Mahkeme kararı gereğince avukatlara ödenen vekâlet ücretlerinin vergilendirilmesi ve belge düzeni hk.
Mahkeme kararı gereğince avukatlara ödenen vekâlet
ücretlerinin vergilendirilmesi ve belge düzeni hk.
Sayı:
B.07.1.GİB.4.06.18.02-105[236-2015-369]-447207
Tarih:
13/11/2017
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
ANKARA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
(Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü)
Sayı : 27575268-105[236-2015-369]-447207 13.11.2017
Konu : Mahkeme kararı gereğince
avukatlara ödenen vekâlet
ücretlerinin vergilendirilmesi ve
belge düzeni hk.
İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, ... Vergi Dairesi Müdürlüğünün ... vergi kimlik
numaralı mükellefi olarak avukatlık faaliyeti ile iştigal ettiğinizi, müvekkiliniz adına vekaleten
açtığınız davanın lehinize sonuçlandığını belirterek, karşı taraf aleyhine hükmedilen ve tarafınıza
ödenmek üzere icra dairesine yatırılan vekalet ücretinin Katma Değer Vergisi, Gelir Vergisi ve
belge düzeni yönünden Vergi Usul Kanunu çerçevesinde değerlendirilerek konu hakkında
Başkanlığımız görüşü talep edilmiştir.
A) GELİR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 65'inci maddesinde;
"Her türlü serbest meslek faaliyetinden doğan kazançlar serbest meslek kazancıdır.
Serbest meslek faaliyeti; sermayeden ziyade şahsi mesaiye, ilmi veya mesleki bilgiye veya
ihtisasa dayanan ve ticari mahiyette olmayan işlerin işverene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk
altında kendi nam ve hesabına yapılmasıdır." hükmü yer almıştır.
Aynı Kanunun 67'nci maddesinin birinci fıkrasında; "Serbest meslek kazancı bir hesap
dönemi içinde serbest meslek faaliyeti karşılığı olarak tahsil edilen para ve ayınlar ve diğer
suretlerle sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerden bu faaliyet dolayısıyla yapılan
giderler indirildikten sonra kalan farktır." hükmüne yer verilmiştir.
Diğer taraftan, Gelir Vergisi Kanununun 94'üncü maddesinin birinci fıkrasında, kamu idare
ve müesseseleri, iktisadi kamu müesseseleri, sair kurumlar, ticaret şirketleri, iş ortaklıkları,
dernekler, vakıflar, dernek ve vakıfların iktisadi işletmeleri, kooperatifler, yatırım fonu yönetenler,gerçek gelirlerini beyan etmeye mecbur olan ticaret ve serbest meslek erbabı, zirai kazançlarını
bilanço veya zirai işletme hesabı esasına göre tespit eden çiftçiler maddede bentler halinde sayılan
ödemeleri nakden veya hesaben yaptıkları sırada, istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben
tevkifat yapmaya mecbur oldukları belirtilmiş olup, aynı maddenin 2/b numaralı bendiyle, yaptıkları
serbest meslek işleri dolayısıyla bu işleri icra edenlere yapılan ödemeler üzerinden % 20 oranında
tevkifat yapılacağı hüküm altına alınmıştır.
Öte yandan, aynı Kanunun 96'ncı maddesinde; "Vergi tevkifatı 94'üncü madde kapsamına
giren nakden veya hesaben yapılan ödemelere uygulanır. Bu maddede geçen hesaben ödeme
deyimi, vergi tevkifatına tabi kazanç ve iratları ödeyenleri istihkak sahiplerine karşı borçlu
durumda gösteren her türlü kayıt ve işlemleri ifade eder.
Vergi tevkifatı, ücretler dışında kalan ödemelerde gayrisafi tutarlar üzerinden yapılır.
Kesilmesi gereken verginin ödemeyi yapan tarafından üstlenilmesi halinde bu vergi, bilfiil ödenen
miktar ile ödemeyi yapanın yüklendiği verginin toplamı üzerinden hesaplanır." hükmüne yer
verilmiştir.
1136 sayılı Avukatlık Kanununun 164'üncü ve 166'ncı maddelerinde, avukatlık ücreti
tanımlanmakta ve kaynakları itibariyle, sözleşmeye bağlı olarak iş sahibinden sağlanan vekalet
ücreti ile dava sonunda, kararla tarifeye dayanılarak karşı tarafa yüklenen vekalet ücreti olmak
üzere iki ayrı vekalet ücretinden söz edilmektedir.
Anılan Kanunun 164'üncü maddesinin son fıkrasında; "Dava sonunda, kararla tarifeye
dayanılarak karşı tarafa yüklenecek vekalet ücreti avukata aittir. Bu ücret, iş sahibinin borcu
nedeniyle takas ve mahsup edilemez, haczedilemez.", 168'inci maddesinin üçüncü fıkrasında;
"Avukatlık ücretinin takdirinde, hukuki yardımın tamamlandığı veya dava sonunda hüküm verildiği
tarihte yürürlükte olan tarife esas alınır.", 169'uncu maddesinde ise "Yargı mercilerince karşı tarafa
yükletilecek avukatlık ücreti, avukatlık ücret tarifesinde yazılı miktardan az ve üç katından fazla
olamaz." denilmektedir.
Dava sonunda, kararla tarifeye dayanılarak karşı/alacaklı taraf avukatına ödenen vekâlet
ücreti;
a) Mahkeme veya icra veznesinin düzenlediği makbuz imzalanarak nakden,
b) Bizzat karşı/borçlu tarafın, mahkeme veya icra dairesinin tespit ettiği vekalet ücretini
elden (nakden) veya banka havalesi ile ödemesi,
c) Mahkeme veya icra dairesinin, yargılama giderleri ile birlikte davayı kazanan müvekkile
herhangi bir şekilde ödeme yapması ve müvekkilin de karşı borçlu taraftan alınan vekâlet ücretini
avukata ödemesi,
şekillerinde tahsil edilebilmektedir.
Bu hüküm ve açıklamalara göre, mahkeme kararları ve icra takibi sonucu verilen kararla
avukatlık tarifesine dayanılarak karşı tarafa yüklenen vekâlet ücretinin;
- Avukata doğrudan veya avukata ödenmek üzere mahkeme veya icra veznesine ödenmesi
halinde, avukatın ücretli olmaması ve ödeme yapanın Gelir Vergisi Kanununun 94'üncü maddesinin
birinci fıkrasında sayılan tevkifat yapmakla sorumlu kişi veya kurumlardan olması durumunda,
davayı kaybeden tarafından Gelir Vergisi Kanununun 94'üncü maddesinin birinci fıkrasının 2-b
bendine göre gelir vergisi tevkifatı yapılacağı,
-Yargılama giderleriyle birlikte davayı kazanan tarafa doğrudan ödenmesi ve davayı kazanan
tarafın da bu vekalet ücretini avukata ödemesi halinde, avukatın ücretli olmaması ve ödemeyi
yapanın (davayı kaybeden tarafın) Gelir Vergisi Kanununun 94'üncü maddesinin birinci fıkrasında
sayılan tevkifat yapmakla sorumlu kişi veya kurumlardan olması durumunda, Gelir Vergisi
Kanununun 94'üncü maddesinin birinci fıkrasının 2-b bendine göre gelir vergisi tevkifatı yapılacağı,
tabiidir.
B) KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:
3065 sayılı KDV Kanununun;
- 1 inci maddesinde, Türkiye'de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti
çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin KDV'ye tabi olduğu; ticari, sınaî, ziraî faaliyet ile serbest
meslek faaliyetinin devamlılığı, kapsamı ve niteliğinin Gelir Vergisi Kanunu hükümlerine göre tespit
edileceği;
- 8 inci maddesinde, mal teslimi ve hizmet ifası hallerinde bu işleri yapanların KDV mükellefi
olduğu;
- 20 nci maddesinde, teslim ve hizmet işlemlerinde matrahın, bu işlemlerin karşılığını teşkil
eden bedel olduğu; bedel deyiminin, malı teslim alan veya kendisine hizmet yapılan veyahut bunlar
adına hareket edenlerden bu işlemler karşılığında her ne suretle olursa olsun alınan veya bunlarca
borçlanılan para, mal ve diğer suretlerde sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaat, hizmet ve
değerler toplamını ifade ettiği,
- 27/5 maddesinde ise serbest meslek faaliyetleri için ilgili meslek teşekküllerince tespit
edilmiş bir tarife varsa hizmet bedelinin bu tarifede gösterilen ücretten düşük olamayacağı hüküm
altına alınmıştır. Buna göre, serbest meslek erbabı olan avukatın yapmış olduğu hizmet karşılığında
mahkemelerce hükmolunan avukatlık ücreti üzerinden KDV hesaplaması gerekmektedir.
C) VERGİ USUL KANUNU YÖNÜNDEN:
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 227 nci maddesinin birinci fıkrasındaki "Bu Kanunda
aksine hüküm olmadıkça bu Kanuna göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve
muamelelere ait olan kayıtların tevsiki mecburidir." hükmü uyarınca vergi sistemimiz mükelleflerin
mal teslimi, hizmet ifası ve diğer muameleler sebebiyle bir vesika düzenlenmesini benimsemiştir.
Buna göre, söz konusu işlemlerin mezkûr Kanunun 229 ve müteakip maddelerinde yer alan
belgelerden herhangi birisi ile tevsik edilmesi gerekmektedir.
Aynı Kanunun 236 ncı maddesinde, serbest meslek erbabının mesleki faaliyetlerine ilişkin
her türlü tahsilatı için iki nüsha serbest meslek makbuzu tanzim etmek ve bir nüshasını müşteriye
vermek, müşterinin de bu makbuzu istemek ve almak mecburiyetinde olduğu hüküm altına
alınmıştır.
Öte yandan, konuyla ilgili olarak yayımlanan 375 sıra numaralı Vergi Usul Kanunu Genel
Tebliğinde, icra dairelerince borçludan alınarak müvekkili adına takibat yapan alacaklı taraf
avukatına ödenmesine karar verilen avukatlık (vekalet) ücretlerinin avukata ödendiği anda, avukat
tarafından borçlu adına en az iki nüsha serbest meslek makbuzu düzenleneceği ve bir nüshasının
ödemeyi yapan memura verileceği açıklamalarına yer verilmiştir.
Buna göre, dava sonunda mahkeme ilamına göre borçludan alınarak icra dairelerince
müvekkili adına takibat yapan alacaklı taraf avukatına ödenmesine karar verilen avukatlık (vekalet)
ücretlerinin icra dairesince avukata ödendiği anda, avukat tarafından borçlu adına en az iki nüsha
serbest meslek makbuzu düzenlenmesi gerekmektedir. Diğer taraftan, vekalet ücretinin davayı
kazanan tarafından, borçludan tahsil edilerek kendisini temsil eden avukata intikal ettirilmesi
durumunda ise genel hükümler çerçevesinde avukatların davayı kazananlar adına serbest meslek
makbuzu düzenlemeleri gerektiği tabiidir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise
bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz
dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi
için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.