Müzayede yoluyla satışlarda KDV uygulaması ve belge düzeni hk.
Müzayede yoluyla satışlarda KDV uygulaması ve belge
düzeni hk.
Sayı:
11395140-105[229-2012/VUK-1- . . .]--616948
Tarih:
29/07/2019
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü
Sayı :11395140-105[229-2012/VUK-1- . . .]--616948 29.07.2019
Konu :Aracılık ve müzayede hizmetlerinde
KDV uygulaması ve belge düzeni
İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda;
- Firmanızca düzenlenen müzayedelerde yapılan satışlara ait KDV'nin 1 No.lu KDV beyannamesi ile
mi, yoksa 2 No.lu KDV beyannamesi ile mi beyan edileceği,
- Vergi mükellefi gerçek ve tüzel kişilere ait malların müzayede yoluyla satışında, vergi mükellefi
gerçek ve tüzel kişilerin söz konusu malları aktiflerinden çıkış yaparken KDV hesaplayıp
hesaplamayacakları, bu kapsamdaki satışlara ilişkin KDV beyanının 1 No.lu KDV beyannamesi ile mi
yoksa 2 No.lu KDV beyannamesi ile mi olacağı, satıcı gerçek ve tüzel kişilerin müzayede sonucu
satılan mallara istinaden çıkış yaparken KDV hesaplamaları durumunda 1 No.lu KDV beyannamesi
ile mi, 2 No.lu KDV beyannamesi ile mi beyan edecekleri, KDV hesaplamamaları durumunda hangi
beyanname ile beyan etmeleri gerektiği,
- Yurtdışından geçici kabulle ithal edilen ve müzayede yoluyla satış sonrası kesin kabulü yapılan
eserlere ilişkin olarak 2 No.lu KDV beyannamesi ile beyan ettiğiniz KDV'nin, mahsup işleminin 1
No.lu KDV beyannamesi ile yapılmasında bir sakınca olup olmadığı
hususları ile ilgili olarak vergi uygulaması ve belge düzeni konusunda Başkanlığımız görüşü talep
edilmektedir.
I- KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU UYGULAMASI
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun;
- (1/1) maddesinde, Türkiye'de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde
yapılan teslim ve hizmetlerin KDV'ye tabi olduğu,
- (1/3-d) maddesinde, müzayede mahallerinde ve gümrük depolarında yapılan satışların KDV'ye tabi
olduğu,
- (8/1) maddesinin (ç) bendinde, müzayede mahallerinde yapılan satışlarda bu satışları yapanların
KDV'nin mükellefi olduğu,
- 10 uncu maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde, mal teslimi ve hizmet ifası hallerinde, malın
teslimi veya hizmetin yapılması; (b) bendinde, malın tesliminden veya hizmetin yapılmasından öncefatura veya benzeri belgeler verilmesi hallerinde, bu belgelerde gösterilen miktarla sınırlı olmak
üzere fatura veya benzeri belgelerin düzenlenmesi anında vergiyi doğuran olayın gerçekleşeceği,
- (23/d) maddesinde, gümrük depolarında ve müzayede mahallerinde yapılan satışlarda kesin satış
bedelinin KDV'nin matrahı olduğu,
- (29/1-b) maddesinde, mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan
KDV'den, ithal olunan mal ve hizmetler dolayısıyla ödenen KDV'yi indirebilecekleri
hüküm altına alınmıştır.
KDV Genel Uygulama Tebliğinin (I/B-6.1) bölümünde, "3065 sayılı Kanunun (1/3-d) maddesine göre,
cebri icra, izale-i şüyu, ipoteğin paraya çevrilmesi, tasfiye gibi nedenlerle yapılan açık artırma,
pazarlık ve diğer şekillerdeki satışlar da dahil olmak üzere, müzayede mahallerinde yapılan her
türlü satışlar KDV'ye tabidir.
Kanunun istisna ve vergi oranlarına ilişkin hükümleri bu satışlar için de geçerlidir. Bu satışlarda
vergiyi doğuran olay, satışın yapıldığı tarihte vuku bulmaktadır. Verginin mükellefi satışları
düzenleyen özel veya resmi kişi ve/veya kuruluşlar olup, 3065 sayılı Kanunun (23/d) maddesi
hükmüne göre, satılan malın kesin satış bedeli KDV'nin matrahıdır.
Ancak izale-i şüyu çerçevesinde yapılan satışlarda alıcının hissedarlardan biri olması halinde
hissesi, bu hisse için mülkiyet devri söz konusu olmadığından matrahtan indirilir.
Bu satışlarda giderler dolayısıyla ödenen vergiler, malların kesin satış bedeli üzerinden hesaplanan
vergiden indirilemez, ancak müzayedeyi düzenleyenin komisyonu üzerinden hesaplanan KDV'den
indirilebilir. Bir komisyon söz konusu değilse, yüklenilen vergiler gider veya maliyet olarak dikkate
alınır.
Bu satışlarla ilgili beyan ve ödeme mükellefiyeti genel esaslara göre yerine getirilir. Başka
faaliyetleri dolayısıyla sürekli beyanname vermek zorunda olmayan resmi kuruluşlar (icra daireleri
hariç) tarafından bu şekilde tahsil edilen KDV, yetki alanı içerisinde bulunulan vergi dairelerine en
geç 7 (yedi) gün içinde ödenir. Ancak tahsilât tutarının 50.000 TL'yi aşması halinde, bu süre
beklenilmeksizin ertesi gün mesai bitimine kadar ödenmesi zorunludur.
Müzayede suretiyle yapılan satışlarda esas olan organizasyonun düzenlenmesi olup, müzayedeye
katılan sayısının birden fazla kişi olmaması, işlemin mahiyetini değiştirmez." ifadelerine yer
verilmiştir.
Bu hüküm ve açıklamalar çerçevesinde, gerek KDV mükellefiyeti gerekse mükellefiyeti
bulunmayanlara ait eşyaların açık artırma yöntemi ile satışı KDV Kanununun (1/3-d) maddesi
uyarınca KDV'ye tabi bulunmaktadır.
Söz konusu eşyaların, şirketinizce müzayede mahallinde satılmak üzere satın alınarak kendi nam ve
hesabınıza satılması halinde (müzayede mahallinde yapılan satışa ilişkin oluşan bedele bağlı olarak
kar ve zararın şirketinize ait olması);
- Satıcı tarafından şirketinize yapılan satışa ilişkin KDV'nin 1 No.lu KDV beyannamesi ile beyan
edilmesi,
- Satıcı tarafından hesaplanan söz konusu KDV'nin şirketiniz tarafından indirim konusu yapılması,
- Müzayedede yapılan satışa ilişkin hesaplanan KDV'nin şirketinizce 1 No.lu KDV beyannamesi ile
beyan edilmesi
gerekmektedir.
Vergi mükellefi gerçek ve tüzel kişiler adına komisyon karşılığı yapılan müzayedeye konu satış
işlemlerinde ise;- Kesin satış bedeli üzerinden eşyanın tabi olduğu oranda hesaplanan KDV'nin 1 No.lu KDV
beyannamesi ile beyan edilmesi,
- Komisyon karşılığı malı satılan mükellef tarafından satışa ilişkin müzayedede gerçekleşen tutar
üzerinden fatura düzenlenmesi ancak KDV hesaplanmaması
gerekmektedir.
Diğer taraftan, yurt dışından geçici kabulle getirerek müzayede yoluyla satışını yapacağınız
eşyaların vergilendirilmesi ile ilgili olarak Gümrükler Genel Müdürlüğünden alınan yazıda; Gümrük
Kanununun Bazı Maddelerinin Uygulanması Hakkında Kararın 37 nci maddesinin 3 üncü fıkrası
uyarınca, yurt dışından satılmak amacıyla müzayedeye getirilen eski eşyaların tam muafiyet
kapsamında geçici ithalat rejimine tabi tutulduğu; Gümrük Yönetmeliğinin 386 ncı maddesi ile bu
kapsamdaki eşyanın serbest dolaşıma giriş rejimine tabi tutulmasına ilişkin düzenleme yapıldığı
ifade edilmiştir.
Yurt dışından tam muafiyet suretiyle KDV ödenmeksizin geçici ithalat rejimi kapsamında getirilen
eşyanın;
a) Firmanızın aktifine girmeden müzayede yoluyla yurt içindeki alıcıya satılması ve bu eşyanın
serbest dolaşıma giriş işleminin alıcı tarafından kendi adına yapılması durumunda, bu satış ile kesin
ithali gerçekleşen eşyanın ithalat bedeli üzerinden hesaplanacak KDV alıcı tarafından ödenecek
olup, buna ilişkin verginin tarafınızdan ayrıca 1 No.lu KDV Beyannamesi ile beyan edilmesine gerek
bulunmamaktadır. Ayrıca, alıcı tarafından ithalde ödenen bu verginin tarafınızdan indirim konusu
yapılması mümkün değildir.
b) Firmanızın aktifine girmesi, dolayısıyla ithalat işleminin tarafınızdan gerçekleştirilmesi
durumunda buna ilişkin yüklendiğiniz KDV, Kanunun 34 üncü maddesine göre gümrük makbuzuna
istinaden, Kanunun (29/1-b) maddesi kapsamında tarafınızdan indirim konusu yapılabilecektir.
c) Gümrük Kanununun (27/1-d) maddesinde, 24 üncü madde hükümlerine göre gümrük kıymeti
belirlenirken, ithal eşyasının tekrar satışı veya diğer herhangi bir şekilde elden çıkartılması ya da
kullanımı sonucu doğan hasılanın, doğrudan veya dolaylı olarak satıcıya intikal eden kısmının, ithal
eşyasının fiilen ödenen veya ödenecek fiyatına ilave edileceği hükme bağlanmış olup, bu durumda
geçici ithalat kapsamında getirilerek müzayede suretiyle satılan eşyaların, beyannamenin açıldığı
aşamadaki (geçici ithalat) kıymeti ile müzayede sonucundaki satış kıymeti arasında oluşan kıymet
farkının, ithalat bedeline ilave edilmesi ve bu bedel üzerinde KDV hesaplanması gerekmektedir.
Ancak, geçici ithalat rejimi kapsamında getirilmiş olsa bile eşyanın müzayede yoluyla satışında
matrah, KDV Kanununun (23/d) maddesi hükmüne göre satılan eşyanın kesin satış bedeli
olacağından; geçici ithalat sırasında KDV tahsil edilmiş ise, yüklendiğiniz bu verginin kesin satış
bedeli üzerinden hesaplanan vergiden düşüleceği tabiidir.
ç) Bu eşyaların millileşmeden yurt dışındaki alıcıya satılması durumunda da KDV hesaplanacak ve
tarafınızdan 1 No.lu KDV Beyannamesi ile beyan edilecek, ancak hesaplanan KDV tutarında teminat
gösterilmesi ve daha sonra eşyanın yurt dışı edildiğinin resmi makamların yazısı ile
belgelendirilmesi koşuluyla, hesaplanan vergi terkin edilerek teminatlar iade edilecektir.
II- VERGİ USUL KANUNU UYGULAMASI
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 227 nci maddesinin birinci fıkrasında; "Bu kanunda aksine hüküm
olmadıkça bu kanuna göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait olan
kayıtların tevsiki mecburidir." hükmüne yer verilmiştir.
Mezkur Kanunun;
- 229 uncu maddesinde, faturanın, satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı
meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticarivesika olduğu,
- 230 uncu maddesinde, malın alıcıya teslim edilmek üzere satıcı tarafından taşındığı veya
taşıttırıldığı hallerde satıcının, teslim edilen malın alıcı tarafından taşınması veya taşıttırılması
halinde alıcının taşınan veya taşıttırılan mallar için sevk irsaliyesi düzenlemesi ve taşıtta
bulundurulmasının şart olduğu,
- 231 inci maddesinin birinci fıkrasının (5) numaralı bendinde, faturanın, malın teslimi veya
hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azamî yedi gün içinde düzenleneceği, bu süre içerisinde
düzenlenmeyen faturaların hiç düzenlenmemiş sayılacağı,
- 232 nci maddesinde ise, birinci ve ikinci sınıf tüccarların, kazancı basit usulde tespit edilenlerle
defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilerin, birinci ve ikinci sınıf tüccarlara, serbest meslek
erbabına, kazançları basit usulde tespit olunan tüccarlara, defter tutmak mecburiyetinde olan
çiftçilere, vergiden muaf esnafa sattıkları emtia veya yaptıkları işler için fatura vermek ve bunların
da fatura istemek ve almak mecburiyetinde oldukları
hükme bağlanmıştır.
Buna göre;
1) Firmanız tarafından müzayede yoluyla satılacak malları satın alarak aktifinize almanız
durumunda, mal sahibi vergi mükellefleri tarafından adınıza fatura, bu malların tarafınızca
müzayede yoluyla satılması durumunda ise şirketiniz tarafından alıcı adına fatura düzenlenmesi,
2) Firmanız tarafından müzayede yoluyla satılacak malların şirketinizce satın alınmaksızın
müzayedeye konu edilerek satılması durumunda; malı müzayede yoluyla satılan vergi mükellefi
satıcı tarafından alıcı adına fatura düzenlenmesi,
3) Aracılık faaliyetinizden ötürü elde ettiğiniz komisyon gelirleri için hizmet verilen adına fatura
düzenlemeniz,
4) Satılan malların alıcıya teslim edilmek üzere satıcı tarafından taşındığı veya taşıttırıldığı hallerde
satıcının, teslim edilen malın alıcı tarafından taşınması veya taşıttırılması halinde alıcının taşınan
veya taşıttırılan mallar için sevk irsaliyesi düzenlemesi
gerekmektedir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise
bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz
dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi
için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.