Konukevine ödenen hizmet bedelinin gayrimenkul sermaye iradının tespitinde gider olarak gösterilip gösterilmeyeceği hk.

Özelge: Konukevine ödenen hizmet bedelinin gayrimenkul
sermaye iradının tespitinde gider olarak gösterilip
gösterilmeyeceği hk.
Sayı: 
B.07.1.GİB.4.34.16.01-GVK 74-1712
Tarih: 
04/10/2011
 
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
(Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü)
 
   
Sayı : B.07.1.GİB.4.34.16.01-GVK 74-1712 04/10/2011
Konu : Konukevine ödenen hizmet bedelinin gayrimenkul sermaye 
iradının tespitinde gider olarak gösterilip gösterilmeyeceği
 
            İlgide kayıtlı özelge talep formunuzun incelenmesinden, babanızın görme özürlü ve yatalak
olduğu ... konukevinde kaldığı, ... adresinde ablasından miras yoluyla kalan gayrimenkulünün
bulunduğu belirtilerek, babanızın kaldığı adı geçen konukevine ödemiş olduğunuzun aidatların
gayrimenkul sermaye iradının tespitinde gider olarak indirim konusu yapılıp yapılmayacağı
hususunda Başkanlığımız görüşlerinin istenildiği anlaşılmaktadır.
            193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 70 inci maddesinin birinci fıkrasında; 1-8 inci bentlerde
sayılan mal ve hakların sahipleri, mutasarrıfları, zilyedleri, irtifak ve intifa hakkı sahipleri veya
kiracıları tarafından kiraya verilmesinden elde edilen iratların gayrimenkul sermaye iradı olduğu
hüküm altına alınmıştır.
            Aynı Kanunun 74 üncü maddesinde; "Safi iradın bulunması için, 21 inci maddeye göre
istisna edilen gayrisafi hasılata isabet edenler hariç olmak üzere gayrisafi hasılattan aşağıda yazılı
giderler indirilir:
            ..................
            10.Sahibi bulundukları konutları kiraya verenlerin kira ile oturdukları konutun kira bedeli
(kira indirimi gayri safi hasılattan bu maddenin 1 ila 9 ve 11 numaralı bentlerinden yazılı giderler
düşüldükten sonra, kalan miktar üzerinden yapılır; kiranın indirilemeyen kısmı 88 inci maddenin 3
üncü fıkrasının uygulanmasında gider fazlalığı sayılmaz)" hükmüne yer verilmiştir.
            Yine aynı Kanunun 89 uncu maddesinin birinci fıkrasının (2) numaralı bendine göre, beyan
edilen gelirin % 10 unu aşmaması, Türkiye'de yapılması ve gelir veya kurumlar vergisi mükellefiyeti
bulunan gerçek veya tüzel kişilerden alınacak belgelerle tevsik edilmesi şartıyla, mükellefin kendisi,
eşi ve küçük çocuklarına ilişkin olarak yapılan eğitim ve sağlık harcamalarının, gelir vergisi
matrahının tespitinde, gelir vergisi beyannamesinde bildirilecek gelirlerden indirilebileceği
belirtilmiştir.
            Diğer taraftan, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 19 uncu maddesine göre, bir kimsenin
sürekli kalma niyetiyle oturduğu yer yerleşim yeri olarak tanımlanmış olup, aynı Kanunun 21 inci
maddesinde, vesayet altındaki kişilerin yerleşim yerinin, bağlı oldukları vesayet makamının
bulunduğu yer olduğu hüküm altına alınmıştır. Aynı Kanunun kurumlarda bulunma başlıklı 22 nci
maddesinde "Bir öğretim kurumuna devam etmek için bir yerde bulunma ya da eğitim,  sağlık, 
bakım veya ceza kurumuna konulma, yeni yerleşim yeri edinme sonucunu doğurmaz." hükmü yer
almaktadır.            Bu hükümlere göre, Gelir Vergisi Kanununun 74 üncü maddesinin 10 uncu bendi hükmüne
göre, otel, huzur evi ve yaşlılar bakım evi v.b yerlerin kira ile oturulan konut olarak
değerlendirilmesi ve bunlara ödenen bedellerin de gayrimenkul sermaye iradından gider olarak
indirim konusu yapılması mümkün bulunmadığından, ... tarafından  ... Konukevinde ödenen
konaklama bedellerinin gayrimenkul sermaye iradının tespitinde gider olarak indirim konusu
yapılması mümkün değildir.
             Öte yandan, ... Genel Müdürlüğünün 21/04/2011 tarih ve D.50.0.KZY.0.74-8993 sayılı
yazılarında, ... yaşlılar konukevinde verilen hizmetlerin barınma, beslenme, sağlık, bakım, genel
hizmetler ve psikolojik destek olduğu belirtilmiş ve konuk evinde kalanlarca yapılan ödemelere
hizmet ayrıştırması yapılmadan fatura düzenlendiği, hizmetlerde fiyat farklılaşması bulunduğu
belirtilmiştir.
            Buna göre söz konusu Konukevinde kalanlarca yapılan ödemeler dolayısı ile anılan Konukevi
tarafından düzenlenen faturalarda sağlık harcamalarının ayrıca gösterilmesi halinde faturada
gösterilen tutarın yıllık gelir vergisi beyannamesinde beyan edilen gelirden genel hükümler
çerçevesinde indirebileceği tabiidir.
            Bilgi edinilmesini rica ederim.
 
 
 
(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise
bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz
dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi
için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.