Kıyı bankacılığından elde edilen gelirin beyanı hk.

Özelge: Türkiye'de yerleşik kişilerin off-shore bankalarında (kıyı bankacılığı) veya yurt dışındaki herhangi bir bankada mevduat hesabı açtırarak faiz geliri elde etmeleri halinde, tam mükellefiyet esasında yurt dışından elde edilen gelir niteliğindeki bu

Sayı: B.07.0.GEL.0.40/4059-33/12116 Tarih:
24/03/1999

T.C.
MALİYE BAKANLIĞI Gelirler Genel Müdürlüğü

TARİH : 24.03.1999
SAYI : B.07.0.GEL.0.40/4059-33/12116
KONU : Kıyı bankacılığından elde edilen gelirin beyanı hk.
...................

İLGİ : 22.03.1999 tarihli dilekçeniz.
İlgide kayıtlı dilekçenizin incelenmesinden, kıyı bankacılığından (off-shore) elde edilen döviz tevdiat ve Türk Lirası cinsindeki hesaplara ilişkin faiz gelirlerinin beyanı konusunda tereddüte düştüğünüz anlaşılmıştır.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 4369 sayılı Kanunla değişik 85 inci maddesinde, mükelleflerin bu Kanunun 2 nci maddesinde yazılı kaynaklardan bir takvim yılı içinde elde ettikleri kazanç ve iratlar için Kanunda aksine bir hüküm olmadıkça yıllık beyanname vermeye ve bu kazanç ve iratları yıllık beyannamelerinde toplamaya mecbur oldukları belirtilmiş, 86 ncı maddesinde de yurt dışından elde edilenler hariç olmak üzere bazı kazanç ve iratların belli tutarı aşmaması halinde bunlar için beyanname verilmeyeceği hükme bağlanmıştır.

Anılan Kanunda 3946 sayılı Kanunla yapılan değişikliklerle 01.01.1997 tarihinden itibaren elde edilen, 75 inci maddenin ikinci fıkrasının 5, 7, 12 ve 14 numaralı bentlerinde yazılı bulunan malların menkul sermaye iratlarının belli bir tutarı aşması halinde yıllık beyanname ile beyan edilmesi mecburiyeti getirilmiştir.

Aynı Kanunun geçici 39 uncu maddesinin 5 numaralı bendi ile de yıllık beyanname ile beyanı gereken söz konusu gelirlerin, (Devlet tahvili ve Hazine bonosu faizleri ile diğer her türlü tahvil ve bono faizleri, Toplu Konut İdaresi, Kamu Ortaklığı İdaresi ve Özelleştirme İdaresince çıkartılan menkul kıymetlerden sağlanan gelirler, mevduat faizleri (Türk Lirası cinsinden) , özel finans kurumlarının kar ve zarar ortaklığı belgesi ve kar ve zarara katılma hesabı karşılığında ödedikleri kar payları (Türk Lirası cinsinden) ve repo kazançları) bu maddede belirlenen esaslar çerçevesinde Maliye Bakanlığınca hesaplanacak indirim oranının uygulanması suretiyle bulunacak kısmı, 31.12.1999 tarihine kadar gelir vergisinden istisna edilmiştir.

Söz konusu hüküm 4369 sayılı Kanunun 82/3-t maddesiyle 01.01.1999 tarihinden itibaren yürürlükten kaldırılmakla birlikte aynı Kanunun 40 ncı maddesiyle Gelir Vergisi Kanununun "irat sayılmayan haller" başlıklı 76 ncı maddesine eklenen fıkra ile yeniden düzenlenmiştir. Yapılan bu düzenleme ile 01.01.1999 tarihinden itibaren indirim oranı Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre o yıl için tespit edilmiş olan yeniden değerleme oranının, aynı dönemde Devlet tahvili ve Hazine bonosu ihalelerinde oluşan bileşik ortalama faiz oranına bölünmesi suretiyle hesaplanacak olup, ayrıca istisna uygulaması da süresiz hale getirilmiştir.

22.01.1999 tarih ve 23588 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 220 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde konuya ilişkin açıklamalar yapılarak 1998 yılı gelirlerine uygulanacak indirim oranı % 78,7 olarak belirlenmiştir.

Bu açıklamalar çerçevesinde; Türkiye'de yerleşik kişilerin off-shore bankalarında (kıyı bankacılığı) veya yurt dışındaki herhangi bir bankada mevduat hesabı açtırarak faiz geliri elde etmeleri halinde, tam mükellefiyet esasında yurt dışından elde edilen gelir niteliğindeki bu gelirin, tutarı ne olursa olsun Gelir Vergisi Kanununun 85 ve 86 ncı maddeleri hükmü uyarınca yıllık beyanname ile bildirilmesi gerekmektedir.

Söz konusu mevduat hesabının döviz cinsinden açılmış olması halinde, faiz gelirinin, elde edildiği tarihteki Merkez Bankası döviz alış kuru esas alınmak suretiyle Türk Lirasına çevrilerek beyan edilmesi gerekmekte olup, bu gelire indirim oranının uygulanması söz konusu değildir. Mevduat hesabının Türk Lirası olarak açılmış olması halinde ise elde edilen faiz gelirine indirim oranının uygulanması suretiyle bulunacak kısım vergiden istisna edilecek, kalan tutar yıllık gelir vergisi beyannamesi ile beyan edilecektir.

Öte yandan, yurt dışındaki bankada döviz cinsinden açılan mevduat hesabından elde edilen faizin vade tarihinde Türk Lirasına çevrilerek ödenmesi durumunda, söz konusu hesabın döviz cinsinden açılmış olma niteliği değişmediğinden, Türk Lirası olarak tahsil edilen faiz gelirine de indirim oranı uygulanması mümkün bulunmamaktadır.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

Bakan a. Daire Başkanı