Koruyucu aile olarak yapılan eğitim ve sağlık harcamalarının indirim konusu yapılıp yapılamayacağı hakkında
Koruyucu aile olarak yapılan eğitim ve sağlık
harcamalarının indirim konusu yapılıp yapılamayacağı
hakkında
Sayı:
B.07.1.GİB.4.34.16.01-120[89-2016/756]-100965
Tarih:
12/04/2017
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü
Sayı :62030549-120[89-2016/756]-100965 12.04.2017
Konu :Koruyucu aile olarak yapılan eğitim
ve sağlık harcamalarının indirim
konusu yapılıp yapılamayacağı
hakkında
Sarıyer Vergi Dairesi Müdürlüğünün ilgide kayıtlı yazısı ekinde yer alan özelge talep formunda,
koruyucu aile olarak yapılan eğitim ve sağlık harcamalarının yıllık gelir vergisi beyannamesinde
bildirilecek gelirlerden indirim konusu yapılıp yapılamayacağı hususunda bilgi talep edildiği
anlaşılmış olup konu hakkında Başkanlığımız görüşü aşağıda açıklanmıştır.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 68 inci maddesinde serbest meslek kazancının tespitinde
indirilebilecek giderler sayılmış olup aynı Kanunun "Diğer İndirimler" başlıklı 89 uncu maddesinde,
"Gelir vergisi matrahının tespitinde, gelir vergisi beyannamesinde bildirilecek gelirlerden aşağıdaki
indirimler yapılabilir:
...
2. Beyan edilen gelirin % 10'unu aşmaması, Türkiye'de yapılması ve gelir veya kurumlar vergisi
mükellefiyeti bulunan gerçek veya tüzel kişilerden alınacak belgelerle tevsik edilmesi şartıyla,
mükellefin kendisi, eşi ve küçük çocuklarına ilişkin olarak yapılan eğitim ve sağlık harcamaları
(mükerrer 121 inci madde çerçevesinde eğitim ve sağlık harcamaları nedeniyle vergi indiriminden
yararlanan ücretliler, aynı harcamalarını bu hükümden yararlanarak matrahlarından indiremezler)."
hükmü yer almaktadır.
Aynı Kanunun "Asgari Geçim İndirimi" başlıklı 32 nci maddesinde ise; "ücretin gerçek usûlde
vergilendirilmesinde asgarî geçim indirimi uygulanır.
...
İndirimin uygulamasında "çocuk" tabiri, mükellefle birlikte oturan veya mükellef tarafından
bakılan (nafaka verilenler, evlat edinilenler ile ana veya babasını kaybetmiş torunlardan mükellefle
birlikte oturanlar dâhil) 18 yaşını veya tahsilde olup 25 yaşını doldurmamış çocukları, "eş" tabiri ise,
aralarında yasal evlilik bağı bulunan kişileri ifade eder.…" hükmüne yer verilmiştir.
Konuyla ilgili 23.10.2012 tarih ve GVK-85/2012-7 sayılı Gelir Vergisi Sirkülerinde, "çocuk" veya
"küçük çocuk" tabirinden, mükellefle birlikte oturan veya mükellef tarafından bakılan (nafaka
verilenler, evlat edinilenler ile ana veya babasını kaybetmiş torunlardan mükellefle birlikte
oturanlar dâhil) 18 yaşını veya tahsilde olup 25 yaşını doldurmamış çocukların anlaşılması gerektiği
belirtilmiştir.
Ayrıca, 24.05.1983 tarihli ve 2828 sayılı Sosyal Hizmetler Kanununun 22 nci ve 23 üncü
maddeleri ile 03.06.2011 tarihli ve 633 sayılı Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının Teşkilat ve
Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnameye dayanılarak hazırlanan ve 14.12.2012 tarihli ve
28497 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan Koruyucu Aile Yönetmeliğinin,
- 19 uncu maddesinde, çocuğun koruyucu ailesiyle birlikte yurt dışına çıkmasının uygun
bulunduğu durumlarda hizmet kapsamında yapılması gereken izleme ve raporlamaya ilişkin
ücretlerin, Bakanlıkça gönderilen ödenekten, koruyucu aile ve çocuğun takip edildiği il
müdürlüğünce yapılacağına ilişkin,
- 24 üncü maddesinde, koruyucu ailelere yapılacak ödemelere ilişkin,
- 25 inci maddesinde, geçici koruyucu ailelere yapılacak ödemelere ilişkin,
- 26 ncı maddesinde, eğitim, kurs, servis, harçlık ve diğer ücretlere ilişkin,
- 27 nci maddesinde, sağlık giderlerine ilişkin
bir kısım ödemelerin Devletçe karşılanacağına dair açıklamalara yer verilmiştir.
Bu hükümlere göre, koruyucu aile olarak birlikte oturduğunuz veya tarafınızca bakılan çocuk,
Gelir Vergisi Kanununun 89 uncu maddesinde ifade edilen çocuk kapsamındadeğerlendirilmediğinden, anılan çocuk için yaptığınız eğitim ve/veya sağlık harcamalarının yıllık
gelir vergisi beyannamesinde bildirilecek gelirlerden indirim konusu yapılması mümkün
bulunmamaktadır.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise
bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz
dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi
için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.