Kısmi bölünme nedeniyle sermaye azaltılmasında, daha önce sermayeye ilave edilmiş olan olağanüstü yedeklerin işletmeden çekiş olarak değerlendirilip d

Özelge: Kısmi bölünme nedeniyle sermaye azaltılmasında,
daha önce sermayeye ilave edilmiş olan olağanüstü
yedeklerin işletmeden çekiş olarak değerlendirilip
değerlendirilemeyeceği hk.
Sayı: 
64597866-125[19-2013]-155
Tarih: 
24/09/2013
 
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
 BÜYÜK MÜKELLEFLER VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü
 
   
Sayı : 64597866-125[19-2013]-155 24/09/2013
Konu : Kısmi bölünme nedeniyle sermaye azaltılmasında, daha  
önce sermayeye ilave edilmiş olan olağanüstü yedeklerin
işletmeden çekiş olarak değerlendirilip
değerlendirilemeyeceği.
 
            İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, şirketinizce 2012 hesap dönemi kapanış
bilançosunda yer alan olağanüstü yedeklerin bir kısmının sermayeye ilave edileceği, ödenmiş
sermayenizin artırılan bu tutar dahil olarak tescil ettirileceği, şirketinizin yeniden yapılandırma
çalışmalarında kısmi bölünmesinin düşünüldüğü ve yapılacak kısmi bölünmede şirketinizin aktifinde
kayıtlı iştirak hisselerinin sermaye olarak devredilmesiyle yeni bir şirket kurulacağı, bu bölünmenin
gereği olarak yeni kurulacak şirketin hisselerinin şirketiniz ortaklarına verilmesi durumunda
aktiften çıkan hisseler tutarında şirketiniz sermayesinin azaltılacağı belirtilerek, azaltılacak
sermaye tutarının olağanüstü yedekleri de ihtiva etmesi sebebiyle, sermayeye  eklenmiş olan
olağanüstü yedeklerin ortaklarca işletmeden çekiş olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceği
konusunda Başkanlığımızdan görüş talep edilmektedir.
            5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun "Devir, bölünme ve hisse değişimi" başlıklı 19 uncu
maddesinin üçüncü fıkrasının (b) bendinde; "Kısmî bölünme: Tam mükellef bir sermaye şirketinin
veya sermaye şirketi niteliğindeki bir yabancı kurumun Türkiye'deki iş yeri veya daimî temsilcisinin
bilânçosunda yer alan taşınmazlar ile en az iki tam yıl süreyle elde tutulan iştirak hisseleri ya da
sahip oldukları üretim veya hizmet işletmelerinin bir veya birkaçını kayıtlı değerleri üzerinden aynî
sermaye olarak mevcut veya yeni kurulacak tam mükellef bir sermaye şirketine devretmesi, bu
Kanunun uygulanmasında kısmî bölünme hükmündedir. Ancak, üretim veya hizmet işletmelerinin
devrinde, işletme bütünlüğü korunacak şekilde faaliyetin devamı için gerekli aktif ve pasif
kalemlerin tümünün devredilmesi zorunludur. Kısmî bölünmede devredilen varlıklara karşılık
edinilen devralan şirket hisseleri, devreden şirkette kalabileceği gibi doğrudan bu şirketin
ortaklarına da verilebilir. Taşınmaz ve iştirak hisselerinin bu bent kapsamında devrinde, devralan
şirketin hisselerinin devreden şirketin ortaklarına verilmesi halinde, devredilen taşınmaz ve iştirak
hisselerine ilişkin borçların da devri zorunludur."; dördüncü fıkrasında, "Bu maddeye göre
yapılacak bölünmelerde aktifi ve pasifi düzenleyici hesaplar, ilgili olduğu aktif veya pasif hesapla
birlikte devrolunur." hükümlerine yer verilmiştir.
            Aynı Kanunun "Devir, bölünme ve hisse değişimi hallerinde vergilendirme" başlıklı 20 nci
maddesinin 3 üncü fıkrasında ise; "Bu Kanunun 19 uncu maddesinin üçüncü fıkrasının (b) ve (c)
bentlerinde belirtilen işlemlerden doğan kârlar hesaplanmaz ve vergilendirilmez. 19 uncu maddenin
üçüncü fıkrasının (b) bendine göre gerçekleştirilen kısmî bölünme işlemlerinde, bölünen kurumun
bölünme tarihine kadar tahakkuk etmiş ve edecek vergi borçlarından bölünen kurumun varlıklarını
devralan kurumlar, devraldıkları varlıkların emsal bedeli ile sınırlı olarak müteselsilen sorumluolurlar." hükmü yer almaktadır.
             1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin "19.2.2.3. İştirak hisselerinin ortaklara
verilmesi" başlıklı bölümünde;
            "Kısmi bölünmede devredilen varlıklara karşılık edinilen devralan şirket hisseleri, devreden
şirkette kalabileceği gibi doğrudan bu şirketin ortaklarına da verilebilir. Taşınmaz ve iştirak
hisselerinin Kurumlar Vergisi Kanununun 19 uncu maddesinin üçüncü fıkrasının (b) bendine göre
devrinde, devralan şirketin hisselerinin devreden şirketin ortaklarına verilmesi halinde, devredilen
taşınmaz ve iştirak hisselerine ilişkin borçların da devri zorunludur.
            ...
            ... devredilen kıymetlere karşılık edinilen devralan şirket hisselerinin ortaklara verilmesi
halinde, bölünen şirkette sermaye azaltımına gidileceği tabiidir.
            Öte yandan, devralan şirketin hisselerinin devreden şirkette kalması halinde, devredilen
taşınmaz ve iştirak hisselerine ilişkin pasif kıymetlerin (borçların) devri ihtiyaridir."
            açıklamalarına yer verilmiştir.
            Konu ile ilgili olarak 16.09.2003 tarih ve 25231 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Anonim
ve Limited Şirketlerin Kısmi Bölünme İşlemlerinin Usul ve Esaslarının Düzenlenmesi Hakkında
Tebliğin "2-Sermaye Azaltılması" başlıklı bölümünde;
            " ... ayni sermaye karşılığı iktisap edilen hisseler, ayni sermaye koyan şirkette kalabileceği
gibi, bu şirketin ortaklarına da verilebilecektir. Ayni sermaye konulması karşılığında alınan
hisselerin ayni sermaye koyan şirkette kalması yerine, bu şirketin ortaklarına intikal ettirilmesi
halinde, şirketin esas sermayesinde azaltma ihtiyacı ortaya çıkabilir. Bu durumda, kısmi bölünmede
bölünen mal varlığı parçaları mevcut veya yeni kurulacak şirketlere kayıtlı değerleri üzerinden ayni
sermaye olarak konulur. Bölünen şirketin bu payları kendi pay sahiplerine verebilmesi için
sermayesini azaltması gerekir. Bu azaltma, pay sahiplerine verilecek payların değeri kadardır.
            Kısmi bölünme dolayısıyla yapılacak sermaye azaltılmasında Türk Ticaret Kanununun 396
ncı maddesi (Değişik 6102 sayılı T.T.K.nun 473 üncü maddesi) hükümleri uygulanacaktır. ..."         
            açıklamalarına yer verilmiştir.
           Öte yandan, yapılacak sermaye azaltımının; öncelikle kurumlar vergisine ve vergi sonrası
dağıtılan kazancın ise kâr dağıtımına bağlı vergi kesintisine tabi tutulacak hesaplardan karşılanması
sonra sadece kâr dağıtımına bağlı vergi kesintisine tabi tutulacak hesapların kullanılması, son
olarak ise işletmeden çekilmesi halinde vergilendirilmeyecek ayni ve nakdi sermayenin işletmeden
çekildiğinin kabulü gerekmektedir.
            Bu hüküm ve açıklamalara göre; sermaye azaltımında yukarıda belirtilen sıraya göre
sermaye hesaplarının işletmeden çekildiği kabul edilecek, olağanüstü yedeklerin işletmeden
çekilmesi halinde ise ortakların statüsüne göre kâr dağıtımına bağlı vergi kesintisi yapılacaktır.
            Bilgi edinilmesini rica ederim.
 
 
(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise
bu özelge geçersizdir.(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz
dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi
için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.