Müşterilerden alınan çeklerin makbuz mukabili ciro edilmesi halinde ispat edici belge olup olmadığı hk.

Özelge: Müşterilerden alınan çeklerin makbuz mukabili ciro
edilmesi halinde ispat edici belge olup olmadığı hk.
Sayı: 
B.07.1.GİB.4.55.15.02-2011-VUK-ÖZE-06-296
Tarih: 
23/08/2012
 
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
SAMSUN VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü
 
   
Sayı : B.07.1.GİB.4.55.15.02-2011-VUK-ÖZE-06-296 23/08/2012
Konu : Müşterilerden alınan çeklerin makbuz mukabili ciro  
edilmesi halinde ispat edici belge olup olmadığı
 
            İlgide kayıtlı Özelge Talep Formunda ... Vergi Dairesi Müdürlüğünün ... vergi numarasında
mükellef olduğunuz, ihraç kayıtlı satışlarınız nedeniyle oluşan KDV terkin/iade işlemlerinde vergi
dairesince mal ve hizmet satın aldığınız kişilere yapılan ödemelerin belgelerinin istendiği,
müşterilerden alıp kayıtlarınıza intikal eden çekleri yine mal ve hizmet satın aldığınız kişilere
makbuz mukabili ciro ederek verdiğiniz, bu belgelerin ispat edici ödeme belgeleri yerine geçip
geçmediği hususunda Başkanlığımızdan görüş talep edilmektedir.
            Bilindiği üzere, 1 seri nolu Vergi Usul Kanunu Sirkülerinde ''Banka sistemi içinde kaldığı
müddetçe bir mal veya hizmet bedelinin müşterinin kendi çeki ya da ciro ettiği bir çek ya da beyaz
ciro ile teslim ettiği bir çek ile ödenmesi imkan dahilindedir. Çekin tam ciro ve beyaz ciro ile devri
mümkün bulunmaktadır.
            Sattıkları mal veya hizmet bedellerini müşterilerinden aldıkları çeklerle tahsil eden ve
ödemelerini de yine bu çeklerle yapan mükelleflerin çeklerini ciro etmelerinde uymaları gereken
hususlar aşağıda açıklanmıştır.
            Mal veya hizmet karşılığı alınan çekin tam ciro yapılması halinde çekin arkasında isim,
unvan, vergi kimlik numarası ve adresinin yazılması yeterli olacaktır. Hamiline düzenlenen çekde
aynı şekilde ciro edilebilecektir.
            Mal veya hizmet bedellerini beyaz ciro ile tahsil edenler, bu çekleri için "çek alım bordrosu"
düzenlemelidirler. Bu bordroda çeki düzenleyen yada çeki devredenin adı, soyadı, vergi kimlik
numarası ile imza ve kaşesinin bulunması gerekmektedir.
            Öte yandan, 82 seri nolu Katma Değer Vergisi Genel Tebliği'nde açıklandığı üzere çekle
yapılan ödemelerde müteselsil sorumluluk uygulamasına muhatap tutulmamak bakımından çekin
tam ciro ile devri gerektiği tabiidir.
            Çek alım bordrosu düzenledikten sonra bu çekler, satın alınan mal ve hizmet bedelleri
karşılığı beyaz ciro ile verildiğinde " çek teslim bordrosu" düzenlenecektir. Bu bordrolarda da
kendisine ciro yapılan satıcının veya yetkilisinin adı,soyadı vergi kimlik numarası ile imza ve
kaşesinin bulunması zorunludur.
            Çek alım veya teslim bordrosunda birden fazla çekin bulunması halinde çeki keşide veya son
ciro edenlerin isim ve unvanları ile çek tutarları bordroya ayrı ayrı yazılmalıdır.'' denilmektedir.
            Diğer taraftan, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 32 nci maddesi hükmü
kapsamında yer alan iade taleplerinin yerine getirilmesine ilişkin usul ve esaslar muhtelif tarihli
KDV Genel Tebliğleri ile belirlenmiş, 84 Seri No.lu KDV Genel Tebliği'nin "MüteselsilSorumluluk/İşleme Doğrudan Taraf Olanlar" başlıklı III/1.1. bölümünde ise mal alımlarına ait katma
değer vergisi dahil toplam işlem bedelinin banka aracılığı ile yada çekle yapılmış olması halinde
alıcıların müteselsil sorumluluk uygulaması ile muhatap tutulmayacakları açıklanmıştır.
            Bununla beraber, söz konusu çeklerin kendi ödemelerinizde kullanıldığının yeminli mali
müşavir tarafından düzenlenen KDV iadesi tasdik raporunda izah veya tevsik edilmesi şartıyla, bu
ödemelerin de 84 Seri No.lu KDV Genel Tebliği'nin "III/1.1. bölümü kapsamında değerlendirilmesi
mümkün bulunmaktadır.
            Buna göre mal ve hizmet satın aldığınız kişilere, müşterilerinizden aldığınız çeklerle ödeme
yapılması halinde çeklerin 1 seri no.lu Vergi Usul Kanunu Sirkülerine uygun olarak düzenlenmesi
halinde ödemeye ilişkin ispat edici belge olarak kabul edilmesi mümkündür.
            Bilgi edinilmesini rica ederim.
 
 
 
(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise
bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz
dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi
için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.