Mahkeme kararları ve icra takibi sonucu verilen kararla avukatlık tarifesine dayanılarak karşı tarafa yüklenen vekalet ücretinin ödenmesi sırasında te
Özelge: Mahkeme kararları ve icra takibi sonucu verilen
kararla avukatlık tarifesine dayanılarak karşı tarafa
yüklenen vekalet ücretinin ödenmesi sırasında tevkifat
yapılıp yapılmayacağı hk.
Sayı:
B.07.1.GİB.4.34.16.01-GVK 94-1349
Tarih:
19/08/2011
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
(Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü)
Sayı : B.07.1.GİB.4.34.16.01-GVK 94-1349 19/08/2011
Konu : Mahkeme kararları ve icra takibi sonucu verilen kararla
avukatlık tarifesine dayanılarak karşı tarafa yüklenen
vekalet ücretinin ödenmesi sırasında tevkifat yapılıp
yapılmayacağı.
İlgide kayıtlı özelge talep formunda, avukatlık mesleğini icra ettiğinizi belirterek, mahkeme
kararları ve icra emirleri gereğince tarafınıza kendi müvekkiliniz olmayan borçlu ya da davalı
tarafınca ödenen vekalet ücretlerinden, ödemeyi yapan kişi yada kurumun tevkifat yapması gereken
kişi ve kurumlardan olması durumunda gelir vergisi tevkifatı yapıp yapmayacağı hususunda
Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.
A- GELİR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN
Bilindiği üzere, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 65' inci maddesinde;
"Her türlü serbest meslek faaliyetinden doğan kazançlar serbest meslek kazancıdır.
Serbest meslek faaliyeti; sermayeden ziyade şahsi mesaiye, ilmi veya mesleki bilgiye veya
ihtisasa dayanan ve ticari mahiyette olmayan işlerin işverene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk
altında kendi nam ve hesabına yapılmasıdır." hükmü yer almıştır.
Aynı Kanun'un 67'nci maddesinin birinci fıkrasında; "Serbest meslek kazancı bir hesap
dönemi içinde serbest meslek faaliyeti karşılığı olarak tahsil edilen para ve ayınlar ve diğer
suretlerle sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerden bu faaliyet dolayısıyla yapılan
giderler indirildikten sonra kalan farktır." hükmüne yer verilmiştir.
Diğer taraftan, Gelir Vergisi Kanunu'nun 94'üncü maddesinin birinci fıkrasında, kamu idare
ve müesseseleri, iktisadi kamu müesseseleri, sair kurumlar, ticaret şirketleri, iş ortaklıkları,
dernekler, vakıflar, dernek ve vakıfların iktisadi işletmeleri, kooperatifler, yatırım fonu yönetenler,
gerçek gelirlerini beyan etmeye mecbur olan ticaret ve serbest meslek erbabı, zirai kazançlarını
bilanço veya zirai işletme hesabı esasına göre tespit eden çiftçiler madde de bentler halinde sayılan
ödemeleri nakden veya hesaben yaptıkları sırada, istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben
tevkifat yapmaya mecbur oldukları belirtilmiş olup, aynı maddenin 2/b numaralı bendiyle, yaptıkları
serbest meslek işleri dolayısıyla bu işleri icra edenlere yapılan ödemeler üzerinden % 20
oranında tevkifat yapılacağı hüküm altına alınmıştır.
Öte yandan, Aynı Kanun'un 96'ncı maddesinde; "Vergi tevkifatı 94 üncü madde kapsamına
giren nakden veya hesaben yapılan ödemelere uygulanır. Bu maddede geçen hesaben ödeme
deyimi, vergi tevkifatına tabi kazanç ve iratları ödeyenleri istihkak sahiplerine karşı borçludurumda gösteren her türlü kayıt ve işlemleri ifade eder.
Vergi tevkifatı, ücretler dışında kalan ödemelerde gayrisafi tutarlar üzerinden yapılır.
Kesilmesi gereken verginin ödemeyi yapan tarafından üstlenilmesi halinde bu vergi, bilfiil ödenen
miktar ile ödemeyi yapanın yüklendiği verginin toplamı üzerinden hesaplanır." hükmüne yer
verilmiştir.
1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun 164'üncü ve 166'ncı maddelerinde, avukatlık ücreti
tanımlanmakta ve kaynakları itibariyle, sözleşmeye bağlı olarak iş sahibinden sağlanan vekalet
ücreti ile dava sonunda, kararla tarifeye dayanılarak karşı tarafa yüklenen vekalet ücreti olmak
üzere iki ayrı vekalet ücretinden söz edilmektedir.
Anılan Kanun'un 164'üncü maddesinin son fıkrasında; "Dava sonunda, kararla tarifeye
dayanılarak karşı tarafa yüklenecek vekalet ücreti avukata aittir. Bu ücret, iş sahibinin borcu
nedeniyle takas ve mahsup edilemez, haczedilemez.", 168'inci maddesinin üçüncü fıkrasında;
"Avukatlık ücretinin takdirinde, hukuki yardımın tamamlandığı veya dava sonunda hüküm verildiği
tarihte yürürlükte olan tarife esas alınır.", 169'uncu maddesinde ise "Yargı mercilerince karşı tarafa
yükletilecek avukatlık ücreti, avukatlık ücret tarifesinde yazılı miktardan az ve üç katından fazla
olamaz." denilmektedir.
Dava sonunda, kararla tarifeye dayanılarak karşı/alacaklı taraf avukatına ödenen vekâlet
ücreti;
a) Mahkeme veya icra veznesinin düzenlediği makbuz imzalanarak nakden,
b) Bizzat karşı/borçlu tarafın, mahkeme veya icra dairesinin tespit ettiği vekalet ücretini
elden (nakden) veya banka havalesi ile ödemesi,
c) Mahkeme veya icra dairesinin, yargılama giderleri ile birlikte davayı kazanan müvekkile
herhangi bir şekilde ödeme yapması ve müvekkilin de karşı borçlu taraftan alınan vekâlet ücretini
avukata ödemesi,
şekillerinde tahsil edilebilmektedir.
Bu hüküm ve açıklamalara göre, mahkeme kararları ve icra takibi sonucu verilen kararla
avukatlık tarifesine dayanılarak karşı tarafa yüklenen vekâlet ücretinizin tarafınıza ödenmesi
sırasında, ücretli olmamanız ve ödeme yapan karşı tarafın Gelir Vergisi Kanunu'nun 94'üncü
maddesinin birinci fıkrasında sayılan tevkifat yapmakla sorumlu kişi veya kurumlardan olması
halinde, Gelir Vergisi Kanunu'nun 94'üncü maddesinin birinci fıkrasının 2-b bendine göre gelir
vergisi tevkifatı yapılması gerekmektedir.
B- VERGİ USUL KANUNU YÖNÜNDEN
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun "Makbuz Mecburiyeti" başlıklı 236'ncı maddesinde de;
"Serbest meslek erbabı, mesleki faaliyetlerine ilişkin her türlü tahsilatı için iki nüsha serbest
meslek makbuzu tanzim etmek ve bir nüshasını müşteriye vermek, müşteri de bu makbuzu istemek
ve almak mecburiyetindedir." hükmü yer almıştır.
Diğer taraftan, alacaklı taraf avukatına ödenmesine karar verilen vekâlet ücretinin ne
şekilde belgelendirilmesi gerektiğine ilişkin olarak, 11.09.2007 tarih ve 26640 sayılı Resmi
Gazete'de yayımlanan 375 seri no.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği ile " İcra dairelerince borçludan
alınarak müvekkili adına takibat yapan alacaklı taraf avukatına ödenmesine karar verilen avukatlık
(vekalet) ücretlerinin avukata ödendiği anda, avukat tarafından borçlu adına en az iki nüsha serbest
meslek makbuzu düzenlenecek olup, bir nüshası ödemeyi yapan memura verilecek; makbuzun
avukatta kalan nüshasına ise icra dairesince ödemenin yapılmış olduğuna dair bir şerh düşülmesi ve
ödemeyi yapan memur tarafından imzalanması şartı aranmayacaktır." şeklinde düzenlenmiştir.
Buna göre, icra dairelerince ödenen vekâlet ücretinden gelir vergisi tevkifatının, borçlutarafından icra dairesine ödeme esnasında yapılması gerekmekte olup, avukat tarafından icra
dairesinden vekalet ücreti tahsil edilirken serbest meslek makbuzunun da borçlu tarafından kesinti
yapılıp yapılmadığı bilgisine göre düzenlenmesi gerekmektedir.
Bilgi edinilmesi rica ederim.
(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise
bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz
dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi
için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.