanç, teşebbüsteki öz sermayenin hesap dönemi sonunda ve başındaki değerleri arasındaki
müspet farktır. Bu dönem zarfında sahip veya sahiplerce:1- İşletmeye ilave olunan değerler bu farktan indirilir.
2- İşletmeden çekilen değerler ise farka ilave olunur.
Ticari kazancın bu suretle tespit edilmesi sırasında Vergi Usul Kanununun değerlemeye ait
hükümleri ile bu Kanunun 40 ve 41 inci maddeleri hükümlerine uyulur." hükmüne yer verilmiştir.
Aynı Kanununun 40 ıncı maddesi ile 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 8 inci maddesinde
tadadi olarak sayılan giderlerin, safi kurum kazancının tespit edilmesinde indirilecek giderler olarak
dikkate alınması mümkündür.
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 19 uncu maddesinin üçüncü fıkrasının (b) bendinde,
“Kısmî bölünme: Tam mükellef bir sermaye şirketinin veya sermaye şirketi niteliğindeki bir yabancı
kurumun Türkiye'deki iş yeri veya daimî temsilcisinin bilançosunda yer alan taşınmazlar ile en az iki
tam yıl süreyle elde tutulan iştirak hisseleri ya da sahip oldukları üretim veya hizmet işletmelerinin
bir veya birkaçını kayıtlı değerleri üzerinden aynî sermaye olarak mevcut veya yeni kurulacak tam
mükellef bir sermaye şirketine devretmesi, bu Kanunun uygulanmasında kısmî bölünme
hükmündedir. Ancak, üretim veya hizmet işletmelerinin devrinde, işletme bütünlüğü korunacak
şekilde faaliyetin devamı için gerekli aktif ve pasif kalemlerin tümünün devredilmesi zorunludur.
Kısmî bölünmede devredilen varlıklara karşılık edinilen devralan şirket hisseleri, devreden şirkette
kalabileceği gibi doğrudan bu şirketin ortaklarına da verilebilir. Taşınmaz ve iştirak hisselerinin bu
bent kapsamında devrinde, devralan şirketin hisselerinin devreden şirketin ortaklarına verilmesi
halinde, devredilen taşınmaz ve iştirak hisselerine ilişkin borçların da devri zorunludur.”
hükmüne yer verilmiştir.
Bu hükme göre, kısmi bölünme işlemine taşınmazlar, iştirak hisseleri, üretim veya hizmet
işletmeleri konu edilebilmektedir. Şirket yetkili kurulunun bölünmeye ilişkin kararının Ticaret
Sicilinde tescil edildiği tarih, bölünme tarihidir.
Aynı Kanunun 20 nci maddesinin üçüncü fıkrasına göre, Kurumlar Vergisi Kanununun 19 uncu
maddesine göre gerçekleşen kısmi bölünme işlemlerinden doğan kârlar hesaplanmayacak ve
vergilendirilmeyecektir. Kısmi bölünme işlemlerinde, bölünen kurumun bölünme tarihine kadar
tahakkuk etmiş ve edecek vergi borçlarından, bölünen kurumun varlıklarını devralan kurumlar,
devraldıkları varlıkların emsal bedeli ile sınırlı olarak müteselsilen sorumlu olacaklardır.
1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin "19.2.2. Kısmi bölünme" başlıklı bölümünde konu ile
ilgili olarak ayrıntılı açıklamalara yer verilmiştir.
Anılan Tebliğin;“19.2.2.2. Bölünmenin gerçekleştiği tarihe kadar bölünen varlıkların değerinde
meydana gelecek değişikliklerin durumu” başlıklı bölümünde,
"Şirket organlarınca bölünme kararının alındığı tarih ile bölünmenin Ticaret Sicilinde tescil edildiği
tarih arasında, işletmelerin faaliyetlerini devam ettirmeleri neticesinde, stoklarda meydana gelecek
eksilmeler, devralan şirketin kabul etmesi halinde nakit ile tamamlanabilecektir.
Stoklarda fazlalık meydana gelmesi halinde ise bunların devredilebilmesi mümkün olduğu gibi
işletmede bırakılması da kısmi bölünmeye engel teşkil etmeyecektir."
“19.2.2.3. İştirak hisselerinin ortaklara verilmesi” başlıklı bölümünde ise
"Kısmi bölünmede devredilen varlıklara karşılık edinilen devralan şirket hisseleri, devreden şirkette
kalabileceği gibi doğrudan bu şirketin ortaklarına da verilebilir. Taşınmaz ve iştirak hisselerinin
Kurumlar Vergisi Kanununun 19 uncu maddesinin üçüncü fıkrasının (b) bendine göre devrinde,
devralan şirketin hisselerinin devreden şirketin ortaklarına verilmesi halinde, devredilen taşınmaz
ve iştirak hisselerine ilişkin borçların da devri zorunludur.….
Öte yandan, devralan şirketin hisselerinin devreden şirkette kalması halinde, devredilen taşınmaz
ve iştirak hisselerine ilişkin pasif kıymetlerin (borçların) devri ihtiyaridir."
açıklamalarına yer verilmiştir.
Söz konusu Tebliğin "19.2.2.1.1. Devredilen iktisadi kıymetlerle birlikte bunlara ait borçların da
devredilmesi halinde devre konu net değerin sıfır veya negatif olması durumu" alt başlığında ise;
"Kısmi bölünmeye konu olan iktisadi kıymetlerle birlikte bunlara bağlı borçların da devredilmesi
sonucu devre konu iktisadi kıymetlerin kayıtlı değerlerinin sıfır veya negatif olması durumunda,
devredilen iktisadi kıymetler defter değerleri üzerinden devredilecek, ancak devredilen iktisadi
kıymetler karşılığında alınan iştirak hisselerinin bilançoda iz bedeli ile takip edilmesi gerekecektir.
Örnek 1: Bir üretim ve bir de hizmet işletmesi bulunan Kurum (A), aktifinde kayıtlı değeri 100
birim olan üretim işletmesi ile bu işletmeyle ilgili 100 birimlik borcunu kayıtlı değeri üzerinden
kısmi bölünme suretiyle Kurum (B)'ye ayni sermaye olarak koymuştur. Devre konu üretim
işletmesinin gerçek değeri 1000 birim olup karşılığında gerçek değeri 900 birimlik iştirak hissesi
alınmış olması söz konusu iştirak hisselerinin Kurum (A)'nın aktifine bu değer üzerinden
kaydedilmesini gerektirmeyecektir. Söz konusu iştirak hisseleri kayıtlarda iz bedeliyle takip
edilecek, elden çıkartılması halinde kâr realize edilmiş olacaktır.
Kısmi bölünme öncesi durum :
A Kurum (A) P A Kurum (B) P
Kasa……. 100 Sermaye 150 Kasa........ 30 Sermaye...... 50
Hizmet İşl 50 Borç. 100 Alıcılar.... 20
Üretim İşl. 100
Kısmi bölünme sonrası durum:
A Kurum (A) P A Kurum (B) P
Kasa. 100 Sermaye....... 150 Kasa.... 30 Borç 100
İştirakler 0.01 Alıcılar. 20 Sermaye...... 50
Hizmet İşl...50 Üretim İşl.100
Söz konusu kısmi bölünme işlemi sonucu Kurum (B)'ye pozitif değerli bir ayni sermaye
konulmaması nedeniyle Kurum (A)'nın devrettiği üretim işletmesinin rayiç değerinden kaynaklanan
iştirak hisselerinin iz bedeli ile bilançoda takip edilmesi gerekmektedir.
Diğer taraftan, devre konu net değerin negatif olması durumunda ise bu negatif farkın geçici bir
hesapta izlenmesi gerekmektedir. İktisadi kıymetler karşılığında alınan ve kayıtlarda iz bedeliyle
takip edilecek iştirak hisselerinin, elden çıkartılması halinde ise bu geçici hesap kapatılarak
vergilendirilecek kârlar hesabına aktarılacaktır. Örnek 2: Kurum (A)'nın, aktifinde kayıtlı değeri 50 birim, gerçek değeri 500 birim olan hizmet
işletmesini devrettiğini ve 100 birimlik borcun hizmet işletmesi ile ilgili olduğu varsayıldığında ise
kısmi bölünme öncesi ve sonrasındaki durum aşağıdaki gibi olacaktır.
Kısmi bölünme öncesi durum :
A Kurum (A) P A Kurum (B) P
Kasa..... 100 Sermaye. 150 Kasa...... 30 Sermaye... 50
Hizmet İşl 50 Borç.. 100 Alıcılar.. 20
Üretim İşl. 100
Kısmi bölünme sonrası durum:
A Kurum (A) P A Kurum (B) P
Kasa... 100 Sermaye 150 Kasa.... 30 Borç 100
İştirakler 0.01 Geçici Hesap..... 50 Alıcılar 20 Sermaye.... 50
Üretim İşl. 100 Hizmet İşl. 50
Geçici Hesap.........
50
Söz konusu kısmi bölünme işlemi sonucu Kurum (B)'ye pozitif değerli bir ayni sermaye
konulmaması nedeniyle Kurum (A)'nın devrettiği hizmet işletmesinin rayiç değerinden kaynaklanan
iştirak hisselerinin iz bedeli ile Kurum (A)'nın bilançosunda takip edilmesi gerekmektedir.
Diğer taraftan, devre konu net değerin negatif olması nedeniyle de bu fark gerek Kurum (A)'nın
gerekse Kurum (B)'nin bilançosunda geçici bir hesapta izlenecektir. Kurum (A)'nın kayıtlarda iz
bedeliyle takip edilecek söz konusu iştirak hisselerinin elden çıkarılması halinde ise bu geçici hesap
kapatılarak vergilendirilecek kârlar hesabına aktarılacaktır.
Kurum (A)'nın hizmet işletmesinin devir kaydı aşağıdaki gibidir.
————————— / ——————————
BORÇLAR HS. 100,00
İŞTİRAKLER HS. 0,01
- (Kurum B)
HİZMET İŞLETMESİ 50,00
GEÇİCİ HESAP 50,01
————————— / ——————————
Kayıtlarda iz bedeliyle takip edilen iştirak hisselerinin satış kaydı ise aşağıdaki gibidir.
————————— / ——————————
KASA H. 400,00
GEÇİCİ HESAP 50,01 İŞTİRAKLER H. 0,01
- (Kurum B)
MENKUL KIYMET SATIŞ KÂRLARI 450,00
————————— / ——————————
Ayni sermaye konulması sonucu elde edilen söz konusu iştirak hisselerinin Kurum (A)'nın
ortaklarına verilmesi halinde de pasifte oluşan geçici hesabın vergilendirilecek kârlar hesabına
aktarılarak kapatılması gerekecektir.
Kısmi bölünme sonucu elde edilen iştirak hisselerinin Kurum (A)'nın ortaklarına verilmesi
durumunda muhasebe kaydı aşağıdaki gibi olacaktır.
————————— / ——————————
GEÇİCİ HESAP 50,01
İŞTİRAKLER H. 0,01
- (Kurum B)
DÖNEM K/Z 50,00
————————— / ——————————"
açıklamaları yer almaktadır.
Bu hüküm ve açıklamalar çerçevesinde;
-Şirketinizin aktifinde kayıtlı olan, şirketiniz üretim ve hizmet işletmeleri ile fiziki veya teknik
bütünlük arz etmeyen ve bölünme sonrasında şirketiniz faaliyetlerinde kullanılmayacak olan
taşınmazların, şirketiniz faaliyetlerini sona erdirmeyecek şekilde her biri tam hisseli olarak mevcut
veya yeni kurulacak tam mükellef sermaye şirketine kayıtlı değeri üzerinden ayni sermaye olarak
konulması suretiyle devredilmesi ve öngörülen diğer şartların da sağlanması kaydıyla, Kurumlar
Vergisi Kanununun 19/3-b maddesi hükmü gereğince kısmi bölünmeye konu edilmesi mümkündür.
-Kısmi bölünmeye konu edilecek taşınmazların kayıtlı değerleri ile devredilmesi gerekmekte olup
devralan şirket hisselerinin şirketiniz ortaklarına verilmesi halinde devre konu taşınmazlara ilişkin
borçların da devri zorunludur. Bu suretle gerçekleştirilecek kısmi bölünme işlemine ilişkin olarak
şirketiniz özkaynak kalemlerinden pay verilmesinin söz konusu olmayacağı tabiidir.
-Öte yandan, kısmi bölünme işlemi kısmi bölünmeye ilişkin genel kurul kararının Ticaret Siciline
tescil edilmesi ile hüküm ifade edeceğinden, devralan şirket hisselerinin şirketiniz ortaklarına
verilmesi nedeniyle söz konusu taşınmazların ticari kazancınızla herhangi bir ilgisi
kalmayacağından şirketinize ait bir finansman giderinden de söz edilmeyecektir. Dolayısıyla, ilgili
hesap döneminin başından kısmi bölünmeye ilişkin kararın tescil tarihine kadar olan sürede kısmi
bölünmeye konu edilen taşınmazlara ilişkin finansman giderleri ile kur farklarının şirketinizce
kurum kazancının tespitinde dikkate alınması mümkün olup bu tarihten sonra söz konusu
taşınmazlarla ilgili herhangi bir giderin şirketinizce kurum kazancının tespitinde dikkate alınması
mümkün değildir.
-Diğer taraftan, kısmı bölünmeye konu edilen taşınmazlara ait borçların devrine yönelik ayrıntılı
açıklamalar 1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin "19.2.2.1.1. Devredilen iktisadi
kıymetlerle birlikte bunlara ait borçların da devredilmesi halinde devre konu net değerin sıfır veya
negatif olması durumu" başlıklı bölümünde yer almaktadır. Dolayısıyla, kısmi bölünmeye konu
edilen taşınmazlara ilişkin borçların bu taşınmazların kayıtlı bedelini aşan kısmının, elde edilecek
iştirak hisselerinin ortaklara verilmesi nedeniyle, kısmi bölünme işleminin gerçekleştiği hesapdönemine ilişkin kurum kazancına eklenmesi gerekmektedir.
-Ayrıca, Kurumlar Vergisi Kanununun 9 uncu maddesinde, devir ve tam bölünme işlemlerinde
maddede belirlenen sınır dahilinde devralınan kurumların zararlarının indirimi kabul edilmiş ancak,
kısmi bölünme işlemlerinde zarar mahsubuna ilişkin herhangi bir hükme yer verilmemiştir. Bu
nedenle kısmi bölünmede, bölünen kurumdan devralan kuruma zarar intikali öngörülmediğinden,
geçmiş yıl zararlarının hiçbir şekilde devredilmesi mümkün değildir.
-Tekdüzen hesap çerçevesi, hesap planı ve işleyişine ilişkin açıklamalar, 26.12.1992 tarihli ve 21447
mükerrer sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 1 Sıra No.lu Muhasebe Sistemi Uygulama Genel
Tebliği ve daha sonra bu konuda yayımlanan diğer tebliğlerde yapılmış bulunmaktadır.
Bu itibarla, şirketinizin söz konusu muhasebe kayıtlarına ilişkin işlemlerini, Muhasebe Sistemi
Uygulama Genel Tebliğlerinde mevcut açıklamalar çerçevesinde yapması gerektiği tabiidir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.