Kooperatife ait işyerinin kiraya verilmesi hk

T.C.

 GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

 İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

 Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü

 Sayı :B.07.1.GİB.4.34.19.02-019.01-1121 22/03/2012

 Konu :Kooperatife ait işyerinin kiraya

 verilmesi hk.

            İlgide kayıtlı dilekçenizde, Kooperatife ait işyerlerini üyeniz olmayan üçüncü şahıslara kiraya vereceğiniz

 belirtilmekte, bu kiralama işleminden kaynaklanan kira gelirlerinizin KDV'ye tabi olup olmayacağı, kurumlar vergisi

 mükelle olup olmayacağınız, fatura ve belge düzeninin ne şekilde olacağı, ortaklardan alınan aidatların gelir olarak

 kaydedilip kaydedilmeyeceği, Ba-Bs bildirim formları verip vermeyeceğiniz ve yapılan masra arın gider olarak gösterilip

 gösterilemeyeceği hususlarında görüş talep edildiği anlaşılmaktadır.

            I-KURUMLAR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:

             5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nun "Mua yetler" başlıklı 4'üncü maddesinin birinci fıkrasının (k) bendinde;

 tüketim ve taşımacılık kooperati eri hariç olmak üzere, ana sözleşmelerinde sermaye üzerinden kazanç dağıtılmaması,

 yönetim kurulu başkan ve üyelerine kazanç üzerinden pay verilmemesi, yedek akçelerin ortaklara dağıtılmaması ve

 sadece ortaklarla iş görülmesine (Yapı kooperati erinin kendilerine ait arsalarını kat karşılığı vererek her bir hisse için bir

 iş yeri veya konut elde etmeleri ortak dışı işlem sayılmaz.) ilişkin hükümler bulunup, bu hükümlere ilen uyan

 kooperati er ile bu kayıt ve şartlara ek olarak kuruluşundan inşaatın bitim tarihine kadar yönetim ve denetim

 kurullarında, söz konusu inşaat işlerini kısmen veya tamamen üstlenen gerçek kişilerle tüzel kişi temsilcilerine veya

 Kanun'un 13'üncü maddesine göre bunlarla ilişkili olduğu kabul edilen kişilere veya yukarıda sayılanlarla işçi ve işveren

 ilişkisi içinde bulunanlara yer vermeyen ve yapı ruhsatı ile arsa tapusu kooperatif tüzel kişiliği adına tescil edilmiş olan

 yapı kooperati erinin kurumlar vergisinden muaf olacağı belirtilmiştir.

            Aynı Kanun'un "Beyan esası" başlıklı 14'üncü maddesinin ikinci bendinde, her mükelle n vergiye tabi kazancının

 tamamı için bir beyanname vereceği, beşinci bendinde ise, kooperati erin gelirlerinin vergi kesintisine tâbi tutulan

 taşınmaz kira gelirlerinden ibaret olması halinde, bu gelirler için beyanname verilmeyeceği hüküm altına alınmıştır.

            Anılan Kanunun " Vergi Kesintisi" başlıklı 15'inci maddesinde;

            "(1) Kamu idare ve kuruluşları, iktisadî kamu kuruluşları, sair kurumlar, ticaret şirketleri, iş ortaklıkları, dernekler,

 vakı ar, dernek ve vakı arın iktisadî işletmeleri, kooperati er, yatırım fonu yönetenler, gerçek gelirlerini beyan etmeye

 mecbur olan ticaret ve serbest meslek erbabı, ziraî kazançlarını bilanço veya ziraî işletme hesabı esasına göre tespit eden

 çiftçiler;kurumlara avanslar da dâhil olmak üzere nakden veya hesaben yaptıkları aşağıdaki ödemeler üzerinden istihkak

 sahiplerinin kurumlar vergisine mahsuben % 15 oranında kesinti yapmak zorundadırlar:

            b) Kooperati ere ait taşınmazların kiralanması karşılığında bunlara yapılan kira ödemeleri. (2009/14594 sayılı

 B.K.K. ile %20. Yürürlük; 03.02.2009)   ..." hükmüne yer verilmiştir.

            Öte yandan 03/04/2007 tarih ve 26482 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan 1 Seri No'lu Kurumlar Vergisi Genel

 Tebliği'nin "4.13. Kooperati er" başlıklı bölümünün "Yapı Kooperati erinde Ortak Dışı İşlemler" başlıklı 4.13.1.4.3

 bölümünde; kooperatife ait taşınmazların, ortaklara veya ortak olmayanlara kiraya verilmesi veya kooperati n inşa ettiği

konut veya işyerlerinin ortaklara dağıtımından sonra elinde kalan işyeri, konut veya arsaların satılmasının ortak dışı işlem

 sayılacağı; "Taşınmazların kiralanması karşılığında yapılan kira ödemeleri" başlıklı 15.3.2.1. bölümünde ise, söz konusu

 kira ödemeleri üzerinden yapılacak vergi kesintisinde, kooperati n türü, mükellef veya muaf olup olmamasının bir

 öneminin bulunmadığı açıklamalarına yer verilmiştir.

             Mezkur Kanununun "Sa Kurum Kazancı" başlıklı 6'ncı maddesinde;

            "(1) Kurumlar Vergisi, mükelle erin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri sa kurum kazancı üzerinden hesaplanır.

            (2) Safı kurum kazancının tespitinde, Gelir Vergisi Kanunu'nun  ticari kazanç hakkındaki hükümleri uygulanır..."

hükmüne yer verilmiştir.

            193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun "Bilanço Esasında Ticari Kazancın Tespiti" başlıklı 38'inci maddesinde ise, ticari

 kazancın tespit edilmesi sırasında,Vergi Usul Kanunu'nun değerlemeye ait hükümleri ile bu kanunun 40 ve 41'inci

 maddeleri hükümlerine uyulacağı hükmü yer almıştır.

            Bu hüküm uyarınca tespit edilecek kurum kazancından Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 8'inci maddesi ile Gelir

 Vergisi Kanunu'nun 40'ıncı maddesinde yer alan giderler indirilebilecektir.

            Söz konusu Kanun'un 40'ıncı maddesinde, "Sa kazancın tespit edilmesi için, aşağıdaki giderlerin indirilmesi kabul

 edilir:

            1. Ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderler; (4108 sayılı Kanun'un 19'uncu

 maddesiyle eklenen ve 1/1/1995 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 2/6/1995 tarihinden itibaren yürürlüğe giren

 parantez içi hüküm) (İhracat, yurt dışında inşaat, onarma, montaj ve taşımacılık faaliyetlerinde bulunan mükelle er, bu

 bentte yazılı giderlere ilaveten bu faaliyetlerden döviz olarak elde ettikleri hâsılatın binde beşini aşmamak şartıyla yurt

 dışındaki bu işlerle ilgili giderlerine karşılık olmak üzere götürü olarak hesapladıkları giderleri de indirebilirler.) ..." hükmü

 yer almıştır.

            Bu açıklamalara göre, Kooperati nize ait işyerlerinin üçüncü şahıslara kiralanması halinde ortak dışı faaliyette

 bulunulmuş ve mua yet şartları ihlal edilmiş olacağından, Kooperati nizin kurumlar vergisi mükelle yetinin tesis

 edilmesi ve toplanan aidatlar dâhil elde edilen tüm kazançların beyan edilmesi gerekmektedir. Sa kurum kazancının

 tespitinde GelirVergisi Kanunu'nun 40 ve Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 8'inci maddesine göre katlanılan giderlerin

 indirilebileceği tabiidir.

             Öte yandan, Kooperati nizin başkaca gelir getirici faaliyetinin bulunmaması ve gelirlerinin sadece vergi kesintisine

 tabi tutulmuş taşınmaz kira gelirlerinden ibaret olması halinde,kurumlar vergisi beyannamesi (geçici vergi beyannameleri

 dahil) vermelerine gerek bulunmamakta olup, bu durumda kira ödemeleri üzerinden yapılan vergi kesintileri nihai vergi

 olacaktır.

           II-KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:   

            3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 1'inci maddesinin birinci fıkarsına göre Türkiye'de ticari, sınai, zirai

 faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin, 1'inci maddesinin üçüncü fıkrasının (f)

 bendinde Gelir Vergisi Kanunu'nun 70'inci maddesinde belirtilen mal ve hakların kiralanması işlemlerinin KDV'ye tabi

 olduğu hükme bağlanmıştır.

            Ticari, sınai, zirai faaliyet ile serbest meslek faaliyetinin devamlılığı, kapsamı ve niteliği Gelir Vergisi Kanunu

 hükümlerine göre; Gelir Vergisi Kanunu'nda açıklık bulunmadığı hallerde, Türk Ticaret Kanunu ve diğer ilgili mevzuat

 hükümlerine göre tayin ve tespit olunacağı yine aynı maddede açıklanmıştır.

            Anılan Kanun'un 17'inci maddesinin dördüncü fıkrasının (d) bendiyle sadece iktisadi işletmelere dahil olmayan

 gayrimenkullerin kiralanması işlemleri KDV'den istisna edilmiştir.

             Buna göre, işyerlerinin kiraya verilmesi işlemi genel oranda (% 18) KDV'ye tabi olacaktır.

            III-VERGİ USUL KANUNU YÖNÜNDEN:

            213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun "Faturanın Tari " başlıklı 229'uncu maddesinde, faturanın, satılan emtia veya

 yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı  göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından

 müşteriye verilen ticari vesika olduğundan bahsedilmektedir.

            "Faturanın Şekli" başlıklı 230'uncu maddesinde; "Faturada en az aşağıdaki bilgiler bulunur:

            1. Faturanın düzenlenme tarihi, seri ve sıra numarası;

            2. Faturayı düzenleyenin adı, varsa ticaret unvanı, iş adresi, bağlı olduğu vergi dairesi ve hesap numarası;

             3. Müşterinin adı, ticaret unvanı, adresi, varsa vergi dairesi ve hesap numarası;

            4. Malın veya işin nevi, miktarı, yatı ve tutarı;

            5. Satılan malların teslim tarihi ve irsaliye numarası, (Malın alıcıya teslim edilmek üzere satıcı tarafından taşındığı

 veya taşıttırıldığı hallerde satıcının, teslim edilen malın alıcı tarafından taşınması veya taşıttırılması halinde alıcının,

 taşınan veya taşıttırılan mallar için sevk irsaliyesi düzenlenmesi ve taşıtta bulundurulması şarttır.)

            Malın, bir mükelle n birden çok iş yerleri ile şubeleri arasında taşındığı veya satılmak üzere bir komisyoncu veya

 diğer bir aracıya gönderildiği hallerde de, malıngönderen tarafından sevk irsaliyesine bağlanması gereklidir. Bu bentte

 yazılı irsaliyeler hakkında yat ve bedel ile ilgili bilgiler hariç olmak üzere, bu madde hükmü ile 231'inci madde hükmü

 uygulanır. İrsaliyelerde malın nereye ve kime gönderildiği ayrıca belirtilir.

            Şu kadar ki nihai tüketicilerin tüketim amacıyla perakende olarak satın aldıkları malları kendilerinin taşıması veya

 taşıttırması halinde bu mallara ait fatura veya perakende satış şinin bulunması şartıyla sevk irsaliyesi aranmaz." hükmü

 yer almaktadır.

            "Faturanın Nizamı" başlıklı 231'inci maddesinin beşinci fıkrasında, faturanın, malın teslimi veya hizmetin yapıldığı

 tarihten itibaren azamî yedi gün içinde düzenlenmesi gerektiği, bu süre içerisinde düzenlenmediği taktirde hiç

 düzenlenmemiş sayılacağı belirtilmiştir.

            Aynı Kanunun Mükerrer 257 'nci maddesinde ise;

            " Maliye Bakanlığı;

            ...

            4. Bu Kanun'un 149'uncu maddesine göre devamlı bilgi vermek zorunda olanlardan istenilen bilgiler ile vergi

 beyannameleri ve bildirimlerin, şifre, elektronik imza veya diğer güvenlik araçları konulmak suretiyle internet de dahil

 olmak üzere her türlü elektronik bilgi iletişim araç ve ortamında verilmesi, beyanname ve bildirimlerinyetki verilmiş

 gerçek veya tüzel kişiler aracı kılınarak gönderilmesi hususlarında izin vermeye veya zorunluluk getirmeye, beyanname,

 bildirim ve bilgilerin aktarımında uyulacakformat ve standartlar ileuygulamaya ilişkin usul ve esasları tespit etmeye, bu

 zorunluluğu beyanname, bildirim veya bilgi çeşitleri, mükellef grupları ve faaliyet konuları itibarıyla ayrı ayrı uygulatmaya,

 kanuni süresinden sonra kendiliğinden veya pişmanlık talepli olarak verilen beyannameler üzerine düzenlenen tahakkuk

 şi ve/veya ihbarnameleri mükellefe, vergi sorumlusuna veya bunların elektronik ortamda beyanname gönderme yetkisi

 verdiği gerçek veya tüzel kişiye elektronik ortamda tebliğ etmeye ve buna ilişkin usûl ve esasları belirlemeye,

            ...

            yetkilidir." hükmü bulunmaktadır.

            Kooperati nizin kurumlar vergisi ve katma değer vergisi mükelle yetleri bulunmasından dolayı, Kooperati nize ait

 işyerlerini üçüncü şahıslara kiraya vermeniz durumunda kiralama işlemi için Kooperati niz tarafından kiracı adına fatura

 düzenlemeniz gerekmektedir.

            Bununla birlikte, Vergi Usul Kanunu'nun Mükerrer 257'nci maddesinin Bakanlığımıza verdiği yetkiye dayanılarak

 yayımlanan 396 Sıra No'lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği'nde zikredilen koşulların bulunması halinde, Kooperati niz

 tarafından Ba-Bs bildirim formlarının verilmesi gerektiği tabiidir.

            Bilgi edinilmesini rica ederim.

(*)    

Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

 (**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

 (***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu illeriniz dolayısıyla vergi tarh

 edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.