Mirasçının işe devam etmesi halinde e-Fatura ve e-Defter kullanımı hk.

Mirasçının işe devam etmesi halinde e-Fatura ve e-Defter
kullanımı hk.
Sayı: 
53445970-105[12-2016/5]-109423
Tarih: 
17/08/2018
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
MANİSA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Gelir Kanunları Usul Ve Tahsilat Grup Müdürlüğü
 
 
Sayı : 53445970-105[12-2016/5]-109423 17.08.2018
Konu : Mirasçının işe devam etmesi halinde e-  
Fatura ve e-Defter kullanımı
   İlgide kayıtlı özelge talep formunda, gerçek usulde gelir vergisi mükellefi olan ve 01.01.2016
tarihinden itibaren e-Fatura ve e-Defter uygulamasına geçen eşinizin 08.02.2016 tarihinde vefat
ettiği, mirasçı olarak ölüm tarihi itibariyle …Vergi Dairesi Müdürlüğünde mükellefiyetinizin tesis 
ettirildiği belirtilerek e-Fatura ve e-Defter kullanımı ile devreden Katma Değer Vergisinin indirim
konusu yapılıp yapılamayacağı hususlarında Başkanlığımızdan görüş talep edilmektedir.
    
   GELİR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN :    
193 Sayılı Gelir Vergisi Kanununun 37 nci maddesinde "Her türlü ticari ve sınai faaliyetlerden
doğan kazançlar ticari kazançtır." hükmüne yer verilmiştir.
Mezkur Kanunun Değer Artış Kazançlarının açıklandığı Mükerrer 80 inci maddesinin 4
numaralı bendinde, ortaklık haklarının veya hisselerinin elden çıkarılmasından doğan kazançların
değer artış kazancı olarak vergiye tabi tutulacağı hüküm altına alınmış, 81 inci maddesinin birinci
fıkrasının 1 numaralı bendinde ise, ferdi bir işletmenin sahibinin ölümü halinde, kanuni mirasçılar
tarafından işletmenin faaliyetine devam olunması ve mirasçılar tarafından işletmeye dahil iktisadi
kıymetlerin kayıtlı değerleriyle (bilanço esasına göre defter tutuluyorsa bilançonun aktif ve pasifiyle
bütün halinde) aynen devir alınması halinde değer artış kazancının hesaplanmayacağı hükme
bağlanmıştır.
Bu hükümler çerçevesinde, ferdi bir işletmenin sahibinin ölümü halinde ölüm tarihi itibariyle
ticari işletmenin faaliyetini durdurduğu kabul edilmektedir. Dolayısıyla, ölüm nedeniyle faaliyeti
durdurulan ticari işletmenin mirasçılara kayıtlı değerleriyle aynen devir alınarak işletmenin
faaliyetine devam edilmesi durumunda, bu devir işleminde değer artış kazancı hesaplanmayacaktır.Ancak, murisin ölümüyle mirasçılara intikal eden işletmenin faaliyetine mirasçılar tarafından
devam edilmesi halinde, miras ortaklığının adi ortaklık olarak faaliyette bulunduğu kabul edilerek,
mirasçılar için ölüm tarihi itibariyle ticari kazanç bakımından mükellefiyet tesis edilmesi
gerekmektedir.
Bu durumda; işletmenin faaliyetine mirasçılardan bir veya birkaçı tarafından devam edilmesi
halinde ise sadece faaliyette bulunan mirasçılar için ölüm tarihi itibariyle ticari kazanç bakımından
mükellefiyet tesisinin yapılacağı tabiidir.
Öte yandan; faaliyette bulunmayan diğer mirasçıların kendilerine intikal eden ortaklık
hisselerini diğer mirasçılara veya başka kimselere satmak suretiyle elden çıkarmalarından doğan
kazancın ise değer artış kazancı olarak vergilendirilmesi gerekmektedir. Başka bir ifadeyle, ortaklık
hisselerini satmaları nedeniyle faaliyete devam etmesi mümkün bulunmayan bu kişilerin ticari
kazanç için gelir vergisi mükellefiyetlerinin tesis edilmesi mümkün değildir.
    KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:
 
   3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 1/1 inci maddesi ile ticari, sınaı, zirai faaliyet ve
serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetler vergiye tabi tutulmuştur.
 
   Aynı Kanunun 17/4-c maddesinde, Gelir Vergisi Kanununun 81 inci maddesinde belirtilen
işlemler KDV'den istisna edilmiş ve devamında ise "(Bu kapsamda vergiden istisna edilen işlemler
bakımından Katma Değer Vergisi Kanununun 30 uncu maddesinin (a) bendi hükmü uygulanmaz.
İşlem sonunda faaliyetini bırakan, bölünen veya infisah eden mükelleflerce yüklenilen ve
indirilemeyen vergiler, faaliyete başlayan veya devir ve bölünme sonrasında devredilen veya
bölünen kurumların varlıklarını devralan mükellefler tarafından mükerrer indirime yol açmayacak
şekilde indirim konusu yapılır.)" hükmüne yer verilmiştir.
 
   Buna göre, veraset yoluyla intikal eden ticari işletmenin bazı mirasçıların haklarından
feragat etmek suretiyle tek bir varis tarafından faaliyetine devam etmesi işleminin Gelir Vergisi
Kanununun 81/1 maddesi kapsamında değerlendirilmesi halinde, devir işleminde KDV Kanununun
17/4-c maddesi kapsamında KDV hesaplanmayacak ve sonraki döneme devreden KDV ise,
mükellefiyet  tesis  ettirmek  suretiyle  işe  devam  eden  varis  tarafından  indirim  konusu
yapılabilecektir. 
   Öte yandan, diğer mirasçıların haklarından feragat etmesi, Gelir Vergisi Kanunu açısından
ticari mahiyette bir işlem sayılmadığı takdirde KDV'nin konusuna girmeyeceği tabiidir.
 
   VERGİ USUL KANUNU YÖNÜNDEN:
   
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 164 üncü maddesinde, "Ölüm işi bırakma hükmündedir.
Ölüm mükellefin mirası reddetmemiş mirasçıları tarafından vergi dairesine bildirilir. Mirasçılardan
herhangi birinin ölümü bildirmesi diğer mirasçıları bu ödevden kurtarır." hükmüne yer verilmiştir.
Diğer taraftan, 2001/1 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu İç Genelgesinde; "... murisin ölümünden
itibaren mirasçıların aynı işe aralıksız devam etmeleri halinde, ölüm tarihinin muris için işi bırakma,
mirasçıları için ise işe başlama olarak kabul edilmesi, işe devam edecek olan mirasçıların ölüm
tarihini takip eden 1 ay içinde bildirimde bulunmaları durumunda bildirimin zamanında yapıldığının
kabul edilmesi ve mirasçıların mükellefiyetlerinin murisin ölüm tarihinden itibaren tesis edilmesi
gerekmektedir.
Öte yandan Vergi Usul Kanununun 257 nci maddesinde yer alan yetkiye istinaden, murisin
mevcut defter ve belgelerinin ölüm tarihini içeren hesap dönemi sonuna kadar işe devam eden
mirasçılar tarafından kullanılması uygun görülmüştür.
Bu durumda, murisin faaliyetine yönelik hesaplarının ölüm tarihi itibariyle kapatılması ve işe
devam eden mirasçıların hesaplarının ise yeniden açılması gerekmektedir.
Ayrıca, işe devam eden mirasçıların söz konusu hesap döneminin son ayı içinde yeni hesap
dönemi için kendi adlarına defter tasdik ettirmeleri ve usulüne uygun olarak belgelerini anlaşmalı
matbaalara bastırmak veya notere tasdik ettirmek suretiyle kullanmaları gerektiği ise tabiidir."
denilmektedir.
Bu itibarla, miras yoluyla intikal eden işyerinde faaliyete devam edilmesi nedeniyle, mevcut 
kağıt defter ve belgelerin ölüm tarihini içeren hesap dönemi sonuna kadar kullanılması mümkün
bulunmaktadır.Öte yandan, miras yoluyla intikal eden işyerinde faaliyete devam eden varisin, muris adına
bastırılan Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre düzenlenmesi ve kullanılması zorunlu kağıt
belgeler üzerinde yer alan eski vergi kimlik numarası okunaklı bir şekilde çizerek bu belgelere
kendi vergi kimlik numarasını elle yazmak veya kaşeyle yada bilgisayarla basmak suretiyle ölüm
tarihini içeren hesap dönemi sonuna kadar kullanması mümkün bulunmaktadır.
Diğer taraftan, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 242 nci maddesinin ikinci fıkrası ile
Bakanlığımıza verilen yetkiye istinaden yayımlanan ve elektronik fatura kullanımına ilişkin usul ve
esasları belirleyen 397 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile anonim ve limited şirketlerin
elektronik fatura oluşturmalarına, alıcısına iletmelerine, muhafaza ve istenildiğinde ibraz
etmelerine izin verilmiştir.
Aynı Tebliğin "7. Mali Mühür" başlıklı bölümünde; "(424 Sıra No.lu VUK GT ile değişen hali)
Vergi Usul Kanunu kapsamında yapılacak düzenlemeler çerçevesinde kullanılmak üzere, tüzel kişi,
diğer kurum, kuruluş, işletmelere ve istemeleri halinde gerçek kişi mükelleflere ait veri
bütünlüğünün, kaynağın ve içeriğin garanti altına alınması ile gerekli durumlarda gizliliğin
sağlanması fonksiyonlarının yerine getirilmesi amacı ile oluşturulan ve e-Fatura Uygulaması
bünyesinde yapılan işlemlerde kullanılması zorunlu olan Mali Mühür, Başkanlık adına TÜBİTAK-
UEKAE tarafından hazırlanan elektronik sertifika alt yapısını ifade etmektedir." açıklamasına yer
verilmiştir.
416 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 232 nci
maddesi  kapsamında  fatura  düzenlemek  zorunda  olan  mükelleflere  elektronik  fatura
uygulamasından yararlanma hakkı tanınmıştır.
421 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile bazı mükellef gruplarına elektronik defter
tutma ve elektronik fatura uygulamasına dahil olma zorunluluğu getirilmiş; 454 Sıra No.lu Vergi
Usul Kanunu Genel Tebliği ile ise e-Fatura ve e-Defter uygulamasının kapsamı genişletilmiştir.
Öte yandan, 448 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile 421 Sıra No.lu Vergi Usul
Kanunu Genel Tebliğinin "3.1. Kapsama Giren Mükellefler" bölümüne aşağıdaki bölüm eklenmiştir.
"3.1.7.Bu Tebliğ kapsamında elektronik fatura ve elektronik defter uygulamasına geçme
zorunluluğu getirilen mükellefler; tam bölünme, birleşme (devralma şeklinde birleşme ve yeni
kuruluş şeklinde birleşme) veya tür (nev'i) değişikliğine gitmeleri halinde devrolunan veya birleşilen
tüzel kişi mükellefler ile tam bölünme veya tür (nev'i) değişikliği sonucunda ortaya çıkan yeni tüzel
kişi mükellefler elektronik fatura uygulamasına geçmek ve elektronik defter kullanmak zorundadır.
Uygulamalara geçme süresi hiçbir koşulda işlemin ticaret siciline tescil tarihini izleyen ayın
başından itibaren 3 ayı geçemez."
Diğer taraftan, 13/12/2011 tarihli ve 28141 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 1 Sıra No.lu
Elektronik Defter Genel Tebliği ile Vergi Usul Kanunu kapsamında tutulması zorunlu olandefterlerden www.edefter.gov.tr internet adresinde format ve standardı yayımlanan defterlerin
elektronik ortamda oluşturulmasına ilişkin usul ve esaslar belirlenerek elektronik defter
kullanımına izin verilmiştir.
Aynı Tebliğin "3.3. Elektronik Defter Oluşturma" başlıklı bölümünde;
  "(2 Sıra No.lu Elektronik Defter Genel Tebliği ile değişen hali) 3.3.3...
   a) Gerçek kişiler elektronik defterlerini, ilgili olduğu ayı takip eden üçüncü ayın son gününe
kadar kendilerine ait güvenli elektronik imza veya mali mühür ile imzalar." açıklamasına yer
verilmiştir.
Yukarıda yer verilen hüküm ve açıklamalara göre;
- 08.02.2016 tarihinde vefat eden eşiniz ölüm tarihi itibariyle işi bırakmış sayılacak ve ölüm
tarihinden itibaren eşiniz adına tanımlanan mali mühre ilişkin e-Fatura ve e-Defter kullanıcı
yetkileri sona erecek olup, 08.02.2016 tarihi itibariyle başlayan mükellefiyetinize ilişkin olarak e-
Defter tutma ve e-Fatura uygulamasına geçme zorunluluğunuz bulunmamaktadır.
- Öte yandan, 2016 veya müteakip takvim yıllarında e-Defter ve e-Fatura uygulamasına geçme
zorunluluğu şartlarını taşımanız halinde ise konuya ilişkin olarak yayımlanan Genel Tebliğler ile
belirlenen sürede söz konusu uygulamalara dahil olmanız gerektiği tabiidir.         
Bilgi edinilmesini rica ederim.                
 
 
 
(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge
geçersizdir.(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla
vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi
hesaplanmayacaktır.