Mükellefin, kendi arsası üzerine ikamet olarak kullanılmak üzere yaptıracağı inşaatla ilgili GVK, KDV ve Damga Vergisi Kanunu yönünden yükümlülükleri

Özelge: Mükellefin, kendi arsası üzerine ikamet olarak
kullanılmak üzere yaptıracağı inşaatla ilgili GVK, KDV ve
Damga Vergisi Kanunu yönünden yükümlülükleri hk.
Sayı: 
B.07.1.GİB.4.34.16.01-GVK 64-1241
Tarih: 
08/08/2011
 
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
(Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü)
 
   
Sayı : B.07.1.GİB.4.34.16.01-GVK 64-1241 08/08/2011
Konu : Mükellefin, kendi arsası üzerine ikamet olarak kullanılmak 
üzere yaptıracağı inşaatla ilgili GVK, KDV ve Damga
Vergisi Kanunu yönünden yükümlülükleri.
 
İlgide kayıtlı özelge talep formunda, ... Vergi Dairesi Müdürlüğünün gelir vergisi mükellefi
olduğunuzu, adınıza kayıtlı arsa üzerine kendi imkânlarınızla özel inşaat yapacağınızı belirterek,
inşaatta çalışan işçilere yapılan ödemelerden gelir vergisi tevkifatı yapılıp yapılmayacağı, damga
vergisine tabi tutulup tutulmayacağı ile inşaat yapımında kullanılacak malzeme ve hizmet alımları
karşılığı  ödenen  katma  değer  vergilerinin  iadesinin  mümkün  olup  olmadığı  hususunda
Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.
I-GELİR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN
Gelir Vergisi Kanunu'nun 37'nci maddesinin birinci fıkrasında, her türlü ticari ve sınai
faaliyetlerden doğan kazançların ticari kazanç olduğu belirtilmiş, söz konusu maddenin ikinci
fıkrasının (4) numaralı bendinde ise, gayrimenkullerin alım, satım ve inşa işleriyle devamlı  olarak
uğraşanların bu işlerinden elde ettikleri kazancın ticari kazanç olduğu hükme bağlanmıştır.
             Söz konusu hükümlerden de anlaşılacağı üzere, ticari faaliyet bir tür emek sermaye
organizasyonuna dayanmakta olup, kazanç sağlama niyet ve kastının bulunup bulunmaması böyle
bir organizasyon tarafından icra edilen faaliyetin "ticari faaliyet" olma niteliğine etki etmemektedir.
Ancak, bir faaliyetin ticari faaliyet sayılabilmesi için kazanç sağlama niyet ve kastı gerekmemekle
birlikte, faaliyeti icra eden organizasyonun bütün unsurları ile birlikte değerlendirildiğinde kazanç
sağlama potansiyeline sahip olması gerektiği ortaya çıkmaktadır.
Gerçek kişilerin ticari gaye olmaksızın, servetin nitelik değiştirmesi veya bir takım zorunlu
nedenlerle gayrimenkul inşa etmeleri ticari faaliyet olarak kabul edilmemektedir.
Özel inşaat yapımında gayrimenkullerin şahsi ihtiyaç kapsam ve sınırlarını aşması ve ticari
organizasyonun şekli ve maddi unsurlarını açıkça taşıması, yapılan faaliyetin ticari sayılması için
yeterlidir.
Şahsi ihtiyaç kapsam ve sınırlarını aşan mesken veya şahsi ihtiyaç kapsam ve sınırlarını aşmamakla
birlikte işyeri ya da mesken ve dükkan ünitelerinden oluşan inşaatın yapılması durumunda, ticari
bir organizasyonun şekli ve maddi unsurları ile açıkça ortaya çıkması nedeniyle bu faaliyetin de
ticari sayılması gerekmektedir.
Yukarıda yapılan açıklamalara göre, yapacağınız inşaatın ticari faaliyet kapsamında inşaat işi
olmaması halinde gelir vergisi yönünden  vergi mükellefiyeti tesisine gerek bulunmamaktadır.
Ancak inşaat işinin ticari faaliyet kapsamında değerlendirilmesi halinde, ticari kazanç yönündengelir vergisi mükellefiyeti tesis edilmesi ve inşaatta çalışan işçilere ödenen ücretlerin Gelir  Vergisi
Kanunu'nun 61'inci, 94'üncü, 103'üncü ve 104'üncü maddelerine göre vergi tevkifatına tabi
tutulması gerekmektedir.
Öte yandan, yapacağınız inşaatın ticari faaliyet kapsamında değerlendirilmemesi halinde tarafınızca
herhangi bir tevkifat yapılmasına gerek bulunmamakta olup, çalıştırılan işçilerin ücretlerinin, anılan
Kanun'un 64'üncü maddesi hükmü gereğince diğer ücret olarak vergilendirilmesi, diğer ücretli
olarak çalıştırılan işçilerin hizmetin ifa olunduğu takvim yılının ikinci ayında; takvim yılı içinde işe
başlamış iseler işe başlama tarihinden itibaren bir ayiçinde vergi dairesine başvurarak vergi karnesi
üzerinde vergilerini tarh ettirmeleri gerekmektedir.
II-KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN
3065 Sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun verginin konusunu teşkil eden işlemler başlıklı
1/1'inci maddesinde, Türkiye'de yapılan ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti
çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin katma değer vergisine tabi olduğu hüküm altına
alınmıştır.
Buna göre; özel mülkiyetinizde bulunan arsanız üzerine yaptırılan inşaat, ticari faaliyet kapsamında
bir teslim ve hizmete konu olmadığı takdirde katma değer vergisine tabi tutulmayacaktır. Ancak,
yaptırılan bu inşaata ilişkin bütün mal ve hizmet alımları ilke olarak katma değer vergisine tabi
olacaktır.
Diğer taraftan, yaptırılan bu inşaata ilişkin mal ve hizmet alımları nedeniyle ödenen katma değer
vergisinin iadesi de kanunen mümkün değildir.
III- DAMGA VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN
488 sayılı Damga Vergisi Kanunu'nun 1' inci maddesinde; bu Kanun'a ekli (1) sayılı tabloda yazılı
kâğıtların damga vergisine tabi olduğu, bu kanundaki kâğıtlar teriminin, yazılıp imzalanmak veya
imza yerine geçen bir işaret konmak suretiyle düzenlenen ve herhangi bir hususu ispat veya belli
etmek için ibraz edilebilecek olan belgeler ile elektronik imza kullanılmak suretiyle manyetik
ortamda ve elektronik veri şeklinde oluşturulan belgeleri ifade edeceği; Kanuna ekli (1) sayılı
tablonun  "IV. Makbuzlar ve diğer kağıtlar" başlıklı bölümünün 1/b fıkrasında, "Maaş, ücret,
gündelik, huzur hakkı, aidat, ihtisas zammı, ikramiye, yemek ve mesken bedeli, harcırah, tazminat
ve benzeri her ne adla olursa olsun hizmet karşılığı alınan paralar (avans olarak ödenenler dâhil)
için verilen makbuzlar ile bu paraların nakden ödenmeyerek kişiler adına açılmış veya açılacak cari
hesaplara nakledildiği veya emir ve havalelerine tediye olunduğu takdirde nakli veya tediyeyi temin
eden kağıtlar"ın binde 6,6 nispetinde damga vergisine tabi tutulacağı hükme bağlanmıştır.
Yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde, yapılacak özel inşaatın ticari bir faaliyet olarak
değerlendirilmesi halinde inşaatınızda çalıştırılacağı belirtilen  işçilere yapılacak ücret ödemelerine
ilişkin olarak düzenlenen kâğıtların Damga Vergisi Kanunu'na ekli (1) sayılı tablonun IV/1-b bölümü
uyarınca binde 6,6 nispetinde damga vergisine tabi tutulması gerekmektedir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
   
 
(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise
bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz
dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergiiçin gecikme faizi hesaplanmayacaktır.