Kollektif şirket ortaklarının tasfiye dönemlerine ilişkin beyanname vermeleri hk.

Özelge: Kollektif şirket ortaklarının tasfiye dönemlerine
ilişkin beyanname vermeleri hk.
Sayı: 
B.07.0.GEL.0.40/4052-34-10344
Tarih: 
12/03/2004
 
T.C.
MALÎYE BAKANLIĞI
Gelirler Genel Müdürlüğü
SAYI : B.07.0.GEL.0.40/4052-34 12.3.2004-10344
KONU:        
.................... VALİLİĞİ
(Defterdarlık: Gelir Müdürlüğüne)
 
 İLGİ : .................... gün ve .................... sayılı yazınız.
İliniz .... Vergi Dairesi mükelleflerinden ...... hakkındaki ilgi yazınız ve eklerinin incelenmesinden,
ödevlinin ortağı bulunduğu ..... Kollektif Şirketinin tasfiye işlemlerinin 8.3.1996 tarihinde
sonuçlandığı, ancak 1.1.1996-8.3.1996 vergilendirme dönemine ilişkin gelir vergisi beyannamesinin
verilmemesi üzerine Takdir Komisyonu kararına göre tarhiyat yapıldığı anlaşılmış olup, aşağıdaki
açıklamaların yapılmasına gerek duyulmuştur.
Gelir Vergisi Kanununun 85'inci maddesinin üçüncü fıkrasında, tacirlerle serbest meslek erbabının
ticari ve mesleki faaliyetlerinden kazanç temin etmemiş olsalar dahi, yıllık beyanname verecekleri,
bu hükmün şirketlerin faaliyet ve tasfiye devrelerine şamil olmak üzere kollektif şirket ortakları ile
komanditeler hakkında da uygulanacağı belirtilmiştir.
Aynı Kanunun geçici .35'inci maddesinde de 1.1.1990-31.12.1999. tarihleri arasında gerçek usulde
gelir vergisine tabi ticari kazanç, sahipleri ile serbest meslek erbabının beyan ettikleri gelirin hayat
standardı esasına göre belirlenen  tutardan az olduğu takdirde bu esasa göre tespit edilen" tutar
üzerinden vergilendirilecekleri hükme bağlanmıştır.
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 161'inci maddesinde işi bırakma vergiye tabi olmayı gerektiren
muamelelerin tamamen durdurulması ve sona ermesi şeklinde tanımlanmış, 162'nci maddesinde ise
tasfiye ve iflas hallerinde mükellefiyetin vergi ile ilgili muamelelerin tamamen sona ermesine kadar
devam edeceği belirtilmiştir. Buna göre, tasfiye halinde bulunan şirket ortaklarının tasfiye sona
erinceye kadar gelir vergisi beyannamelerini vermeleri gerekmektedir.
Hayat standardı esası normal ticari faaliyetlerine devam eden işletmeler için uygulanması gereken
bir vergi güvenlik önlemi olup, tasfiye işlemlerinin söz konusu olduğu dönemde uygulanması
mümkün bulunmamaktadır. Bu nedenle tasfiye halinde bulunan şirket ortaklarının
vergilendirilmesinde ortaklık kazanç payı olarak beyan ettikleri gelir esas alınacak olup, bu
dönemler için hayat standardı esası uygulanmayacaktır.
Ancak, şirketin tasfiye döneminde tasfiye işlemlerinin dışında ticari faaliyetine de devam ettiğinin
tespiti halinde hayat standardı esası uygulamasına devam olunacağı açıktır.Konuya ilişkin açıklamalar 16.12.1997 tarih ve 23202 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 205 Seri
No'lu Gelir Vergisi Genel Tebliği'nde yapılmıştır.
Bilgi edinilmesini, mükellefin durumunun yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde yeniden
değerlendirilerek düzeltme zamanaşımı hükümleri de gözönünde bulundurularak gereğinin
yapılmasını ve sonucundan ödevliye bilgi verilmesini rica ederim.