Mesleki faaliyetinden dolayı zarar eden mükellefin tevkifata tabi tutulmuş gayrimenkul sermaye iradı geliri elde etmesi ve geçmiş yıl zararının olması
Özelge: Mesleki faaliyetinden dolayı zarar eden mükellefin
tevkifata tabi tutulmuş gayrimenkul sermaye iradı geliri
elde etmesi ve geçmiş yıl zararının olması halinde vergiye
tabi gelirin tespiti hk.
Sayı:
62030549-120[86-2012/49]-2595
Tarih:
15/08/2012
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
(Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü)
SÜRELİ
Sayı : 62030549-120[86-2012/49]-2595 15/08/2012
Konu : Mesleki faaliyetinden dolayı zarar eden mükellefin
tevkifata tabi tutulmuş gayrimenkul sermaye iradı
geliri elde etmesi ve geçmiş yıl zararının olması
halinde vergiye tabi gelirin tespiti.
İlgi kayıtlı özelge talep formunda, 2010 takvim yılına ilişkin gelir vergisi beyannamenizde
42.710,68 TL zarar olduğu, 2011 yılında, mesleki faaliyetinizden kaynaklanan 9.130,80 TL
zararınızın ve 33.000,00 TL tevkifata tabi işyeri kira gelirinizin olduğu belirtilerek, 2010 yılı
zararının 2011 yılı gelirlerinden mahsubunun zorunlu olup olmadığı, geçmiş yıl zararının mahsup
edilmesi durumunda tevkifata tabi tutulmuş gayrimenkul sermaye iradının beyannameye dahil
edilip edilmeyeceği hususunda bilgi talep edildiği anlaşılmış olup konuya ilişkin Başkanlığımız
görüşü aşağıda açıklanmıştır.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 65 inci maddesinde, her türlü serbest meslek
faaliyetinden doğan kazançların serbest meslek kazancı olduğu belirtilmiş, aynı Kanunun 70 inci
maddesinde sayılan kira gelirlerinin gayrimenkul sermaye iradı olduğu, söz konusu mallar ticari
veya zirai bir işletmenin bilançosuna dâhil bulunduğu takdirde bunların iratlarının ticari ve zirai
kazancın tespitine müteallik hükümlere göre hesaplanacağı, tüccarlara ait olsa dahi, işletmeye dâhil
bulunmayan gayrimenkullerle haklar hakkında bu bölümdeki hükümlerin uygulanacağı hükmü yer
almaktadır.
Diğer taraftan, Gelir Vergisi Kanununun 85 inci maddesinde gelirin toplanması ve beyanı ile
ilgili açıklamalara yer verilerek, mükelleflerin, ikinci maddede yazılı kaynaklardan bir takvim yılı
içinde elde ettikleri kazanç ve iratları için bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça yıllık beyanname
verecekleri ve beyanı gereken gelirlerin yıllık beyannamede toplanması zorunluluğu hüküm altına
alınmıştır. Ancak, aynı Kanun'un 86 ncı maddesinin birinci fıkrasının (1/c) bendi gereğince vergiye
tabi gelir toplamının 103 ncü madde de yazılı tarifenin ikinci gelir diliminde yer alan tutarı
aşmaması ve Türkiye'de tevkifata tabi tutulmuş olması koşuluyla gayrimenkul sermaye iratları için
yıllık beyanname verilmeyeceği ve diğer gelirler için beyanname verilmesi durumunda bu gelirlerin
beyannameye dahil edilmeyeceği hükmü yer almaktadır.
Aynı Kanun'un 88 inci maddesinde gelirin toplanmasında gelir kaynaklarının bir kısmından
hasıl olan zararların (80 inci maddede yazılı diğer kazanç ve iratlardan doğanlar hariç) diğer
kaynakların kazanç ve iratlarına mahsup edileceği belirtilerek, bu mahsup neticesinde
kapatılmayan zarar kısmının, müteakip yılların gelirinden indirileceği, arka arkaya beş yıl mahsup
edilemeyen zarar bakiyesinin müteakip yıllara naklolunamayacağı hüküm altına alınmıştır.
Gelirin toplanması ve beyanı hakkında açıklamaların yer aldığı 11/02/2004 tarih veGVK-16/2004-8 sayılı Gelir Vergisi Sirkülerinin "3.3. Gayrimenkul Sermaye İratları - Tam
mükellefiyette" başlıklı bölümünde; tam mükellef gerçek kişilerin, vergi tevkifatına tabi tutulmuş
gayrimenkul sermaye iratları için beyan sınırını aşmaları halinde beyanname verecekleri, tevkif
yoluyla vergilendirilmemiş konut kira geliri ile ilgili olarak istisna tutarının aşılması halinde
beyanname verileceği, konut kira geliri ile vergi tevkifatına tabi tutulmuş gayrimenkul sermaye
iradının birlikte elde edilmesi halinde, beyan sınırının hesabında; konut kira geliri için istisna tutarı
düşüldükten sonra kalan tutar ile tevkifata tabi tutulmuş gayrimenkul sermaye iradının brüt
tutarının toplamının dikkate alınacağı ifade edilmiş olup, vergi tevkifatına tabi tutulmuş
gayrimenkul sermaye iratları için 2011 yılında uygulanan beyan sınırı 23.000 TL'dir.
Öte yandan, Gelir Vergisi Kanununun "Vergi Tevkifatının Mahsubu" başlıklı 121 inci
maddesinde; "Yıllık beyannamede gösterilen gelire dahil kazanç ve iratlardan bu kanuna göre
kesilmiş bulunan vergiler, beyanname üzerinden hesaplanan Gelir Vergisine mahsup edilir.
Mahsubu yapılan miktar Gelir Vergisinden fazla olduğu takdirde aradaki fark vergi dairesince
mükellefe bildirilir ve mükellefin tebliğ tarihinden itibaren bir yıl içinde müracaatı üzerine
kendisine red ve iade olunur." hükmü yer almaktadır
Bu hükümlere göre, 2011 yılına ait tevkifata tabi tutulmuş gayrimenkul sermaye iradının
brüt tutarı ve mesleki kazanca ait zararın toplamının, 2011 yılı için belirlenen beyan sınırı olan
23.000 TL'yi aşması nedeniyle tevkifata tabi gayrimenkul sermaye iradının 2011 yılına ait yıllık gelir
vergisi beyannamesine dahil edilmesi gerekmekte olup, geçmiş yıl zararları da, beyanname
üzerinde ''Mahsup Edilecek Geçmiş Yıl Zararları Toplamı'' satırında yer verilmek suretiyle vergi
matrahının tespitinde mahsup edilecektir. Dolayısıyla 23.000TL'lik beyan sınırının hesabında
geçmiş yıl zararları dikkate alınmayacaktır. Bu çerçevede, yıllık beyannameye dahil edilen kazanca
ilişkin tevkif yoluyla ödenmiş olan vergilerin beyanname üzerinden mahsubu ve iadesi de
mümkündür.
Diğer taraftan yukarıda yer alan açıklamalar çerçevesinde beyan edilecek gelirden, 2010 yılı
zararı indirilebilecek olup mahsup edilemeyen zarar sonraki yıla devredilebilecektir. 2010 yılı
zararının, indirim imkanı olduğu halde 2011 yılı gelir vergisi beyannamesinde indirim konusu
yapılmaması halinde indirim konusu yapılmayan kısmın sonraki yılların gelirinden indirilmesi
mümkün olmayacaktır.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise
bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz
dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi
için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.