Kurumlar Vergisi Kanunu Uygulamaları

Kurumlar Vergisi Kanunu Uygulamaları
Sayı:
B.07.1.GİB.4.09.15.01-125-53723
Tarih:
09/08/2019
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
AYDIN VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Gelir Kanunları Grup Müdürlüğü
Sayı : 79690095-125-53723 09.08.2019
Konu : Kurumlar Vergisi Kanunu
Uygulamaları
İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda;
-Kooperatifinizin 1966 yılında kurulduğu, her yıl yapılması gereken genel kurul
toplantılarının yasal süresi içerisinde yapılmaması nedeniyle .. Asliye Hukuk Mahkemesi nezdinde
açılan dava sonucu verilen … tarih ve … sayılı karar ile kooperatifin feshine karar verildiği,
-Feshedilen kooperatifiniz adına kayıtlı bulunan 2960 m² yüzölçümlü arsanın …Belediyesi
Encümeninin … tarih ve … sayılı kararı ile … TL bedelle kamulaştırıldığı; kamulaştırılan taşınmaz
için … Asliye Hukuk Mahkemesi nezdinde açılan dava sonucu anılan mahkemece verilen … tarihli
ve E: …, K: … sayılı karar ile kooperatifinizin ihyasına karar verildiği,
-Kooperatifinizin ihyasından sonra kamulaştırma bedelinin artırılması talebiyle aynı
mahkeme nezdinde açılan dava sonucu verilen … tarihli ve E:…, K:… sayılı karar ile kamulaştırılan
taşınmazın 2927 m²'lik kısmının bedelinin … TL olarak tespitine ve kooperatifinize ödenmesine
karar verildiği; kesinleşen alacak için … İcra Müdürlüğü nezdinde takip başlatılarak alacağın
tahsiline başlandığı; kooperatifinizce … tarihinde yapılan genel kurul toplantısında, tahsil edilecek
alacağın kooperatifin 116 ortağına dağıtılmasına ve kooperatifin feshine karar verildiği
belirtilerek;
- Tasfiye süresince verilmesi gereken beyanname ve bildirimlerin yapılabilmesi için hangi
mükellefiyet kayıtlarının açtırılması gerektiği,
- Kamulaştırma bedeli ve ödemelerin gecikmesi sonucunda tahsil edilen faizlerin ortaklara
dağıtılmasında stopaj yapılıp yapılmayacağı,
- Kooperatife ait arsanın kamulaştırılması sonucu alınacak kamulaştırma bedeli ve faiz
tahsilatlarının ticari faaliyet olarak değerlendirilip değerlendirilmeyeceği ve tahsil edilen bedelin
ortaklara dağıtılması işleminin kurumlar vergisi muafiyet şartlarının ihlali sayılıp sayılmayacağı,
- Kurumlar vergisi muafiyet şartlarının ihlal edildiği yönünde görüş verilmesi halinde,
1960'lı yıllarda satın alınan arsanın maliyet bedelinin ve kooperatif üyeleri tarafından ödenen
aidatların ne şekilde değerlendirileceği
hususlarında Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.
I-GELİR VE KURUMLAR VERGİSİ KANUNLARI YÖNÜNDEN
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 1 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde
kooperatifler kurumlar vergisi mükellefleri arasında sayılmış olmakla beraber aynı Kanunun 4 üncü
maddesinin birinci fıkrasının 7061 sayılı Kanunla değişmeden önceki (k) bendinde; tüketim ve
taşımacılık kooperatifleri hariç olmak üzere, ana sözleşmelerinde sermaye üzerinden kazanç
dağıtılmaması, yönetim kurulu başkan ve üyelerine kazanç üzerinden pay verilmemesi, yedek
akçelerin ortaklara dağıtılmaması ve sadece ortaklarla iş görülmesine (Yapı kooperatiflerinin
kendilerine ait arsalarını kat karşılığı vererek her bir hisse için bir iş yeri veya konut elde etmeleri
ortak dışı işlem sayılmaz.) ilişkin hükümler bulunup, bu hükümlere fiilen uyan kooperatifler ile bu
kayıt ve şartlara ek olarak kuruluşundan inşaatın bitim tarihine kadar yönetim ve denetim
kurullarında, söz konusu inşaat işlerini kısmen veya tamamen üstlenen gerçek kişilerle tüzel kişi
temsilcilerine veya Kanunun 13 üncü maddesine göre bunlarla ilişkili olduğu kabul edilen kişilere
veya yukarıda sayılanlarla işçi ve işveren ilişkisi içinde bulunanlara yer vermeyen ve yapı ruhsatı ile
arsa tapusu kooperatif tüzel kişiliği adına tescil edilmiş olan yapı kooperatifleri kurumlar
vergisinden muaf tutulmuştur.
Anılan Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının 7061 sayılı Kanunla değişmeden önceki
(i) bendinde ise, kooperatif ortaklarının yönetim gideri karşılığı ödedikleri paralardan
harcanmayarak iade edilen kısımlar ile tüketim, üretim ve kredi kooperatiflerinin hesapladıkları
risturnların, risturn istisnasından yararlanabileceği belirtilmiş olup hesaplanan risturnların
ortaklara dağıtımının kar dağıtımı sayılmayacağı hükme bağlanmıştır.
1 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin "5.11.1. Yönetim gideri karşılığı olarak
ödenen paralardan harcanmayarak ortaklara dağıtılan kısımlar" başlıklı bölümünde de; "Bütün
kooperatifler için ortakların yönetim gideri karşılığı olarak ödedikleri paralardan harcanmayarak
ortaklara iade edilen kısımlar, risturn istisnasından yararlanacaktır. Yönetim gideri olarak ödenen
paraların risturn sayılabilmesi için kooperatif tarafından üyelere iade edilmesi gerekmektedir. İade
nakden olabileceği gibi hesaben de olabilir." açıklamalarına yer verilmiştir.
Gelir Vergisi Kanununun 75 inci maddesinin ikinci fıkrasının (2) numaralı bendinde iştirak
hisselerinden doğan kazançların menkul sermaye iradı olduğu ve kooperatiflerin dağıttıkları
kazançların da bu zümreye dahil bulunduğu, aynı Kanunun 94 üncü maddesinin (6) numaralı
bendinin (b-i) alt bendinde ise tam mükellef kurumlar tarafından; tam mükellef gerçek kişilere, gelir
ve kurumlar vergisi mükellefi olmayanlara ve bu vergilerden muaf olanlara dağıtılan, 75 inci
maddenin ikinci fıkrasının (2) numaralı bendinde yazılı kâr paylarından vergi kesintisi yapılacağı
hükme bağlanmış olup, vergi kesintisi oranı 2009/14592 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile %15
olarak belirlenmiştir.
Ortaklarının belirli ekonomik ve sosyal ihtiyaçlarını karşılıklı yardım, dayanışma ve kefalet
suretiyle sağlayıp korumak amacıyla kurulan kooperatiflerin, üstlendikleri görevi yerine getirmek
amacıyla edindikleri iktisadi kıymetlerini, kamu gücü kullanılmak suretiyle elden çıkarmalarının
zorunlu olduğu durumlarda, kamulaştırmadan elde edilen hasılatın kooperatif amaçları
doğrultusunda kullanılması şartıyla, bu kamulaştırma işlemlerinin kurumlar vergisi muafiyetine bir
etkisi bulunmamaktadır.
Öte yandan tasfiye; kurumların fesih ve infisahını teminen, kurum mevcutlarının,
alacaklarının ve borçlarının tayin ve tespiti ile alacaklarının tahsili, mevcutlarının nakde çevrilerek
borçlarının ödenmesi ve geri kalan nakdin ortaklara kanun ve ana sözleşme hükümlerine göre
dağıtılmasını temin eden işlem sürecidir. Tasfiye süreci, kurumun faaliyet süreci ile ilgili tedarik
işlemlerinin durdurulmasının yanı sıra işletmede bulunan emtia stokları veya diğer döner ve sabit
değerlerin elden çıkarılması veya bu varlıkların işletme sahiplerince işletmeden çekilmesi, tüzel
kişiliği haiz mükelleflerin ayrıca ticaret unvanlarının ticaret sicilinden silinmesi ile son bulmaktadır.
Dolayısıyla, feshedilen kooperatifinize ait arsanın kamulaştırılması suretiyle satışı ortak dışı
işlem değerlendirileceğinden ve bu suretle elde edilen bedel ortaklara dağıtılacağından,
kooperatifinizin muafiyet hükmünden faydalanması mümkün olmayıp şartın ihlal edildiği tarih
itibariyle kurumlar vergisi mükellefiyetinin tesis edilmesi gerekmektedir.
Yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde, feshedilen ve adına kayıtlı bulunan 2960 m²
yüzölçümlü arsanın kamulaştırılması işlemleriyle sınırlı olarak mahkemece ihyasına karar verilen
kooperatifinizin söz konusu arsanın kamulaştırılmasından doğan kazancının tasfiye beyannamesi ile
beyan edilerek kurumlar vergisine tabi tutulması, söz konusu arsanın satış kazancının tespitinde
kamulaştırma bedeli ile enflasyon düzeltmesine tabi tutulmuş maliyet bedeli arasındaki farkın
dikkate alınması ve vergi sonrası kalan kârın ortaklara dağıtılması aşamasında da %15 oranında
vergi kesintisi yapılması gerekmektedir. Ancak, ortakların yönetim gideri karşılığı olarak ödedikleri
paralardan harcanmayarak ortaklara iade edilen kısımlar için kooperatifinizin risturn istisnasından
yararlanabileceği tabiidir.
Diğer taraftan, feshedilecek olan kooperatifiniz açısından pasif kalemlere ait enflasyon fark
hesaplarına ilişkin olarak Vergi Usul Kanununun mükerrer 298 inci ve geçici 25 inci maddelerine
göre işlem tesis edileceği tabiidir.
II-VERGİ USUL KANUNU YÖNÜNDEN
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 30.12.2003 tarih ve 25332 sayılı Resmi Gazete'de
yayımlanan 5024 sayılı Kanunla değişik mükerrer 298 inci maddesinin (A) fıkrasında enflasyon
düzeltmesine ilişkin usul ve esaslar belirlenmiştir.
Söz konusu Kanuna eklenen Geçici 25 inci maddede ise, mükelleflerin 31.12.2003 tarihli
bilançolarını bu madde hükmüne göre, anılan maddede hüküm bulunmayan hallerde Vergi Usul
Kanununun 5024 sayılı Kanunla değişik mükerrer 298 inci maddesinde yer alan hükümlere göre
düzeltecekleri hükme bağlanmıştır. Aynı geçici maddenin (j) bendinde, 2004 yılı hesap döneminden
itibaren ilk defa bilanço esasına geçen mükelleflerin bu maddede yer alan esaslara göre düzeltme
yapacakları hüküm altına alınmıştır. Anılan hükmün kapsamına enflasyon düzeltmesi yapılan
dönemlerde kazançlarını bilanço esasına göre tespit etmesine rağmen gelir veya kurumlar
vergisinden muaf olmaları nedeniyle düzeltme yapmayan mükellefler de girmektedir.
Buna göre, kooperatifinizin kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunması halinde;
mükellefiyetinizin tesis edildiği tarih itibariyle düzenlenen bilançonun anılan Kanunun geçici 25 inci
maddesine göre, şartların oluşması halinde de mükerrer 298 inci maddesine göre düzeltilmesi
gerekmektedir.
Yukarıdaki açıklamalara göre, koopertifinizin ihyası sonrasında mükellefiyetinizin tesis
edildiği tarih itibariyle kooperatifinizce düzenlenecek bilançonun Kanunun geçici 25 inci maddesine
göre düzeltmeye tabi tutulması gerekmektedir.
Aynı Kanunun geçici 25 inci maddesinin (l) bendinde ve mükerrer 298 inci maddesinin A
fıkrasının 5 inci bendinde, enflasyon düzeltmesine tâbi tutulan değerlerin elden çıkarılması halinde,
bunlara ilişkin enflasyon düzeltme farklarının maliyet addolunacağı hükmü yer almaktadır.
Bu durumda, enflasyon düzeltmesinin yapıldığı yıllarda arsanın kooperatifinizin aktifinde yer
alması koşuluyla, arsa için enflasyon düzeltmesi yapılması ve arsayı elden çıkarmanız durumunda
buna ilişkin enflasyon düzeltme farkını arsanın maliyetine eklemeniz mümkün bulunmaktadır.
Öte yandan, geçici 25 inci madde ve mükerrer 298 inci madde kapsamında enflasyon
düzeltmesi sonucu oluşan geçmiş yıl karları ve zararlarına ilişkin yapılacak işlemler 328, 337, 338
ve 348 Sıra Nolu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğleri ile enflasyon düzeltmesi uygulamasına yönelik
sirkülerler de ayrıntılı olarak açıklanmıştır.
III-KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN
3065 sayılı Katma Değer Vergisi (KDV) Kanununun;
-1 inci maddesinde; ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde
Türkiye'de yapılan teslim ve hizmetlerin KDV ye tabi olduğu,
-17/4-r maddesinde, kurumların aktifinde veya belediyeler ile il özel idarelerinin
mülkiyetinde, en az iki tam yıl süreyle bulunan iştirak hisseleri ile taşınmazların satışı suretiyle
gerçekleşen devir ve teslimler ile bankalara borçlu olanların ve kefillerinin borçlarına karşılık
taşınmaz ve iştirak hisselerinin (müzayede mahallerinde yapılan satışlar dahil) bankalara devir ve
teslimlerinin, katma değer vergisinden istisna olduğu,
hüküm altına alınmıştır.
Buna göre, kooperatifinize ait arsanın kamulaştırılması sonucu alınacak kamulaştırma bedeli
KDV Kanununun 17/4-r maddesi uyarınca KDV'den istisnadır. Alınan kamulaştırma bedelinin ve
buna ilişkin faizin üyelerinize dağıtılması işlemi, herhangi bir teslim veya hizmetin karşılığı olarak
ortaya çıkmadığından KDV'nin konusuna girmemektedir.
Dolayısıyla kooperatifinizin başkaca bir faaliyeti olmaması kaydıyla bu işlemden dolayı
katma değer vergisi mükellefiyetinin tesis edilmesine gerek bulunmamaktadır
Bilgi edinilmesini rica ederim.
(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise
bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz
dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi
için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.