Mavi kart uygulamasına tabi Türk vatandaşının işyeri açması halinde tam mükellef olarak mı yoksa dar mükellef olarak mı vergilendirileceği

Özelge: Mavi kart uygulamasına tabi Türk vatandaşının
işyeri açması halinde tam mükellef olarak mı yoksa dar
mükellef olarak mı vergilendirileceği hk.
Sayı:
B.07.1.GİB.4.07.16.01-GVK.2010.140-220
Tarih:
15/07/2011
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
ANTALYA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef Hizmetleri Gelir Grup Müdürlüğü
Sayı : B.07.1.GİB.4.07.16.01-GVK.2010.140-220 15/07/2011
Konu : Mavi kart uygulamasına tabi Türk vatandaşının işyeri
açması halinde tam mükellef olarak mı yoksa dar mükellef
olarak mı vergilendirileceği
İlgide kayıtlı özelge talep formunda; 5203 sayılı Kanun (mavi kart uygulaması) ile Türk
vatandaşlığından çıkan kişilerin Türkiye'de bir işyeri açması durumunda mükellefiyetinin tam
mükellef ya da dar mükellef olmak üzere hangi kapsamda değerlendirileceği konusunda
Başkanlığımız görüşü sorulmaktadır.
5203 sayılı Kanun ile 403 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanununun 29 uncu maddesinde yapılan
değişiklikle; doğumla Türk vatandaşı olup da, İçişleri Bakanlığından vatandaşlıktan çıkma izni
alanlar ve bunların vatandaşlıktan çıkma belgesinde kayıtlı reşit olmayan çocuklarının; Türkiye
Cumhuriyetinin millî güvenliğine ve kamu düzenine ilişkin hükümler saklı kalmak kaydıyla, askerlik
hizmetini yapma yükümlülüğü ve seçme-seçilme, kamu görevlerine girme ve muafen araç veya ev
eşyası ithal etme hakları dışında, sosyal güvenliğe ilişkin kazanılmış hakları saklı kalmak ve bu
hakların kullanımında ilgili kanunlardaki hükümlere tâbi olmak şartıyla Türk vatandaşlarına tanınan
haklardan aynen yararlanmaya devam edecekleri hüküm altına alınmıştır.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun "Mükellefler" başlıklı 3 üncü maddesinde ise; "Aşağıda yazılı
gerçek kişiler Türkiye içinde ve dışında elde ettikleri kazanç ve iratların tamamı üzerinden
vergilendirilirler:
1. Türkiye'de yerleşmiş olanlar;
2. Resmi daire ve müesseselere veya merkezi Türkiye'de bulunan teşekkül ve teşebbüslere bağlı
olup adı geçen daire, müessese, teşekkül ve teşebbüslerin işleri dolayısiyle yabancı memleketlerde
oturan Türk vatandaşları (Bu gibilerden, bulundukları memleketlerde elde ettikleri kazanç ve
iratları dolayısiyle Gelir Vergisi'ne veya benzeri birvergiye tabi tutulmuş bulunanlar, mezkur kazanç
ve iratları üzerinden ayrıca vergilendirilmezler.)" hükmüne yer verilmiştir.
Diğer taraftan 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 4 ncü maddesine göre; aşağıda yazılı kimseler
Türkiye'de yerleşmiş sayılır:
1. İkametgahı Türkiye'de bulunanlar (İkametgah, Kanunu Medeninin 19'uncu ve müteakip
maddelerinde yazılı olan yerlerdir);
2. Bir takvim yılı içinde Türkiye'de devamlı olarak altı aydan fazla oturanlar (Geçici ayrılmalar
Türkiye'de oturma süresini kesmez.)
Aynı Kanunun "Mükellefler ve Mevzuu" başlıklı 6 ncı maddesinde; "Türkiye'de yerleşmiş olmayan
gerçek kişiler sadece Türkiye'de elde ettikleri kazanç ve iratlar üzerinden vergilendirilirler. "
hükmü ile , "Kazanç ve İradın Türkiye'de Elde Edilmesi" başlıklı 7 nci maddesinde; "Dar
mükellefiyete tabi kimseler bakımından kazanç ve iradın Türkiye'de elde edildiği aşağıdaki şartlara
göre tayin olunur:
1. Ticari kazançlarda; kazanç sahibinin Türkiye'de işyerinin olması veya daimi temsilci
bulundurması ve kazancın bu yerlerde veya bu temsilciler vasıtasıyle sağlanması (Bu şartları haiz
olsalar dahi iş merkezi Türkiye'de bulunmayanlardan, ihraç edilmek üzere Türkiye'de satın aldıkları
veya imal ettikleri malları Türkiye'de satmaksızın yabancı memleketlere gönderenlerin bu işlerden
doğan kazançları Türkiye'de elde edilmiş sayılmaz.)" hükmüne yer verilmiştir.
Konu ile ilgili olarak yayımlanan 210 Seri No'lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde; "Yurt dışında oturma
veya çalışma izni bulunan vatandaşlarımızın büyük çoğunluğu ailelerini de yanlarına alarak, uzun
bir süreden beri bulundukları yabancı ülkelerde yaşamaktadırlar. Dolayısıyla bu vatandaşlarımızın
kişisel ve ekonomik ilişkileri Türkiye'den ziyade bulundukları ülkelerde yoğunlaşmıştır. Öyle ki
bunların önemli bir kısmı bulundukları ülkenin vatandaşlığına geçmiştir. Bu durumda, gelir vergisi
uygulaması açısından, yurt dışında oturma veya çalışma izni bulunan vatandaşlarımızın
ikametgâhlarının bulundukları ülkede olduğunu kabul etmek gerekmektedir.
Öte yandan, yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızın bulundukları ülkelerin çok büyük bir kısmıyla
yapılan çifte vergilendirmeyi önleme anlaşmaları yürürlüktedir. Yabancı ülkelerde yaşayan Türk
vatandaşları bu anlaşmalar uyarınca, daimi meskene sahip bulunduğu ülkenin, gerek Türkiye'de
gerekse yabancı ülkede daimi meskenin bulunması halinde ise kişisel ve ekonomik ilişkilerinin bağlı
bulunduğu ülkenin mukimi sayılmaktadırlar. Yabancı ülkelere yaşayan Türk vatandaşlarının kişisel
ve ekonomik ilişkilerinin yoğunlaştığı yer, bulundukları yabancı ülkeler olduğundan, bu ülkeler
anlaşmaların uygulanması bakımından mukim ülke olarak vergileme hakkına sahip olmakla, Türkiye
ise ancak kaynak ülke olarak vergileme hakkını sürdürebilmektedir.
Buna göre; Gelir Vergisi Kanununun 3 üncü maddesinin (2) numaralı bendinde belirtilenler hariç
olmak üzere, çalışma veya oturma izni alarak altı aydan daha fazla bir süredir yurt dışında yaşayan
Türk vatandaşlarının Türkiye'de elde ettikleri kazanç ve iratları bakımından dar mükellefiyet
esasında vergilendirilmeleri gerekmektedir. Bu vatandaşlarımızdan kesin dönüş yaparak Türkiye'ye
yerleşenler ile bir takvim yılı içinde altı aydan daha fazla süreyle Türkiye'de oturanlar ise tam
mükellefiyet esasında vergilendirileceklerdir." açıklamasına yer verilmiştir.
Yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde; mavi kart uygulamasına tabi vatandaşlarımızın bir
takvim yılı içinde altı aydan fazla süreyle Türkiye'de oturmamaları şartıyla, Türkiye'de işyerlerinin
olması veya daimi temsilci bulundurmaları ve kazancını bu yerlerde veya bu temsilciler vasıtasıyle
sağlamaları halinde dar mükellef olarak vergilendirilmeleri gerekmektedir. Ancak, Türkiye'de bir
işyeri açmak suretiyle veya daimi temsilci bulundurarak kazanç elde eden mavi kart uygulamasına
tabi vatandaşlarımızın bir takvim yılı içinde altı aydan fazla süreyle Türkiye'de oturmaları halinde
ise tam mükellef olarak vergilendirilecekleri tabiidir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise
bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz
dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi
için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.