Muafiyet kapsamında bulunulan dönemlere ilişkin zararların kooperatifin mükellef olduğu dönem karlarından mahsup edilmemesi hk.
Özelge: Muafiyet kapsamında bulunulan dönemlere ilişkin
zararların kooperatifin mükellef olduğu dönem karlarından
mahsup edilmemesi hk.
Sayı:
B.07.1.GİB.4.09.15.01-2.2010.3/KVK.9.MD.-3
Tarih:
02/10/2010
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
AYDIN VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Vergi ve Anlaşmalar Uygulama Müdürlüğü
Sayı : B.07.1.GİB.4.09.15.01-2.2010.3/KVK.9.MD.-3 02/10/2010
Konu : Kat Karşılığı İnşaat Yapan Konut Yapı Kooperatifinin Zarar
Mahsubu
İlgide kayıtlı dilekçenizin incelenmesinden; 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu gereğince
01.01.2006 tarihi itibariyle ... Vergi Dairesi Müdürlüğü tarafından ... vergi kimlik numarasında
kurumlar vergisi mükellefiyetinizin tesis edildiğini; kooperatifinizce verilen 2006, 2007 ve 2008
yıllarına ait Kurumlar Vergisi Beyannamelerinde 2003, 2004 ve 2005 yıllarına ait geçmiş yıl
zararlarının yazılması nedeniyle, Vergi Dairesi Müdürlüğünce kurumlar vergisi mükellefiyetinizin
bulunmadığı dönemlere ait geçmiş yıl zararlarının mahsup edilmemesi gerektiği ifade edilerek
düzeltme beyannamesi vermeniz gerektiği yönünde sözlü uyarıda bulunulduğunu; oysa ki
kooperatifinizin 1996 yılında kurulduğunu ve 1996 - 2005 yılları arasında bir takım giderlerinin
bulunduğunu; söz konusu giderlerin "geçmiş yıl zararı" olarak beyan edilmemesi durumunda ne
şekilde işlem yapılacağı hususunda bilgi istenildiği anlaşılmaktadır.
Konu ile ilgili olarak ... Vergi Dairesi Müdürlüğünden alınan ... tarih ve ... sayılı yazı ve
eklerin incelenmesinden; kooperatifinize .../.../1996 tarihinden itibaren stopaj gelir vergisi
mükellefiyetinin tesis edildiği; ... tarihli yoklama fişiyle kooperatifinizin kurulduğu tarihte gayri faal
olduğu ve stopaja tabi bir ödemenin bulunmadığı; ... tarihinde yapılan genel kurul toplantısında
tasfiye kararı alındığı ancak kooperatifin tasfiye edilmeyerek ... tarihinde arsa temin edip üye kaydı
yaparak yeniden faal duruma geldiği; temin edilen arsanın ... adına kayıtlı bulunması ve inşaat
ruhsatının adı geçen şahıs adına düzenlenmiş olması nedeniyle 5520 sayılı Kurumlar Vergisi
Kanununun yürürlüğe girdiği 01.01.2006 tarihi itibariyle kurumlar vergisi mükellefiyetinizin tesis
edildiği anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere, gerek Mülga 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu, gerekse 01.01.2006
tarihi itibariyle yürürlüğe giren 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu gereğince kooperatifler esas
itibariyle kurumlar vergisi mükellefleri arasında sayılmışlardır. Ancak kooperatifler sosyal amaçlı
kurulan ve kendi ortaklarının belirli ekonomik menfaatlerini korumaya yönelik tüzel kişilikler
olduğundan gerek Mülga 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu, gerekse 5520 sayılı Kurumlar
Vergisi Kanununa hüküm konulmak suretiyle, kooperatiflerin belirli şartları taşımaları durumunda
kurumlar vergisinden istisna tutulması sağlanmıştır.
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 4 üncü maddesinin (k) bendinde; "Tüketim ve
taşımacılık kooperatifleri hariç olmak üzere, ana sözleşmelerinde sermaye üzerinden kazanç
dağıtılmaması, yönetim kurulu başkan ve üyelerine kazanç üzerinden pay verilmemesi, yedek
akçelerin ortaklara dağıtılmaması ve sadece ortaklarla iş görülmesine (Yapı kooperatiflerinin
kendilerine ait arsalarını kat karşılığı vererek her bir hisse için bir iş yeri veya konut elde etmeleri
ortak dışı işlem sayılmaz.) ilişkin hükümler bulunup, bu hükümlere fiilen uyan kooperatifler ile bu
kayıt ve şartlara ek olarak kuruluşundan inşaatın bitim tarihine kadar yönetim ve denetimkurullarında, söz konusu inşaat işlerini kısmen veya tamamen üstlenen gerçek kişilerle tüzel kişi
temsilcilerine veya Kanunun 13 üncü maddesine göre bunlarla ilişkili olduğu kabul edilen kişilere
veya yukarıda sayılanlarla işçi ve işveren ilişkisi içinde bulunanlara yer vermeyen ve yapı ruhsatı ile
arsa tapusu kooperatif tüzel kişiliği adına tescil edilmiş olan yapı kooperatifleri." hükmü yer
almaktadır.
Kooperatiflerin amacı, ortaklarının belirli ekonomik menfaatlerini ve özellikle meslek ve
geçimlerine ait ihtiyaçlarını karşılıklı yardım, dayanışma ve kefalet suretiyle sağlamak olduğundan,
üçüncü kişilere değil, kendi ortaklarına hizmet etmesi gerekmektedir. Yapı kooperatiflerinin kendi
ortakları dışındaki kişilere ait inşaat yapmaları, kooperatifçilik temel amacından uzaklaşılarak bir
ticaret şirketi hüviyetine bürünmelerine neden olacaktır. Bu nedenle yapı kooperatiflerinin
ortaklarının sahip olacağı payın üzerinde konut üreterek, fazla üretilen konutları arsa sahibine
vermeleri istisna için gerekli olan "sadece ortaklarla iş görülmesi" şartının ihlaline ve genel
esaslara göre vergilendirilmelerine neden olacaktır.
Kaldı ki, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 4 üncü maddesinin (k) bendinde, daha
önce yürürlükte bulunan 5422 sayılı Kanunun 7 nci maddesinin (16) numaralı bendinde bulunan
şartlara ek olarak kooperatiflerin kuruluşundan inşaatın bitimine kadar yönetim ve denetim
kurullarında görevli gerçek ve tüzelkişilerin inşaatın yapımında görev almamaları gerektiği, ayrıca
yapı ruhsatı ve arsa tapusunun kooperatif tüzel kişiliği adına tescil edilmiş olma şartı getirilmiştir.
Bu hükümlere göre, kooperatifinizin 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununda muafiyet için
belirtilen şartları taşımaması nedeniyle bina inşaat ruhsatı alarak faaliyete geçtiğiniz tarihten
itibaren kurumlar vergisi mükellefiyetinin tesis edilmesi işleminde herhangi bir hata
bulunmamaktadır.
Öte yandan; aynı Kanunun "Zarar Mahsubu" başlıklı 9 uncu maddesinin birinci fıkrasında;
kurumlar vergisi matrahının tespitinde, kurumlar vergisi beyannamesinde her yıla ilişkin tutarlar
ayrı ayrı gösterilmek şartıyla zararların indirilebileceği; (a) bendinde ise, beş yıldan fazla
nakledilmemek şartıyla geçmiş yılların beyannamelerinde yer alan zararların indirilebileceği hükme
bağlanmıştır.
Buna göre kurumlar vergisi mükellefiyetinizin başlangıç tarihi 2006 yılı olduğundan ve
2003, 2004 ve 2005 yıllarına ait herhangi bir beyanınız bulunmadığından,anılan yıllara ilişkin
zararların mahsubuna kanunen imkan bulunmamaktadır.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
Vergi Dairesi Başkanı V.
(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise
bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz
dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi
için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.