Kooperatifin Tasfiye Nedeniyle Aidatları ve Karlarını Ortaklara Dağıtması Nedeniyle Vergileme hk.
Kooperatifin Tasfiye Nedeniyle Aidatları ve Karlarını
Ortaklara Dağıtması Nedeniyle Vergileme hk.
Sayı:38418978-125[4-2024/5]-770152
Tarih:31/12/2024
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
Ankara Defterdarlığı
Gelir Kanunları Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü
Sayı : E-38418978-125[4-2024/5]
Konu : Kooperatifin Tasfiye Nedeniyle Aidatları
ve Karlarını Ortaklara Dağıtması
Nedeniyle Vergileme
İlgi :
31.12.2024
İlgide kayıtlı özelge talep formunuzun incelenmesinden; tasfiye halindeki kooperatifinizin kapanış
işlemlerinin tamamlanabilmesi için bakiye tutarların ortaklara dağıtılacağı, söz konusu bakiyenin;- Ortakların kooperatifin kuruluşundan itibaren ödediği aidatlardan harcamalar sonrası kalan
tutarlardan,- Kooperatifin kurumlar vergisine tabi olduğu dönemlerde kurum kazancı olarak beyan ettiği
tutarlar üzerinden kurumlar vergisi ödenmiş geçmiş yıllar karlarından, (geçmiş yıllar karları içinde
ihtirazı kayıtla beyan edilip yargı kararıyla geri alınan kurumlar vergisi tutarları da bulunmaktadır),- Kooperatifin kurumlar vergisi muafiyetinin bulunduğu ve dolayısıyla kurumlar vergisi
beyannamesi verilmediği dönemlerde tamamı vergi kesintisine tabi tutulmuş banka faizi gelirinden
oluştuğu belirtilerek, tasfiye beyannamesinin verilmesi sırasında bu tutarların hangileri üzerinden
kurumlar vergisi ve/veya gelir vergisi tevkifatı yapılacağı, hangilerinin vergi dışı bırakılacağı
hususlarında Defterdarlığımız görüşü talep edildiği anlaşılmıştır.
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 2 nci maddesinin ikinci fıkrasında, kooperatifler kurumlar
vergisi mükellefleri arasında sayılmış, Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (k) bendinde
ise tüketim ve taşımacılık kooperatifleri hariç olmak üzere, ana sözleşmelerinde sermaye üzerinden
kazanç dağıtılmaması, yönetim kurulu başkan ve üyelerine kazanç üzerinden pay verilmemesi,
yedek akçelerin ortaklara dağıtılmaması ve sadece ortaklarla iş görülmesine ilişkin hükümler
bulunup, bu hükümlere fiilen uyan kooperatiflerin kurumlar vergisinden muaf olduğu
(Kooperatiflerin ortakları dışındaki kişilerle yaptıkları işlemler ile kooperatif ana sözleşmesinde yer
almayan konularda ortakları ile yaptıkları işlemler "ortak dışı" işlemlerdir. Kooperatiflerin faaliyetin
icrasına tahsis ettikleri ve ekonomik ömrünü tamamlamış olan demirbaş, makine, teçhizat, taşıt ve
benzeri amortismana tabi iktisadi kıymetleri elden çıkarmaları ile yapı kooperatiflerinin kendilerine
ait arsalarını kat karşılığı vererek her bir hisse için bir işyeri veya konut elde etmeleri ortak dışı
işlem sayılmaz. Kooperatiflerin ortak dışı işlemleri nedeniyle kooperatif tüzel kişiliğine bağlı ayrı bir
iktisadi işletme oluşmuş kabul edilir. Kooperatiflerin, iktisadi işletmelerinden ve tam mükellefiyete
tabi başka bir kurumun sermayesine katılımlarından kazanç elde etmelerinin ve bu kazançların
daha sonra ortaklara dağıtılmasının muafiyete etkisi yoktur. Ortak dışı işlemlerden elde edilen
kazançların vergilendirilmesine ilişkin usul ve esaslar Maliye Bakanlığınca belirlenir.) hükümlerine
yer verilmiştir.
1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin; "4.13.1. Muafiyet şartları" başlıklı bölümünde
kooperatiflerin kurumlar vergisi muafiyetinden yararlanabilmeleri için taşımaları gereken muafiyet
şartları detaylı olarak açıklanmış, takip eden bölümlerde ise ortak dışı işlemler kooperatif türlerine
göre ayrıntılı olarak örneklendirilmiş olup Tebliğin;- "4.13.1.4. Sadece ortaklarla iş görülmesi" başlıklı bölümünde;
"Kooperatifler ortaklarının belirli ekonomik çıkarlarının ve özellikle meslek ve geçimlerine ait
ihtiyaçlarının sağlanıp korunmasını amaçladıkları için faaliyetin normal olarak sadece ortaklarla
sınırlı olması gerekmektedir. Bu nedenle, bir kooperatifin kurumlar vergisi muafiyetinden
yararlanabilmesi için ana sözleşmesinde sadece ortaklarla iş görülmesine ilişkin hüküm bulunması
ve fiilen de bu hükme uyulması gerekmektedir.
Ortak dışı işlemler, sadece ortak olmayanlarla yapılan işlemleri değil, ortaklarla kooperatif ana
sözleşmesinde yer almayan konularda yapılan işlemleri de kapsamaktadır."- "14.5. Kooperatif gelirlerinin sadece taşınmaz kira gelirlerinden ve mevduat faizlerinden oluşması
halinde beyan" başlıklı bölümünde,
"Kooperatiflerin taşınmazlarını kiraya vermeleri ortak dışı işlem olarak değerlendirileceğinden,
kooperatif tüzel kişiliğine bağlı oluştuğu kabul edilen iktisadi işletme nezdinde kurumlar vergisi
mükellefiyetinin tesis edilmesi gerekmektedir. Ancak, bu iktisadi işletmelerin başkaca gelir getirici
faaliyetinin bulunmaması ve gelirlerinin sadece vergi kesintisine tabi tutulmuş taşınmaz kira
gelirleri ile vergi kesintisine tabi tutulan mevduat faizlerinden ibaret olması halinde, kurumlar
vergisi beyannamesi (geçici vergi beyannameleri dahil) vermelerine gerek bulunmamaktadır.
Yapılan vergi kesintileri nihai vergileme olacaktır.
Kesintiye tabi tutulmuş taşınmaz kira gelirleri ile mevduat faizleri yanında ortak dışı başkaca
işlemlerden doğan gelirleri de bulunan kooperatif tüzel kişiliğine bağlı iktisadi işletmeler, kurumlar
vergisi beyannamesi vermek zorunda olduklarından, taşınmaz kira gelirlerini ve mevduat faizlerini
de bu beyannameye dahil edeceklerdir. Ancak, kira gelirleri ile mevduat faizleri üzerinden
Kurumlar Vergisi Kanununun 15 inci maddesi uyarınca kesinti yoluyla ödenmiş olan vergiler,
hesaplanan kurumlar vergisinden mahsup edilecektir.
..." açıklamalarına yer verilmiştir.
Diğer taraftan, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 75 inci maddesinin birinci fıkrasında menkul
sermaye iradının tanımı yapılmış olup, maddenin ikinci fıkrasının (2) numaralı bendinde ise; iştirak
hisselerinden doğan kazançların (Limited şirket ortaklarının, iş ortaklıklarının ve komanditerlerin
kâr payları ile kooperatiflerin dağıttıkları kazançlar bu zümreye dahildir. Kooperatiflerin ortakları
ile yaptıkları muamelelerden doğan kârların ortaklara kooperatifle yaptıkları muameleler nispetinde
tevzii kazanç dağıtımı sayılmaz.) menkul sermaye iradı olduğu belirtilmiştir.
Anılan Kanunun "Vergi Tevkifatı" başlıklı 94 üncü maddesinde, maddede sayılan kişi, kurum ve
kuruluşların yine söz konusu maddelerde bentler halinde sayılan ödemeleri (avans olarak ödenenler
dahil) nakden veya hesaben yaptıkları sırada, istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben
tevkifat yapmaya mecbur oldukları hükme bağlanmış olup, anılan maddenin (6/b-i) numaralı
bendinde, tam mükellef kurumlar tarafından; tam mükellef gerçek kişilere, gelir ve kurumlar
vergisi mükellefi olmayanlara ve gelir vergisinden muaf olanlara dağıtılan, 75 inci maddenin ikinci
fıkrasının (1), (2) ve (3) numaralı bentlerinde yazılı kâr paylarından (kârın sermayeye eklenmesi kâr
dağıtımı sayılmaz.) % 15 oranında tevkifat yapılacağı hükmüne yer verilmiştir.
Öte yandan tasfiye; kurumların fesih ve infisahını teminen, kurum mevcutlarının, alacaklarının ve
borçlarının tayin ve tespiti ile alacaklarının tahsili, mevcutlarının nakde çevrilerek borçlarının
ödenmesi ve geri kalan nakdin ortaklara kanun ve ana sözleşme hükümlerine göre dağıtılmasını
temin eden işlem sürecidir.
Tasfiye süreci, kurumun faaliyet süreci ile ilgili tedarik işlemlerinin durdurulmasının yanı sıra
işletmede bulunan emtia stokları veya diğer döner ve sabit değerlerin elden çıkarılması veya bu
varlıkların işletme sahiplerince işletmeden çekilmesi, tüzel kişiliği haiz mükelleflerin ayrıca ticaret
unvanlarının ticaret sicilinden silinmesi ile son bulmaktadır.
Bununla birlikte, özelge talep formunuzun eki ve GİBİntranet kayıtları tetkik edildiğinde; uhdenizde
bulunan arsanın imar uygulamaları sonucunda kuruluş amacını gerçekleştirme olanağının
kalmaması ve tasfiye sürecinin bir gereği olarak satışının yapılmış olmasının kurumlar vergisi
muafiyet şartlarının ihlali anlamını taşımadığı ileri sürülerek …, … ve … hesap dönemlerine ilişkin
ihtirazi kayıtla verilen kurumlar vergisinin iadesi istemiyle …, … ve … nci Vergi Mahkemelerinde
dava konusu yapıldığı, söz konusu mahkemelerin tamamının "…" yönünde karar vererek …
hükmettiği, bu kararlara karşı … Mahkemesi nezdinde yapılan istinaf başvurularının reddedildiği ve
… nezdinde ise söz konusu … Mahkemesi kararlarının onandığı anlaşılmıştır.
Bu hüküm ve açıklamalara göre, … tarihi itibarıyla tasfiyeye giren Kooperatifinizin,- Tasfiye başlangıç tarihinden sonra ortak dışı işlemlerinizin bulunmaması halinde muafiyetiniz
devam edeceğinden üyelerinizden toplanan aidatların ve tevkifata tabi tutulmuş banka faiz
gelirlerinin kurumlar vergisine tabi tutulmaması,- İhtirazi kayıtla beyan edilip dava konusu yapılan ihtilaf konusu işlem hakkında verilen Mahkeme
kararları uyarınca, arsa satışının ortak dışı işlem ve elde edilen kazancın vergiye tabi kazanç olarak
değerlendirilmemesi ve kurumlar vergisi tahakkuk işleminin iptal edilmesi nedeniyle, geçmiş yıllar
karları hesabına alınan söz konusu kazancınızın, tasfiye sonu beyannamesinde hasılatınıza dahil
edilmemesi,- Tasfiye başlangıç tarihinden sonra ortak dışı işlemlerinizin bulunması halinde, kooperatif tüzel
kişiliğine bağlı ayrı bir iktisadi işletme olarak mükellefiyet tesis ettirilerek ortak dışı işlemlerden
elde edilen kazançlarınızın kurumlar vergisine tabi tutulması,- Tasfiye sonucunda düzenlenecek olan kesin bilançoda yer alan, kurum kazancı olarak beyan
edilerek üzerinden kurumlar vergisi ödenmiş olan geçmiş yıllar karlarının ve tamamı vergi
kesintisine tabi tutulmuş banka faizi gelirlerinin ortaklara dağıtılması durumunda, Gelir Vergisi
Kanununun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının (6-b-i) bendine göre %15 oranında gelir vergisi
tevkifatı yapılması,- Ortaklarından tahsil edilen aidatları ortaklarınıza geri ödemesi durumunda; her bir ortak
tarafından ödenen aidatın aynen iade edilmesi halinde gelir vergisi kesintisi yapılmaması ancak
tahsil edilen aidatlara bağlı olarak faiz, gecikme zammı vb. gibi gelirlerin ortaklara dağıtılması
durumunda ise Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının (6-b-i) bendine göre
%15 oranında gelir vergisi tevkifatı yapılması gerekmektedir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.