Kolektif şirket adına kayıtlı taşınmazın tapu kaydının şirket ortaklarıs adına tescil edilmesi durumunda GVK ve KDV yönünden ne gibi işlem yapılacağı.

Kolektif şirket adına kayıtlı taşınmazın tapu kaydının şirket
ortaklarıs adına tescil edilmesi durumunda GVK ve KDV
yönünden ne gibi işlem yapılacağı.
Sayı: 
B.07.1.GİB.4.34.17.01-KDV.17-61636
Tarih: 
18/06/2015
T.C.
GELİR İDARESİ   BAŞKANLIĞI
 İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef   Hizmetleri Katma Değer Vergisi Grup Müdürlüğü
 
   
Sayı :39044742-KDV.17-61636 18/06/2015
Konu :Kolektif şirket adına kayıtlı  
taşınmazın tapu kaydının   şirket
ortaklarıs adına tescil edilmesi
durumunda GVK ve KDV yönünden
ne gibi   işlem yapılacağı.
        
 
 
            İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda; şirketinizin eski unvanı olan " … " adına kayıtlı
taşınmaz varken, şirketin 29/05/1986 tarihinde  feshedilerek kapatıldığı; açılan davada Bakırköy 6.
Asliye Ticaret Mahkemesince şirket üzerindeki taşınmazın şirket ortaklarından … , … , … ,  adına
şirketin ihyasına karar verildiği, söz konusu kararın 05/03/2013 tarihinde tescil edildiği ve şirketin
yeniden ihya edildiği belirtilerek taşınmazın davacı şirket ortakları adına tapu kaydının yapılması
durumunda fatura kesilip kesilmeyeceği, KDV ödenip ödenmeyeceği ile taşınmazın alış bedeli ile
satış bedeli arasında doğan farkın vergilendirilip vergilendirilmeyeceği hususunda Başkanlığımız
görüşü talep edilmektedir.
 
             GELİR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:
 
           193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun "Ticari kazancın tarifi" başlıklı 37 nci maddesinde ticari
kazanç, her türlü ticari ve sınai faaliyetlerden doğan kazançlar olarak tanımlanmış, aynı maddenin
üçüncü fıkrasında ise kollektif ortaklıklarda ortakların, adi veya eshamlı komandit ortaklıklarda
komandite ortakların ortaklık karından aldıkları payların şahsi ticari kazanç hükmünde olduğu
belirtilmiştir.
 
       Öte yandan aynı Kanunun "Değer artışı kazançları" başlıklı Mükerrer 80 inci maddesinin
dördüncü fıkrasında, faaliyetine devam eden ticari bir işletmenin kısmen veya tamamen
satılmasından veya ticari işletmeye dâhil amortismana tabi iktisadi kıymetlerle birinci fıkrada yazılı
hakların elden çıkarılmasından doğan kazançların ticari kazanç sayılacağı ve bunlara ticari kazanç
hakkındaki hükümlerin uygulanacağı hüküm altına alınmıştır.
 
             Bu hükümlere göre, kollektif şirket adına kayıtlı taşınmazın, şirket ortakları adına tesciledilmesinden elde edilecek kazancın, ticari kazanca ilişkin genel usul ve esaslar çerçevesinde
vergilendirilmesi gerekmektedir.
 
             KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:
 
            3065 sayılı KDV Kanununun
           
            1/1 inci maddesinde, Türkiye'de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti
çerçevesinde yapılan teslim ve hizmet ifalarının KDV ye tabi olduğu;
 
           17/4-r maddesinde, kurumların aktifinde veya belediyeler ile il özel idarelerinin
mülkiyetinde, en az iki tam yıl süreyle bulunan iştirak hisseleri ile taşınmazların satışı suretiyle
gerçekleşen devir ve teslimler ile bankalara borçlu olanların ve kefillerinin borçlarına karşılık
taşınmaz ve iştirak hisselerinin (müzayede mahallerinde yapılan satışlar dahil) bankalara devir ve
teslimlerinin KDV den istisna olduğu
 
            hükme bağlanmıştır.
 
        Bu düzenlemede "kurumlar" ibaresinden kasıt, Kurumlar Vergisi Kanununun 1 inci
maddesinde sayılan işletmelerdir.
 
          5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 1 inci maddesinde ise kurumlar vergisi mükellefleri;
sermaye şirketleri, kooperatifler, iktisadi kamu kuruluşları, dernek ve vakıflara ait iktisadi
işletmeler ile iş ortaklıkları olarak sayılmış olup, kollektif şirketler kurumlar vergisi mükellefleri
arasında yer almamaktadır.
 
             Buna göre, şirketinize ait taşınmazın şirket ortaklarına, eski ortaklarının varislerine veya 3
üncü kişilere devir ve teslimleri KDV Kanununun 17/4-r maddesi kapsamında yer almadığından, bu
devir ve teslimler genel hükümler çerçevesinde KDV ye tabi bulunmaktadır.
 
             Bilgi edinilmesini rica ederim.
 
 
   
 
 (*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise
bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz
dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi
için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.