Mirasçının ölümü ile tüm mirasçıları tarafından miras reddedildiğinde mirasçıdan intikal eden malların paraya çevrilmesi ve tereke alacaklılarına ödem

Özelge: Mirasçının ölümü ile tüm mirasçıları tarafından
miras reddedildiğinde mirasçıdan intikal eden malların
paraya çevrilmesi ve tereke alacaklılarına ödeme yapılması
işlemleri veraset ve intikal vergisinin mevzuuna
girmediğinden, bu işlemler nedeniyl
Sayı: 
B.07.0.GEL.0.60/6000-2332/000528
Tarih: 
06/01/2005
T.C.
MALİYE BAKANLIĞI
Gelirler Genel Müdürlüğü
 
SAYI   : B.07.0.GEL.0.60/6000-2332                                                             ANKARA
KONU :
.............. VALİLİĞİNE
(Defterdarlık: Gelir Müdürlüğü)
 
İLGİ: ................... gün ve ...................... sayılı yazınız.
İlgide kayıtlı yazınızda, 11/12/2002 tarihinde vefat eden ..................'ın yasal mirasçılarının 
.............. Sulh Hukuk Mahkemesinin ........./............ esas ve karar sayılı ilamı  ile mirası koşulsuz
reddetmeleri üzerine adı geçen murisin ipotekli borcundan dolayı adına kayıtlı 4 adet
gayrimenkulün  tasfiye memurluğunca 28/05/2004 tarihinde satıldığı, ancak tapuda yapılacak tescil
işlemi sırasında ilgili tapu sicil müdürlüğünce veraset ve intikal vergisi yönünden ilişik kesme
belgesi istenilmesi üzerine, ilgili vergi dairesine de veraset ve intikal vergisi beyannamesinin
verilmemesi nedeniyle ilişik kesme belgesinin verilmediği belirtilerek, ............'ın mirasçıları
tarafından miras reddedildiğinden, veraset ve intikal vergisi beyannamesinin verilip verilmeyeceği,
verilecekse kim tarafından  verileceği ile ilişik kesme belgesinin aranılıp aranılmayacağı
hususlarındaki  Bakanlığımız görüşü sorulmaktadır.
Mirası reddetmeye hakkı olan her mirasçı, terekenin resmi defterinin tutulmasını isteyebilir.
Terekenin resmi defterinin tutulmasının ve defteri inceleme süresinin sona ermesinden sonra her
mirasçı, mahkemece bir ay içinde beyanda bulunmaya çağrılır. Mirasçılardan her biri, tanınan süre
içinde mirası reddettiğini veya resmi tasfiye istediğini ya da deftere göre veya kayıtsız şartsız kabul
ettiğini beyan edebilir.
Miras bırakanın alacaklarını elde edemeyeceklerinden inandırıcı sebeplerle kuşku duyan
alacaklıları, istedikleri halde alacakları ödenmediği veya kendilerine güvence verilmediği takdirde,
miras bırakanın ölümünden ya da vasiyetnamenin açılmasından başlayarak üç ay içinde, terekenin
resmi tasfiyesini isteyebilirler. (M.K. madde:633)
Resmi tasfiye, sulh hukuk mahkemesince veya atayacağı bir ya da birkaç tasfiye memuru tarafından
yapılır. Tasfiye memuru, göreviyle ilgili işlerini sulh hukuk mahkemesinin gözetimi ve denetimi
altında yürütür. Resmi tasfiyeye terekenin defterinin düzenlenmesiyle başlanır. Terekenin dahaönce resmi defteri düzenlenmiş ise resmi tasfiye bu deftere göre yapılır. (M.K. madde:634)
Resmi tasfiye miras bırakanın yürüyen işlerinin tamamlanmasını, borçların yerine getirilmesini,
alacaklarının tahsilini, vasiyet borçlarının terekenin olanağı ölçüsünde yerine getirilmesini, zorunlu
olduğu takdirde miras bırakanın haklarının ve borçlarının mahkemece tespitini ve mallarının paraya
çevrilmesini kapsamaktadır. (M.K. madde:635)
En yakın mirasçıların tamamı tarafından reddolunan miras veya mevcudu borçlarını ödemeye
yetmeyen başka bir anlatımla borca batık olan terekenin tasfiyesi, sulh mahkemesince iflas
hükümlerine göre yapılır. En yakın mirasçıların tamamı tarafından reddolunan mirasın, sulh
mahkemesince iflas hükümlerine göre yapılan tasfiyesi sonunda arta kalan değerler, mirası
reddetmemişler gibi hak sahiplerine verilir. (M.K. madde:612, 636)
Vergi hukukunda genel olarak vergi alacağı, vergi kanunlarının vergiyi bağladıkları olayın vukuu
veya hukuki durumun tekemmülü ile doğmaktadır. Mükellef ise vergi kanunlarına göre, kendisine
vergi borcu terettüp eden kişidir. Vergi hukuku açısından mükellefiyetin başlaması için vergi
borcunun doğmuş olması ve vergi borcunun doğması için ise vergiyi doğuran olayın gerçekleşmesi
gerekmektedir. Veraset ve intikal vergisinde mükellefiyetin başlaması için ölüm ve buna bağlı
verasetin mevcudiyeti yeterli olmayıp, mirasçının mükellefiyeti, üç aylık süre içinde mirası
reddetmemesi olayına bağlıdır.
7338 sayılı Veraset ve İntikal Vergisi Kanununun 1'inci maddesinde, Türkiye Cumhuriyeti
uyruğunda bulunan şahıslara ait mallar ile Türkiye'de bulunan malların veraset yoluyla veya
herhangi bir suretle olursa olsun ivazsız bir tarzda bir şahıstan diğer şahsa intikalinin veraset ve
intikal vergisine tabi olduğu, 5'inci maddesinde de veraset ve intikal vergisinin mükellefinin veraset
yoluyla veya ivazsız bir tarzda mal iktisap eden şahıs olacağı  hükme bağlanmıştır.
Genel olarak vergi hukukunda mükellefiyetin başlaması, vergiyi doğuran olayın gerçekleşmesine
bağlandığı halde, veraset ve intikal vergisinde bu durumun aksine mükellefiyetin başlaması, vergiyi
doğuran olay olan veraset veya hibeye konu malın mülkiyetinin geçişine bağlanmış, mükellefin
beyanı veya idarenin tespiti suretiyle olayın vergi dairesinin bilgisine girmiş olmasına bağlanmıştır.
Bu nedenle, terekenin tahriri, defter tutma veya resmi tasfiye hallerinde, mahkemece bu
muamelelerin ikmal edildiği tarihte veraset ve intikal vergisinin mükellefiyeti başlamaktadır.
(V.İ.V.K. madde:20)
Bu durumda, veraset ve intikal vergisi beyannamesi de, beyanname verilmesini gerektiren durumun
bulunması halinde, resmi tasfiyenin kapanmasından itibaren bir aylık süre içerisinde, Veraset ve
İntikal  Vergisi Kanununun 7'nci maddesinin " Veraset tarikiyle veya sair suretle ivazsız bir tarzda
mal iktisap edenler, iktisap ettikleri malları, ....beyanname ile bildirmeye mecburdurlar." hükmü
gereğince mirasçılar tarafından verilmesi gerekmektedir.
Yazınızda sözü edilen olayda; ....................'ın mirası, en yakın mirasçılarının tamamı tarafından
reddedildiğinden, terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyeye tabi tutulduğu anlaşılmaktadır. Bu
bağlamda, terekenin borca batık olduğu ve tasfiye sonunda mirası reddeden mirasçılara herhangi
bir intikalin söz konusu olamayacağı kuvvetle muhtemeldir.
Veraset ve İntikal Vergisi Kanununun 17'nci maddesi "Amme idare ve müesseseleri,....istihkak
sahiplerine bu verginin mevzuuna giren herhangi bir muamele dolayısıyla para ve senet verebilmek
için evvelemirde verginin ödenmiş olduğuna dair vergi dairesinden verilmiş bir tasdikname
talebederler." hükmünü amirdir. Kanunun bu hükmünden de açıkça anlaşılacağı üzere, tasdikname
talep etmek veya tevkifat yapmakla sorumlu tutulanların istihkak sahiplerine (istihkak sahibinden
kendisine veraset yoluyla mal intikal eden kişi anlaşılmalıdır) bir ödemede bulunmaları halinde
tasdikname talep etmeleri veya veraset ve intikal vergisine mahsuben tevkifat yapmaları
gerekmektedir.
Tasfiye işlemleri, terekeye dahil malların paraya çevrilmesi murisin alacaklarının tahsili, borçlarının
ödenmesi ve arta kalan bir meblağın bulunması halinde hak sahiplerine miras hisseleri oranında
ödeme yapılması işlemlerini kapsamaktadır.Bu itibarla, 11/12/2002 tarihinde vefat eden ...............'dan intikal eden malların paraya çevrilmesi
ve tereke alacaklılarına ödeme yapılması işlemleri veraset ve intikal vergisinin mevzuuna
girmediğinden, bu işlemler nedeniyle tasdikname aranmasına ve tevkifat yapılmasına gerek
olmadığı; ancak, tasfiye sonucunda arta kalan bir meblağın bulunması halinde, arta kalan meblağın
Medeni Kanunun 612'nci maddesinin son fıkrası hükmü gereğince mirası reddetmiş mirasçılara
miras hisseleri oranında ödenmesi sırasında, tasfiye memurunca tasdikname aranması veya tevkifat
yapılması gerekmektedir.
Bilgi edinilmesini ve gereğinin buna göre yapılmasını rica ederim.
Bakan a.